GÜNDEM - 25 Kasım 2017 Cumartesi 13:32

Başbakan Binali Yıldırım'dan Mısır'daki terör saldırısına ilişkin açıklama

A
A
A
Başbakan Binali Yıldırım'dan Mısır'daki terör saldırısına ilişkin açıklama

Başbakan Binali Yıldırım, Mısır'da dün yaşanan terör saldırısını kınayarak, "Cuma namazında ibadet edilirken insanların üzerine bombaları, kurşunları yağdırmak ne insanlığa ne de İslamiyete sığar" dedi.


Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Şişli'deki Grand Cevahir Otel'de, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından düzenlenen "Türkiye Yeniden: Mezun Buluşması" programına katıldı. Programa Başbakan Yıldırım'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ve çok sayıda davetli katıldı.
Başbakan Binali Yıldırım, dün Mısır'da yaşanan terör saldırısı nedeniyle Mısır halkına başsağlığı dileyerek, "Cuma namazında ibadet edilirken insanların üzerine bombaları, kurşunları yağdırmak ne insanlığa ne de İslamiyete sığar. Türk milletinin duası ve desteği kardeşlerimizle beraber" dedi. 

160 ülkeye yayılmış 150 bin civarında Türkiye mezunu olduğunu söyleyen Yıldırım, "Bölgesel ve uluslararası gelişmeler açısından son derece hassas ve çalkantılı bir dönem geçiriyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesi diğer ülkelerdeki olaylardan, gelişmelerden kendini ayrı tutamaz. Yaşanan olaylara gözümüzü kapatamayız. Kulaklarımızı kapatamayız. Sonuçları eninde sonunda geliyor sizi de buluyor. Sizi de etkiliyor. Suriye'deki ve Irak'taki gelişmeler, iç savaşlar, istikrarsızlık, dünyayı saran terör belası bunun en somut örnekleri. Bugün dünyada mülteci konumunda bulunanların sayısı 55 milyonu geçti. Dünyada bu nüfus sahip ülke sayısı sadece 25. Demek ki dünyanın 26'ncı büyük ülkesi mülteciler ülkesi. Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünya, dünyada yaşayan milyarlarca insanı mutlu etmiyor. Geleceği için umut vermiyor. Dünyayı yönetenler çok daha fazla sorumluluk almak, sorunları çözmek için rekabeti bir yana bırakıp, işbirliğine önem vermeliler. Dünyanın arzuladığı, özlediği, kardeşlik, barış ve hoşgörü pencereleri Türkiye'den açılıyor. Adeta insanlığa nefes sağlıyor" dedi.

"Türkiye 25 yıldır öğrenme aşkı olanların uğrak yeridir"

Bütün bunlar olurken Türkiye'nin günü kurtarmaktan ziyade, uzun vadeli insana yatırıma devam ettiğini söyleyen Başbakan Yıldırım, "Türkiye bursları bu amaca yöneliktir. Türkiye 25 yıldır öğrenme aşkı olanların uğrak yeridir. Uluslararası öğrenci değişimi küresel barışı ve kardeşliği de sağlayan önemli bir araç haline gelmiştir. Uluslararası öğrenciler bizim için birer gönül elçisidir. Önümüzde bir Suriye krizi örneği var. Irak, Yemen aynı şekilde. Orta Doğu'da kalıcı bir istikrardan bahsetmem mümkün olmadığı gibi Afrika'da sorunlar tam anlamıyla aşılmış değil. Gençler, savaş, afet, iç çatışmalara maruz kalarak, kayıp nesiller haline gelmesin" ifadelerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başlatılan Türkiye bursları programıyla çalışmanın önemli bir hale geldiğini söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, "2030 yılında uluslararası misafir öğrenci sayısı 7 milyondan 20 milyona ulaşacağı hesaplanıyor. Son 15 yılda ekonomiden eğitime kadar birçok alanda değişimi dönüşümü ve gelişimi gerçekleştirdik. 163 ülkeden 107 bin öğrenci başvurusu oldu. 110 bin misafir öğrenci var. Bu sayının 350 bin olması gerekir. Bundan sonraki politikamız bu yönde olacaktır" diye konuştu.
Türkiye'nin bölgede artık istikrarı, barışı, güvenliği sağlayan bir ülke olduğunu söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye iddiası olan bir ülke. Bu bizim kutlu yürüyüşümüzdür. Bu yürüyüş ne geçmişte ne de bugün insanlığın aleyhine tek bir adıma dönüşmemiştir. Dönüşmeyecektir. Orta Doğu kanlı hesaplaşma, mezhep kavgalarının, kardeş kanı dökülmesine şahit olmaktadır. İnsanlık dünyanın içine sıkıştığı radikal siyasi atmosferden, ötekileştiren dilden, küresel güçlerin oluşturduğu yetersiz yersiz gerilim hatlarından çok yoruldu. Yeni bir öze dönüşü herkes bekliyor. Türkiye yeniden öze dönüşün öncülüğünü yapmaktadır" dedi. 

Caner Sönmez
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Oğuzeli’nin çehresini değiştirecek proje başladı Oğuzeli’ndeki çarpık yapılaşmanın önüne geçip, Oğuzeli’nin çehresini değiştirecek ve daha modern bir hale getirecek Kentsel Dönüşüm Projesinin ilk yıkımı gerçekleştirildi. Gerçekleşen yıkım programına Gaziantep Milletvekili Bünyamin Bozgeyik, Oğuzeli Belediye Başkanı Mehmet Sait Kılıç, Ak Parti İlçe Başkanı Hilmi Özbudak, Milliyetçi Hareket Partisi ve Ak Parti Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. “Ne yapıyorsak Oğuzeli için” Oğuzeli’nin girişini modern bir görünüme kavuşturmayı amaçladıklarını söyleyen Belediye Başkanı Sait Kılıç, “Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Oğuzeli bırakmayı amaçlıyoruz” dedi. Proje hakkında bilgi veren Oğuzeli Belediye Başkanı Mehmet Sait Kılıç, “’Canla Başla Oğuzeli’ parolası ile çıktığımız bu kutlu yolculukta bir sözümüzü daha yerine getirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Oğuzeli Belediyesi ilçe merkezinin girişini modern bir görünüme kavuşturmak için Toplu Konut İdaresi’yle (TOKİ) büyük bir projeye imza atıyoruz. İlçe merkezinin çehresini değiştirecek olan proje 35 dönümlük ilçe girişini kapsıyor. Göreve geldiğimiz günden bu yana Oğuzeli’ndeki çarpık yapılaşma sorununun önüne geçmek için çok uğraş verdik. Bugün burada verdiğimiz mücadelenin ilk meyvesini topluyoruz. Ne yapıyorsak Oğuzeli için, sizler için yapıyoruz. Oğuzeli’nde yaşayan insanlara yakışır bir yaşam alanı oluşturmamız gerekiyor. Burada yapılacak konutlar ferah şekilde olacak. Örnek bir proje olacak. Amacımız niyetimiz hayırdır. İnşallah sonumuz da hayır olur. Bu işe çomak sokmak isteyenlere de fırsat vermeyeceğiz. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Oğuzeli bırakmayı amaçlıyoruz. Sizlerle birlikte ilçemizi yeniden imar edeceğiz” şeklinde konuştu.
Adana Yağmur ve kar yağmadı, barajlarda kuraklık alarmı verildi Adana’da bu sene kış mevsiminde yağışların azlığı nedeniyle barajlarda sular çekilmeye başladı. Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, su tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayıp, “Yaz dönemlerinde barajlarda meydana gelen buharlaşma, tarımsal sulama ve enerji için kullanılan suyla birlikte ciddi sorunlar ortaya çıkarabilir” dedi. Türkiye’nin en sıcak illerinden olan Adana’da Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Şubat ayı son 255 yılın en sıcak Şubat ayı oldu. Ayrıca Şubat ayında Türkiye’de 28.7 derece ile sıcaklık rekoru kıran Adana, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün paylaştığı 24 aylık standart yağış indeksi meteorolojik kuraklık durumuna göre olağanüstü kuraklık yaşayan iller arasında gösterdi. Yağışların olmadığı kentte barajlarda da suların çekilmeye başladığı görüldü. Dron ile çekilen görüntüler de kuraklık gerçeğini gözler önüne bir kere daha serdi. Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. “Toroslar’da hiç kar yok” Kar yağışı olmamasının barajları etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Başıbüyük, “Bu sene maalesef yeterli kar yağışı olmadı. Bu nedenle özellikle baraj göllerinde istenen seviyeye ulaşmak çok mümkün olmadı. Bizim Çukurova’da çok büyük bir sorun gözükmüyor ama Toroslar’da hiç kar yok. Olması gerekenin yüzde 10’u kadar kar var. Şubat ayı çok sıcak geçti ve var olan kar örtüsü eridi. Bu böyle devam edecek olursa özellikle yaz dönemlerinde barajlarda meydana gelen buharlaşma, tarımsal sulama ve enerji için kullanılan suyla birlikte ciddi sorunlar ortaya çıkarabilir” ifadelerini kullandı. “Suyumuzu dikkatli kullanmalıyız” Türkiye’nin belirli dönemlerde bu tür doğa olaylarını yaşadığına dikkat çeken Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, su tüketimine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Türkiye’de bu zaman zaman sıklıkla yaşadığımız doğa olaylarından bir tanesi. Ülkemiz su zengini bir ülke değil. Bir taraftan artan nüfus, bir taraftan da iklim krizine bağlı değişken yağış rejimi var. İçme suyunda bireysel olarak tükettiğimiz sulara dikkat etmemiz lazım. Barajlarda araba yıkanmamalı. Vahşi sulamanın önüne geçilmeli. Suyumuzu dikkatli kullanmalıyız. Eğer bunları yapmazsak su kıtlığı ciddi bir problem olarak karşımıza çıkar.” “Sularımızı dikkatli kullanmalıyız” Çukurova’nın her an yağış azlığı nedeniyle su krizine girebileceğine dikkat çeken Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, “Çukurova bölgesi baktığınızda ülkemize oranla daha su kaynağı açısından zengin. Ancak bu olumsuz yağış rejimi nedeniyle her zaman bu durum değişebilir. Bunun için sularımızı dikkatli ve temiz kullanmamız gerekiyor” dedi. “Sular çok çekildi” Seyhan Baraj Gölü’nde balıkçılık yapan Murat Yapku ise su seviyesinin geçen seneye oranla çok düştüğünü anlatarak, “Normalde bu zamanda Mart ayında suyun daha fazla olması gerekiyordu. Bu sene beklenen kar yağışı olmadı. Kanallarımıza gecikmeli sular verildi ve gölde de su azaldı. Şu anda bizim burada değil de 2 metre daha yüksekte olması lazımdı. Geçen sene çok güzel yağış oldu ve soğuk geçti. Bu sene beklenen kış olmadı. Kısa bir dönem soğuk oldu o da Adana özelinde değildi. Ülkemize bir soğuk hava dalgası geldi biz de ondan etkilendik” ifadelerini kullandı.
Düzce Fidanlar toprakla buluştu Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi ve Ormancılık Meslek Yüksekokulu tarafından, Ormancılık Haftası kapsamında Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Fidan dikimi etkinliğine; Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy, Orman Fakültesi Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Yılmaz Türk, Doç. Dr. Halil İbrahim Şahin, Ormancılık Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Kamile Tırak Hızal, bölüm başkanları akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Orman Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Yılmaz Türk, Ormancılık Haftası’nda bu ve buna benzer sergi, panel ve konferans gibi etkinliklerin devam edeceğini ifade etti. Üyesi Prof. Dr. Haldun Müderrisoğlu ise Peyzaj Mimarlığı ve Orman Mühendisliği bölümlerinin birçok dersini veya bazı çalışmalarımızı Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nde gerçekleştirdiklerini ifade ederek Ormancılık Haftası’nda bir farkındalık oluşturmak ve doğa sevgisini aşılamak için böyle bir etkinlik düzenlediklerini sözlerine ekledi. Prof. Dr. Necmi Aksoy ise ’’Dünyayı ağaç kurtaracak. Kıyamette kopsa yine ağaç dikin ki dünyamız yaşanılabilir olmaya devam etsin’’ şeklinde konuştu. Etkinlikte Düzce Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri fidanları toprakla buluşturarak Ormancılık Haftası’nda önemli bir farkındalığa imza attı.