POLİTİKA - 26 Şubat 2017 Pazar 17:43

Bakan Zeybekci: 'Her kim Azerbaycan'a yan baktı, Türkiye o kadar da sessiz kalmayacaktır'

A
A
A
Bakan Zeybekci: 'Her kim Azerbaycan'a yan baktı, Türkiye o kadar da sessiz kalmayacaktır'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli'de Hocalı katliamının 25. yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma programına katıldı. Bakan Zeybekci, "Her şeyimizle aynıyız, güzelliklerimizle aynıyız. Bundan sonra herkes bilsin ki, her kim Azerbaycan'a yan baktı, Türkiye o kadar da sessiz kalmayacaktır. Hiç kimse bunu da unutmasın” ifadelerini kullandı.

Hocalı katliamının 25. yıldönümü nedeniyle Denizli Büyükşehir Belediyesi, Azerbaycan Karabağ Parkı'nda bir anma programı düzenledi. Programa; Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli Valisi Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, İl Jandarma Komutanı Cengiz Yıldız, İl Emniyet Müdürü Mevlüt Demir, Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Bakü Üniversitesi'nden Prof. Dr. Adalet Tahirzade, Doç. Seyfettin Altaylı, siyasi parti temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

Program, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’ın Hocalı katliamı anıtına çelenk bırakmasıyla başladı. Şehitler için saygı duruşunun ardından Azerbaycan Milli Marşı ile İstiklal Marşı okundu.
Ardından açılış konuşmasını yapan Başkan Zolan, “Nasıl Bosna’daki dram gözler önüne serildi. Hocalı’da da aylarca yaşanan vahşeti tüm dünya seyretti. Bir gece oraya giderek, çoluk çocuk demeden, genç yaşlı demeden, öldürmekten ziyade gözleri oyularak, cesetler paramparça edilerek, bir vahşeti bir katliamı yaşattılar. Bunları unutmamamız gerekiyor. Biz Azerbaycan ile kardeşiz. İki devletiz ama kardeşiz” dedi.
Azerbaycan ile Türkiye’nin iki devlet olmanın ötesinde bir hukuklarının olduğunu belirten Vali Ahmet Altıparmak ise, “Azerbaycan denildiğinde iki devlet deniliyor ama bana göre iki devlet bile değil. Çünkü birinin sıkıntısı diğerinin gücü aynı zamanda diğerini otomatik olarak etkiliyor. Dolayısıyla biz bunu şimdi yaşamadık, 18.yüzyıldan itibaren yaşadık. Zira o döneme baktığınız zaman, Seyit Onbaşı önderliğinde Rus işgaline karşı, Erzurum’da birebir savaşıyorlar. Yine her zaman olduğu gibi yine Ermeni ve Rus’un tuzaklarına gelerek katlediliyorlar. Bunun gibi daha çok olay var” diye konuştu.

"Türkiye, Azerbaycan'a yan bakana sessiz kalmayacaktır"

Tarih boyunca milyonlarca şehidin olduğunu belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye ile Azerbaycan'ın tüm güzellikleriyle aynı olduğunu ifade etti. Zeybekci, “Son dönemde dost ve müttefik görünen birçok ülke, ‘soykırım’ safsatasıyla Türkiye bazı şartlara uygun hale getirilmişti. Biz bu toprakları kanlarımızla aldık. Biz bu toprakları derken de her iki devleti kastediyorum. Her kimin bir talebi varsa, gözü alabiliyorsa, buyursun gelsin. Ama yiğitçe gelsin. Sınırlar konulmuş aramıza, iki ayrı devlet haline gelmişiz. Halbuki baktığımız zaman da birbirimizin tıpatıp aynısıyız. Her şeyimizle aynıyız, güzelliklerimizle aynıyız. Bundan sonra herkes bilsin ki, her kim Azerbaycan'a yan baktı, Türkiye o kadar da sessiz kalmayacaktır. Hiç kimse bunu da unutmasın” ifadelerini kullandı.

"İnsanlık ikiyüzlü olmamalı"

Müslümanlara karşı ne zaman bir katliam işlense insanlığın sessiz kaldığını belirten Zeybekci, “İnsanlık çift yüzlü olmamalı, iki yüzlü, üç yüzlü, dört-beş yüzlü olmamalıdır. İnsanlık, Srebrenitsa’da, Bosna’da on binlerce Müslüman katledilirken seyredip de, ondan sonra başka yerlerde özgürlük, demokrasi ve insan hakları havarisi haline gelmemelidir. İnsanlık, yüz küsur tane kadın, 80 tane çocuğuyla, 600 tane masum insan katledilirken seyredip de ondan sonra metanet, sakinlik veya başka şeylerin çağrısında bulunmamalı. İnsanlık ve insan hakları ikiyüzlü olmamalıdır” dedi.

"Türkiye demokrasiyi, insan hakkını hiç kimseden öğrenecek değildir"

Dünyanın birçok yerinde Türkiye’yi sıkıştırmak için kıvranan devletlerin olduğunu belirten Zeybekci, "Görüyoruz, dünyanın her yerine gittiğimizde kıvranıyor, bir yerlerinden bir şeyler çıkarmaya çalışıyor. Hukukun üstünlüğü de, insan hakları da, demokrasiden ve demokrasi ilkelerinden ayrılmamak da eyvallah. Türkiye’nin kimseden demokrasiyi, insan hakları, hukukun üstünlüğünü öğrenecek yeri yoktur. Ama sizin bu konuda hassasiyetiniz varsa eğer, Avrupa’daki dostlarımızın 15 Temmuz’da milyonlarca insanımızın o muhteşem zaferine karşı Türkiye’ye yürümüş olması gerekiyordu. İki gün sonra, üç gün sonra; 'ama', 'fakat', 'lakin'lerle destek verip de, bugün Türkiye’ye kimsenin başka şeyler söylemeye hakkı yoktur. Türkiye haklı bir mücadele veriyor. Devlete ve millete kastedenlere karşı hukuk çerçevesinde mücadelesine devam edecektir" diye konuştu. Program yapılan konuşmaların ardından sona erdi. 

Medeni Topaloğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.