YEREL HABERLER - 25 Ekim 2013 Cuma 13:33

TEHLİKELİ MADDE TAŞINMASINDA KULLANILAN ARAÇ, TANK, AMBALAJ VE KAPLAR KONUSUNDA "İLK ULUSAL UYGUNLUK BELGESİ" SAHİPLERİNİ BULDU ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM: "(KARAYOLLARINDA TEHLİKELİ MADDE) 2014 EYLÜLDE BU KONUYLA İLGİ

A
A
A
TEHLİKELİ MADDE TAŞINMASINDA KULLANILAN ARAÇ, TANK, AMBALAJ VE KAPLAR KONUSUNDA "İLK ULUSAL UYGUNLUK BELGESİ" SAHİPLERİNİ BULDU
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM:
"(KARAYOLLARINDA TEHLİKELİ MADDE) 2014 EYLÜLDE BU KONUYLA İLGİ

"(KARAYOLLARINDA TEHLİKELİ MADDE) 2014 EYLÜLDE BU KONUYLA İLGİLİ KURULUŞLAR, BİR YAPI OLUŞTURULACAK, 2018'E KADAR DA MEVCUT ARAÇLAR, BU UYGUNLUĞU SAĞLAYACAK, 1 OCAK 2014'TEN İTİBAREN PİYASAYA GİRECEK YENİ ARAÇLARDA BUNU İSTİYORUZ, BUNU DA TSE YAPACAK"
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI NİHAT ERGÜN:
“ BUGÜN TÜRKİYE NE YAPIYORSA ASLINDA YAPAMIYORUM DEDİĞİ ŞEYLERİ YAPABİLECEK İMKAN VE KABİLİYETE SAHİP OLAN BİR ÜLKEDİR “
“BURSA YENİŞEHİR’DE TSE’NİN DE YATIRIMLARIYLA YENİ BİR OTOMOTİV TEST MERKEZİ YAPILIYOR”
PELİN ÜZEK
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, karayollarında tehlikeli madde taşımacılığı düzenlemesine ilişkin, "2014 Eylül’ de bu konuyla ilgili kuruluşlar, bir yapı oluşturacaklar. 2018'e kadar da mevcut araçlar, bu uygunluğu sağlayacak. 1 Ocak 2014'ten itibaren piyasaya girecek yeni araçlarda bunu istiyoruz. Bunu da TSE yapacak" dedi.
Tehlikeli maddelerin taşınmasında kullanılan araçlar ile tanklar, ambalajlar ve kaplara "İlk Ulusal Uygunluk Belgesi" düzenlenen törenle verildi. Türk Standartları Enstitüsü’nde gerçekleşen törene Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, TSE Genel Müdürü Hulusi Şentürk ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürü M.Mehdi Gönülalçak katıldı.
Tehlikeli maddelerle ilgili protokolün 6 Mart 2013'te imzaladıklarını hatırlatan Yıldırım, Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması, Türkiye'nin taraf olduğunu belirterek çalışmaların 2007'de başladığını ve sadece konvansiyonun eklerinin tercümesinin iki yıl sürdüğünü ifade etti.
Her şeyi yapabilmenin mümkün olduğunu ve imkansız diye bir şeyin olmadığını kaydeden Bakan Yıldırım, “Uçak, uydu yaparsınız. İleri ülkelerin elinde ne teknolojik bilgi varsa hepsini yapabilirsiniz. Neticede bunları yapan insan, orada da insan, burada da insan. Ama yaptığınız şeyin dünya tarafından bilinmesi, kabul edilmesi en önemli iştir. Bir ürün geliştiriyorsunuz, salıyorsunuz yola. Sınırınızı çıkınca hemen önünü çeviriyorlar, 'Şu belge, bu belge, şu onay, bu onay lazım.' Hemen sizi yarışın dışında bırakıyorlar. Ne yapalım? Gel, Danimarka, İsviçre, Avusturya'da yerler var. Ondan sonra Allah selamet versin. Gümrük Birliğine tabi olan Türkiye CE belgesi almak için ot yoldu. Ne mücadeleler verdi. Çünkü bir gelir kapısı, sistem dışında tutmanın ötesinde bağımlı olsun. Sürekli, her iş yaptığında gelsin bizim kumbaraya para atsın. Öyle küçük paralar da değil. 20 bin, 50 bin, 100 bin avrolar. Zaten rekabet hat safhada” değerlendirmesini yaptı.
Çalışmanın olumlu sonuçlar doğuracağını kaydeden Yıldırım şöyle konuştu:
"Bu işten dolayı kademeli olarak yılda 100 milyon avroya varacak bir tasarruf sağlanacak. Paramız memleketin içerisinde kalacak. Bu işi bilen, yetişmiş insan kaynağımız, kapasitemiz olacak. Bu iş artık bir sektörel iş haline gelecek. Bu konvansiyonlara ön ayak olmuş ülkelerden bunu almayacağız. Çevremizdeki diğer ülkelere böyle bir hizmeti verecek konuma geleceğiz, alan değil veren, teknolojiye, bilgiye muhtaç değil sahip olan ülke, önemli olan bu."
Paranın tek başına yeterli olmayacağını, ülkeler arasındaki ilişkilerin iyi olması gerektiğini de değinen Yıldırım, Türkiye'nin 1974 yılında bunu yaşadığını ve bağımlılıktan kurtulması gerektiğini öğrendiğini ifade etti. Bir mühendis olarak TSE standartlarından çok şey öğrendiğini kaydeden Yıldırım, TSE'nin bütün sektörlerde buna benzer sıkıntıları tespit ederek ulusal içerikli çözümler üretmesi gerektiğini söyledi. Yıldırım, "ADR işi epey bir baş ağrıtıyordu. 2014 yılında bu kademeli olarak yürürlüğe giriyor. Öncelikle uluslararası taşımalar, artık yılın sonuna doğru da gerekli insan kaynak kapasitesini oluşturunca da içerideki sistemi de buna uygun hale getireceğiz. Bu uygun, yanlış anlaşılmasın. Bugün bir gazetede '1 Ocakta şu olacak, bu olacak' diye haber var. Oradaki uygulama biraz acele yazılmış. Kademe kademe... 2014 Eylülde bu konuyla ilgili kuruluşlar bir yapı oluşturacaklar. 2018 yılına kadar da mevcut araçlar bu uygunluğu sağlayacak. 1 Ocak 2014'ten itibaren piyasaya girecek yeni araçlarda bunu istiyoruz. Bunu da TSE yapacak. Bunun için imkanımız, altyapımız mevcut” ifadelerini kullandı.
“İRADE OLMAYAN YERDE İDARE OLMAZ”
Dün yaşadığı bir olayı paylaşan Bakan Yıldırım ,”Bir tanesi beni çevirdi, Sayın Bakanım bu ADR'de çok geç kaldık diye ayak üstü laf etti. '2014'e yetişmiyor, halbuki 2007'de taraf olduk.' 'Sen ne iş yapıyorsun' dedim. 'Bir Alman gözetim firmasının Türkiye temsilcisiyim, biz hazırız, şunları yapalım' dedi. 'Kusura bakma' dedim, biz ne yaptığımızı biliyoruz. O tarihleri biz belirledik, biz idareyiz. İrade olmayan yerde idare olmaz. İradeyi koyacaksınız. Onu da herkes kabul edecek. Yoksa herkes sizi idare eder. Allah'a şükür ülkemizde son 10 senede istikrar, güven, güçlü siyasi irade var. Onun için de birçok konunun üstesinden Allah'a şükür geliyoruz. Daha yapacağımız çok iş var."
Mühendislik yaptığı döneme ilişkin bir anısını anlatan Yıldırım, salondakileri güldürdü. Yıldırım, "Tersanede mühendis, bir kitap getirdi, üzerinde DIN yazıyor. Oradan resimlere bakıyor, bir proje hazırlıyor. Bu Almanlar kadar DIN'ine bağlı millet yoktur, kitabın adını bile din koymuşlar” ifadesini kullandı.
Bakan Ergün de bu yılın Mart ayı başlarında TSE ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı arasında tehlikeli maddelerin taşınması gibi çok önemli bizi yakından ilgilendiren bir konuyla ilgili imzalanan protokolü hatırlatarak, “Tehlikeli maddelerin ülkemizde ve belirli bölgelerde özellikle nasıl yoğun bir şeklide sevk edildiğini, taşındığını görüyoruz ama bunların taşınma sistemleriyle ilgili belgelendirme, test ölçüm mekanizmaları maalesef yeterince geliştirilememiş olduğu için bu konuyla ilgili sürekli yurt dışı kaynaklara başvurmak durumundayız. Onların bilgisine başvurmak, onların test belgesine başvurmak, onların belgelendirmelerine başvurmak mecburiyetindeyiz. Aslında fark etmediğimiz şey şuydu, bizim potansiyelimiz var, potansiyelimizi yeterince kullanmıyoruz. Türkiye’nin bu gibi örnekleri çok açık bir şeklide göstermektedir ki bugün yaptıklarında kat kat fazlasını yapabilecek potansiyeli vardır, her açıdan her yönünden. Bugün Türkiye ne yapıyorsa aslında yapamıyorum dediği şeyleri yapabilecek imkan ve kabiliyete sahip olan bir ülkedir burası. Yeter ki bu potansiyeli iyi değerlendirelim, cesur adımlar atalım. Bu kararlı, cesur adımları attığımız zaman göreceğiz ki bizde bugün yapamıyoruz dediğimiz şeyleri yapacak imkan ve kabiliyet vardır” diye konuştu.
Türkiye’nin bugün kendi uydularını yapıp fırlatabilme imkan ve potansiyeline sahip bir ülke olduğuna da vurgulayan Ergün, “Türkiye potansiyelini keşfetmiş, imkan ve kabiliyetini keşfetmiş her alanda bu imkan ve kabiliyetin önünü açan yaklaşımlar sergilemektedir. Bu yaptığımız iş bunun küçük bir örneğidir. Bundan sonra Türkiye’de tehlikeli maddelerin taşınmasıyla ilgili sistemler, gözetim, belgelendirme işlemleri tamamen bizim teknik imkanlarımız kabiliyetimiz çerçevesinde yürütülecektir. Bu başlamıştır. Gördük ki TSE’de ki imkan ve kabiliyet bunu yapmaya imkan veriyor. 4 ay içersinde bunu gerçekleştirebilme, 6 ay içerisinde bunu belgelendirme törenini yapabilme imkanına sahip olduk, bunun için mutluyuz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin ihtiyaçlarıyla bilgi birikimini ve teknolojisini arttıran geliştiren ülkelerden biri olacağını kaydeden Ergün, “Bizim bugün var olan ihtiyaçlarımız, bizim etkinliklerimizi arttırmaya, potansiyelimizi keşfetmeye, teknolojimizi geliştirmeye imkan veren düzeydedir. Bunlar karşılandıkça, yerli imkanlardan karşılandıkça, yerli teknolojilerle karşılandıkça, yerli teknik personelle, yerli bilim adamlarıyla karşılandıkça ihtiyaçlar çeşitlenecek, niteliği arttıracak buda bizim daha da gelişmemize yol açacaktır” değerlendirmesini yaptı.
OTOMOTİV SEKTÖRÜ
Türkiye’nin otomotiv sektöründe önemli bir ülke olduğunu da kaydeden Ergün, “Bursa Yenişehir’de TSE’nin de yatırımlarıyla yeni bir otomotiv test merkezi yapılıyor. Her açıdan otomotiv sektörünün testlerinin yapılacağı bir noktaya geliyoruz.TSE bütün bir atak içerisinde. Eğer yaptığınız bir şeyi ölçmesini, analiz etmesini, test etmesini bilmiyorsanız hiçbir şey bilmiyorsunuz demektir. Yaptığınız veya satın aldığınız şeyi ölçmesini bileceksiniz” şeklinde konuştu.
TSE Genel Başkan Şentürk ise dört aylık gibi kısa bir sürede tüm programlama dair çalışmaların tamamlandığını belirterek, 1 Temmuz itibariyle başvuruların alınmaya başladığını kaydetti. Yağmur gibi başvuruların yağmaya başladığını da ifade eden Şentürk,” Bu aslında Türkiye’de yerli kuruluşlarımız için önemli bir gelişmenin göstergesidir. Burada teknoloji konuşuyor, bilgi birikimi konuşuyor. Bunların tamamını kendi kaynaklarımızla gerçekleştiriyor olmak bizim bundan sonra daha üst teknoloji ve birikim hizmetleri yapabilmemizde gösterge olacak” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Öğrencilerin tasarladığı 18 proje sergilendi Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki Şehit Mehmet Savunmaz Ortaokulunda 18 projenin yer aldığı TÜBİTAK 4006 Bilim Şenliği düzenlendi. Barbaros Şehit Mehmet Savunmaz Ortaokulunda 6 öğretmenin gözetiminde 36 öğrencinin aktif katılımıyla 18 projenin sunulduğu fuarın açılış programına Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş ve Şube Müdürü Emel Bayer, okul müdürleri, diğer okullardan öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarını gezen ziyaretçiler öğrencilerin hazırlamış oldukları projeleri inceleyerek detaylı bilgi aldı. Proje koordinatörü Didar Rübeyda Ramadan ve öğrencileri ile birlikte yapay zekanın etik olup olmadığının araştırılmasını, Scrach kodlama programında Matematik ders oyununu, 3 boyutlu düşünebilmenin yanında 3D dünyasında gezip keşif yapıp inşa etmeyi sağlayan ve kendi mahalle tasarımını yapan, buğday ununa alternatif muz kabuğundan un elde ederek atık gıdanın engellenmesi, Metaverse evrenlerinin meta alışveriş gibi evrenlerin tanıtımını, geometrik şekillerin somutlaştırmayı amaçlayan projeleri; Fen Bilimleri Öğretmeni Dudu Durğan ve öğrencileri rüzgar enerjisinden ev elektriği enerjisi üreten projesi; Türkçe Öğretmeni Özlem Cabbar Gül ve öğrencileri Manisa iline ait yöresel kelimelerle sözlük ve oyun projesi; İngilizce Öğretmeni Nesibe Öztürk Gürlekoğlu ve öğrencileri İngilizce dil eğitiminde web2 araçlarının kullanımı ile ilgili ve değerler eğitimi konulu projeleri; Teknoloji Tasarım Öğretmeni Dilek Zoroğlu ve öğrencileri yaşanabilir, yenilenebilir enerji ile sürdürülebilir yaşam merkezleri projeleri; Bilişim Öğretmeni Metehan Başpınar ve öğrencileri hassas sensör ile park eden araç ve robot tasarımları; Fen Bilimleri Öğretmeni Mehmet Çiçek ve öğrencileri soba (karbonmonoksit) gazını bildiren cihazın kullanımı, tarımda sulama için elektrik enerjisine alternatif güneş enerjisi kullanma ve güneş enerjisi ile hareket eden araç tasarladı. İlçe Müdürü Yıldıray Demirtaş projeler hakkında bilgi alırken, ziyaret toplu hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.
Kayseri Melikgazi’nin imajı kentsel dönüşümle yenilenmeye devam ediyor Melikgazi Belediyesi Battalgazi Mahallesi’nde 36 adet daire ve 3 adet dükkandan oluşan 1 blok için kentsel dönüşüm ihalesi düzenledi. Melikgazi’nin birçok mahallesinde hayata geçirdiği kentsel dönüşüm projeleri ile ilçenin imajını yenileyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu; Battalgazi Mahallesi’nde çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. İnovatif projelerin merkezi Melikgazi için kentsel dönüşüm çalışmalarına öncelik veren Başkan Palancıoğlu; "Vatandaşların huzur ve güvenliği için depreme dayanıklı, nitelikli binaların hayati önem taşıdığının bilincindeyiz ve bu bilinç ile ilçemizin imajını yenilemeye, çehresini güzelleştirmeye devam ediyoruz. Melikgazi’mizin birçok yerinde yaptığımız kentsel dönüşüm çalışmaları ile vatandaşlarımızın yaşam alanını güzelleştirdik. Eski, alt yapı sorunu olan, depreme dayanıksız evlerin yerine, vatandaşlarımızın güvenliği ve refahı için her detayı düşünerek yeni yapılarımızı hayata geçiriyoruz. Yarınların Melikgazi’sini inşa ediyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Dönüşüm ve yeniliğin gerekliliğini bilerek ilçemize daha nezih, daha konforlu yapılar kazandırıyor; mahallelerimizi sosyal yaşam alanları, parklar ve gerçekleştirdiğimiz çevre düzenleme çalışmaları ile daha modern hale getiriyoruz. Bu kapsamda Battalgazi Mahallesi’nde 1 blok, 36 adet daire ve 3 adet dükkanı kapsayan kentsel dönüşüm ihalemizi gerçekleştirdik. Yapılarımız inşallah en kısa sürede tamamlanacak ve hak sahiplerine teslim edilecek. İhaleyi kazanan firmamızı tebrik ediyor; hayırlı olmasını temenni ediyorum" dedi.
Muğla Muğla BİLSEM Türkiye’de en çok bilimsel proje hazırlayan 2’nci okul Muğla Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM), bilimsel çalışmalar kapsamında Türkiye genelinde en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Bu yıl Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nca 18’incisi düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışması Ege Bölge finali Denizli’de bugün sona erecek. Ege bölgesinden yapılan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Yarışmaya damga vuran Muğla Bilim ve Sanat Merkezi ise hazırladığı yetmiş proje ile Türkiye geneli en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Davet edilen on üç proje ile de Türkiye geneli en başarılı dördüncü okul oldu. Ege bölgesi özelinde ise bölgeye davet edilen yüz projeden on üçüne sahip olarak Ege Bölgesinin zirvesine yerleşti. Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, “Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bilimsel üretkenliklerini en üst seviyeye çıkararak bu yıl Türkiye’ye damgasını vurdu. Muğla’dan bir devlet okulunun bütün istatistikleri alt üst ederek bilimsel başarılarıyla Türkiye gündemine oturması bizleri çok mutlu etti. Bu başarının mimarı sevgili öğrencilerimizi ve fedakâr öğretmenlerimizi tebrik ederim. Burada 13 ekibimizde toplam 36 kişilik dev bir kadro bulunmaktayız. Buradan güzel başarılar alarak Muğla’ya dönmeyi planlıyoruz. Ayrıca tek faaliyetimiz bilimsel projeler değil, bilimsel yayınlar ve bilimsel öğrenci bildirilerinde de Türkiye gündemine oturmaya hazırız. Bize çalışmalarımızda her zaman destek veren Valiliğimize, Muğla İl Milli Eğitim Müdürümüz Emre Çay Bey’e ve yöneticilerimize teşekkür ederiz” dedi.
Samsun Yıllık işletme cetvellerinde son tarih 30 Nisan Samsun Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Selahattin Altunsoy, sanayi işletmelerinin ‘yıllık işletme cetvelleri’ni 30 Nisan 2024 tarihine kadar vermeleri gerektiğini hatırlatarak, verilmemesi durumunda işletmelere 8 bin 322 TL idari para cezası uygulanacağının altını çizdi. Müdür Selahattin Altunsoy, sanayi sicil belgesi sahibi işletmelerin 2023 yılına ait yıllık işletme cetvellerini 30 Nisan 2024 tarihine kadar vermeleri gerektiğini hatırlattı. Altunsoy, “Sanayi sicil belgesi alan işletmeler aynı kanunun 5. maddesine göre her yıl vermek zorunda oldukları bir yıllık faaliyetlerini gösteren yıllık işletme cetvellerini takvim yılı sonundan itibaren en geç dört ay içinde (30 Nisan tarihine kadar) bağlı bulundukları İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüklerine bildirmek zorundadırlar. Bu çerçevede sanayi siciline kayıt olan işletmelerin 2023 yılına ait yıllık işletme cetvellerini Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yayımlanan SGM 2014/11 no’lu Tebliğin 11’nci maddesi uyarınca e-Devlet kapısı veya Bakanlık web sayfası Sanayi Sicil Bilgi Sistemi üzerinden (http://sanayisicil.sanayi.gov.tr) elektronik ortamda vermeleri gerekmektedir. Yoğunluk yaşanmaması için girişler son güne bırakılmamalıdır. Sistem 7 gün 24 saat açık olduğundan mesai saatleri dışında ve hafta sonları da girişler yapılabilir. Söz konusu zorunluluğu yerine getirmeyen işletmelere aynı kanunun ilgili maddeleri uyarınca 2024 yılı için belirlenen 8 bin 322 TL idari para cezası uygulanacağından, ilgililerin cezai müeyyideye maruz kalmamaları açısından 30 Nisan 2024 tarihine kadar 2023 yılı yıllık işletme cetvellerini sistem üzerinden vermeleri önem arz etmektedir. Sanayi işletmeleri tereddüt edilen hususlarda bizzat İl Müdürlüğümüz Sanayi Sicil Birimine müracaat edebileceği gibi kurum telefondan da bilgi ve yardım alabileceklerdir” dedi.