TEKNOLOJİ - 08 Şubat 2017 Çarşamba 00:12

Bakan'dan 'Adil Kullanım Kotası' müjdesi

A
A
A
Bakan'dan 'Adil Kullanım Kotası' müjdesi

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Adil Kullanım Kotası noktası ile ilgili, Mayıs ayından itibaren kademeli bir geçiş olacak ve 2018 sonu itibariyle tamamen kaldırılacak" dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda (BTK) düzenlenen 7 Şubat Dünya İnternet Günü ve Güvenli İnternet Merkezi Tanıtım Programı’na katıldı. Programda konuşan Bakan Arslan, son 100 yılın en önemli olaylarından birinin internetin icadı olduğunu kaydederek, "Öyle bir seviye ki artık vazgeçilmez, adeta hayatımızın olmazsa olmazı. Hayatımızın her alanında kullandığımız adeta davranış kalıplarımızı, alışkanlıklarımızı değiştiren, nerede olursa olsun her insanı dünya vatandaşı paydasında yeni bir yaşam tarzı edinmeye, dünyayla eş zamanlı, dünyayla birlikte yeni bir tarz oluşturmaya da iten bir sektör. Bir bakıma internet küresel sistemin kültürel merkezi haline geldi. İnternet sınırsız, hiyerarşinin olmadığı ve yenilikçi nitelenen yapısıyla özellikle gençlerimiz için önemli bir çekim merkezi. İnternet gerçeğini kabul ederken çocuklarımız üzerindeki etkilerini de kabul etmemiz gerekir. Gençlerimiz internet, özgürlükleri, istedikleri gibi kullanabildikleri, gizleyebildikleri kimlikleriyle kendilerini ifade ettikleri ve toplumsal baskılardan uzak, herhangi bir sorumluluk taşımadıkları bir mekan gibi görünebilir. Reel hayatta, her ne ki suçsa her ne ki kültürümüzün bir parçası olarak yapılmaması gerekiyorsa aynı şeylerin burada da yapılmaması gerektiğini özellikler etik açısından bilmemiz gerekir. O da yetmez yasalar karşısında aynı oranda suç olduğunu belki ortaya çıkması biraz zaman alabilir ama buna karşı sorumluluğumuzun da devam ettiğini bilmemiz gerekir. Dolayısıyla internette yerleşik değerlerimiz adeta yeniden üretiliyor. Örf ve adetlerimiz internet ortamında ne yazık ki değerini yitiriyor, insanı değerler de bu mekanda farklılık arz ediyor. Bu nedenle internetteki içerik ve gençlerin sörf yaparken nerede ne yaptıkları bence büyük önem arz ediyor" ifadelerini kullandı.

"İnternet denen sanal medyanın başı boş bırakılmaması gerektiği bir gerçek"
"İnternet ortamında hem içeriğin hem de güvenliğin büyük bir önem arz ettiğini söylemekte yarar var" diyen Bakan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnternet alt yapısını oluştururken gerek kullanımın yaygınlaştırılması gerek kullanıcıların bilinçlendirilmesi de çok önemli. Geleceğimiz olan gençlerin tüm yaşam tarzını etkileyen internet denen sanal medyanın başı boş bırakılmaması gerektiği de bir gerçek. Sadece tedbir almanın yeterli olmadığını bilinçlendirmenin de önem taşıdığını özellikle vurgulamak gerekir. Güvenli İnternet Günü etkinliklerinin amacı da bu bilinçlendirmenin ve bu konuda bir farkındalığın oluşturulmasına katkıda bulunmaktadır. Bu kapsamda da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna güvenli internet kapsamında internet ile ilgili gelişmeleri takip etmek, yeni politikalar üretmek, çocukların internet ortamında korunmalarının ve kollanmalarının çeşitli yollarının bulunması ve bunların desteklenmesi. çocukların, internetin sunduğu olanaklardan en etkin şekilde yararlanırken, internetin risklerine karşı da güvende olmalarını sağlamak için çalışmalar yapılması gerektiğini bilerek bu anlamda kuruma görevler verdik. Bu doğrultuda internet cafelerin kullanabileceği filtreleme programlarının belirlenmesi, çocuklarımıza dağıtılması amacıyla internet kullanımı konusunda tavsiyeler içeren kitapçıkların hazırlanması, zararlı içerikle mücadele amacıyla güvenli internet hizmeti oluşturulması gibi çalışmalar yapıldı. Güvenli İnternet Günü bağlamında da Avrupa Birliği ve dünya ülkeleri ile paralel etkinlikler yürütülmeye başlandı."

"Çocuklarımız, gençlerimizin internet kullanımıyla ilgili karşılaştıkları problemlere ilişkin tavsiyeler sunulacak ve danışmanlık hizmeti verilecek"
Kurulacak bilinçlendirme merkezinde, internetin bilinçli kullanımına ilişkin bilinçlendirme çalışmalarından, çocuk ve gençlere yönelik atölye çalışmalarına kadar birçok faaliyetin yürütüleceğini belirten Bakan Arslan, "Bu atölye çalışmalarında robotik uygulamalar, çocuklar için kodlama, web tasarımı gibi birçok faaliyetin de yürütüleceğini bununla birlikte internetin bilinçli ve güvenli kullanımına ilişkin şimdiye kadar yaptığımız farkındalık çalışmalarının da devam edeceğini bir kere daha vurgulamak isterim. Kurulacak olan yeni yardım merkezi bünyesinde psikologlardan, bilişim öğretmenine, sosyal medya uzmanından, bilgi güvenliği uzmanına kadar birçok kişinin interneti en geniş boyutuyla ele aldığı uzman bir grup çalışacak ve bu merkezde bu uzmanlar eşliğinde çocuklarımız, gençlerimiz ve ailelerinin internet kullanımıyla ilgili karşılaştıkları problemlere ilişkin tavsiyeler sunulacak ve danışmanlık hizmeti verilecek. Türkiye’de öğretim gören ilköğretim ve lise çağındaki gençlerimizden ‘internettesiniz, güvende misiniz?’ videoda çekin gönderin diye bir yarışma düzenlendi. Memnuniyetle ifade etmek gerekir ki özellikle ortaokul çağındaki gençlerimizden çok güzel fikirler çıktı, bu yarışma bence çok güzel oldu. Adil Kullanım Kotası noktası ile ilgili, Mayıs ayından itibaren kademeli bir geçiş olacak ve 2018 sonu itibariyle tamamen kaldırılacak. Özellikle gece kullanılan internette kotadan düşülmeyecek bunu da tekrar vurgulayalım" şeklinde konuştu.

"2017 yılı içerisinde 2 bin 500 personel alacağız"
Programın ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bakan Arslan, bir gazetecinin "2017’de PTT’ye ne kadar personel alınacak? PTT’deki taşeron personelin durumu hakkında bilgi verebilir misiniz?" sorusu üzerine, "PTT tabii bir çınar kuruluşumuz, buna uygun olarak da günümüz teknolojisini en iyi kullanan, en hızlı büyüyen ve hizmet eden bir kuruluşumuz. Bu çerçevede de 2017 yılı içerisinde 2 bin 500 personel alacağız ve önümüzdeki hafta büro, gişe ve dağıtıcı memurlar olmak üzere İstanbul’da 500 kişinin alım sürecini başlatıyoruz, başvuruları alacağız, yıl içerisinde de 2 bin 500’e tamamlayacağız bu kadroyu ki güçlenen PTT’nin daha da büyüyebilmesi ve güçlenebilmesi adına kadromuzu arttırmış olacağız. PTT’deki taşeron elemanları dahil olmak üzere ülkemizdeki bütün taşeron elemanların kamuda istihdamıyla ilgili bir açıklamamız vardı. Hükümet olarak bu çalışmaları son aşamaya getirdik, Maliye Bakanlığımız nihai ayrıntılarını çalışıyor, inşallah bu ayrıntılar bittikten sonra da hükümet olarak bunu açıklayıp gereğini yapacağız" cevabını verdi.
Programda dereceye giren öğrenciler hediyelerini Bakan Arslan’ın elinden aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Turkcell 30’uncu yılını kutluyor 1994 yılında cep telefonundan ilk ‘Alo’ ile iletişim teknolojilerinde yeni bir dönem başlatan Turkcell, 30’uncu kuruluş yılında yeni hedeflerini açıkladı. Kurulduğu günden bu yana odağına ‘insanı’ koyan şirket, önümüzdeki dönemde telekomünikasyon operatörlüğündeki liderliğini korumayı ve ‘uçtan uca teknoloji sağlayıcısı’ pozisyonunu büyütmeyi hedefliyor. Turkcell 30 yaşında. Şirketin gelecek stratejisinin ana ekseninde ‘yenilikçi teknolojiler’ olduğunu söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Nasıl ki 30 yıl önce ‘İnsan İçin Teknoloji’ vizyonuyla ülkemizde yeni bir çağ başlattıysak ve döneminin ötesinde bir strateji ortaya koyduysak; 30’uncu yılımızda da yine bugünün ötesinde bir vizyonla, yeni bir stratejiyle ülkemizin toplumsal, ekonomik ve kültürel gelişimine katkı sağlayacağız. ‘Uçtan uca teknoloji sağlayıcısı’ pozisyonumuzu daha da büyüteceğiz” dedi. “Her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor” “Türkiye Yüzyılı’nı Dijitalin Yüzyılı” yapma kararlılığına sahip olduklarını söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, 30’uncu yıl iletişimi kapsamında şu ifadelerde bulundu: “Sadece sesli iletişim ve SMS’le başlayan hikayemiz; MMS, WAP, GPRS, EDGE, 3G ve 4.5G teknolojileri ile adım adım ilerledi. Bu ilerlemeye cep telefonlarımızın donanım kabiliyetlerinin sürekli artması ve ekran teknolojilerindeki gelişmeler de eşlik etti. Bu dönüşüm yolculuğunda, sesli iletişim uzun zaman önce tek işimiz olmaktan çıktı. Ekosistemimizde çok değerli şirketler barındırıyoruz. Paycell, TV+, BiP, fizy, lifebox, GAME+, Turkcell Global Bilgi, Turkcell Superonline, veri merkezlerimiz, enerji santrallerimiz ve daha pek çok şirketimizle kişilere ve endüstrilere yenilikçi çözümler sunuyoruz. Milyonlarca insan gibi yüzbinlerce şirket de Turkcell’in güçlü altyapısı ve teknolojisiyle çalışıyor. Türkiye’nin dijital yolculuğunda iz bırakan tarihimize baktığımızda gururla görüyoruz ki; teknolojinin olduğu her yerde Turkcell var, her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor.” “Şirket olarak sadece insanlara hizmet vermiyoruz” Turkcell Grup bünyesinde toplam 56 milyonu aşkın abonesi (bireysel, kurumsal, bağlı cihazlar) olmasına rağmen 84 milyonun tamamının hayatına dokunduklarını aktaran Dr. Ali Taha Koç, “Sim kartı olsun ya da olmasın herkes Turkcell’li olacak, herkesin yolu bir şekilde Turkcell’den geçecek demiştik; bugün görüyoruz ki hizmet verdiğimiz kişi ve kurumlar sadece Turkcell sim kartına sahip olanlar değil. Şehir hastaneleri, havalimanları gibi kritik alanlarda altyapımızdan faydalananlar da otonom sistemlere sağladığımız dijital teknolojilerimizi kullananlar da bizim için Turkcell’li. Uçtan uca teknoloji sağlayıcısı pozisyonumuz sayesinde, Turkcell hattı olsun ya da olmasın artık neredeyse herkes Turkcell’li diyebiliriz” dedi. “Stratejik odak alanları: Veri, enerji, siber güvenlik, yapay zekâ” Dr. Ali Taha Koç, 600 bin kurum ve kuruluşun teknoloji altyapısının, dijital dönüşüm operasyonlarının ve siber güvenliklerinin şirket tarafından sağlandığını belirtti. Dr. Koç, “Tüm bunları yaparken de dijital operatör yetkinliğimize entegre bir biçimde, üretken yapay zekâ teknolojilerini kullanıyor, uydu teknolojilerini test ediyor, kuantum teknolojileri üzerinde çalışıyoruz. Türkiye’nin lider teknoloji ve sistem entegratörü pozisyonumuzu koruyacak, uçtan uca teknoloji sağlamaya devam edeceğiz. Bütüncül bir bakışla ele aldığımız; Ar-Ge çalışmalarımız, dijital iş servislerimiz, enerji ve bulut bilişim operasyonlarımız, veri merkezi ve siber güvenlik faaliyetlerimiz 30’uncu yılımızın stratejik odak alanları” dedi. Dr. Koç, şirketin 30 yılda Türkiye’ye sunduğu katkıya ve gelecek vizyonuna dair de şu ifadelerde bulundu: “Türkiye’den kazandığımızı Türkiye’ye yatırıyoruz” “30 yıllık tarihimiz boyunca insanımızın ihtiyaçlarında, eğitimden spora, kültür-sanattan sürdürülebilirliğe, her yaş grubundan ve toplumun her kesiminden milyonlarca vatandaşımızın yanında olduk. Üretime dahil olan kadınları, geleceğin parlayan yıldızı gençleri ve başarılarıyla göğsümüzü kabartan sporcuları unutmadık. Ülkemizin küresel arenadaki gücünü artıracak ve toplum için daha faydalı bir dijital gelecek ortaya koyacak yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Müşterimiz olsun olmasın, insanlardan nesnelere, şirketlerden teknoloji ekosistemine ve onlarca sektöre, sosyal sorumluluktan çevresel sürdürülebilirliğe Her yerdeyiz, herkesleyiz, her şeyleyiz... Türkiye’den kazandığımızı Türkiye’ye yatırıyoruz.” Turkcell’in 30’uncu yıl reklam yüzü oyuncu Kerem Bürsin Yeni reklam kampanyasında “Her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor” mesajının altını çizen marka, uçtan uca sağladığı teknolojileri farklı hikayelerle anlatıyor. Kerem Bürsin’in başrolde olduğu ve çekimlerin dört gün sürdüğü filmde, operatörün hayatın her anında olduğu vurgusu yapılıyor. Bireyleri olduğu gibi şirketleri ve sektörleri de birbirine bağladıklarını; akıllı cihazlar, otonom araçlar, şehir hastaneleri, havalimanları gibi markanın görünmediği alanlarda da mobil iletişimin Turkcell’le sağlandığı mesajı veriliyor. Yeni kampanyanın, şirketin 30’uncu yıl stratejisini desteklediğini söyleyen Turkcell Genel Müdürü, Kerem Bürsin’in enerjisiyle şirkete çok yakıştığını ifade etti. “İletişim kampanyamızı sevgili Kerem Bürsin ile başlattık. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Hem kendisi hem de enerjisi Turkcell’e çok yakıştı.” Aksiyon sahnelerinde dublör kullanmayan oyuncu Kerem Bürsin, “Ülkemizin en değerli markalarından Turkcell’in 30’uncu yıl iletişiminin bir parçası olmak benim için çok anlamlı. Teknolojiyi hayatın içinden örneklerle anlattığımız seride bol aksiyonlu ve eğlenceli sahneler izleyeceksiniz. İlk sahneye annemin konuk oyuncu olarak katılması da ayrıca müthiş bir anı oldu bizim için. Şirketin 30’uncu yaşına özel sürprizlerini de yıl boyu yayınlanacak farklı filmlerde göreceksiniz” dedi. Turkcell’den 30’uncu yıl sürprizleri Yapılan açıklamaya göre, 30’uncu yaşını yıl boyu farklı sürprizle kutlayacak olan operatör, müşterilerine pek çok avantaj sağlayacak. Abonelerin paketindeki GB ve dakikalar ikiye katlanırken, gençlere yönelik sinema ve yemek faydası gibi birçok kampanya yıl boyu devam edecek.
Rize Dal Varesanovic: “Ana hedefim Rizespor’la Avrupa kupalarında oynamak” Çaykur Rizespor’un 22 yaşındaki futbolcusu Dal Varesanovic, hedefinin Rizespor ile Avrupa kupalarında oynamak olduğunu söyledi. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında 21 Nisan Pazar günü saat 13.30’da Başakşehir ile deplasmanda karşılaşacak olan Çaykur Rizespor, hazırlıklarına devam ediyor. Mehmet Cengiz Tesisleri’nde gerçekleşen antrenman öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çaykur Rizespor’un golcü oyuncusu Dal Varesanovic, “Başakşehir maçına her maça hazırlandığımız gibi hazırlandık. Onlar da bizim gibi Avrupa için mücadele ediyorlar. Bence 3 puanlık maç değil de 6 puanlık bir maç olacak. Onlar da bizim gibi kazanmak isteyecekler ama biz çok iyi hazırlandık ve kazanmak istiyoruz. Deplasmanda istediğimiz sonuçları alamadık. Taraftarımız geldiği zaman deplasman maçlarında bizim için itici bir güç oluyorlar. Umarım gelirler, İstanbulspor maçında oynadığımız gibi oynayıp 3 puanı alırız. Herkes büyük liglerde mücadele etmek ister. Ben şu anda bireyselden yanı sıra takımın ve kulübün hedeflerine odaklanmış vaziyetteyim. Şu an tek odak noktamız olabildiğince maç kazanmak. İlhan hoca hakkında ne söyleyebilirim ki. Türkiye’de herkes onun hocalık meziyetlerini ve nasıl iyi bir teknik direktör olduğunu biliyor. Sezon başında hiç kimse bu takıma inanmazken, genç oyuncu grubu oluşturdu. Belki de takıma inanan tek kişiydi. Bu takımı kurduktan sonra neler yapabildiğini herkes gördü. Şu anda benim ana hedefim Rizespor’la Avrupa kupalarında oynamak” şeklinde konuştu.
Ağrı Ağrı ve Hatay arasında kurulan kardeşlik köprüsüyle depremzede çocuklar 23 Nisan’da unutulmayacak Ağrı’da eğitim gören öğrenciler, “Seni Unutmadık Kardeşim” projesi ile 6 Şubat depreminden etkilenen Hatay’daki öğrencilere 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle binlerce oyuncak, kitap ve hediyeler gönderdi. Ağrı Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde hayata geçirilen “Seni Unutmadık Kardeşim” projesi ile 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli olan depremden etkilenen çocuklar ve Ağrı’da eğitim gören öğrenciler arasında kardeşlik köprüsü kuruldu. Bu doğrultuda kentte eğitim gören öğrenciler depremzede çocukların yanında olmak amacıyla daha önce depremin yıldönümünde Hatay’daki öğrencilere oyuncak göndermişti. Bu defa 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yine depremzede çocukların yanında olmak isteyen öğrenciler, binlerce oyuncak, kitap ve Hatay’daki öğrencilerin istedikleri hediyeleri kolilere doldurarak Ağrı Valisi Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç ile beraber Hatay’a gönderdi. Ağrı’da bulunan Alpaslan İlkokulunda düzenlenen etkinliğe katılan Ağrı Vasisi Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç, öğrencilerle beraber Hatay’a gidecek oyuncakları tıra yükleyerek Hatay’a uğurladı. Burada açıklama yapan Vali Koç şu ifadelere yer verdi : “Yaklaşık bir buçuk yıl önce 6 Şubat’ta ülkemizin çok büyük bir bölümünü etkileyen çok acı bir deprem yaşadık. Birçok canımızı kaybettik. İnsanları, sevdiklerimizi, akrabalarımızı kaybettik. Ben Adanalıyım ve benim ilimde etkilenmişti. Niğde valisi olduğum dönemde Osmaniye’de koordinatör vali olarak görev almıştım. Hem orada zor durumda olan insanlara yardımcı olma mutluluğu yaşarken oradaki acılara da tanık olma hüznünü yaşamıştık. Şahit olduğumuz asrın felaketi olarak nitelendirilen bu büyük afeti milletimizin asrın dayanışmasına çevirmesine şahit olduk. Bu dayanışma hala devam ediyor. Tabii orada insanlarımız her alanda etkilendiler, öğrencilerimiz de etkilendi. Okullarımız da etkilendi. Zor şartlarda eğitimlerini sürdürmeye çalışan var orda. Ağrı’daki yavrularımız da onlarla bir dayanışma örneği göstermek istediler. Daha önce ilk etapta “Kardeşim Seni Unutmadık" adı altında bir proje hayata geçirilmişti. Bu defa hem 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftası olması nedeniyle Hatay’da daha önce belirledikleri 24 okuldaki 7 bin öğrenci kardeşleriyle kardeş oldular, kardeş okul oldular. Ve onların ihtiyaçları doğrultusunda onlara yaklaşık 5 bin tane hiç kullanamamış oyuncak ve 2 bin tane kitap ve yine onların isteği doğrultusunda çeşitli hediyeleri bugün yavrularımızla beraber uğurlayacağız inşallah. Biz yavrularımıza teşekkür ediyoruz. Kendileri minicik gibi görünse de yürekleri kocaman. Oradaki arkadaşlarına yardımcı olmak, unutulmadıklarını göstermek, dayanışmanın hala devam ettiğini göstermek adına böyle kendilerinden büyük bir sorumluluk örneği alarak büyüklerimize de bizlere de örnek oluyorlar. Biz onlarla gurur duyuyoruz. Allah memleketimize bir daha böyle acılar yaşatmasın.“
Ankara Başkentli minikler trafik denetimine katıldı Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi 28. dönem üyeleri, Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi Müdürlüğü ekiplerinin iş birliği ile gerçekleştirilen "Çocuk Polisler Trafiği Denetliyor" uygulamasına katıldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi 28. dönem üyeleri, 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı’nda "Çocuk Polisler Trafiği Denetliyor" uygulamasına katıldı. Denetimler, Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerinin eşliğinde gerçekleşti. Her yıl trafik kurallarına dikkat çekmek için gerçekleştirilen denetimde trafik polisleriyle buluşan çocuk polisler, görev paylaşımı sonrası gruplara ayrılarak trafik denetimine çıktı. Üniforma ve şapkalarıyla Kızılay’da uygulamalı denetim yapan küçük polisler, "Trafik kültürü, kanunlarla değil saygıyla gelişir", "Emniyet kemeri hayatla olan bağımızdır", "Hırsız malımızı, hız canımızı alır" ve "Yaşama hakkımı lastiklerinle çiğneyemezsin" gibi sloganlarla vatandaşlara önemli mesajlar verdiler. "Trafik kurallarına herkesin uyması gerekiyor" Trafik denetimi yapan Miray Eroğlu adlı çocuk, trafik kurallarının insanlar için çok önemli olduğuna dikkati çekerek, "Trafik kuralları olmasaydı kazalar olabilirdi. O yüzden trafik kurallarına herkesin uyması gerekiyor" dedi. Denetime çıkan çocuklardan Can Saykal ise, yayaların trafik kurallarına uyması ile ilgili bir çalışma gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Şu anda da araç sürücüleriyle ilgili bir çalışma yapıyoruz. Bu sayede biz trafik işaretlerini ve kurallarını daha iyi öğrenirken, büyüklerimize de bunu hatırlatıyoruz" diye konuştu.