POLİTİKA - 29 Mart 2015 Pazar 12:14

Bakan Eker: 'Barışı istemeyenler sistemin değişikliğini istemeyenlerdir'

A
A
A
Bakan Eker: 'Barışı istemeyenler sistemin değişikliğini istemeyenlerdir'

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır'ın "barışın kalbi" olduğunu belirterek, "Barışı istemeyenler sistemin değişikliğini istemeyenlerdir. Türkiye'nin mevcut yapısını korumak isteyenler hep engel oldu" dedi.

Bakan Eker, çeşitli temaslarda bulunmak için geldiği Diyarbakır'da yaklaşık 140 sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve kanaat önderleriyle bir otelde yemekli toplantıda bir araya geldi. Görüşmede yaptığı konuşmada barış sürecinin önemine işaret eden Eker, Kürt meselesinin 1920'li yılların başında ortaya çıktığını söyledi. Kürt sorununun Türkiye'nin sisteminden kaynaklanarak büyüdüğüne vurgulayan Eker, bu yaranın 1985'ten sonra açık kanamalı bir hale geldiğini kaydetti.

"Diyarbakır'ın barışın kalbi" olduğunu belirten Eker, "Bu şehirde farklı etnik kimlikler, kültürler ve dinler birlikte binlerce yıl yaşadı. Türk, Kürt, Süryani, Ermeni, Yahudi ve Musevisi huzur içerisinde yaşadı. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde bu barış iklimi bozuldu" dedi. Türkiye'de sorunların çözümünün sistem değişikliğiyle aşılacağını dile getiren Eker, bunun için anayasanın değişmesi gerektiğini vurguladı.

"SİSTEM DEĞİŞİRSE KÜRT MESELESİ ÇÖZÜLÜR"
Türkiye'nin bütün sorunlarının altında yatan konunun Anayasa olduğuna dikkat çeken Eker, şunları kaydetti:
"Anayasa değişikliği ile sistem değişikliği meydana gelirse Türkiye'de Kürt meselesi ve diğer sorunlar çözülür. Bunlar değişmediği sürece mevcut kanunlar ve uygulamalarla yapacaklarımız sınırlıdır. Bu süreç içerisinde biz bu sorunların azamisini yaptık. Her seferinde bir takım engeller, sabotajlar ve sorunlarla karşılaşmış olduk. Barışı istemeyenler sistemin değişikliğini istemeyenlerdir. Türkiye'nin mevcut yapısını korumak isteyenler hep engel oldu."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu dönemde Diyarbakır'da Mesut Barzani, Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses ile beraber barış mesajı verdiklerini hatırlatan Eker, "HDP'nin de maalesef milletvekilleri Başbakan yardımcımızla oturup konuşup mesajlar verirken öte yandan eş genel başkanının zehir zemberek açıklamalar yapması, çözüm sürecinin aleyhinde konuşması, Başbakan ve Cumhurbaşkanını açıktan hedef alan mesajlar vermesi, yer yer provokatif konuşmalar yapması çözüm sürecini destekleme değil, zehirleme teşebbüsüdür" diye konuştu.

DİYARBAKIR YATIRIMLARI
AK Parti hükümetleri döneminde Diyarbakır'ın ertelenmiş altyapı sorunlarının çözüme kavuşturulduğunu ifade eden Eker, yapıcı adımların atılmaya devam edildiğini söyledi. Sosyal ve siyasal meselelerin çözüme kavuşturulması noktasında hep çaba içinde olduklarına dikkat çeken Eker, "Yanlış teşhis ve tedavi, sorunları daha da derinleştirdi, büyüttü ve komplike haline getirdi" dedi.
AK Parti'nin Diyarbakır'a dev yatırımlar yaptığını kaydeden Bakan Eker, Köy Alt Yapısının Desteklenmesi (KÖYDES) projesi kapsamında bin 409 köy ve mezramızı şebekeli suyla buluşturulduğunu, köylere bin 881 kilometre asfalt yol ve 4 bin 197 stabilize yol yapıldığını belirtti.
Sağlık ve ulaşım alanında da büyük reformlar gerçekleştirdiklerini belirten Eker, "Uzman doktor sayısını 147'den bin 308'e, hastane yatak sayısını 2 bin 529'dan 4 bin 729'a, ambulans sayısını ise 3'ten 87'ye çıkardık. 2002 yılına kadar sadece 44 kilometre olan duble yolu 387 kilometreye çıkardık. Diyarbakır'a yeni havaalanı kazandırdık. Bu yıl içinde açılacak" dedi.
Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmayanların AK Parti iktidarı döneminde hayata geçirildiğini ifade eden Eker, Diyarbakır tarımına 2,5 milyar TL nakit, hibe destek verdiklerini söyledi.

"CUMHURİYET TARİHİ BOYUNCA BÖLGEDE İLK KEZ KALKINMA PROJESİ UYGULANDI"
Bakan Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kırsal kalkınma için Diyarbakır'a 158 milyon lira hibe verdik. Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (KKYDP), IPARD, GAP sığırcılık projesi ve IFAD ile birlikte toplam 814 yeni projeyi destekledik. Cumhuriyet tarihi boyunca bölgede ilk kez bir kalkınma projesi uygulandı. Diyarbakır, Batman ve Siirt Kırsal Kalkınma projesini başlattık. Diyarbakır'da Organize Besi Sanayii Bölgesini kurduk. Türkiye'nin en büyük ve en modern hipodromlarından birini Diyarbakır'a kazandırdık. Bakanlığımıza ait 900 dekar araziyi kent ormanları için verdik. Diyarbakır’ın tarımsal üretim değeri yaklaşık 4 kat arttı. 1 milyar liradan, 3,6 milyar liraya çıktı."

AK Parti hükümetleri döneminde başlatılan yatırım hamleleri çözüm süreci ile birleşince Diyarbakır'ın kalkınması için önemli ilerlemeler sağlandığını ifade eden Bakan Eker, yatırım teşvikleri kapsamında 2001-2014 arasında Diyarbakır'a toplam 2,8 milyar TL yatırım yapıldığını ve bu adımlarla 19 bin 815 istihdam sağlandığını söyledi. Eker, "Bu yatırımın 1,8 milyar lirası, istihdamın 10 bin 663'ü son 3 yılda oldu" dedi.
Yeni GAP Eylem Planı kapsamında 4 yıl içinde Diyarbakır'da birçok yatırım yapılacağını kaydeden Bakan Eker, "Diyarbakır Tekstil ihtisas OSB Projesi yapılacak. Eğitimde toplam 4 bin 234 yeni derslik yapılacak. Şehir hastaneleri kapsamında bin 800 yeni yatak kapasitesi oluşturulacak. Diyarbakır Stadyumu faaliyete geçecek. Dicle Vadisi Projesi tamamlanacak. Diyarbakır surlarının onarımı ve çevre düzenlemesi bitirilecek. Sulama yatırımları büyük oranda tamamlanacak ve Silvan Barajının inşaatı 2018 yılına kadar bitirilecektir" ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) Toz taşınımında solunum rahatsızlığı olanlar risk altında Meteoroloji Genel Müdürlüğü; Kuzey Afrika’dan beklenen toz taşınımı uyarısı yaptı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlı hamile ve çocukların da toz taşınımı sırasında risk altında olduğunu ifade etti. Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini söyleyen Cengiz, zorunlu durumlarda maske takılması gerektiğini kaydetti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmelerde Marmara’nın güneyi, İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde yer yer toz taşınımı beklenildiği açıklandı. Kuzey Afrika’dan beklenen çöl tozlarının hava kirliliği ve görüş mesafesini düşürmesine karşı yerel yönetimler vatandaşlara tedbirli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca uzmanlar toz taşınımına uzun süreli maruz kalınması durumunda solunum yetmezliğine varabilecek rahatsızlıklar nedeniyle en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlılar, hamileler ve çocukların risk altında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, mümkün olduğunca toz taşınımı geçene kadar dışarı çıkılmaması, mecburi durumlarda ise maske takılması gerektiğini kaydetti. Uzmanlardan maske uyarısı Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini ifade eden Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, “Toz taşınımı dediğimiz dönem 3 gün boyunca ülkemizde çöl tozlarının yoğun olarak görülmesi demek. Hava kirliliğine neden olarak görüş mesafesini bozabildiği gibi özellikle solunum rahatsızlığı bulunan hastalarımızda, solunum sıkıntısına neden olabilir. Özellikle astım ve alerjisi olan kişilerde astım atağı gibi solunum sıkıntılarının yoğun olduğu dönemlere neden olabilir. KOAH’lı (kronik obstrüktif akciğer) ve kronik hastalığı olan kişilerde de solunum sıkıntısı ataklara neden olabilir. Bu dönemde en önemlisi toza maruz kalmamaktır. Kronik ve ciddi hastalığı olan kişilerin bu dönemde mümkünse dışarıya çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Dışarıya çıkmaları gerekiyorsa özellikle toza karşı koruyu N95 gibi kullanmaları, bulamıyorlarsa bile normal maske faydalı olabilir. Maske kullanmak bu dönemde çok önemli. Astım hastalıklarında özellikle atağı tetikleyebilir, astım krizine neden olabilir. Böyle bir durum oluştuğunda hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurarak etkili bir astım tedavisi almaları gerekebilir” şeklinde konuştu. Solunum rahatsızlığı bulunanlar kadar yaşlı, hamile ve çocuklar da risk altında Kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra çeşitli grupların da risk taşıdığını belirten Cengiz, “Yaşlılarda ek hastalıklar, kronik rahatsızlıklar daha fazla olduğu için onlar daha hassas. Hamileler ve çocuklar etkilenebilir. Solunum hastalığı olanlar ekstra risk altında. Çünkü bu tozlar çok küçük partiküller halinde olup solunum yollarını etkileyebilmekte, hastalarda atakları tetikleyebilmektedir. Uzun süreli maruz kalma durumunda solunum yetmezliğine görülebilir Toz taşınımına uzun süreli maruz kalınmaları durumunda solunum yetmezliğine varan ciddi rahatsızlıklar görülebileceğine dikkat çeken Cengiz, “Kriz atak dediğimiz kriz tablosuna neden olabilir. Ciddi solunum sıkıntısı, hatta çok fazla maruz kalınırsa solunum yetmezliğine bile neden olabilir. Bizim en çok beklediğimiz tablo, öksürük ile birlikte nefes darlığı ve atak tablosudur” ifadelerini kullandı.