EĞİTİM - 29 Ocak 2015 Perşembe 14:12

Bakan Avcı, eğitimi kovboy filmlerindeki piyanistlere benzetti

A
A
A
Bakan Avcı, eğitimi kovboy filmlerindeki piyanistlere benzetti

Türkiye Okullar Birliği 14. Eğitim sempozyumu Antalya’nın Serik ilçesi Kadriye beldesinde başladı. Sempozyuma Antalya Valisi Muammer Türker ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da katıldı. Sempozyumda konuşan Bakan Avcı, eğitimi kovboy filmlerindeki piyanistlere benzetti.

Sempozyumun konusunun “Geleceğin Öğretmeni” olarak belirlenmesinden dolayı teşekkürlerini ileten Bakan Avcı, geçtiğimiz ay Antalya’da yapılan Milli Eğitim Şurası’nda 4 ana tema olduğunu hatırlatarak, “Bunların birincisi de öğretmen niteliğinin artırılmasıydı. Dolayısıyla bir anlamda şuradaki müzakerelerin, istişarelerin bir devamı gibi adeta burada öğretmen niteliğinin gelecekte nasıl olması gerektiği konusunda çok değerli bir sempozyum gerçekleşeceğini ümit ediyorum ama bir yandan da doğrusu merak ediyorum.

Çünkü biraz da geleceğin öğretmeni tabiri bana, bunun Türkçe’sini bulamadık, bir oksimoron gibi geliyor, yani birbirini çelen, birbirini dışlayan, bir araya getirilmesi düşünülemeyecek bir kavram. Neden böyle, çünkü gelecek dediğimiz bir belirsizlikten bahsediyoruz. Dolayısıyla binlerce yıldan süzülüp gelen bu kavram, bu statü, misyon bu karanlıkta ne yapacak veya hala bildiğimiz biçimiyle varolmaya devam edebilecek mi? Hemen arkasından bu geleceğin öğretmeni teması aslında geleceğin öğrencisi konusunu da tartışmamızı gerektiriyor. Çünkü öğretmenler öğrencisiz, öğrenciler de öğretmensiz olamayacağını göre geleceğin öğretmenleri derken aslında bir yandan da yine geleceğin öğrencisini konuşuyor olacağız ve onun ne olacağını bilmiyoruz, onların nasıl bir dünyada yaşayacaklarını bugüne kadar gelecek ile özellikle böyle büyük ölçekli toplumsal çapı çok geniş, gelecek öngörülerinde nasıl yanıldığımızı, nasıl şaşırdığımız tarih bize çok açık gösteriyor” dedi.

“ÖĞRENCİLER NİTELİK DEĞİŞTİRİYOR DAHA DA DEĞİŞTİRECEK”
1800’lü yıllarda Londra trafiğinin çözülmesine yönelik bir çalışmada dönemin şartları gereğince 200 yıl boyunca trafik problemi yaşanmaması için Londra’nın yarısının ahır olması gerektiğinin ortaya çıktığını belirten Bakan Avcı, “50-100 sene sonra bütün bu tahminlerin ne kadar farklı değişkenlerde, nasıl yön değiştirdiğini hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla ben üniversitedeki iktisat dersinden aklımda kalan ve zaman zaman çok işime yaradığını gördüğüm bir kavram var, ceteris paribus. Böyle bir dünya yok bütün değişkenler sabit kalmıyor ve modellemeler için zaman zaman bu kavramın himayesine sığınıyoruz. Böyle bir dünya yok. Hiçbir değişken sabit kalmıyor, dünya hızla değişiyor ve gelişmeye devam edecek. Değişimin hızı gittikçe artıyor. Dolayısıyla öğrencilerimiz nitelik değiştiriyor, daha da değiştirecekler, yaş grupları olarak değiştiriyorlar” şeklinde konuştu.

“EĞİTİM DÜNYASI YAZ BOZ TAHTASI”
Eğitim dünyasının yaz boz tahtasına olduğunu ifade eden Bakan Avcı, eğitimi kovboy filmlerindeki piyanistlere benzetti. Bakan Nabi Avcı, “Dünya hızlı değişiyor, sabit kalmıyor, dolayısıyla öğrencilerimizin nitelikleri gelişiyor, yaş grupları olarak değişiyor. Eğitim alma çağı olmadığı için hayat boyu eğitim oluyor. Eğitim dünyası tam bir yaz boz tahtası, buradan ne yapmış bulunuyorum, eskiden kovboy filmlerinde salonlar vardı. Orada sık sık kavga çıkar bir köşede de piyanist piyanosunu çalmaya devam ederdi. Piyanistin başucunda ‘piyanist elinden geleni yapıyor. Lütfen ateş etmeyin’ yazardı. Böylesine bir değişimde milli eğitim bakanlığımızın da bu değişime ayak uydurabilmesi için aldığı kararlarla sık sık eğitimi eleştirilmekle yaptığımız işin ne olduğunu bir de böyle anlatmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

“ÖĞRETMENLERE GÖSTERDİKLERİ VEFA NEDENİYLE TEŞEKKÜR EDERİM”
Vefanın önemine değinen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz devlet olarak öğretmenlerimizi gerek seçiminde gerek istihdamında gerekse emekliliklerinde kendilerine en iyi imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Bir takım ayrıcalıklı örnekleri bir kenara bırakıp derneğimize bağlı özel okullarımızın öğretmenlerimize gösterdikleri ilgilerin takdir etmekte, doğrusu hiç de kıskanç davranmadıkları için mutluyum ve çok teşekkür ediyorum. Özellikle öğretmenlerimizi meslek hayatlarında gösterdiğiniz vefa nedeniyle çok teşekkür ediyorum. Vefa söz konusu olduğunda genellikle semt adıymış diye yakınma dile getirilir. Vefanın ne kadar önemli olduğunu, emeklilere göstereceğimiz vefanın gençlere nasıl örnek olacağını çok iyi biliyoruz.

“ÖZEL OKULLARA 535 MİLYON LİRA DESTEK VERDİK”
Geçen yıl yaptıkları yasal düzenlemeyle özel okullara giden öğrencilere anaokuldan liselere kadar ciddi devlet teşvikleri sağladıklarını sözlerine ekleyen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı şöyle konuştu:
“Bu yıl 200 bin öğrenci için hazırlık yapmıştık. Yeterince müracaat etmediği için 167 bin öğrencimize bu yıl 535 milyon lira destek vererek özel okullara yönlendirdik. Bunun içerisinde organize sanayi bölgesinde açtığımız teknik liselerde dahil değil. Öğrenci başına yaptığımız destekler buna dahil değil. Ben bunu söyleyeceğimi müdür beye söyledim. Ya parasını alamayan varsa diye. Kasım ayında 187 milyon lirayı hemen ödedik. Şubatta da ödeyeceğiz, son taksidi de haziranda ödeyeceğiz.”

VALİ MUAMMER TÜRKER: “EĞİTİM TOPLUMUN EN ÖNEMLİ FAALİYETİ”
Eğitim insanlığın varoluşundan bu yana toplumların en önemli faaliyet alanlarından bir tanesi olduğunu belirten Antalya Valisi Muammer Türker, “Eğitim çok önemli bir faaliyet alanı olagelmiştir. Türkiye’de de eğitim ağırlıklı olarak kamu hizmeti olarak görülmüştür. Okulların yapımı, müfredatın hazırlanması, öğretmen yetiştirilmesi kamu olarak görülmüştür. Bunun böyle görülmesi bizim kültürümüzde inanç sisteminde insanların eğitim yoluyla toplumdan kazandıklarını topluma aktarma hayırseverlik yarışı içine girme gibi bir eğilim vardır. Bu işin özel sektör tarafından yapılması devletin yükünü hafifletiyor. Türkiye Özel Okullar Birliği’nin her yıl çok değişik gündem maddelerini hazırlayarak eğitim sempozyumlarını takdirle karşılıyoruz. Taşın altına elini sokmak, önemli beyinleri bir araya toplayarak, eğitimi masaya yatırmak çok önemli bir mesele. Türkiye’de son yıllarda eğitime ayrılan payı birinci sıraya yer alması takdire şayan. Hükümetimizin devletimizin bu konuya verdiği önemi göstermektedir” şeklinde konuştu.

CEM GÜLAN: “DERSHANELERİN ÖZEL OKUL OLMASI KONUSUNDA ENDİŞELERİMİZ VAR”
Özel okulculuğun son yıllarda hızlı bir şekilde geliştiğini dile getiren Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Eş Başkanı Cem Gülan, “Özellikle sayısal anlamda Türkiye'de yüzde 100 oranında artış gösterdiğini, iki katına çıktı. Özellikle yaklaşık 170 bin öğrenciye sunulan eğitim öğretim desteğinin önemli katkısı oldu. Dershanelerin özel okullar olması konusunda çeşitli endişeler yaşıyoruz. Ancak alınacak tedbirlerle sorunların önlenebilir” ifadelerine yer verdi.

ADEM AKALAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Akdamar Adası gündüz ayrı gece ayrı güzel Van Gölü’nde bulunan her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan Akdamar Adası, açan badem ağaçları çiçekleriyle ziyaretçilerini mest ediyor. Van’ın tarihi ve kültürel zenginlikleri arasında önemli bir yere sahip olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Van Valiliği’nin katkılarıyla yapılan çalışma sonrası Güneş Enerji Sistemi (GES) ile ışıklandırılan Akdamar Adası yeni görünümüyle göz kamaştırıyor. Bahar aylarıyla birlikte badem ağaçlarının çiçek açmasıyla gündüz ziyaretçilere görsel şölen sunan Akdamar Adası, gece ışıklandırmasıyla da yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. Van’ın önemli tarihi mekanlarından biri olan, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Akdamar Adası’nı ziyaret eden Van Valisi Ozan Balcı, yapılan restorasyon ve bakım çalışmalarını inceledi. Özellikle bahar aylarıyla birlikte badem ağaçlarının çiçeklerinin açmasıyla görsel bir şölen sunan adada, ziyaretçilerin daha güvenli ve konforlu vakit geçirmeleri için bir çok çalışma yapıldı. Vali Yardımcısı Furkan Duman’dan bilgi alan Vali.Ozan Balcı, Akdamar Adası’nın önemli bir değer olduğunu belirterek, “Van, tarihi, doğası, kültürüyle büyük bir zenginlik. Bunlardan en önemlisi de Akdamar Adası. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği bir zenginlik. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Valiliğimiz işbirliği ile Akdamar Adası’nda restorasyon ve bakım çalışması yaptık. Bu kapsamda güvenlik yolları yaparak, deforme olan yolları onardık. Yürüyüş yollarını korkuluklarla güvenli hale getirdik. Akdamar Adasını aydınlattık. Adanın belirli yerlerine çeşmeler yaptırdık. Adanın birçok yerine kuş yuvaları bıraktık. Adanın bakımı yapıldı. İskele düzenlendi. Arıtmasını yaptık. Mescit ve WC’ler yenilendi Böylece yerli ve yabancı turistlerin daha güzel vakit geçirmeleri için güzel bir çalışma oldu. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Hemşehrilerimizi, yerli ve yabancı misafirlerimizi Van’ımızın tarihi ve kültürel güzellikleri ile özellikle de Akdamar Adası’nı ziyaret etmeye davet ediyoruz" dedi. “Bayramda Akdamar Adası ve ören yerlerine ziyaretçi akını” Van’da 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde 17 bin 700 yerli ve yabancı turist Akdamar Adası ve kentteki ören yerlerini ziyaret etti. Van’ın müze ve ören yerleri, 9 günlük bayram tatili boyunca başta İranlılar olmak üzere ziyaretçi akınına uğradı. Eşsiz güzelliğiyle ziyaretçileri mest eden tarihi Akdamar Adası, her dönem olduğu gibi yine en çok ziyaret edilen yerlerden oldu. 12 bin kişi ile en fazla ziyaretçiyi Akdamar Adası ağırlarken ardından onu 3 bin kişi ile Van Müzesi takip ederken, 2 bin 700 kişi ise Van Kalesi’nin ziyaret etti. (EKİP-ŞAK-
Aydın Son siparişini jandarmaya teslim etti, 20 yıl sonra yakalandı Aydın’ın Koçarlı ilçesinde 20 sene önce işlediği cinayet sonrası firar ederek izini kaybettiren ve yemek siparişi yapan bir işletmede kurye olarak çalıştığı öğrenilen firari zanlı, iki aylık çalışmanın ardından jandarmanın verdiği yemek siparişi sonrası yakalanarak cezaevine gönderildi. Edinilen bilgiye göre, Koçarlı ilçesinde 23 Haziran 2004 tarihinde A.B. isimli şahıs, aralarında husumet bulunduğu iddia edilen baba ve iki oğlunun ateşli silahla saldırısında öldü. Olaydan sonra şahıslardan biri yakalanırken, baba ve diğer oğlu K.Ü. kayıplara karışarak izini kaybettirdi. Jandarma özel ekip kurdu A.B.’nin öldürülmesi olayı ile ilgili olarak dosya yeniden ele alınarak İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Aydın İl jandarma Komutanlığı Suç Araştırma Timi (JASAT) ekiplerinden oluşan özel ekip kuruldu. Ekipler dava dosyası üzerinde 06 Şubat 2024 tarihinden itibaren çalışmaya başladı. Ekipler davanın zaman aşım süresinin dolmasına az bir süre kala çalışmalarını yoğunlaştırdı. “Son siparişi jandarmaya teslim edince yakalandı” Aydın jandarmasının özel ekibinin titizlikle çalışmasının ardından A.B. isimli şahsın öldürülmesi olayının firari şüphelisi K.Ü.’nün İzmir’in Bornova ilçesinde yemek siparişi verilen bir firmada kurye olarak çalıştığı, olayın diğer failleri olan babası A.Ü.’nün 2018 yılında vefat ettiği, kardeşi A.Ü.’nün ise olayın ardından yakalanarak tutuklandığı belirlendi. Jandarmanın planı başarıya ulaştı Aydın’dan İzmir’e giden özel ekip olayın firarisi K.Ü.’yü yakalamak için hazırladığı planı devreye koydu. Jandarma müşteri olarak şahsın çalıştığı yemek işletmesinden sipariş verdi. Olaydan habersiz K.Ü. hazırlanan siparişi getirerek, jandarma ekiplerine teslim edince 20 yıl sonra yakalandı. 20 yıl sonra tutuklandı İzmir’de özel ekip tarafından yakalanan şahıs, Aydın’a getirildi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen K.Ü. mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
Ankara Deprem uzmanından uyarı: “Tokat’ın üzerinde bulunduğu fay hattında beklenen büyük şiddetli deprem hala olmadı” Gazi Üniversitesi DEMAR (Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi) Müdürü Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ın da üzerinde bulunduğu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda beklenen büyük şiddetli depremin hala olmadığını kaydetti. Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ta meydana gelen ve Samsun, Yozgat, Çankırı ve Çorum gibi çevre illerde de hissedilen 5.6 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamalarda bulundu. Arslan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Bingöl çevresinde birleşen Doğu Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın birbirleri üzerinde sürekli hareket halinde olduğunu kaydederek, “Son 1 ayda özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın her iki ucunda hareketlenmeler mevcut. 4’ün üzerinde çok fazla sayıda deprem oldu. Hem Doğu bölgesinde özellikle Adıyaman’ın biraz daha ilerisinde depremler oldu hem de hattın batı ucunda yani Yunanistan’da 4’ün üzerinde depremler oldu. Dolayısıyla bu fay hattının üzerinde bir hareketlenmenin olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı. Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Doğu Anadolu Fay Hattı’nın, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na doğru 9 metre kaydığını kaydeden Arslan, yukarıya doğru meydana gelen hareket sonucu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda kırılmalar meydana geldiğini ve Tokat’ın da bu hat üzerinde olduğunu kaydetti. Arslan, iki hattın birleştiği noktalarda bulunan Bingöl, Erzincan, Bitlis ve Muş çevresinde stres birikimi yaşandığını kaydetti. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde ortaya çıkan jeolojik verilere değinen Arslan, 10 yıl içerisinde bu hat üzerinde 7.0 ila 7.5 büyüklüğünde bir deprem olma ihtimalinin yüzde 90 olduğuna dikkati çekti. "Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır" Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu belirten Arslan, sözlerine şöyle devam etti: “Ne zamana kadar? Periyodu doluncaya kadar. Kahramanmaraş depreminin periyodu 450 ila 500 yıl civarındadır. Dolayısıyla da Pazarcık bölgesinde fayın tekrar kırılması için 450 yıla daha ihtiyacımız var ancak buradaki kırık meydana geldiğinde hem Elazığ ve Bingöl’e doğru olan bir bölgede hem de Hatay’ın daha güneyinde olan bölgelerde gerilme birikmesi meydana geldi. 9 metreye ileriye doğru giden hareket, Malatya civarında durdu. Sonra bu hareket bir türlü devam edecek, kırılmayı tamamlayacak.” “Önümüzdeki 10 yılda Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” Bingöl civarında büyük şiddetli depremin hala olmadığını ifade eden Arslan, “İki fay hattının buluştuğu kavşak nokta olan Bingöl’de henüz beklediğimiz deprem olmadı. Bu depremi de hakikaten bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca 7.0 ila 7.5 büyüklüğündeki depremi beklememek çok hata değil ama zamanlamasını söyleyebilmek çok zor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde kesinlikle 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” değerlendirmesinde bulundu.