POLİTİKA - 20 Kasım 2017 Pazartesi 13:58

Bakanlar Kurulu sonrası Bekir Bozdağ'dan Rıza Sarraf açıklaması

A
A
A
Bakanlar Kurulu sonrası Bekir Bozdağ'dan Rıza Sarraf açıklaması

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, ABD’deki Rıza Sarraf davasına ilişkin, “Türkiye’ye karşı kumpas davasıdır. Davanın sanıkları üzerinde yargılamayı yapanlar baskı uyguluyorlar. Rehin durumdalar adeta” dedi.

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına cevap veren Bekir Bozdağ, ABD yargısının Rıza Zarrab davasında olmayan belgeler üzerinden sanki ellerinde varmış gibi yargılama yaptıklarını söyledi.

Rıza Sarraf davasının Türkiye’ye dönük açık bir kumpas olduğunu ve davanın siyasi bir dava olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun olduğunun altını çizen Bekir Bozdağ, “17-25 Aralık sürecinde FETÖ’nün asker-polis-yargı içindeki mensupları eliyle giriştiği ancak başaramadığı hukuk darbe teşebbüsünün ABD’de ABD yargısı eli ile tekrarlanmasından başka bir şey değildir. Bu dosyadaki delillerin hiç birisi hukuki delil değildir. Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir. Kanuna aykırı olan hiçbir şey, hiçbir adalet mekanizmasında delil olarak kullanılamaz. Olmayan belgeler üzerinden ellerinde varmış gibi yargılama yapıyorlar. Türkiye ile İran arasındaki ekonomik ilişkilerin tamamı Türkiye’nin ulusal hukukuna uygun olduğu gibi uluslararası hukuka da uygundur. Türkiye-İran ekonomik ilişkilerinde ulusal ve uluslararası hukuka aykırı herhangi bir işlem yoktur. Olması da düşünülemez. Çünkü Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde bütün ticari işlemleri yürümektedir, uluslararası hukukta ticari işlemlerin nasıl işlediği, nereler tarafından denetlendiği de herkesin malumudur. Yapılan iş ve işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılığın bulunması söz konusu değildir. Türkiye İran ile ilişkilerine, Rusya ile olan ilişkilerine, başka ülkelerle olan ekonomik ilişkilerine zarar vermeyi de hedefledi çok açıktır. Bizim ekonomik ilişkilerimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve halkımızın hukuki yararlarını korumak için ulusal ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde hükümetimiz tarafından yönetilmektedir. Bundan sonra da aynı şekilde yönetilmeye devam edecektir. Bundan kimsenin endişesi olmamalıdır. Bu dava net olarak söylüyoruz, siyasidir, hukuki dayanaktan yoksundur. Türkiye’ye karşı kumpas davasıdır. Davanın sanıkları üzerinde yargılamayı yapanlar baskı uyguluyorlar. Rehin durumdalar adeta. ‘şu ifadeleri kabul ederseniz şu kadar ceza ile kurtulursunuz, hemen tahliye olursunuz.’ Yazıyorlar, ellerine veriyorlar, Türkiye Cumhuriyeti devletini, hükümeti, kurumları suçlayan, Türkiye’nin aleyhinde karar çıkmasına yardımcı olacak iftirada bulunmaya zorluyorlar. Türkiye aleyhinde yapılan bu kumpasta hukuka uygun bir delil yoktur, olması da mümkün değildir. Çünkü böyle bir şeyin aslı yok. Bu davada kullandıkları veriler, sözde deliller nerede, ne zaman, kimden, nasıl elde edildi? Bunların aslı mı var, kopyası mı var? Bunlar Türkiye’de veya ABD’de oluşturulması sürecinde katkınız var mı yok mu? Bunlar oluşturulmuş mu yoksa orijinal mi? ‘FBI ajanı teyit etti’ diyor, neye göre teyit etti, belge var da ona göre mi teyit etti, doğru olan bir veri mi var elinde? FBI ajanının yaptığı teyidin bir kıymeti yok. O zaman FBI ajanı bu tapelerle ilgili veya diğer verilerin doğruluğuna nasıl hükmetti. Kendisi mi dinledi, yoksa dinleyenlerden kendisi mi aldı, yoksa dinleme falan yok, oluşturulmuş şeyleri oluşturanlardan mı aldı? Bunların hepsi ortaya çıkacaktır. Bu Türkiye’ye dönük yeni bir kumpastır. 15 Temmuz’da başarılamayan, siyasi adımlarla, gayri hukuki yollarla başarılamayanlar şimdi ekonomik bir takım suretiyle Türkiye’ye dönük yeni kumpaslarla karşı karşıyayız. Bu dava Türkiye’ye kumpas davasıdır” şeklinde konuştu.

“Türkiye olarak bekliyoruz”

NATO tatbikatında yaşanan skandalla ilgili soru üzerine Bozdağ, “Bu, NATO tarihinin en büyük skandallarından birisidir. Kabul edilemez bir durumdur, açık bir had bilmezliktir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olayın duyulmasını müteakip gerekli onurlu duruşunu ortaya koymuştur, tepkisini dile getirmiştir ve askerlerini tatbikattan geri çekmiştir. Bu saldırı sadece cumhuriyetimizin kurucusu ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve son Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a dönük bir saldırı, saygısızlık değildir. Aynı zamanda 80 milyon Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik açık bir saygısızlıktır, kabul edilemez bir durumdur. Bu durum nedeniyle NATO Genel Sekreterinin, yetkililerin özür dilemelerini olumlu karşılıyoruz. O olaya adı karışan görevlilerin görevlerine son verilmesini, haklarında idari tahkikat başlatılması, hem Dışişleri Bakanımız hem Genelkurmay Başkanımız hem Cumhurbaşkanımız ile ayrı ayrı görüşüp özür dilemelerini olumlu karşılıyoruz. Ancak bu olayın şahıslarla kaim bir olay olarak değerlendirilmesini doğru görmediğimizi ifade etmek isteriz. Şahısların bir tasarrufu gibi görünse de sadece o şahıslarla izah edilir bir durum gibi görünmemektedir. Bir özensizlik sonucu yapılmış bir iş gibi görülmemelidir. Sadece iki kişi ile alakalı işlem yapılması, görevlerine son verilmesi bu olayın tamamen enine boyuna araştırıldığı ve her yönünün aydınlatıldığı anlamına gelmez. Orada görevli üst amirler, komutanlar kimse onlarla ilgili de işlem yapılmasını ve onların sorumluluklarının olup olmadığının tespit edilmesini ve gereğinin yapılmasını Türkiye olarak bekliyoruz. Bu işin üstünün örtülmemesi gerektiğini net bir şekilde ifade ediyoruz. Bu olay bazılarının Türkiye’ye zarar vermek için NATO dahil uluslararası bazı örgütleri ve platformları kullanmaya çalıştığının da somut ve kötü bir örneği olmuştur. NATO yetkililerinin Türkiye karşıtı olan çevrelerin, Türkiye’ye düşmanlığı olan çevrelerin NATO’yu etkilemesine ve NATO ile ilgili iş ve işlemlere sızmasına ve NATO’nun kendi faaliyetlerini olumsuz bir şekilde gölgelemesine izin verilmemesi gerekir. Türkiye’nin terör örgütü olarak nitelediği örgütlere yakın olan veya içinde olan veya onlara sempatisi olanların, onlarla işbirliği ve dayanışma içinde olanların uluslararası örgütlerin yanında yakınında bulundurulması ya da onlardan istifa edilmesi asla kabul edilemez. Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği örgütlerle iltisak, irtibat ve üyelik içinde olanlar bu tür uluslararası örgütlerde çalışanların üzerinde etki kurarlarsa, onlarla beraber olurlarsa veya bu örgütlerin içine bizzat girerlerse bunun gibi daha pek çok olumsuzluklarla karşı karşıya kalabiliriz. Türkiye NATO’nun saygın bir üyesidir, NATO’ya en büyük katkıyı sunan bir üyesidir. Bundan sonra NATO’nun saygın bir üyesi olarak katkılarını sunmaya devam edecektir. Ama Türk milletine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, kurucu liderimiz, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugünkü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan saldırıyı, hakareti, alçaklığı kabul etmesi mümkün değildir. Biz bu saygısızlıkları yapanlara karşı onurlu duruşumuzu bugün olduğu gibi bundan sonra da muhafaza edeceğiz. Hem Mustafa Kemal Atatürk’ün hem de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın devlet adamlığı ve dünya çapında saygın Türk liderlerinden olmaları hususu çok nettir. Türk halkının bunlara karşı olan sevgisini öyle kendini bilmez, had bilmez zavallıların kendisini tatmin etmek için ya da başka saiklerle yaptığı bu tür manevralarla azaltacağını zannediyorlarsa boşuna heveslenmesinler. Milletimizin kurucu liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a olan sevgisini Türkiye’nin düşmanları belirleyemezler. Türkiye’de siyasi partilerimizin, hep beraber NATO’da yaşanan bu skandal karşısında ortak tavır koymaları ve birlikte Türkiye’nin lehine açıklamada bulunmalarını memnuniyetle karşıladık” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir’de 23 Nisan’a özel kortej yürüyüşü Balıkesir Büyükşehir Belediyesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel kortej yürüyüşü düzenledi. Kortej yürüyüşüne büyük ilgi gösteren vatandaşlar Balıkesir sokaklarına sığmadı. Balıkesir Kuva-i Milliye meydanından başlayan kortej yürüyüşü, Milli Kuvvetler Caddesi, Anafartalar Caddesi ve Kızılay Caddesi’ne doğru devam etti. Motosikletlerin öncülük ettiği yürüyüş Balıkesir Atatürk Anıtı’nda son buldu. Atatürk Anıtı’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın vatandaşlara seslendi. Balıkesirli olmaktan büyük gurur duyduğunu belirten Başkan Ahmet Akın, “İnşallah ileride, her zaman her daim birlik beraberlik içerisinde Kuva-i Milliye’nin baş şehri Balıkesir cumhuriyetin ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün memleketidir. Bu sene Türkiye Büyük Millet Meclisimizin 104. Kuruluş yıl dönümünde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından tüm dünya çocuklarına ilan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Bu coşku artarak devam edecek. Küçük hanımlar, küçük beyler sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizlersiniz. 23 Nisan Ulusal Çocuk Bayramı’mız kutulu olsun. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, yaşasın Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk” dedi. Kortej yürüyüşüne, CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli ve CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Denizli Denizlili çocuklar bayram coşkusunu doyasıya yaşıyor Denizli Büyükşehir Belediyesi Sosyal Yaşam ve Kültür Merkezi tarafından hazırlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama programı katılan Başkan Çavuşoğlu, “İstiyorum ki çocuklar ve annelerimizin kaygı taşımadığı, herkesin yüzünün güldüğü bir Denizli, Türkiye olsun” dedi. Denizli Büyükşehir Belediyesi Sosyal Yaşam ve Kültür Merkezi’nde eğitim gören minikler, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama programı hazırladı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi’nin düzenlediği etkinliğe, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanvekili Ali Marım, Kent Konseyi Genel Sekreteri Baran Akın, Büyükşehir Belediyesi Sosyal Yaşam ve Kültür Merkezi 3-6 yaş Çocuk Oyun Grubu öğrencileri, aileleri ve çok sayıda davetli katıldı. Miniklerin birbirinden renkli gösterileri büyük beğeni toplarken günün anısına hazırladığı şiir ve şarkılar ayakta alkışlandı. 23 Nisan coşkusunu doyasıya yaşayan miniklerin sevincini paylaşan Başkan Bülent Nuri Çavuşoğlu çocuklarla yakından ilgilendi, bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. 23 Nisan ile tüm dünyaya sevgi ve barış mesajı verildi Başkan Çavuşoğlu burada yaptığı konuşmada 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünyaya sevgi ve barış mesajı verdiğini söyledi. Dünyanın birçok yerinde çocukların yokluk, yoksulluk ve savaş tehlikesi altında yaşadığını ifade ederek, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın ne kadar anlamlı ve değerli olduğunu gördüklerini belirtti. Başkan Çavuşoğlu, “Bizi bu cumhuriyeti bahşeden, cumhuriyetin kurulması sürecinde, Kurtuluş Savaşı’nda güzel yarınlar mücadelesinde hiç düşünmeden hayatını feda eden şehitlerimizin aslında ne kadar büyük bir güzellik yaptıklarını her zamankinden daha iyi görüyoruz” diye konuştu. “Mutlu bir Denizli, Türkiye olsun” Bugünden itibaren bu güzel topraklarda yaşayan herkesin ‘ben’ değil ‘biz’ anlayışı ile gayret etmesinin öneminden bahseden Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti; “Bu ülkenin bizlere dedelerimizin, atalarımızın mirası değil, çocuklarımızın emaneti olduğunu bilelim. Gelecekte onların huzurlu ve mutlu yaşamalarını güvence altına almak için kişisel çıkarlarımızı, şahsi ikballerimizi değil, gelecek nesillerimizin ortaklaşan hayalleri için mücadele edelim. İstiyorum ki çocuklarımızın okullarına giderken kaygı taşımadığı, herkesin yüzünün güldüğü bir Denizli, Türkiye olsun. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı en içten dileklerimle kutluyorum” ifadelerini kullandı.
İzmir Buca’da 23 Nisan’a yakışır kutlama Buca Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirdiği etkinliklerle bayram coşkusunu tüm kente yaydı. Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, koltuğunu ilkokul öğrencisi Yunus Emre Işıklı’ya devrederken, Işılay Saygın Meydanı’ndaki Çocuk Şenliği’nde çocuklarla birlikte Andımız’ı okudu. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Buca’da coşkuyla kutlandı. Kutlamaların öncesinde Belediye Başkanı Görkem Duman makamında ikinci sınıf öğrencisi Yunus Emre Işıklı’yı ağırladı. Başkan Duman, koltuğunu Yunus Emre Işıklı’ya devir etti. Minik Başkan Işıklı, Buca için hayallerini şöyle özetledi: “Parklara, masa tenisi ve futbol sahası yaptırmak istiyorum. Hayvanlar bir yuvaya sahip olsunlar diye hayvan barınağı yaptırmak istiyorum.” Kutlamalar Demokrasi Meydanı’nda başladı Kutlamalar ise Demokrasi Meydanı’nda gerçekleşen çelenk sunumu ile başladı. Törene, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, Buca Kaymakamı Mahmut Nedim Tunçer, Garnizon Komutanı Albay Cenk Barut, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya, meclis üyeleri, gaziler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katıldı. Resmi tören, Buca Stadyumu’nda farklı okullarından gelen öğrencilerin yaptığı bayram kutlaması ile devam etti. Öğrencilerin sergilediği birbirinden renkli dans gösterileri ve halk oyunları stadyumu dolduran Bucalılardan tam not aldı. Duman, Buca Belediyesi Çocuk Şenliği’ne katıldı Belediye Başkanı Görkem Duman, Işılay Saygın Meydanı’nda, Buca Belediyesi, Radikal Eğitim Kurumları ve Buca Kent Konseyi iş birliği ile gerçekleştirilen Çocuk Şenliği’ne katıldı. Şenlikte alanı dolduran çocuklara seslenen Başkan Görkem Duman, şunları söyledi: “Bugün, çocuklarımızın neşesi ve umuduyla dolup taşan kalpleri, ülkemizin geleceğine dair en büyük güvencemizdir. Onların sağlıklı, mutlu ve başarılı bir şekilde büyümeleri, bizlerin en öncelikli görevidir. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin en özel günlerinden biri olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlamanın coşkusunu ve heyecanını paylaşıyoruz. Bir milletin tam anlamıyla özgür ve bağımsız olabilmesi için ulusal egemenliğe sahip olması gerekir. Toplumda hiçbir kimse, hiçbir zümre, hiçbir sınıf ya da grup, doğrudan üstün emretme gücüne sahip olamaz. Toplumda üstün emretme gücünün tek kaynağı ve tek sahibi milletin kendisidir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi (Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.)” Başkan Duman, çocuklarla Andımız’ı okudu Başkan Duman konuşmasının ardından, sahneye çıkan Buca Belediyesi Yarı Zamanlı Okul Öncesi Eğitim Merkezi’nin öğrencileri ile Andımız’ı okudu. Çocuklar doyasıya eğlendi Buca Belediyesi’nin 23 Nisan Çocuk Şenliği miniklerden büyük ilgi gördü. Çocuklar gün boyu şenlik alanında kurulu olan şişme oyuncaklarda doyasıya eğlendi; çeşitli atölyeler ile el becerilerini geliştirip, yüz boyama etkinliğine katıldı. Alanda aynı zamanda minik katılımcılara pamuk şeker dağıtımı da yapıldı. Buca Belediyesi Yarı Zamanlı Okul Öncesi Eğitim Merkezleri’nin minik öğrencileri şenlik boyunca birbirinden güzel dans gösterileri ve performanslarını izleyenler için sahneledi.