POLİTİKA - 08 Ekim 2016 Cumartesi 22:36

Bakan Tüfenkçi, 'İnternet alışverişinde kutudan salatalık çıkma dönemi kapandı'

A
A
A
Bakan Tüfenkçi, 'İnternet alışverişinde kutudan salatalık çıkma dönemi kapandı'

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, önümüzdeki ay içerisinde veya bu ayın sonunda şoför esnafının araçlarını ÖTV’siz yenileyebileceklerini ifade ederek, internet alışverişinde kutudan salatalık çıkma döneminin güven damgasıyla ortadan kaldıracaklarını söyledi.

Necip Fazıl Kültür Merkezinde düzenlenen Kahramanmaraş Siyaset Akademisi Büyük Güç Türkiye Eğitim Programı, AK Parti İl Başkanı Ahmet Özdemir’in selamlama konuşmasıyla başladı.

Siyaset Akademisi Büyük Güç Türkiye Eğitim Programı’nın ilk dersi için kürsüye gelen Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, şunları söyledi; “Millet notumuzu düşürmedikten sonra biz yolumuza Allah’ın izniyle devam ederiz. Biz o notlarla iktidara gelmedik, o notlarla iktidardan gitmeyiz. Kim ne derse desin, kim Türkiye’nin ekonomisini manipüle etmeye kalkarsa kalksın yabancı yatırımcıda biliyor ki; Türkiye’de ekmek var. Bu nedenle bir yabancı yatırım yapacaksa nota falan bakmıyor. Geliyor piyasaya bakıyor.”
Yeni teşvik paketiyle birlikte önümüzdeki ay içerisinde veya bu ayın sonunda şoför esnafının araçlarını ÖTV’siz yenileyebileceklerini ifade eden Bakan Tüfenkçi, “Yeni teşvik paketinde yatırım, üretim, ticaret ve tasarruflarımızı artırma adına reform niteliğinde düzenlemelere gittik. Proje bazlı teşvik sistemini ön plana çıkardık. Kredilere erişim kolaylığı getirdik. Hatırlanacağa üzere bazı ticari araçların ÖTV’siz yenilenmesi için özellikle esnaf şoför kardeşlerimizin isteği vardı ve bunu hayata geçirmek adına tüm düzenlemeler bitti. Önümüzdeki ay içerisinde veya bu ayın sonunda şoför esnafımız araçlarını ÖTV’siz yenileyebilecekler. Teknoloji yatırımlarında damga vergini kaldırdık. Şirket kuruluşlarını basitleştirdik ve bu noktada maliyetleri aşağıya çektik” dedi.

İnternet alışverişinde kutudan salatalık çıkma döneminin güven damgasıyla ortadan kaldırılacağını kaydeden Bakan Tüfenkçi, “2012 yılında Türk ticaret kanunu günümüz sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniledik. Gerçekten düzenlendiği zaman ticari hayatın kolaylaştırması ve güvenli bir şekilde yapılması noktasında devrim niteliğinde bir kanundur. Ticari işlemleri elektronik ortama taşıdık. Nasıl kişilerin TC kimlik numarası varsa, MERSİS sistemi sayesinde bütün şirketlerin bir şirket numarası oluşturduk. Bunu da vergi numaralarıyla eşdeğer hale getirmek içinde önümüzdeki dönem içerisinde bir çalışma yapacağız. Sarsılan çekin itibarını güvenini tekrar iade ettik. İlk 7 ayda kurulan firmalarda yabancı sermaye oranı yüzde 85 iken Ağustosla kurulan yabancı sermaye oranı yüzde 94’lere çıktı. Ağustos ayında 337 tane yabancı sermayeli şirket kuruldu. Hani bu derecelendirme kuruluşları varsa notumuzu indiriyor, ne kadar boş ve siyasi olduğunu bu rakamlarla görebilirsiniz. Yine bakanlığımız elektronik ticaretin yasal çerçevesini, izinlerini belirliyor. Bu noktada da güven damgasını hazırladık. Çünkü özellikle internet üzerinde yapılan ticarette birçok suistimaller, dolandırıcılıklar, yolsuzluklar oluyor. Siz telefon diye sipariş ediyorsunuz, bir bakıyorsunuz salatalık geliyor. Onun için bizim burada yaşanan boşluğu yeniden düzenleyip güvenli hale getirmemiz lazım. Bununla ilgili kuruluşlarla beraber güven damgası vermeye başlayacağız inşallah. Bu güven damgasını taşıyan sitelerden alışveriş yaptığınızda da her türlü usulsüzlüklerde o sitelerin yakasına yapışacak duruma geleceğiz” diye konuştu. 

Muhammet Özer
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.