POLİTİKA - 22 Kasım 2017 Çarşamba 18:59

Bakan Canikli: 'Bedelli askerlik şu anda gündemimizde değil'

A
A
A
Bakan Canikli: 'Bedelli askerlik şu anda gündemimizde değil'

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, "Bedelli askerlik şu anda gündemimizde değil" dedi.

Milli Savunma BakanıCanikli, " S400 füzelerinin nerede konuşlanacağı, ne zaman kullanılacağı ile ilgili tasarruf yetkisi Türkiye'de olacaktır. NATO sistemlerinden en büyük farkı da budur" dedi.  Milli Savunma Bakanı Canikli, 2018 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2016 Kesin hesap kanun tasarısı ile Sayıştay Raporları görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bakan Canikli S400 füzelerine ilişkin olarak, "S400 füzelerinin kontrolü tamamen Türkiye'de olacaktır. Dost, düşman tanıma sistemi de değiştirilecektir. Ona ilişkin yazılım değişimleri başlamıştır, Türkiye'de oraya aktif bir şekilde katılmaktadır. Ama bütün tasarruf yetkisi de nerede konuşlanacağı, ne zaman kullanılacağı ile ilgili tasarruf yetkisi Türkiye'de olacaktır. NATO sistemlerinden en büyük farkı da budur.

2.5 milyar dolara satın alıyoruz. İki sistem olarak alıyoruz. İhtiyacımızı da karşılamıyor belki onun gibi 10 tane daha ihtiyacımız var. Bu sistem için gündeme gelen rakam farklıydı. S400 en etkililerden bir tanesi. Karşılama mesafesi 360 kilometre. 360 kilometre kala balistik füzeyi karşılama yeteneğinde sahip, isabet oranı çok yüksek. Patriot sistemi de temas üzerine kurulu. Balistik füzeyle temas ederek patlatılıyor. S400 temassız patlatıyor" diye konuştu.

Bakan Canikli, S400 alımlarının ikinci etabında teknoloji transferinin gerçekleştirileceğini kaydederek, "Bir taraftan S400'leri satın alıyoruz, bir taraftan EUROSAM ile aynı fonksiyona sahip sistemleri geliştirmek için çalışma başlattık. Patriotlarla ilgili teklifimiz var. Türkiye tamamen kendi imkanlarıyla geliştireceği bir platformun çalışmasını başlattık. Hem S400'ler için hem de patriotlar için görüşmeler devam ediyor" şeklinde konuştu.

FETÖ ile mücadeleye ilişkin olarak Canikli, "FETÖ'nün bilinen, iz bırakan tüm bölümleri boyutları ortadan kaldırıldı. Ama bilinmeyen ciddi bir bölümü olduğunu tahmin ediyoruz. Daha önce iz bırakmayan FETÖ mensubunun son zamanlarda artan etkin pişmanlıkla verdiği bilgiler üzerine tespit ettiğimiz inanılmaz isimler var. Kontörlü telefonlar üzerinden iletişim kurduğu bir sistem var. Ona ilişkin de yoğun tespitler var. Orada hata yapamamak için yüzde yüz isabetle çalışmak için oran çok düşük olsa da o telefondan aile bireyleri tarafından da aranabiliyorlar. Yüzde yüz kesinliğe ulaştırmak için çalışma yapıyoruz. Her gün yeni ihraçlar, açığa almalar söz konusudur" dedi.

Canikli, Türkiye'nin yerli silah sanayisinin önemine işaret ederek şunları söyledi:  "Eğer Türkiye son 15 yılda geliştirdiği silah sistemlerine sahip olmamış olsaydı, yerli imkanlarla geliştirdiği silah sistemlerine sahip olmamış olsaydı, bugün çok büyük ihtimalle toprak bütünlüğümüzü savunmakta çok zorlanırdık, daha büyük bedeller ödemek zorunda kalırdık."

Askeri okulların kapatılmasının söz konusu olmadığının altını çizen Bakan Canikli, bu okullara girişlerde FETÖ'nün etkisine dikkat çekerek, "Sağlık raporlarını düzenleyen ekipten tutun da, sınav komisyonuna kadar, not verenler tamamı örgütün kontrolünde. Öğrencilerin tamamı örgütün süzgecinden geçerek alınmış öğrenciler. Biz kapatmadık. Türk Silahlı Kuvvetleri harekat, askerlik ile ilgili konulara yönelsin, onun dışında ihtiyacı olan personel temini, lojistik sağlaması tedarik Milli Savunma Bakanlığı tarafından karşılansın. Bu ayrım doğru bir ayırım. Bu düzenlemeden sonra Türk Silahlı kuvvetleri özellikleri tam olarak tanımlanmış. Personel ihtiyacını belirleniyor. Personel ihtiyacı Milli Savunma Üniversitesi vasıtasıyla Bakanlık tarafından karşılanıyor. Silah sistemleri, diğer ihtiyaçları Milli Savunma Bakanlığı bunların kuvvetlerimizin talebi, ihtiyacı çerçevesinde karşılıyoruz" diye konuştu.

Bedelli askerlikle ilgili olarak Canikli, "Şu anda hükümetimizin gündeminde bedelli askerlik söz konusu değil. Vakti gelen kardeşlerimiz, yükümlülükleri çerçevesinde bu görevlerini ifa etsinler. Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde, mücadeleye zarar verebilecek bir düzenleme yapılması söz konusu değil, doğru da değil" ifadelerini kullandı.

15 Temmuz şehitlerinin yakınlarının istihdam edilmesine yönelik imkandan diğer şehit ailelerinin de yararlanabileceğini söyleyen Bakan Canikli, "Şehitlerin çocuklarının askerlik hizmetinden muaf olması ile ilgili düzenleme var. Yükümlü olan şehitlerimizin birinci derece yakınlarının var. Görev yapan asker ver polis çocuklarına askerlikten muaf olma imkanı verilmiyor. Şimdi onu sağlıyoruz. KHK ile sağlayacağız. Muvazzaf subay ve polis şehit olmaları durumunda çocukları askerlik görevinden muaf olmamaları ile ilgili hükmü değiştiriyoruz. Onunla ilgili KHK önerildi. Uzman erbaşlara da zati silah edinme imkanı getiriliyor" dedi.
Esad'ın Türkiye hava sahası üzerinden Moskova'ya gittiğine ilişkin iddialara Canikli, "Onu biz bilmiyoruz. Rusya ile ilişkilerimiz çerçevesinde bu adımlar atıldı. Orada uçuş kuralları bellidir. bazı uçuşlarda yolcu bilgileri verilir. O bilgilerde verilenler çerçevesinde söz konusu değil. Onların kuralları bellidir" diye konuştu.
Taşeron örgütlere değinen Canikli, "PKK, DEAŞ'ın taşeron örgüt olarak kullanıldığı açığa çıkmıştır tartışmasız şekilde. Projenin temel hedefi bölgenin daha kolay yönetilebilmesini temin amacıyla devletlerin, siyasi organizasyonların şekillendirilmesidir. Bunun başında da Türkiye gelmektedir. Türkiye'nin bu amaçla istenildiği gibi kolay yönetilebilir bir ülke olmadığı anlaşılmıştır. Türkiye oyunu bozan ülke olmuştur. Türkiye'nin toprak bütünlüğünü kaybedilmesi sonucunu doğuracak şekilde bir çalışmanın olduğudur. Terör örgütleri de bu amaca yönelik hizmet eden paravan organizasyonlardır" değerlendirmesi yaptı.  

Ahmet Umur Öztürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kavga ettiği kişinin kulağını kopartıp martının kapmasına neden olan sanığa 3 yıl 4 ay hapis cezası Büyükada’da Danyal Tolgahan Alparslan Seyrek, kavga ettiği Eyüp Çelik’in kulağını ısırarak koparmış ve kulak parçasını bir martı kapmıştı. Mahkeme, sanık Seyrek’i ‘Kasten yaralama’ suçundan 3 yıl 4 ay hapisle cezalandırdı. Olay, 29 Temmuz 2016 yılında Büyükada’da iskelede yaşandı. İddiaya göre, yanındaki kadına şiddet uygulayan Danyal Tolgahan Alparslan Seyrek’e, Eyüp Çelik engel olmaya çalıştı. Taraflar arasında yaşanan kavga sırasında Seyrek, Çelik’in kulağını ısırarak kopardı. Seyrek’in birkaç metre ileriye tükürdüğü kulağı ise bir martı kaptı. Çelik’in kulağının bir kısmının kopması ile kalıcı hasar ve görünüm bozukluğu oluştu. Taraflar birbirinden şikayetçi oldu. Adalar Adliyesi’nde Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına müşteki sanık Eyüp Çelik katılırken sanık Danyal Tolgahan Alparslan Seyrek mazeret sunarak katılmadı. Taraf avukatları salonda hazır bulundu. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanık Seyrek’in "yüzde sabit iz oluşturacak şekilde kasten yaralama" suçundan cezalandırılmasını istedi. Müşteki sanık Eyüp Çelik’in ise "basit bir tıbbimüdahaleyle giderilebilecek şekilde kasten yaralama" suçundan cezalandırılmadı talep edildi. “Gözümü hastanede açtım” Mütalaaya karşı savunma yapan Eyüp Çelik, “Kız, ‘kurtar kurtar’ diye bağırıyordu. Alelade bir tartışma olsa ben zaten müdahil olmam. Olay anında gözümü hastanede açtım. Beraatimi ve karşı tarafın cezalandırılmasını talep ediyorum” dedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Danyal Tolgahan Alparslan Seyrek’i ‘Kasten yaralama’ suçundan 3 yıl 4 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Katılan sanık Eyüp Çelik ise ‘Kasten yaralana’ suçundan beraat etti. “Kulağımı ısırıp, kopardı” Kararın ardından açıklama yapan Eyüp Çelik, “Verdiğim hukuk mücadelesinin bugün sonuna geldik. Mahkeme kanunlarımızı uyguladı. Şiddeti önledik. Kız arkadaşını adaya getirmişti. Burada canice dövüyordu. Ben müdahale ettim kulağımı ısırıp, kopardı. Yeni burada bir kadının darp edildiğini görsem yine müdahale ederim” dedi. “Erkeklerin yaptığı müdahalelerin cezasızlıkla neticelenmesi örnek bir karar oldu” Eyüp Çelik’in avukatı Hilal Gültepe Öztürk ise, “Bugün Eyüp Çelik’in Adalar Asliye Ceza Mahkemesinde yaklaşık 7 yıldır süren duruşmasını nihayete erdirdik. Yapılan yargılama sonunda Eyüp Çelik’in yaptığı müdahale nedeniyle hakkında beraat kararı verildi. Kadına şiddet uygulayan erkek arkadaşın Eyüp Çelik’e yönelik yaralaması nedeniyle hapis cezasıyla cezalandırıldı. Bu bütün kadınlar için hem örnek bir olay hem de bu kadınların hayatlarını kurtarmak maksadıyla erkeklerin yaptığı müdahalelerin cezasızlıkla neticelenmesi örnek bir karar oldu” diye konuştu. (EK-
Uşak Uşak Üniversitesi uluslararası iş birlikleri yapmaya devam ediyor Tunus Monastir Üniversitesine ziyaret gerçekleştiren Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş, bir dizi ikili anlaşmaya imza attı. Prof. Dr. Ekrem Savaş, Tunus Monastir Üniversitesini ziyaret ederek ikili işbirliği anlaşmaları için görüşmelerde bulundu. Monastir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hedi Bel Hadj Salah’ın ev sahipliğinde yapılan görüşmede iki üniversite arası öğrenci-öğretim elemanı değişimi, proje ve Ar-Ge faaliyetleri hakkında ikili iş birliği anlaşması imzalandı. DTS Tasarım Merkezi Müdürü Doç. Dr. Eren Öner’in de katıldığı görüşmelerde ayrıca Institut Superieur de la Mode de Monastir kurumu ile DTS Tasarım Merkezi işbirliklerini kapsayan anlaşma da yapıldı. Böylelikle Uşak Üniversitesi ihtisaslaşma alanı olan deri ve tekstil sektörlerine yönelik ‘Uluslararası Tasarım’ işbirliğine bir yenisini daha ekledi. Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş ve DTS Tasarım Merkezi Müdürü Doç. Dr. Eren Öner, Tunus’ta Monastir Tekstil Araştırma Merkezini, Monastır Üniversitesi ‘Tekstil’ temalı Neotex Teknoparkını, Total Testing Service (TTS) Uluslararası Tekstil ve Deri Test Analiz Merkezini ve Monastir Teknik Tekstil Araştırma Merkezini de ziyaret etti. Ziyaretlerde Tunus deri ve tekstil sektöründeki gelişmeler yerinde incelenerek işbirliği yapılabilecek konular ayrıntılı olarak görüşüldü. Uşak Üniversitesi DTS Tasarım Merkezi uluslararası iş birliklerine bir yenisini daha ekledi Konuyla ilgili açıklama yapan Rektör Prof. Dr. Savaş, Uşak Üniversitesinin yaptığı çalışmalarla hem yurt içinde hem de yurt dışında her geçen gün daha fazla öne çıktığını belirterek “DTS Tasarım Merkezimiz kurulduğu günden bu yana tasarımlarıyla yerli ve yabancı firmaların ilgisini çekiyor. Türkiye’deki birçok önemli kurumun ve uluslararası üretim yapan firmalarımızın tasarımlarını yapıyoruz. Ayrıca deri, tekstil ve seramik sektörlerinde önemli faaliyetleri olan ülkeleri ziyaret ediyor ve oradaki kurumlarla anlaşmalar yapıyoruz. Bu yaptığımız anlaşmalar ile DTS Tasarım Merkezimiz uluslararası tasarım iş birliklerini büyütmeye devam ediyor. Yaptığımız çalışmalarla Uşak Üniversitesinin tasarımlarını uluslararası alanda daha da görünür hale getirmeye devam edeceğiz.’’ dedi.
İstanbul İş Bankası 100. Yıl Bonosu’nun halka arzına 1,7 kat talep İş Bankası’nın 100. yılına özel halka arz ettiği yeşil finansman bonosu, gong töreniyle işlem görmeye başladı. Bankanın 100. Yıl Bonosu’nun halka arzına yaklaşık 50 bin yatırımcıdan 1,7 kat talep geldi. Türkiye İş Bankası, Türk Lirası cinsinden gerçekleştirdiği 4,5 milyar TL nominal değerli yeşil finansman bonosu ihracıyla, yeşil dönüşüm ve çevresel sorumluluk alanında önemli bir adım atarak, Türkiye sermaye piyasalarının derinleşmesine katkıda bulundu. Yapılan açıklamaya Türkiye İş Bankası’nın 100. kuruluş yıl dönümü olan 26 Ağustos 2024 vadesini taşıyan 126 gün vadeli işlem, aynı zamanda finansal piyasalardaki tarihin en büyük yeşil borçlanma aracı halka arzı olarak kayda geçti. Halka arz miktarı 3 milyar TL nominal olarak duyurulan İş Bankası 100. Yıl Bonosu’nun ihraç büyüklüğü, yatırımcıların 7,7 milyar TL nominal gibi yüksek bir talep göstermeleri sonucunda 4,5 milyar TL nominale artırıldı. Halka arza bireysel yatırımcılardan 4,8 milyar TL nominal, kurumsal yatırımcılardan ise 2,9 milyar TL nominal talep geldi. Yaklaşık 50 bin yatırımcıdan 1,7 kat talep geldi Aynı zamanda sektörde halka arz yöntemiyle gerçekleştirilen ilk yeşil ihraç olma ve tek seferde gerçekleştirilen en büyük borçlanma aracı halka arzı olma özelliğini taşıyan İş Bankası 100. Yıl Bonosu halka arzında yaklaşık 50 bin yatırımcıdan 1,7 kat talep gelmiş oldu. 100. Yıl Bonosu halka arzında ilk defa İş Bankası’nın ödüllü mobil uygulaması İşCep üzerinden de talep toplanması, ülke çapında geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşılmasında önemli rol oynadı. Yatırımcıların halka arz taleplerinin sayısal bazda yüzde 84’ü İş Bankası dijital kanalları aracılığıyla iletildi. “Kumbara, yatırım hesabı gibi geçmişteki ilklerimizle benzerlik taşıyor” İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, gong töreninde yaptığı konuşmada, “100 yıl önce Türkiye’de tasarruf alışkanlığını kumbarayla kazandıran, yine ilkleri arasına yatırım hesabı kavramını ekleyen ve sermaye piyasalarına erişimi Bankamatikler aracılığıyla tabana yayan, sermaye piyasalarına İş Yatırım’ı kazandıran Bankanın 100. yılında çıkardığımız Bono, Kumbara ve yatırım hesabı gibi geçmişteki ilklerimizle benzerlik taşıyor” dedi. “Bono, sermaye piyasalarının tabana, geniş bir kesime erişebildiğini gösteriyor” Talep toplama sırasında en düşük limitin bin lira olduğunu, 15 bin yatırımcının bin liralık talepte bulunduğunu vurgulayan Aran, “Bunu, sermaye piyasalarının küçük tasarruf sahiplerini içine alması açısından çok kıymetli buluyorum. Biz 3 milyar lira için yola çıktık. Mevzuat yüzde 50 oranında gelen talebe göre artırmamıza imkân veriyordu. Artırdık ve 4,5 milyar liraya geldik. Ne mutlu bize ki yaklaşık 50 bin yatırımcıdan toplam 7,7 milyar liralık talep geldi. Bu talebin çok önemli bir bölümünün İşCep aracılığıyla gerçekleşmesi, 15 bin yatırımcının bin liralık tutarlarla gelmesi, yüzde 15’inin 20-30 yaş arasındaki gençlerden oluşması 100. Yıl Bonosu’nun, sermaye piyasalarının nasıl tabana ve geniş bir kesime, yatırımcı grubuna erişebildiğini gösteriyor. Bono’yu, ülkemizde 100 yıl önce kumbara ile başlanan tasarruf alışkanlığının bu kez sermaye piyasalarına bir yansıması olarak görüyorum. Hepimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. ‘100. Yıl Bonosu’ ihracından sağlanan kaynak, yeşil projelere verilen kredilerin finansmanı için kullanılacak. Ayrıca halka arza katılan her bir yatırımcı adına da TEMA’ya bir fidan bağışı gerçekleştirilecek.
Ankara TBMM’de Çocuk Zirvesi TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Sadece kötü alışkanlıklar, uyuşturucu ve benzeri alışkanlıklar, yanlış yönlendirmenin ötesinde aileyi yok sayan, aileyi değersizleştiren, aileyi dağıttığı için çocuğu kimsesiz bırakan bazı zararlı akımların insanlığın en büyük virüslerinden biri olduğunu bilmek ve ona göre tedbir almak zorundayız” dedi. TBMM Tören Salonu’nda ‘Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk’ teması ile Çocuk Zirvesi düzenlendi. Zirvenin açılışında konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, çocuklara yapılan yatırımın en akılcı yatırım olduğunu belirterek, “Devlet olarak, kamu, özel sektör olarak yapılabilecek en güzel işlerin çocuklarla ilgili yatırımlar olduğunu biliyoruz. Çocukları risklerden, öncelikle zararlı akımlar, alışkanlıklardan korumak. Bugün dünyada nesilleri tehdit eden şeylerin en önemlilerinden biri belki de savaş, açlık, kıtlık, bunların üzerinde sayabileceğimiz zararlı akımlarla gelecekten kopartılmasıdır. Sadece kötü alışkanlıklar, uyuşturucu ve benzeri alışkanlıklar, yanlış yönlendirmenin ötesinde aileyi yok sayan, aileyi değersizleştiren, aileyi dağıttığı için çocuğu kimsesiz bırakan bazı zararlı akımların insanlığın en büyük virüslerinden biri olduğunu bilmek ve ona göre tedbir almak zorundayız” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise, çocukların hayatın güzel bir hediyesi olduğunu dile getirerek, “Hayatlarımıza sevinç, neşe ve coşku katan çocuklarımız geleceğimizin mimarlarıdır. Bu ülke kıymetli evlatlarımızın azmi, çalışkanlığı ve başarılarıyla ebediyete kadar var olacaktır. İstiklal Marşımız gök kubbede her daim yükselecek, ay-yıldızlı bayrağımız dünyanın dört bir yanında dalgalanacaktır. Bütün insanlığa rehber olan kadim medeniyetimizin taşıyıcısı çocuklarımız olacaktır. Çocukları korumak, ülkemizin değerlerini korumak, insanlığı yüceltmek demektir” ifadelerini kullandı. Göktaş, başta Gazze olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında bazı çocukların en temel ihtiyaçlarından mahrum kaldığına değinerek, “Gazze başta olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında en temel ihtiyaçlarından mahrum olan çocukların geleceğinden endişe duyuyoruz. Hiç kimse, hiçbir kurum, hiçbir vicdan buna sessiz kalmamalıdır. Biz Türkiye olarak çocukların bu tabii hakkını her platformda büyük bir kararlılıkla dile getirmeye devam edeceğiz. Çocuklar savaşların, krizlerin neden olduğu acıların suskun tanıkları haline gelmemelidir. Hiçbir çocuk yaşadığı coğrafyalardaki krizlerin, savaşların, çatışmaların sorumlusu değildir ve olmamalıdır” şeklinde konuştu.