EKONOMİ - 10 Şubat 2017 Cuma 13:24

Bakan Elvan MÜSİAD'ta Cazibe Merkezleri Programını anlattı

A
A
A
Bakan Elvan MÜSİAD'ta Cazibe Merkezleri Programını anlattı

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, MÜSİAD 'Cazibe Merkezleri Programı' tanıtım toplantısında konuştu. Elvan, programın detaylarını işadamlarıyla paylaştı. Elvan, toplantıda program ile 10 bin kişiye yakın istihdam sağlanması öngörüldüğünü de belirtti.

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nde (MÜSİAD) Doğu ve Güneydoğu’da yatırım ve istihdamı artırmak amacıyla hayata geçirilen Cazibe Merkezleri Programı hakkında açıklamalarda bulundu. Elvan, toplantı da program ile birlikte 10 bin kişiye yakın istihdam sağlanması öngörüldüğünü belirtti. Ulaşım, sağlık, eğitim alt yapısı itibariyle güçlü bir Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne kavuşulduğunu belirten Elvan, "Hükümetlerimiz döneminde özelikle doğu ve güneydoğu bölgesine yönelik çok değişik tedbirler alındı. Fiziki alt yapı alanında inanılmaz yatırımlar gerçekleştirdik. Ki sadece iki bölgeye yılda yaklaşık 10 milyar liralık kamu yatırımı yaptığımızı buradan ifade etmek istiyorum. Ulaşım, sağlık, eğitim alt yapısı itibariyle güçlü bir Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine kavuştuk şuanda. Yeni Cazibe Merkezi programı ile şunu çok iyi açıklıkla ifade etmek istiyorum. Yatırımının başından sonuna kadar olan süreçte biz yatırımcıyla birlikte olacağız. Yani bu yatırım kamu ve özel kesimin, yatırımcımın birlikte el ele yürüdüğü bir süreç olacak" dedi.

"Önünüze çıkan her engeli biz kaldıracağız"

Bakan Elvan program dahilinde önemli yatırımcının önüne çıkan her engeli hükümetin kaldıracağını söyleyerek "Biz yatırımcının eline bir teşvik belgesi verip gidiniz bu yatırımınızı yapınız demeyeceğiz. Önemli teşviklerimiz var. Ama bunun ötesine geçiyoruz. Proje fikrinden fizibilite çalışmasına, fizibilite çalışmasından arsa teminine, arsa temininden bina yapımına, bina yapımından makine, teçhizat alımına, makine, teçhizat alımından personel alımına, personelin eğitimine, personel eğitiminden işletme aşamasına geçinceye kadar olan tüm süreçte devlet, hükümet, kamu olarak biz sizin yanınızda olacağız. Bu ne demek? bunun anlamı şu, herhangi bir sorunla karşılaştığınızda o sorunu çözecek olan siz değil biziz. Yatırımın tüm süreçlerinde size danışmanlık yapacağız. Size müşavirlik yapacağız. Önünüze çıkan her engeli biz kaldıracağız, siz değil. Herhangi bir danışmanlık müessesesine de ihtiyacınız yok onu verecek olanda biziz geçmiş sistemlerle karşılaştırdığımızda birinci temel farkı bu. İkinci temel farkı ise, bu bir paket program yatırımın başından sonuna kadar olan süreci destekleyen bir mekanizma ön gördük. Yani yatırımcı daha işin başında, devletten ne kadarlık bir destek alacağını, ne kadarlık bir kredi alacağını, hangi harcamaların kamu tarafından karşılanacağını ne kadarının kendisi tarafından karşılanacağını bilecek. Şöyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmayacaksınız" ifadelerini kullandı.

Son başvuru tarihi 27 Şubat

Bakan Elvan programa katılımda son başvuru tarihini 27 Şubat olarak belirlediklerini söyledi. Elvan, şu bilgileri paylaştı: "Diyelim ki siz bir yatırım yapmak istediniz yüzde 40’ını öz kaynakla yapacaksınız, yüzde 60’ını krediyle yapacaksınız. Yüzde 40’lık öz kaynağınız var, teşvik belgesini aldınız ama kredi alma noktasında sıkıntı yaşadınız. Ne oluyor o zaman atmış olduğunuz adımı tamamlayamıyorsunuz böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmayacaksınız. Daha işin başında kredi alacağınızı garanti edeceğiz. Sizin neleri yapacağınızı, bizim neleri yapacağımızı söyleyeceğiz ikinci temel farkı da bu. Üçüncüsü biz o bölgede yapılan yatırımların, kurulan üretim tesislerinin sürdürülebilir olabilmesi için, rekabet güçlerinin yüksek olabilmesi için, firmalarımızın rekabet gücünü artırmak için de şöyle bir yöntem izliyoruz. Biz her bir ilde, her bir alt bölgede sanayi kümeleri oluşturacağız. Örneğin ayakkabı imalatı yapmak isteyenler varsa diyeceğiz ki Şanlıurfa’ya gideceksin. Senin İlin Şanlıurfa, sağlık ile ilgili bir yatırım yapmak istiyorsanız şu gideceksiniz diyeceğiz. Elbette siz il tercihini yapacaksınız ama biz başvuruları bütün olarak aldıktan sonra bu ayın 27’sine kadar süre verdik. Başvuruları aldıktan sonra hangi ilde, hangi tür yatırımların yapılacağına biz karar vereceğiz. Neden ? Çünkü biz o illerde bir kümelenme oluşturmak istiyoruz. Bunu oluşturmadığımız takdirde sürdürelebilir bir faaliyet yürütmesi oldukça zor. Başvurular değerlendirildikten sonra biza artık o işadamımızla birlikte çalışacağız. Onun bir danışmanı olarak onun bir yardımcısı olarak bankadaki arkadaşlarımız yatırım yapacak olan firmayla birlikte çalışacak. Her türlü sorununuzu biz çözeceğiz".

Ali Canberk Özbuğutu - Gül Kaba 
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Bakan Bak, "Sınırlarımızda ve sınır ötesinde nöbet bekleyen kahramanlar yalnız bugünün değil bir yandan istikbalin de derdindedir" Çanakkale Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü nedeniyle 57’nci Alay Vefa Yürüyüşü anma programı çerçevesinde Conkbayırın’daki Atatürk Anıtı’nda 57’nci Alay Sancağı temsili devir teslim töreni gerçekleştirildi. Tören, Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreniyle başladı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, anıta çelenk koydu. Saygı duruşunda bulunulması ve saygı atışı yapılmasının ardından İstiklal Marşı okundu. Ardından Kur’an-ı Kerim okundu ve şehitler için dua edildi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Evlattan ecdada uzanan köprüyü birlikte inşa etmek amacıyla tertip ettiğimiz 57. Alay Vefa Yürüyüşü’nde sizlerle bir arada bulunmanın gururunu yaşıyorum. Süngüsüyle yol açanların izini takip etmek, bu ruhu yaşamak, hissetmek için Türkiye’nin dört bir yanından koşup buraya geldiniz. 57. Alay vefa Yürüyüşü bir etkinlikten çok daha fazlası. Türkiye’nin gençlerinin her yıl burada toplanmasının derin ve önemli bir anlamı var. 57. Alay kanlarının son damlasına kadar mücadele etmiş ve Arıburnu mevkiinde şehit düşmüş bir alayın fedakarlık, dirayet ve cesaret öyküsüdür. İstiklal şairimizin "Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz" dediği 57. alaydır. Onlar süngüsüyle yol açmış, can vermiş, kan akıtmış ama Türk milletin haysiyetini, birliğini müdafaa etmekten geri durmamıştır. Vatanla, toprağına, hürriyetine ezelden ebede her daim sadakatle bağlı olan bu milletin evlatları binlerce yıldan beri şehit düşer, bedel öder lakin toprak vermez. Çünkü toprak dediğimiz kara parçasından ibaret değildir. Toprak mazidir, hatıradır, köktür, bugündür ve yarındır. İşte 57. Alay canını siper ederek topraklarını korurken yalnız o gün için değil, bugün burada huzurla yaşayabilelim diye o onurlu mücadeleyi vermiştir. Sarıkamış’ın kahramanları bugün bir sür ve başı dik bir hayat sürelim diye Allah-u Ekber dağlarından geri dönmemişlerdir. 15 Temmuz’da hainlere geçit vermeyen yiğitler sınırlarımızda ve sınır ötesinde nöbet bekleyen kahramanlar da yalnız bugünün değil bir yandan istikbalinde derdindedir. Türk milleti tarih sahnesinde çıktığından beri dünden bugüne cesaretli duruşuyla dünyaya meydan okuyan cümle kahramanlara çok şey borçluyuz. Bu borcun edasını çalışarak, kıymet bilerek, kıymet vererek gerçekleştirebiliriz. Sorumluluklarımızın farkındayız. Bizim dünyanın herhangi bir yerinde başka bir motivasyon alamaya cesaret veren yeni öyküler keşfetmeye ihtiyacımız yok sevgili gençler. Aradığımız ilham, öğreneceğimiz ders işte burada, buradaki ruhta saklıdır." ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Ege Üniversitesi öğrencisi Orhan Özcan Arıkan 57’nci Alay Sancağı’nı Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesine teslim edildi. Anma programına Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çanakkale Vali Vekili Hakkı Uzun, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, 2’nci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Denizli Muğla BİLSEM ülke genelinde en çok proje hazırlayan 2. okul oldu Muğla Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM), bilimsel çalışmalar kapsamında Türkiye genelinde en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Bu yıl 18.’si düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışması Ege Bölge finali Denizli’de başladı. Ege bölgesinden yapılan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Yarışmaya damga vuran Muğla Bilim ve Sanat Merkezi ise hazırladığı yetmiş proje ile Türkiye geneli en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Davet edilen on üç proje ile de Türkiye geneli en başarılı dördüncü okul oldu. Ege bölgesi özelinde ise bölgeye davet edilen yüz projeden on üçüne sahip olarak Ege Bölgesinin zirvesine yerleşti. Ege Bölge finalinin yapıldığı Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde görüştüğümüz Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, ”Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bilimsel üretkenliklerini en üst seviyeye çıkararak bu yıl Türkiye’ye damgasını vurdu. Muğla’dan bir devlet okulunun bütün istatistikleri alt üst ederek bilimsel başarılarıyla Türkiye gündemine oturması bizleri çok mutlu etti. Bu başarının mimarı sevgili öğrencilerimizi ve fedakâr öğretmenlerimizi tebrik ederim. Burada 13 ekibimizde toplam 36 kişilik dev bir kadro bulunmaktayız. Buradan güzel başarılar alarak Muğla’ya dönmeyi planlıyoruz. Ayrıca tek faaliyetimiz bilimsel projeler değil, bilimsel yayınlar ve bilimsel öğrenci bildirilerinde de Türkiye gündemine oturmaya hazırız. Haziran ayına kadar bu hedeflerimizi gerçekleştirdiğimizi gözlemleyeceksiniz” dedi.
Hatay Paris’e tatile giden profesörün paraları, yabancı uyruklu şahsın ayakkabısından çıktı Hatay’da yaşayan Profesör Dr. Mustafa Zortuk, tatil amaçlı gitmek istediği Paris yolculuğu öncesinde hırsızlık şoku yaşadı. Prof. Dr. Zortuk’un çalınan bin 500 eurosu ve 4 bin TL’si kabin memurunun dikkati sayesinde yabancı uyruklu bir şahsın ayakkabısının içerisinden ele geçirildi. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde görevli Öğretim Üyesi Profesör Dr. Mustafa Zortuk, Ramazan Bayramı tatilini ailesiyle birlikte Paris’te geçirmek istedi. Ailesiyle birlikte Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan uçağa binmek üzere servisle götürülen profesör, uçağa bineceği esnada çantasının yanında olmadığını fark etti ve durumu görevlilerle paylaştı. Profesör Zortuk, kaybolan çantasını uçakta yaptığı aramada bulsa da tatil parası olan bin 500 euronun ve 4 bin TL’nin içinde olmadığını fark etti. Zortuk’un yardımına yetişen uçakta görevli kabin memurunun çantayı uçağa biniş esnasında başka bir şahsın elinde gördüğünü söylemesi üzerine polis ekipleri konuyla ilgili çalışma başlattı. Polis ekiplerinin yaptığı çalışma sonrası Zortuk’a ait 4 bin TL ve bin 500 euro, kabin memurunun bahsettiği yabancı uyruklu şahsın ayakkabısının üzerinden çıktı. Tatil parasına yeniden kavuşan Zortuk ailesi ve uçaktaki diğer yolcular 1 saat gecikmeli olarak Paris yolculuğuna başladı. “4 günlük Paris gezisi paramın çantanın içinde olmadığını görünce panikledim” 4 gün tatil parasının çantanın içinde olmadığını görmesi üzerine paniklediğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Zortuk, “Ailemle beraber Paris’e gidiyorduk. Servis aracından uçağa yaklaştığım zaman sırt çantamızı otobüste unuttuğumuzu fark ettik. O anda panik aldık, tüm paramız sırt çantası içerisindeydi. Uçağın altında çalışanlar sakin olmamızı söylediler. Servis aracını arayacaklarını söylediler. Servis aracında sırt çantamızın olmadığı ortaya çıktı ve bir kişinin çantamızı alarak iyi bir niyetle uçağa getirebileceği söylendi. Bin 500 euro ve 4 bin TL civarında paramız vardı. Ben uçağın ön tarafından arkaya doğru valiz alanlarına bakmaya başladım. Onuncu sırada çantamı buldum ve çok sevindim. Tekrar uçağın ön tarafına gelip, çantanın içerisinde parama bakmaya başlarken paramın olmadığını fark ettim. 4 günlük Paris gezisi paramın çantanın içinde olmadığını görünce panikledim” dedi. “Bütün paralar yabancı uyruklu şahsın ayakkabısının içerisinden çıktı” Uçakta görevli Rengin Koç isimli kabin memuru sayesinde çalınan parasının polis ekipleri tarafından bulunduğunu belirten Prof. Dr. Zortuk, “Rengin Koç isimli kabin memuruyla konuştum ve paramın çantada olmadığını söyledim. Kabin memuru da bana; uçağa binerken Fransızca konuşan bir kişinin sırt çantamın içerisini açtığını ve çıkarken paraları söyledi. O anda bende paraları birinin alıp, sırt çantasını içeriye koyduğunu anladım ve şikayetçiyim dedim. Yarım saat bekledik, polis ekipleri geldi. İlk önce uçak girişinde beni sorguya çektiler, detayları anlattım. Uçaktaki Fransızca konuşan şahsı alıp dışarıya çıkarttılar, bütün paralar bu şahsın ayakkabısının içerisinden çıktı. Böyle bir şey yaşayacağım aklıma gelmezdi. Yurt dışına çıkarken hırsızlık olayına karşı önlem alıyorsunuz ama Sabiha Gökçen Havalimanı’nda direkt paranızın tümünü kaybetmek biraz enteresan oldu. Uçak 1 saate yakın apronda bekledi” ifadelerini kullandı. “Özellikle kabin memurunun o merdivenden çıkarken ki dikkati çok önemliydi” Parasını çalan şahıstan davacı ve şikayetçi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Zortuk, Sabiha Gökçen’de görevli polis ekiplerine teşekkür ederek, “Davacı ve şikayetçiyim. Gereken evrakları imzaladım. Parayı bulduktan sonra inanılmaz derecede mutluyuz. Özellikle kabin memurunun o merdivenden çıkarkenki dikkati çok önemliydi. Sırt çantası içerisinde para sayan birini görmesi, bize çok büyük katkı sağladı. Paramız bulunduğu için çok çok mutluyuz. Havalimanında görevli bütün polis memurlarına çok çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.