EKONOMİ - 18 Ekim 2017 Çarşamba 14:58

Bakan Fakıbaba’dan tohum açıklaması

A
A
A
Bakan Fakıbaba’dan tohum açıklaması

Gıda, Tarım ve Hayvcanlık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, "Öyle bir algı oluşturulmuş ki sanki Türkiye tohum üretmiyor. Gerçekten biz yerli tohum üretiyoruz ve İsrail’e de domates tohumu satıyoruz. Çok az satıyoruz, doğrudur. Biz yılda 200 milyon dolarlık tohum alıyoruz ama 150 bin dolarlık tohum da ihraç ediyoruz" dedi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Girişimci Kadın Çiftçiler Ödül Töreni’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve Şekerbank Genel Müdürü Servet Taze’nin katılımıyla gerçekleşti.

Törende yaptığı konuşmada Bakan Fakıbaba, çiftçi kadınların toplumun sigortası olduğunu belirterek, “Biz sizlerin kıymetini bilmek zorundayız. Sizler üretecek Anadolu büyüyecek ve Türkiye daha da gelişecek ve güzelleşecektir. Çünkü kadın elinin dokunmadığı bir medeniyetin geleceği yoktur” diye konuştu.

"KADIN ÇİFTÇİLERİMİZİN FİKİRLERİNİ, PROJELERİ ÖNEMSİYORUZ VE DESTEKLİYORUZ"

İsraf konusuyla ilgili Fakıbaba, "Biz ’yarım porsiyon yemekle başlayın, doymazsanız bir yarım porsiyon daha yiyiniz’ derken nimetin zayi ve israf olmamasını kastediyoruz. Asıl israf, bir toplumun zenginliğinin farkına varamayarak, üretim potansiyelini atıl bırakması, gerektiği gibi harekete geçirememesidir. Zengin kaynakların fakir bekçileri olmamak için kadınlarımızın bereketli elleriyle topraklarımızı yoğurmalı ve bu zenginliği bütün topluma yaymalıyız. Tarıma ilgi duymayan tek bir kadın bulamazsınız. Şehirdeki kadınlarımızda saksılarında domates biber ve çeşit çeşit çiçek yetiştirerek tarımla olan bağlarını hiçbir zaman koparmamışlardır. Toprağı, babaların şehit kanıyla, anaların gözyaşıyla karış karış sulanan Anadolu’nun evlatlarına tek bir görev düşer; o da bu toprakları alın teriyle sulayıp, el emeğiyle yoğurmaktır. Bu yüzden çok çalışacağız. Eskilerin çok güzel bir sözü var; ‘tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz’ diye " açıklamasında bulundu.

“Türkiye’nin gelecek planlamalarında tarımın çok büyük bir yeri vardır ve olmaya devam edecektir” ifadesini kullanan Fakıbaba, “Kadın çiftçilerimizin fikirlerini, projeleri önemsiyoruz ve destekliyoruz. Gönül kapılarımızda bakanlık kapılarımızda sonuna kadar bacılarımıza açıktır” dedi.

"2 MİLYONDAN FAZLA KADIN ÇİFTÇİYE EĞİTİM VERDİK"

2 milyondan fazla kadın çiftçiye eğitim verdiklerini ifade eden Bakan Fakıbaba, "Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı" kapsamında 881 kadın çiftçinin eğitim alarak proje hazırladığını ve girişimci kadın çiftçiler ödül töreniyle de başarılı projelerin ödüllendirildiğini ifade etti.

Fakıbaba, bu projenin 2016 yılı "Avrupa Girişimciliği Teşvik Ödülleri"nde Türkiye’yi Avrupa’da temsil eden iki ulusal projeden biri olduğunu bildirdi.

Kadın çiftçilerin örgütlenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Fakıbaba, kırsal kalkınma desteklerinde kadınlara öncelik verdiklerini kaydetti.

Fakıbaba, şöyle konuştu:

"Yüzde 50 hibeli kırsal kalkınma projelerimizde proje sahibinin kadın çiftçi olması veya tarımsal amaçlı kooperatif ve birlik üyesi olması durumunda ’ilave puan’ vermekteyiz. Böylece kadın çiftçilerimiz proje seçiminde ön sıralara çıkmaktadır. Genç Çiftçi Programı kapsamında 30 bin lira hibeyle genç girişimci kadınlara öncelik verilmiştir. 2016 yılında başvurusu onaylanan ve hibe almaya hak kazanan 15 bin çiftçinin yüzde 75’ini 11 bin 200’ünü kadın çiftçilerimiz oluşturmuştur. Kadınlarımız sadece tarımda değil, hayatın her alanındaki başarının gizli mimarları ve isimsiz kahramanlarıdır. Pozitif ayrımcılık değil bu bir hak verme olayıdır. Gerçekten kadınlarımıza haklarını vermek en büyük görevlerimizden birisi. Ülkemizin, Anadolu’nun kalkınmasını istiyorsak mutlaka ve mutlaka kadınlara önem vermemiz lazım."

“GERÇEKTEN BİZ YERLİ TOHUM ÜRETİYORUZ VE İSRAİL’E DE DOMATES TOHUMU SATIYORUZ”

Bakan Fakıbaba, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın yerli ve organik tohum üretim konularında hassasiyeti olduğunu belirterek, "İsrail’e tohum satıyoruz" dedim. İnsanlar inanmadı. Ama öyle bir algı oluşturulmuş ki sanki Türkiye tohum üretmiyor. Gerçekten biz yerli tohum üretiyoruz ve İsrail’e de domates tohumu satıyoruz. Çok az satıyoruz, doğrudur. Biz yılda 200 milyon dolarlık tohum alıyoruz ama 150 bin dolarlık tohum da ihraç ediyoruz. İnşallah Allah’ın izniyle bunu en kısa zamanda eşitleyip, geçeceğiz. Türk insanının gerçekten çalıştığı ve inandığı zaman yapamayacağı hiçbir şey yok. şayet biz toprağı suyla çiftçiyi bilgiyle donattığımız takdirde Türkiye sadece bu bölgede değil dünyada gerçekten kendini en iyi şekilde ülkelerin başında oluruz" değerlendirmesinde bulundu.

Yozgat’ın Kabalı köyündeki kadınların tarımdaki başarısına değinen Bakan Fakıbaba, elma üreten köyün nüfusunda, arazi değeri ve köydeki istihdamdaki artış olduğunu anlattı.

Muğla Kadın Çiftçiler Tiyatro Grubu da ödül töreninde bir gösteri sundu.

“KADINLARIN GÜÇLÜ OLDUKLARINA İNANIYORUM”

Konuşmaların ardından jüri özel ödülü "Dağların Ekmeği Ballandı" projesiyle Aydın’dan Hafize Altınay’a, birincilik ödülü "Gelenekten Geleceğe Sumak Ekşisi" projesiyle Kahramanmaraş’tan Sultan Kaçamaz’a, ikincilik ödülü "Çıtır Çileğim" projesiyle Batman’dan Lale Basut’a ve üçüncülük ödülü ise "Ayşe Hanım’ın Çiftliği" projesiyle Samsun’dan Ayşe Akkuş’a takdim edildi.

İzmir Menemen’den geldiklerini söyleyen Hatice Halaç, organik üretici olduklarını kadın üretici organik kompostta Ege Bölgesi 1.si olduklarını ve ödüle layık görüldüklerini anlattı. Halaç, “Toprağın gelişmesi gübrelenmesi için kompost lazım. Herkes organik üretsin” dedi.

Samsun Çarşamba’da oturan Ayşe Akkuş, “Çiftçilikle uğraşmaktayım. 2016 yılında genç çiftçi projesinden yararlanarak bir sera kurdurduk. Çiftçi olmaktan çok mutluyum. Hayvanlarla da uğraşıyorum. Mandalarım var. 2017 yılında kırsalda kadınlar güçleniyor projesine katıldım. Samsun 1’incisi oldum. Kadınların güçlü olduklarına inanıyorum ve Türkiye’ye kadın çiftçi modeli olmaya çalışıyorum ve başardım. Çok mutluyum. "Ayşe Hanım’ın Çiftliği" projemle sadece yetiştirdiğim seradaki ürünlerimle, kaz, ördek yetiştiriciliği, tavuk, mandalarımla Çarşamba ilçesine o çiftliği kurmayı hedefliyorum. Kadınların güçlü olduklarına, her işte başarılı olacaklarına inanıyorum. Korkmasınlar çekingen olmasınlar. Her işe girsinler istiyorum” ifadelerini kullandı.

Muğla’dan geldiğini tiyatro grubunda ödül aldığını belirten Fatma Aydoğdu, şunları kaydetti:

“Ümmiye Koçak Muğla’ya gelmişti. Bir film izletti. Belediye de bir araç vermişti bana o araçla dedi köylü şehirli bu oyunu oynatabilir dedi. 4 ay 60 yaş arasıyla 2 yaş arasına kadar oyun oynadık. Ondan sonra da tarımdan bir oyun düzenleyelim dedik. Başardık buraya geldik oynadık. Projeye tarım il müdürlüğü tarafından dahil olduk. 1 ay kurs gördük. Bahçemizde börülce, sebze var. Hayvanlarımızda var. Hem tiyatro hem bahçemizde hem evimizde uğraşıyoruz. Kadınların çalışmalarını isterim, eve kapanmasınlar çalışsınlar bütün bayanlar. Çalışan her yere varmıştır başarmıştır.”

Pelin Üzek Kılıç - Mustafa Apaydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkan Aydın koltuğunu çocuklara bıraktı Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla koltuğunu çocuklara devretti. Başkanlık koltuğuna oturmalarının ardından ilk talimatlarını dile getiren çocuklar, verdikleri mesajlar ve yapılmasını istedikleri hizmetler ile Başkan Aydın’ın takdirini kazandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen ve geleneksel hale gelen çocukların temsili olarak yönetici koltuğuna oturmaları töreni, Osmangazi Belediyesi Başkanlık makamında da gerçekleşti. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, bu anlamlı gün dolayısıyla koltuğunu, Şehit Jandarma Uzman Çavuş İlyas Genel İlkokulu 3. sınıf öğrencisi Zeynep Aktaş ile Kükürtlü Ticaret ve Sanayi Odası İlkokulu 4. sınıf öğrencisi Can Yardımcı’ya bıraktı. Çocuk başkanlar talimatlarıyla alkış aldı Küçük konuklarını kapıda karşılayan Başkan Aydın, büyük bir mutlulukla makamının koltuğunu çocuklara devretti. Başkanlık koltuğuna ilk olarak 10 yaşındaki Zeynep Aktaş oturdu. Tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak sözlerine başlayan çocuk başkan Aktaş, kendilerine böyle güzel bir bayram armağan eden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e de şükranlarını sundu. Başkan olarak ilk talimatlarını dile getiren Aktaş, “Okullardaki zeminler kaygan olabiliyor. Kendi okulum ve diğer tüm okullardaki kaygan zeminlerin değiştirilmesini istiyorum. Spor tesislerinin sayılarının arttırılması gerekiyor. Hayvanlara şiddet uygulayanlara verilen cezaların arttırılmasını düşünüyorum. Her sokağa sokak hayvanları için mama ve su kapları bırakılsın. Okullara öğrencileri korumaları için güvenlikler konulmasını ve okul bahçelerine parklar yapılasını istiyorum. En önemli isteğim de durumu olmayan kişilere yardımlarda bulunulmalı ve erzak paketleri dağıtılmalı” diye konuştu. Çocuk başkan Zeynep Aktaş, Osmangazi Belediye Başkanlığına seçilen Erkan Aydın’a yeni görevinde başarılar dilemesinin ardından, başkanlık koltuğunu 11 yaşındaki Can Yardımcı’ya bıraktı. Başkanlık koltuğunu Erkan Aydın’dan bir günlüğüne devralan Can Yardımcı, tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Başkan olarak talimatlarını söyleyen Yardımcı, “Boş araziler, spor kompleksleri yapılarak değerlendirilmeli. Okullarda sportif etkinlikler düzenlenmeli. Sokak hayvanlarının daha güzel şartlarda yaşamaları adına büyük barınaklar yapılmalı” dedi. Çocuk başkan Yardımcı, makamını kendilerine bıraktığı için Başkan Aydın’a teşekkürlerini sunarak, Osmangazi Belediye Başkanlığı görevinin hayırlı olmasını diledi. “Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar” Başkanlarımızdan talimatları aldık, bunları yerine getireceğiz diyen Başkan Aydın, “Tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Osmangazi Belediyesi olarak çocuklarımızı ve gençlerimizi önemsiyoruz. Büyük Önderimizin dediği gibi ‘Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar’. Ülkemizin geleceğinin teminatı çocuklarımız ve gençlerimiz için çok güzel hizmetlere ve çalışmalara imza atacağız. Yarının büyükleri olacak çocuklarımız inanıyorum ki Atatürk’ün izinden ilerleyerek ülkemizi daha güzel günlere taşıyacak. Bir kez daha başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığımız için canlarını feda etmiş tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum” dedi.
Siirt Siirt 9. Kitap Fuarı sona erdi Siirt’te “Çocuklar Okusun Diye” temasıyla 17 Nisan tarihinde açılan Siirt 9. Kitap Fuarı sona erdi. Siirt Valiliği ev sahipliğinde düzenlenen 9. Kitap Fuarına 60 seçkin yazar ve 100 yayınevi katılırken, fuar boyunca yazarlar tarafından söyleşi, imza günü ve çocuklara yönelik çeşitli etkinlikler düzenlendi. Buna benzer etkinliklerin sürekliliğinin olmasını belirten Yusuf Emre Şeker, “Bugün 23 Nisan kitap fuarına geldim kitap almaya. Siirt’e 9. fuar bu. Böyle fuarların daha çok yapılmasını istiyoruz tabii ki. Çünkü güzel bir etkinlik oluyor. Kitap okumak benim de hobim kendime güzel bir tarih kitabı aldım. Böyle etkinliklerin daha çok yapılması çok güzel olurdu. Emeği geçen herkese teşekkürler ediyor” dedi. Fuara katılan Yazar Metin Baytok, “Herkese selamlar Siirt’teyiz. Dokuzuncusu düzenlenen Siirt Kitap fuarındayız. Bugün 23 Nisan bundan dolayı da yirmi 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramını buradan bir kez daha kutluyorum. Kutlu olsun arkadaşlar. Siirt kitap fuarında yoğun bir teveccüh var. Bu haftadır devam ediyor. Siirt’te gerçekten çok güler yüzlü, çok samimi öğrencilerimizle, halkla insanlarla burada tanıştık. Ben de bir yazar olarak buraya geldiğim için çok mutluyum” diye konuştu. Malik Bayav ise “Kitap fuarı gerçekten güzel bir etkinlik olmuş. Bu etkinliğin sürekli ve devamlı olmasını dilerim. Kitap okumayı seviyoruz. Yapanlara teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.
Hatay ‘Şimdiden hayırlı olsun şampiyonluğunuz’ diyen künefe ustası, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’i gülümsetti Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda ziyaret ettiği Hatay’da, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Hatay’ın yöresel lezzetini tatmak için Uzun Çarşı’da bir künefeciye misafir olan Başkan Özbek’e künefe ustasının, ‘Şimdiden hayırlı olsun şampiyonluğuz’ demesi ise sarı-kırmızılı kulübün başkanını gülümsetti. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı deprem bölgesindeki çocuklarla birlikte geçirmek için Hatay’a geldi. Başkan Özbek, 23 Nisan programı öncesinde tarihi Uzun Çarşı’yı ziyaret etti. Dursun Özbek, ziyaret esnasında vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Hatay’ın yöresel lezzeti olan künefe tatlısını yemek için bir iş yerine misafir olan Başkan Özbek, künefe ustasının, ‘Şimdiden hayırlı olsun şampiyonluğunuz’ demesi üzerine gülümseyerek teşekkür etti. Çevredeki vatandaşlar ve yönetim kurulu da bu tebrik sözlerine alkışlarla karşılık verdi. Başkan Özbek, Galatasaray’ın TOKİ iş birliğinde Hatay’a 100 konut inşa ettiğini ifade ederek, “Depremden hemen sonra bölgedeki kardeşlerimize yardım açısından buradaydık. Asrın felaketinin ilk anından itibaren bizim Hatay’la olan ilişkimiz devam ediyor. TOKİ ile yaptığımız anlaşma çerçevesinde Hatay’da 100 tane kalıcı konutu Galatasaray yaptırıyor. İnşallah onların tesliminde yine burada olacağız. Bu gün 23 Nisan, bu bayram Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bir bayram. Biz de bugün 23 Nisan’da Galatasaray olarak Hatay’daki çocuklarımızla birlikte olacağız. Bence bölge insanının en çok ihtiyacı olan manevi bağlılık, Galatasaray’da bu manevi bağlılığı göstermek üzere onlarla buluşmak için buradayız. Bölge çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Her zaman da Hatay’ın yanında olacağız, ilişkimiz hiç bitmeyecek. Ben buradan tüm takımlara, spor kulüplerine, Türk insanına çağrı yapıyorum; bölgenin ihtiyacı olan hem maddi destek hem de manevi destek. Manevi desteğinin daha büyük olduğunu düşünüyorum. İnsanların moral ve motivasyona ihtiyacı var. Yönetim kurulu arkadaşlarımızla onun için buradayız” dedi.
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş: TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Gerçekten sivil, darbelerin gölgelerinden kurtulmuş anayasa yapması Meclis’in boynunun borcudur. Öncelikli gündem asr’a uygun anayasa. Bu haftayı geride bırakıp partilerle yapacağımız temaslarla bu süreci başlatacağız” dedi. Kurtulmuş, TBMM özel oturumunda konuştu. Kurtulmuş, 104’üncü yıl dönümünün idraki dolayısıyla taşıdığımız onuru hep birlikte, milletçe paylaştığımız bir günü kutladıklarını belirterek, “104 yıl evvel Türkiye’nin içinde bulunduğu zor şartları hepimiz gayet iyi biliyoruz; savaşta yıkılmış, tarumar edilmiş, her tarafı işgal edilmiş, payitahtı işgal edilmiş olan bir ülkenin en zor ve çetin şartlar içerisinde yeniden bir araya gelerek birlik ve beraberlik içerisinde küllerinden doğmasının en önemli işaretlerinden birisi 23 Nisan 1920’de Ulus’taki ilk Meclis binasında gerçekleştirilen toplantıdır ve Türkiye Cumhuriyet devletinin kuruluşunun ilk adımı olan Meclisimizin gerçekleştirilmesidir. Öncelikle, o zor şartlar içerisinde Meclisimizi hem Millî Mücadele’nin karargâhı hâline getiren hem Türkiye demokrasisinin kuruluşunun merkezi hâline getiren hem de bu anlamda devleti kuran bir Meclis olma niteliğini ortaya koyan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ilk Meclisin o kahraman azalarının hepsini saygıyla, hürmetle yâd ediyoruz” ifadelerini kullandı. Kurtuluş, TBMM yasa ve anayasa yapma gücüne de selahiyetine de sahip olduğunu belirterek, “Bu meclis halkın verdiği oyların yüzlerin 95’ine sahip bir meclistir. Yeter ki doğru zeminlerde tartışmayı başaralım. Doğru yöntemler de partilerin uzlaşı ile varacağı yöntemlerdir. Gerçekten sivil, darbelerin gölgelerinden kurtulmuş anayasa yapması Meclis’in boynunun borcudur. Öncelikli gündem asr’a uygun anayasa. Bu haftayı geride bırakıp partilerle yapacağımız temaslarla bu süreci başlatacağız. Her kurumun bu sürece katkı vermesini temenni ediyoruz” dedi.