POLİTİKA - 28 Kasım 2014 Cuma 13:03

Başbakan Davutoğlu'ndan Bahçeli'ye Tunceli cevabı

A
A
A
Başbakan Davutoğlu'ndan Bahçeli'ye Tunceli cevabı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Tunceli ziyaretiyle ilgili, "Gönül ister ki her yerde siyaset yapsınlar ama keşke Tunceli'ye gitmek için bizim çağrımızı beklememiş olsaydı" dedi.

Ankara'da düzenlenen "1. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası"nda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Tunceli ziyareti ve TBMM Yolsuzluk Komisyonu çalışmalarına getirilen yayın yasağını değerlendirdi. Bahçeli'nin Tunceli ziyaretinden memnuniyet duyduğunu dile getiren Davutoğlu, siyasilerin Türkiye'nin her yerine gitme cesareti göstermesini istedi.

Davutoğlu, "Gönül ister ki her yerde siyaset yapsınlar ama keşke Tunceli'ye gitmek için bizim çağrımızı beklememiş olsaydı. Keşke Tuncelilerle kucaklaşma, göz göze bakabilme cesareti olsaydı. Ama bunlar olmasa da ziyaret olumludur. Her halükarda siyasilerimizin Türkiye'nin her yerine gidebilmesi önemlidir. Özellikle esnafların kepenkleri kapatması sebebiyle bir şekilde alınması gereken tedbirler vardı. Bütün Tuncelili kardeşlerime tahriklerden kaçınılması çağrısında bulunuyorum. Her türlü tedbir alınmıştır. Ümit ederim ki Türkiye'nin her yerinde siyaset yapabilme cesareti gösterilir" şeklinde konuştu.

Davutoğlu, Bahçeli'nin kendisini Tunceli'de istifaya çağırmasıyla ilgili ise, "İstifa çağrısını duymamıştım, varsa onun haddi de değil. Biz yetkiyi milletten alırız. Hem sandıktan yetki alırız hem de her ziyaretimizde kucaklaşarak gönülden gönül alırız. O bakımdan 2015 seçimlerinde herkes yetkinin kime verildiğini görecek" dedi.

YAYIN YASAĞI TARTIŞMALARI
TBMM Soruşturma Komisyonu'nun 4 eski bakanla ilgili çalışmalarına yayın yasağı getirilmesiyle ilgili tartışmaların sorulması üzerine ise Başbakan Davutoğlu, "İki hususa dikkatinizi çekmek isterim. Birincisi TBMM soruşturma komisyonlarının yaptığı faaliyet bir yargı faaliyetidir, yargısal sürecin bir parçasıdır. Yani herhangi bir Meclis faaliyeti şeklinde telakki edilmemesi lazım. Yargı süreçlerinin tümünde belli bir takım özellikle yargı sürecinin mahremiyeti konusunda ilkesel kararlar vardır.

Dolayısıyla bu meselede bu yargı sürecinde işleyen bir konu olduğu için o yargı sürecinin ilkeleri ve kuralları içinde değerlendirmek lazım. İkincisi ise şeffaflık meselesi ve yasaklara karşı tutum alma meselesi. Hükümetimiz ve bizzat ben, şeffaflık konusunda yasaklara karşı herhangi bir yasak uygulaması karşısında da tutumumuz açık ve net olmuştur. Hükümetlerimiz 2002'den bu yana yolsuzluklara, yasaklara, yoksulluğa karşı mücadele ilkesi etrafında hareket etti, bundan sonra da bu ilkeler etrafında hareket edecek.

Ama özellikle bu konuya istinaden söylüyorum, Soruşturma Komisyonu’nun yaptığı görev bir yargı görevidir, bu yargı sürecinin bir parçasıdır. Yargı süreçleri hangi kurallara tabi ise onlar da ona tabidir. Bunun hükümetimizle de bu karar alma sürecinin herhangi bir ilişkisi yok. TBMM Soruşturma Komisyonu'nun görevini en açık bir şekilde ve kurallara uygun şekilde yapması konusunda herkesin sabırla davranması faydalı olur" diye konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.