Bakan Ömer Çelik, mevkidaşlarına hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye’nin toplantının ana konusuna ilişkin görüşlerini aktardı.
Bakan Çelik şunları kaydetti:
“Hiç kuşkusuz ki turizm politikalarının temeline koyulacak yenilikçi eylemler sonraki dönemlerde ekonomik gündemin de istihdam artışının temel unsurları olarak karşımıza çıkmaktadır. Son on yılda hızlı bir gelişim çizgisi sergileyen ekonomideki büyümeyi istikrarlı kılmak adına istihdam artırıcı sürdürülebilir kalkınma planlarımızla çok yönlü stratejiler sergilemekteyiz. Bu çok yönlü stratejilerin kayda değer bir bölümü turizm sektöründeki ve kültür endüstrisindeki gelişmeler odaklı olarak planlanmaktadır.
Bu bağlamda önceliklerimizden birisi “responsible tourism” anlayışını benimseyerek turizmin geri kalmış bölgeler ve özellikle dezavantajlı grupların sosyoekonomik durumlarının güçlendirilmesinde bir araç olarak kullanılmasıdır. Bu konuda kat ettiğimiz gelişmelerle ilgili Dünya Turizm Örgütü’nün istatistiklerine göre bazı veriler vermek istiyorum sizlere:
2002 yılında turist sayısında 17. sırada yer alan Türkiye, 2011 yılı verilerinde 6. sıraya yükselmiştir. 2012 ve 2013 yıllarında da 6. sıradaki yerini korumuştur. Yine Dünya Turizm Örgütü’nün 2014 yılı Ağustos ayı barometresine göre, 2013 yılında turizm gelirlerini yüzde 13 arttıran Türkiye, turizm geliri genel sıralamasında 12. sıraya yükselmiştir. “
Kadınların ve gençlerin toplumsal hayata aktif katılımlarının sağlanması amacıyla kendi potansiyellerini gerçekleştirmelerine imkan sağlayan çok sayıda sürdürülebilir ve bütünsel istihdam projesini de hayata geçirdiklerini vurgulayan Bakan Çelik şöyle devam etti:
“ Bu istihdam projelerinden biri olan Avrupa Birliği’nin aday ülkeler için uyguladığı “Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı” programı “İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Bileşeni” kapsamında hazırlanan Turizm Sektöründe Kadın İstihdamının Desteklenmesi Projesi ile Türkiye, kadınların turizm ve kültür sektöründeki istihdamını artırarak hem ekonomimize hem de sosyal hayatımıza katma değer sağlanmasını amaçlamaktadır.”
“Kuşkusuz turizm sektörü kültür endüstrisini beslediği gibi, kültür endüstrisi de turizm sektörünü beslemektedir. Gelen ziyaretçilerin sadece turizm sektöründeki istihdama değil, kültür endüstrisindeki istihdam sürecine de katkı sağlamasını amaçlıyoruz” diyen Bakan Çelik, şunları ifade etti:
“Sahip olduğumuz kültürel mirasa dönük stratejilerle kültürel mirasın sadece ticari meta olarak algılanmasının önüne geçmeye çalışıyoruz. Bunun yanı sıra da kültürel mirası sürdürülebilir kalkınmaya olan katkısı arttırmaya çalışıyoruz.
İstanbul gibi markalaşmış şehirlerimizdeki zengin kültürel ortam ulaşım olanaklarının etkinliği sayesinde turistler için artan bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Turistik turlar için söz konusu şehirlere gelen turistlerin programlarına çeşitli kültürel etkinlikler eklenmesi ya da doğrudan kültürel etkinliklere gelen izleyicilerin programlarına tarihi ve turistik mekanların ziyaret edilmesinin dahil edilmesi bu çalışmalar sayesinde ciddi politikalar ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Kültür endüstrisini kültürel diplomasinin, turizmi de insani diplomasinin bir merkezi olarak görüyoruz. Kültür ve turizm endüstrilerinin önemli bir etkileşim içinde olduğu bu şartlarda istihdam ve sürdürülebilir kalkınma için Türkiye’nin her türlü işbirliğine açık olduğunu belirterek hepinize saygılar sunuyorum.”
