POLİTİKA - 26 Nisan 2017 Çarşamba 10:41

Bakan açıkladı: Gözaltı sayısı bin 9 kişiye yükseldi

A
A
A
Bakan açıkladı: Gözaltı sayısı bin 9 kişiye yükseldi

Fetullahçı terör örgütünün emniyet yapılanmasına yönelik tüm yurtta dev bir operasyon gerçekleştirildi. Ankara merkezli 81 ilde 8 bin 500 polisin katılımıyla düzenlenen eş zamanlı operasyonda bin 9 kişi gözaltına alındı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Emniyetimize maalesef sızmış, emniyetimizi dışarıdan yönetmeye çalışan adına mahrem imamlar dediğimiz bir yapıyı hem açığa çıkartmanın, hem deşifre etmenin hem de çökertmenin çalışmasının en önemli adımı bu sabah Adalet Bakanlığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 81 ilde yapılan bir operasyonla gerçekleştirilmiştir. Hala devem etmektedir. Şu ana kadar 72 ilde bin 9 mahrem imam gözaltına alınmıştır. Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından önemli bir adımdır" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gölbaşı Vilayetler Evi'nde düzenlenen “Göç Politikaları Kurulu İkinci Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, "Türkiye’ye gelmiş, ülkemize sığınmış, ülkemizden aman diyen insanlara sadece kendi ülkesindeki kamplarda değil, onları kendi ülkeleriyle buluşturmak üzere de çok önemli ve tarihi adım atmaktadır. Buna da dünya tekrar sessiz kalmaktadır. Bir şekilde bu konuda Türkiye’nin o bölgede rahat hareket etmesini engelleyebilmek için de maalesef görünürde yardım etse de el altından çelme takmak suretiyle Türkiye’nin bu konudaki politikalarının başarıya ulaşmaması için gereğini yerine getirmektedir. Bugün yaklaşık 40 binin üzerinde Suriyeli kardeşimiz bir taraftan Cerablus’tan Azez'e kadar, daha sonra başlayacak El Bab’la birlikte on birlerce Suriyeli kardeşimiz o bölgede Türkiye’den girerek güvenli bir şekilde hayatlarına devam edebilecektir. Bir ülke için, bir millet için tarihe altın harflerle yazılabilecek bir süreci bu devlet ve bu millet başarıyla beraber gerçekleştirmektedir. Aman dilediği zaman kapısını açan, sonra geldiği bölgeleri güvenli hale getiren, onların orada hayatın olağan akışı içerisinde normal bir şekilde yaşamasını temin etmeye çalışan ve bu konuda da bütün adımları atmaktan bütün maliyeti karşılamaktan hiçbir şekilde kaçınmayan bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız” diye konuştu.

"Milletimizle ve devletimizle ne kadar övünsek azdır"

“Milletimizle ve devletimizle ne kadar övünsek azdır” diyen Soylu, “Bu nesil bütün dünya tarihine insanlığın nasıl bir olay olduğunu aynı zamanda da bir devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini en güzel şekilde ortaya koymaktadır. Türkiye göç krizinin başından itibaren bunu yönetebilmek için çok önemli idari ve yasal düzenlemelere imza atmış, bu konuda aslında dünyaya örnek olabilecek bir yapılanma ortaya koymuştur. Mevzuat noktasında ise 11 Nisan 2013 tarihinde Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çıkararak Göç İdaresi Genel Müdürlüğünü kurmuştur. Yine aynı kanunla göçü daha etkin yönetebilmek stratejileri belirlemek ve kurullar arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla Göç Politikaları Kurulu oluşturulmuştur. 2016 yılında çıkardığımız Uluslararası İş Gücü Kanunu ile yabancıların çalışma izinlerinin düzenlenmesi sağlanmıştır. Geçici Koruma Yönetmeliği çıkarılarak bu kişilerin kimlik işlemleri, eğitim, sağlık ve diğer sosyal ihtiyaçlarına ilişkin yasal düzenlemeler de yapılmıştır” açıklamasında bulundu.

“Türkiye bugün yaklaşık 500 bin yabancıyı ikamet izniyle misafir etmektedir"

Sadece kitlesel göç anlamında değil, düzenli göç noktasında da çalışmaların sürdürüldüğünü vurgulayan Soylu, “Türkiye bugün yaklaşık 500 bin yabancıyı ikamet izniyle misafir etmektedir. Bir yandan da düzensiz göç olarak adlandırdığımız kaçak göçle mücadele ederken, bir yandan da resmi göçmenlik kanallarını açık tutabilir olması Türkiye’nin önemli bir başarısıdır. Daha da önemlisi Türkiye’nin bütün bunları yaparken PKK, KCK, YPG, DEAŞ ve FETÖ terör örgütleriyle eş zamanlı olarak mücadele etmesidir. Bir taraftan FETÖ ile sınırlarımız içerisinde mücadele ediyoruz. Bir taraftan sınırlarımız dışındaki etkinliklerini azaltmak için elimizden gelen tüm gayreti koyuyoruz. Diğer taraftan PKK ile amansız bir mücadele ortaya koymaya çalışıyor ve bir terör örgütünün nasıl göçertilebileceğini bütün dünyaya göstermek için devletimiz bütün kurumlarıyla, tüm bakanlarımız, Başbakanımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla büyük bir mücadeleyi ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.

“Şu ana kadar 72 ilde bin 9 mahrem imam gözaltına alınmıştır”

Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Daha bu sabah özellikle Adalet Bakanlığı ile ortak yürüttüğümüz bir çalışma çerçevesinde emniyetimize maalesef sızmış, emniyetimizi dışarıdan yönetmeye çalışan adına mahrem imamlar dediğimiz ve neredeyse alternatif bir emniyet yapılanması ortaya koymaya çalışan, devletin kendi kurallarını hiçe sayan ve bu konuda kendi gündemini, kendi taleplerini ve iddialarını yerine getirmeye çalışan bir yapıyı hem açığa çıkartmanın, hem deşifre etmenin hem de çökertmenin çalışmasının en önemli adımı bu sabah Adalet Bakanlığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 81 ilde yapılan bir operasyonla gerçekleştirilmiştir. Hala devam etmektedir. Şu ana kadar 72 ilde bin 9 mahrem imam gözaltına alınmıştır. Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından önemli bir adımdır. Bizim devletimizin kapasitesi bir taraftan göçle uğraşan, bir taraftan terörle uğraşan, bir taraftan Türkiye’nin tüm sorunlarıyla uğraşmaya çalışan, bir taraftan da etrafımızdaki coğrafyanın bize aktardığı aslında bize ithal ettiği bir takım sorunları da ortadan kaldırmaya çalışan bir kapasiteyi gerçekleştirmektedir. Bu şu demektir, bu kadar sorunlarla uğraşan ve sürekli güç kazanan bir ülke geleceğe, bir devlet ve bir millet geleceğe çok önemli bir adımını atmaktadır. Türkiye’yi itip düşürmeye çalışıyorlar. Ama Türkiye onların her itme olayında ayakta durmakta, güç kazanmakta, kendi başına musibet olan belaları defetme kabiliyetini ortaya koymaktadır. Bunu da şeffaf bir şekilde ve bunu da demokrasiyle yapmaktadır.”

23 Nisan’a yönelik açılan resim sergisiyle ilgili konuşan Soylu, “21 Nisan gününde 23 Nisan gününe yönelik hem Türkiye’de kendi vatandaşlarımızın evlatlarını hem de Suriye’den misafir ettiğimiz ülkemizde bulunan çocukların Göç İdaresi Genel Müdürlüğü kapsamında bir resim sergisini açtık. Aslında bir yarışmaydı. Ama her katılanın birinci olduğu bir yarışmaydı. Avrupa’nın anlayamadığını, Batı’nın maalesef katılaşmış vicdanlarının göremediğini bizim 5, 6, 10 yaşındaki evlatlarımızın nasıl bir resim tablosunda gösterdiğinin en güzel örneklerinden bir tanesidir” değerlendirmesinde bulundu. 

Pelin Üzek - Ömer Çetin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.