POLİTİKA - 01 Ağustos 2014 Cuma 21:58

Başbakan Erdoğan: 'Bizi rezil ettin'

A
A
A
Başbakan Erdoğan: 'Bizi rezil ettin'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Manisa mitinginde Ekmeleddin İhsanoğlu’nun İstiklal Marşı gafını dev sinevizyondan kalabalığa izlettirdi. Erdoğan, “İslam İşbirliği Teşkilatı'na gönderdik, orada bizi rezil ettin” dedi.

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda vatandaşlara seslendi. Başbakan Erdoğan konuşmasına, “Mübarek Ramazan Bayramını çok hüzünlü geçirdik. Hüzünlüydük. Komşu ülkelerde kardeşlerimizin maruz kaldıkları zulüm, ülkemizdeki trafik kazaları kedere sevk etti. Özellikle Soma’da maden kazasında hayatını kaybeden 301 kardeşimizin yokluğunu daha çok hissettik. Onların mekanları cennet olsun” diyerek başladı. Soma’da 301 madencinin hayatını kaybettiği süreçle ilgili bilgiler veren Erdoğan, şunları söyledi:

“Acımız büyük kaybımız büyük. Soma’daki facia 81 vilayette ve tüm dünyada hüzünle karşılandı. Olayı haber alır almaz bütün kurumlarımız, bakanlarımız Soma’ya geldi. Bizlerde geldik. İncelemeler yaptık. Ancak tüm çabalarımıza rağmen kardeşlerimizi sonsuzluğa uğurladık. Kazanın hemen ardında idari adli soruşturma başlattık. Türkiye’deki madencilerin hakkını düzelten yasa şu an Meclis’te. MHP, CHP ve HDP bu yasayı engellenmek için ellerinden geleni yapıyor. Biz bu yasa çıkacak dedik. Yaz dönemi olmasına rağmen Meclis bu yasayı çıkardıktan sonra tatile girecek dedik. Milletimiz seferber olarak 47 milyon TL yardım yaptılar. Ailelerin her birine 156’şar bin TL olarak teslim ediliyor. Doğuş Holding her bir aile için 301 daire inşa edecek. Eğitim imkanı sağlayacak. Sosyal güvenlik kurumu maaş bağlayacak. SGK borçları silinecek. Madencilerimizin her birinin bir yakınına kamuda istihdam hakkı getiriyoruz. Diğer madenlerde çalışan işçilerimize 3 aylık maaş ödemeleri yapıyoruz. Bu arada Soma esnafına da 0 faizle kredi desteği sağladık. Soma’yı aileleri yalnız bırakmayacağız. Milletçe onları hep hatırlayacağız, yaraları saracağız. Bir organize sanayi de 301 daire yaparak ailelere teslime edecek. Bir kez daha madenci kardeşlerime rahmet dileyerek, başsağlığı diliyorum.”

“MHP VE CHP KAZAYI İSTİSMAR ETTİ”
Alandaki madencileri işaret ederek, “Baretli kardeşlerimi görüyorum ama diğerleri yok. Ancak onların ruhaniyetleri burada” diyen Erdoğan, MHP ve CHP’nin acı olayı istismar ettiğini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: 

“Fakat bu dünyada siyasette istismarın karşılığı yoktur. Sandıkta tokadı yemeğe mahkumdur. Manisa halkı hiçbir zaman bizi yalnız bırakmadınız. 30 Mart’ta Manisa adayımıza yetki vermedi. Keşke verseydi, Manisa çok daha farklı olacaktı. Ancak yüzde 37 oy oranıyla verdiğiniz desteğe teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki 10 Ağustos’ta millet başkanını seçecek. O eski tartışmaları, krizleri geride bırakıyoruz. Meclis’teki keyfi uygulamaları hukuksuzluğa varan eylemleri geride bırakıyoruz. 2007‘de Anayasa’yı değiştirerek Türkiye yüzde 69 ile evet, Manisa yüzde 60 ile evet dedi. Şimdi o değişiklik hayata geçiyor. Milli irade tecelli ediyor. Vekil yok halk bizzat kendi seçiyor.”

“CHP VE PENSİLVANYA MHP’Yİ UÇURUMA SÜRÜKLÜYOR”
MHP’ye milliyetçilik üzerinden yüklenen Erdoğan, “Kardeşlerim bu seçimde CHP ve MHP bir araya geldi. Pensilvanya ihanet şebekesini de yanlarına alarak ortak aday çıkardılar. Sonradan irili ufaklı partiler de bunlara ortak oldu. MHP, milletvekillerine şantaj yapan O Pensilvanya ile bir araya geldi. Ülkesine ihanet eden bir şebeke. Kim bu Pensilvanya? Ülkenin Cumhurbaşkanı’nı, Başbakan’ını, Mit Müsteşarı’nı dinleyen şebeke. Hani MHP siz vatanseverdiniz? Ulusal güvenliğimizi tehdit eden böyle bir şebekeyle hareket ediyor. Şimdide Türkmenler üzerinden siyaset yapıyor. Biz Suriye’ye yardım etmeye çalışırken, Adana’da MİT’in tırlarına baskın yapmaya çalıştılar. Bahçeli sen bu milleti enayi mi zannediyorsun. Utanmadan Türkmenleri ihmal ettiğimizi söylüyorsun. Senin hayatında hiç Türkmenlere destek verdiğin oldu mu? Madem bu kadar seviyordun Türkmenleri, Pensilvan’ya ya neden kapıkulu oluyorsunuz” dedi.

"ÖYLE BİR ADAY BULDUNUZ Kİ EVLERE ŞENLİK"
Ekmeleddin İhsanoğlu ile aralarındaki en büyük farkın sorumluluk olduğunu vurgulayan Erdoğan şöyle konuştu: 

"MHP Genel Başkanı ve yönetimi zor durumda, yanlış yola girdiler, çıkamıyorlar. CHP ve Pensilvanya MHP’yi uçurama sürüklüyor. MHP de beceriksizliğini örtmeye çalışıyor. İyi de ne kadar örteceksin Bahçeli? Öyle bir aday buldunuz ki evlere şenlik. Mızrak çuvala sığacak gibi, değil. İstanbul’da Mehmet Akif’i ziyarete gidiyor, İstiklal Marşı ile Çanakkale Şiiri’ni ayıramayacak kadar bir yabancı. Bir de diyor ki ‘yalancının mumu yatsıya kadar yanar’. Ey Ekmel bu Başbakan 12 yıldır Başbakan. 4,5 yıl da İstanbul’da belediye başkanlığı yaptı. Senin hayatın sorumsuzluk içinde geçti, benim hayatımsa milletime sorumlu olarak geçti. Aramızdaki fark bu. Sen salla başı al maaşı yaptın ama ben hesap verdim. Seni oraya sürenler aday olamadı. Onlarda ne arasan var. Seni oraya sürdüler sen de oyuna geldin. ‘Biz bunların inine gireceğiz’ dedik. Daha devam edeceğiz. ‘Bizim üstlerimiz Başbakan’a bilgi verdi’ diyor onlar. Zerre kadar haysiyet varsa Başbakan’a kim bilgi verdi onları da açıklayın. Pensilvanya size namuslu davranmayı öğretmedi. Siz bu devleti, bu ülkeyi bölmeye çalıştınız. Bu kardeşiniz Cumhurbaşkanı oldukça, bu can bu tende oldukça bu mücadele devam edecek."

İHSANOĞLU’NUN İSTİKLAL MARŞI GAFINI İZLETTİ
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun İstiklal Marşı gafını dev sinevizyonda kalabalığa izleten Erdoğan, şöyle devam etti: 

“Ekmel bak benim Manisalı kardeşim nasıl biliyor bu kıtaları. Bunu ‘Çanakkale şehitlerinin şiiri’ diyor. Kılıçdaroğlu akşam başka sabah başkaydı. Bu da onun gibi oldu. Güya düzeltecek kendisini sosyal medyadan. ‘Ben öyle bir şey demedim. Ben beyit okudum’ diyor. Bir defa bu bir dörtlük. Bu edebiyatta kıtadır. Beyit mısradan oluşur. Sen profesör olmuşsun ama ey Ekmel kim yalan söylüyor? İşte ispat burada. Anında yakalarız. İslam İşbirliği Teşkilatı’na gönderdik seni, orada bizi rezil ettin. Suudi Arabistan ‘bunu görevden alın, başka birini gönderin’ dedi. Bana da, Dışişleri Bakanı’na da ‘beni savunmuyorsunuz’ diye yalvarmıştır. Niye taktılar sana şeref madalyasını, senden kurutuluyoruz diye taktılar. 3 şahit veriyorum. Bu kendisi bana bizzat ‘beni savunmuyorsun’ diye dert yandı. Bizim ilişkilerimizi bozuyorsun. Ama oradaki koltuk bırakılır mı? Bırakamadı. Bunlar böyle. Bunları ne Bahçeli ne Kılıçdaroğlu bilir. Ama hamd ediyorum karşımızda böyle bir rakip var. Aslında rakip de değil. Kendine göre anket açıklıyor. 10 Ağustos’a kadar bunlarla tatmin olsun. Ey Bahçeli sen İstiklal Marşı nasıl okunur Ekmel’e gönder. İstiklal Marşı’nı tanımayan bir adaya CHP ve MHP’ye gönül veren kardeşlerim inanıyorum ki oy vermeyecektir.”

“MİLLİYETÇİ OLMAK, ÖZÜR DİLEMEK DEĞİL ÖZÜR DİLETMEKTİR”
12 yıl boyunca Türkiye’ye birçok yatırım yaptıklarını ve ekonomiyi en iyi seviyelere taşıdıklarını anlatana Erdoğan şöyle devam etti:
“Bahçeli sabah akşam hakaret üretirken, CHP Genel başkanı fitne üretirken biz 12 yıl boyunca iş ürettik. MHP IMF’ye borç yaptı biz sıfırladık. Şimdi IMF bizden borç istiyor. Merkez Bankası döviz rezervini 23,5 milyar dolardan 135 milyar dolara çıkardık. Merkez ve Ziraat Bankası’nın kasasını boşalttılar. Şimdi Ziraat Bankası dünyanın en iyi bankalarından bir tanesi. Onlarca yıl, yolsuzlukla, yasaklarla Türkiye’yi uçurumun kenarına getirdiler. Milliyetçi olmak bayrağımızın itibarını yükseltmektir. 81 vilayete ulaşmak yetmez, tüm dünyaya mazlumlara el uzatmak demektir. Milliyetçi olmak özür dilemek değil özür diletmektir. Gazze yanarken susmak değil hakkı söyletmektir.”

“EY BAHÇELİ GİDEBİLİYORSAN URUMÇİ’YE GİT”
MHP ve CHP’nin iktidarın yaptığı yenilikleri görmezden geldiklerini söyleyen Erdoğan, “Ne CHP ne MHP bunların kalbi mühürlenmiştir. Biz gidiyoruz Mustafa Kemal’in evini, Mehmet Akif’in evini yeniden inşa ediyoruz. Afrika’da fakirler için su kuyuları açıyoruz. TRT ile dünyaya Türkçe sesleniyoruz. Anadolu Ajansı ile mazlumların sesi oluyoruz. Biz tüm dünyadaki kardeşlerimizin yanındayız. Nerede şehitliğimiz varsa oraya ulaşıyoruz. Eğer CHP ve MHP iftiralarına ara verirse yaptığımızı görecekler. Ama görememek, duymamak için hakaret üstüne hakaret ediyorlar. Neymiş hükümet Gazze ile ilgilendiği kadar Türkmenlerle ilgilenmiyormuş. Ey Bahçeli eğer Türkmenleri görürsen bir de onlara sor. Ey bahçeli gidebiliyorsan Urumçi’ye git Uygur Türklerine bizi sor” diye konuştu.

“KILIÇDAROĞU SEN HALA ÇIRAKSIN ÇIRAK”
MHP ve CHP’nin yıllardır hakaret, kendilerinin ise iş ürettiklerini ifade eden Erdoğan, CHP Genel Başkanı’nın ‘Kürecik’i kapatın’ çağrısını da eleştirdi. Erdoğan, “Çıkıyor, ‘Başbakan önce Küreciği kapatsın, kendine güveniyorsa bunu yapsın’ diyor. Küreciği İsrail ile bağlantılandırıyor. Burası NATO’nun radar üssü Kılıçdaroğlu, İsrail ile ne alakası var. Bunları bile bilmiyorsun. Sen hala çıraksın çırak. İsrail’in zaten buraya ihtiyacı yok ki” dedi.

“IŞİD’DEN İKİ PİLOTUMUZU TEREYAĞINDAN KIL ÇEKER GİBİ ALDIK”
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ‘Hükümet IŞİD’in elindeki Türk konsolosluk görevlilerini kurtardı’ sözlerini de eleştiren Erdoğan, “Biz neyin nasıl yapılacağını çok iyi biliriz. Sen bakkal dükkanında alışveriş mi yapıyorsun? Her şeyin bir stratejisi var, oradaki kardeşlerimizi sıkıntıya sokmaya gerek var mı? Kaçırılan iki pilotumuzu ellerinden tereyağından kıl çeker gibi çektik aldık. Dikkatli olmaya mecburuz. Devlet yönetimimiz duygusallığı kabul etmez” diye konuştu.

12 yıl boyunca Türkiye’yi her alanda büyüttüklerini ve Cumhurbaşkanlığı ile yepyeni bir sayfa açarak mücadelelerini sürdüreceklerini aktaran Erdoğan şöyle konuştu: 

“Şimdi yeni bir safhaya geçiyoruz. Halkım ilk defa aracısız bir Cumhurbaşkanı seçecek. Bugün Cuma bitti. Sevgili ablalarım ve abilerim. 8 gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Yeni Türkiye’nin kapılarını aralamaya var mıyız? El ele vereceğiz ve Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşıyacağız. Sadece istikbale odaklanacağız. Ülkemizi dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasına getireceğiz. İnsanımızın nefes aldığı her yer bizim için görev alanıdır. AK Parti’ye oy veren vermeyen, doğu batı, kuzey güney bütün şehirlerimizi aynı coşkuyla kucakladık.”

“MANİSA’YI HER ALANDA KALKINDIRDIK”
Türkiye’nin her şehri gibi 12 yıl boyunca Manisa’yı da hizmetlerle kalkındırdıklarını söyleyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Tarımda 1 katrilyon 200 milyon, ulaştırmada 1 katrilyon, toplu konuta 546 trilyon, sağlıkta 362 trilyon yatırım yaptık. Diğer illerimiz gibi Manisa’yı da bölünmüş yollarla ördük. 1 yılda 316 km bölünmüş yol yaptık. Ülkemizin en güçlü projelerinden Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu Manisa’yı da ilgilendiriyor. Buradan geçerek İzmir’e ulaşılacak. Manisa-İstanbul arası da 9 saatten 3,5 saate inecek. Sabuncueli Tüneli’nde çalışmalar devam ediyor. Tünel tamamlandığında Manisa-İzmir arası 15 dakikaya inecek. Manisa’yı da hızlı trenle buluşturmak için Ankara’dan yola çıktık. Yakında Uşak-Manisa-İzmir arasında ihaleye çıkacağız. Hızlı tren hayata geçtiğinde Ankara ve Manisa arası 3 saat olacak. İzmir’de yaptığımız İZBAN’ı da Manisa’ya kadar uzatacağız. Manisa’yı 12 yılda her alanda kalkındırdık. Sağlık alanında da yatırımlarımız sürüyor. 300 yataklı Soma Devlet Hastanesi’nin yapımına devam ediyoruz. Yine yepyeni 550 ve 400 yataklı şehir hastaneleri yapıyoruz. Manisa yıldız gibi önümüzdeki dönemlerde daha da parlayacak. Manisa için yaptıklarımızı saatlerce anlatsam bitmez. Bu göreve gelirken bütün yatırımların takipçisi olacağız. Hiçbir proje yarım kalamayacak. Siz beni iyi tanıyorsunuz. 12 yıl Başbakan, 4,5 yıllık belediye başkanlığım var. Diğer adayların neyini tanıyorsunuz. Ne yapmışlar bu ülkede? Bir dikili ağaçları, bir mumları var mı? Siz 8 senedir bu kardeşini iktidar yaptınız. Bu demektir ki biz kendimizi ispat ettik. Şimdi de Cumhurbaşkanlığı için görev verildi. Bizim vatan, millet sevdamız hiç bitmeyecek. Her zaman Koşan bir Tayyip Erdoğan’ı göreceksiniz. Allah izin verdikçe milleti ve ülkesi için koşan bir Erdoğan göreceksiniz. 10 Ağustos bir milat olacak. Sandıklara, demokrasiye, oyunuza sahip çıkın. Çocuklarınıza ilerde ‘Biz 10 Ağustos’ta tarih yazdık. İlk defa halkın seçtiği cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullandık’ deyin. Bize Allah, bize millet, bize Manisa yeter.”
Erdoğan yarın toprağa verilecek olan sanatçı Murat Göğebakan için miting alanında Fatiha okutarak alandan ayrıldı.

Öte yandan, miting alanında Şehzadeler Belediyesi’nin 2 bin 500 adet beyaz güvercini gökyüzüne salmasıyla coşku ikiye katlandı. Miting alanını dolduranlar arasında sarı baretleriyle gelen maden işçileri de dikkat çekti. Erdoğan miting alanına gelmeden yoğun izdihamdan ve sıcaktan bayılanlar oldu. Bayılan vatandaşlar miting alanından sedye ile çıkartılarak, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi çadırında müdahale altına alındı. Alanda vatandaşları serinletmek için hafif tazyikli su sıkıldı. Miting alanında sıkı güvenlik önlemleri alınırken, yüksek binalara keskin nişancılar yerleştirildi. 

MİHRAP DÜZÖZ - ÖNDER AYDIN - SADIK CANGEL – ERSAN ERDOĞAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’un 5 yılda yaşadığı ulaşım kaosu gözler önüne serildi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şehri ulaşım kaosuna nasıl sürüklediğini anlatan durumunu Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “İETT yıllık 247 bin arıza kaydı ile rekor kırdı, ’65 kilometre yaptım’ dediğin metronun 45 kilometresi AK Parti döneminde yapıldı” dedi. Megakent İstanbul’da yaşayanların en büyük sorunlarının başında gelen ulaşım meselesinin 5 yıl içerisinde nasıl duruma geldiğini Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir veriler ışığında gözler önüne serdi. Ortaya koyulan verilerin en dikkat çekeni ise 5 yıl içerisinde İETT’de araçlarda yaşanan arıza verileri oldu. Verilere göre 2019 yılında 140 bin araç arıza kaydı yapıldı, 2020 yılında ise 133 bin aracın arıza kaydı tutuldu, 2021 yılında 157 bin aracın arıza kaydı; 2022’de ise 247 bin aracın arıza kaydıyla tüm zamanların araza rekoru kırıldı, 2023’te 144 bin arızası kaydı tutulduğu ifade edildi. Metro yapımı konusunda Mevcut İBB yönetiminin "65 kilometre yaptım" dediği metronun 45 kilometresinin AK Parti döneminde yapıldığı belirtildi. “İETT yıllık 247 bin arıza kaydı ile rekor kırdı” İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı en büyük kuruluşlardan olan İETT geldiği vahim duruma ışık tutan Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “Araçların 5 buçuk yaş ortalaması ile görevi devrettiğimizde İETT Avrupa’nın en genç filolarından birisine sahipti. 5 yıllık süreç içerisinde sadece 252 yeni araç filolarına dahil etti. AK Parti döneminde 2013-2017 yılları arasında yılda ortalama 400 üzerinde araç İETT’ye kazandırıldı. Dört senede 2250 araç filoya dahil edilmişti. Bu dönemde, eski dönemin İETT bünyesine alınan araç sayısının neredeyse yarısı alınabildi. Bakım onarım işleriyle ilgili çok büyük sıkıntılar var. Araçlar kaza yaptı, frenleri boşaldı, bir yandan yangın çıkmasına sebep verebilecek arızalar meydana geldi. Dönem dönem 20 saate yakın çalışan şoförler oldu. Bu yanlış bakım onarımlardan dolayı bir günde 2007 araç arızalarının olduğunu tespit ettik. Yıllık 247 bin arıza kaydı ile rekor bir sayıya bu dönemde ulaşıldı. 2019’da 140 bin arıza kaydı yapılmış, 2020’de 133 bin 2021’de 157 bin, 2022’de 247 bin , 2023’te 144 bin sayıları ile çok büyük bir araç arıza sayısına ulaşılmıştır. IETT ile ilgili bir diğer problem ise sefer aralıkları çok fazla artmaya başladı vatandaşlarımız 15-20 dakikada gelen otobüsleri artık yarım saatte hatta 1 saatte geldiğini ifade ediyorlar. Bu seçimde bir yönetim değişikliği olmaz ise artık İETT otobüslerinin iflas ettiğini görebiliriz. O yüzden İstanbul hakkında tercih yaparken doğru bir tercih yapması gerektiğini öneriyoruz” dedi. “65 kilometre yaptım dediğim metronun 45 kilometresi AK Parti döneminde yapıldı” Mevcut olan metrolar maalesef bakım ve onarım noktasında gereği yapılamadığını ifade eden Özdemir, “Metroda birçok sefer arızası olduğunu görüyorsunuz. Yakın zamanda birçok durakta çok ciddi birikmeler söz konusu oldu. Fiber altyapıya gerekli özenin gösterilmediği için bazı servisler merkezden görülmüyor. Bu nedenle sefer iptalleri fazlasıyla gerçekleşiyor. İETT kendi otonom aracını üreten Metro A.Ş. ise kendi metro aracını üreten bir kurum konumdayken maalesef var olan metroları bile yürütmeyen bir sisteme doğru gidilmiş durumda. Sistem yavaş yavaş bozulmaya başladı. Bir taraftan metroki yürüyen merdivenleri asansörler çalışmıyor, vatandaşlar mağdur olurken diğer taraftan da metro imalat süreçleri doğru yürütülmüyor. 65 kilometre yaptım dediğin metronun neredeyse 45 kilometreden fazlasını AK Parti döneminde yapılmıştı. Bağcılar’ı ilgilendiren iki önemli metro var. Bunlardan bir tanesi Kirazlı Halkalı metrosu başladığı gibi duruyor yüzde 4’te teslim ettik yüzde 8’de gelebildi. Şuanda tek bir çivi dahi metroya çıkılmıyor” dedi. “233 kilometre metro hattını açacağım diye vadetti, 18 kilometresini imal etti” Mahmutbey Esenyurt metrosu bu metro İstanbul batıya bağlayan tek metro olma özelliğini taşıdığını ifade eden Özdemir, “Esenyurt’taki vatandaşımız bugün bu metroyla şehre bağlanamıyorsa, bu metronun bir yıl önce bitmiş olması gerekiyordu. Bunun sebebi mevcut yönetimdir. Yüzde 1 ile teslim aldıkları metroyu şu anda yüzde 23 getirebildiler. Hızlı giderse bu metro hattı 25 senede zor biter. Metro hattını da şu anda bitmiş oldu vatandaşlarımızın kullanması gerekiyordu. 18 kilometrelik metro hattı performansı şu anda Ekrem beyden biz görüyoruz 233 kilometre metro hattını açacağım diye vadetti ama açılmış olan metroların sadece 18 kilometresi Ekrem bey döneminde imal edilebildi. Maalesef çok kötü bir durum” dedi. “Hatay’a İBB 350, Bağcılar Belediyesi 505 konteyner kurdu” Asrın felaketinin yaşandığı ve büyük bir yıkıma uğrayan Hatay’da altyapıyı Konya Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığını ifade eden Özdemir, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Bağcılar Belediyesi olarak yüzde 1 bütçesine sahibiz deprem bölgesine 505 konteynerlik bir konteynır kent kurduk. Çocuk oyun grubuyla mescit ana okuluyla yürüyüş yollarıyla fakat İstanbul Büyükşehir belediyesi bizim yüz katımız bütçeye sahip ve sadece 350 konteynır yaptı. İBB’nin yüzde 1 bütçesi olan Bağcılar Belediyesi bile 505 konteynerlik bir kent kurdu” diye konuştu.
Ankara ASO’da “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneli düzenlendi Ankara Sanayi Odası’nda (ASO), alanında birçok uzman ismin de katıldığı “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneli düzenlendi. Ankara Sanayi Odası’nda Zafer Çağlayan Meclis Salonu “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneline ev sahipliği yaptı. Alanında birçok isimin de katıldığı panelde, “Yazılım” ve “Endüstri 4.0” gibi konu başlıkları masaya yatırıldı. Bunun yanı sıra yapay zekanın insan hayatını nasıl kolaylaştırabileceği ve hukuk alanındaki entegrasyonu da panelde tartışıldı. Panele; ASO Meclis Üyesi Oğuz Yılmaz, Prof. Dr. Olgun Değirmenci, Dr. Cenk Deniz Mendi, Dr. Zümrüt Müftüoğlu, özel bir firmada teknik müdür pozisyonunda çalışan Serkan Kalınöz ve söz konusu alanlarda çalışmalarda bulunan öğrenciler ile akademisyenler katıldı. ASO Yazılım Sanayi Komitesi Başkanı Nuray Başar, burada yaptığı konuşmada, “Yapmış olduğumuz etkinlikler, ziyaretler sonucu üye sayımızı tamamlayarak Nace kodu 62.01.01 olan meslek mensupları için ‘35-Bilgisayar Sanayi Yazılım Meslek Komitesinin’ kuruluşunu 5 yıl önce gerçekleştirdik. Bugün 600’e yaklaşan üye sayımızla Ankara Sanayi Odasının en büyük komitelerinden birisi olmanın haklı gururunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Komitenin, sektörel çalışmaların yanı sıra sosyal sorumluluk alanında da öncülük oluşturduğunu belirten Başar, şunları kaydetti: “Bu bağlamda; toplumsal cinsiyet eşitliğini öncelikleri arasına aldı. Birleşmiş Milletler Kadın Erkek Fırsat Eşitliği sözleşmesinin imzalanması için bir ön çalışma yapıp yönetim kurulumuza sundu. Yönetim Kurulumuzun desteği ve çalışmaları ile birlikte Weps sözleşmesini imzaladık. Türkiye’de ilk kez bir Oda bu sözleşmeyi imzalamış oldu. Oluşturduğumuz çalışma grubu ile birlikte projeler üretmeye çalışıyoruz. Weps sözleşmesi Komitemizin gurur kaynağıdır.” Dijitalleşmenin hayatın her alanında olduğunu ifade eden Başar, yenilikçi teknolojiler çağında olduklarını aktardı. “Yapay zeka iş hayatında ciddi bir gündem olarak yerini aldı” Endüstri 4.0 ile birlikte sanayide, üretimde dijitalleşmenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha anladıklarını söyleyen Başar, “Yapay zeka artık gerek günlük yaşamımızda gerekse iş hayatımızda ciddi bir gündem olarak yerini aldı. Geleceği yakalayabilen, çağın teknolojisini kendine uyarlayabilen, ülkemiz için üretebilen insanlar için bizler de kendimize vazife çıkarıp çalışmalara başladık” diye konuştu. “Yapay zekayı hayatımızın her alanında hisseder olduk” Yapay zekanın önemine işaret eden Başar, “Beğenelim, beğenmeyelim ya da kabul edelim, etmeyelim güvenlik, sağlık, tarım, enerji, madencilik, ulaşım, sanayi, ürün pazarlama gibi yaşamın bütün alanlarını temelden değiştirme gücüne sahip olmasıdır. İnsanlık tarihindeki en önemli bilimsel gelişme olarak nitelendirilen yapay zekanın her geçen gün hayatımızdaki yerini daha fazla hisseder olduk” açıklamasında bulundu. Türkiye’de yapay zeka yol haritası ile ilgili çalışmalarında başlatıldığına dikkati çeken Başar, şöyle konuştu: “Bu çalışmaların hedefi gerçekleştirmeye yönelik olması için beraberinde işgücü, eğitim ve teknoloji ayaklarında yapılması gerekenler vardır. Yaşam boyu öğrenme, firmaların endüstri 4.0’a uygunluğu, üniversite - sanayi işbirliği, okullarda müfredatın güncel tutulması, finansmana kolay erişim gibi birçok konu başlığını burada sayabiliriz.” Prof. Dr. Olgun Değirmenci ise yaptığı konuşmada, “Sanayi devriminden sonra ABD ve İngiltere’de yönlendirilmesinde farklılıklar vardır. Sanayi devriminden sonra İngiltere’de işçi ücretleri düştü. ABD’de arttı. Aynı devrim. Niye bir yerde düşürdü diğer yerde arttırdı? Yaklaşım farklılığından dolayı” dedi. Dr. Cenk Mendi ise “Biz yapay zeka enstitüsü olarak Ar-Ge koordinasyonu yapmak, yapay zeka ekosistemini katalizasyon görevi görmek üzerine kurulmuş bir enstitüyüz. Cumhurbaşkanlığı yapay zeka stratejilerinde de esasında tanımlanmıştır. Bu görevlerin bir kısmı da yapay zeka enstitüsüne verilmiş durumdadır” diye konuştu. Dr. Zümrüt Müftüoğlu ise şu ifadelere yer verdi: “Son yıllarda yapay zekayı deneyimledikçe maalesef zorlukları o kadar tartışıyoruz ki hemen hemen her platformda fırsatlarını gölgede bırakıyor oldu. Aslında fırsatlarına baktığımız zaman özellikle pandemi süreci ile birlikte biliyorsunuz birçok ülke dijitalleşme takvimini öne almak durumunda kaldı. Türkiye Cumhuriyeti de aynı aksiyonu almak zorunda kaldı. Dijitalleşme dediğimiz zaman da en önemli unsurlardan bir tanesi yapay zeka teknolojilerinin artık rutin hayatımıza entegre olmasıydı.” Serkan Kalınöz ise, “Teknolojiye karşı bir direnç ve teknolojiye adapte olamama gibi bir korku. Dolayısıyla bu gibi durumla sıkça karşılaşıyoruz. En altta çalışan işçi tabakasından herkesle konuşarak bu projelerin sizlerle bir zoru yok. Önemli olan süreçleri iyileştirmek. Sizin işinizi kolaylaştırmak. Nerede kullanılacağını çok öngöremiyorlar” dedi. Oğuz Yılmaz ise yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği müktesebatına vurgu yaptı. Dünyadaki yapay zeka alanındaki gelişmeleri işaret eden Yılmaz, Türkiye’nin bu alanda önemli işlere imza attığını söyledi.
Çorum Çorum Belediyesi Hayvan Hastanesi açıldı Çorum Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Hayvan Hastanesi düzenlenen törenle hizmete açıldı. Veteriner İşleri Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösterecek olan ve bölgenin en modern tesisi olarak gösterilen Hayvan Hastanesi’nde kedi, köpek ve kanatlılar başta olmak üzere tüm hayvanlara müdahale edilebilecek. Tesisin açılışında konuşan Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, bölgenin en güzel Hayvan Hastanesi’ni açmanın onurunu yaşadığını söyledi. Hayvan Hastanesi’nin 6 bin 500 metrekare bir alana kurulduğunu anlatan Başkan Halil İbrahim Aşgın, “Burası göstermelik yapıp geçiştirilebilecek bir tesis değil. Bugüne kadar olduğu gibi burada da işimizi göstermelik yapmadık. Burası baştan sona bize ait bir proje. Bir hastanede olması gereken ne varsa hepsi var. Ameliyathanelerimiz, müşahede, gözlem ve muayene odalarımız, laboratuvarımız, röntgen cihazlarımız var. Buraya gelen sahipsiz, kimsesiz bir sokak hayvanı kendi diliyle kendi yüreğinden geçtiği şekliyle dua bize etsin. Hastanemiz 46 milyon 500 milyon liraya mal oldu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’mızdan 3 milyon liralık bir ödenek tahsis edildi. Bu projeye gönül verdik. Burasının parasına değil duasına talip olduk. Çorum nasıl ki sıradan bir şehir değilse Çorum Belediyesi’de sıradan bir belediye değil. Hiçbir müteahhide gecikmiş bir kuruş borcumuz yok. Sadece sahipsiz sokak hayvanları hastanesi değil kimsesiz, sokakta kalmış, yaşlanmış, yardımı muhtaç hayvanları geçici bakımevinde barındıracağız. Orada da her türlü konforu düşündük” dedi. Türkiye genelinde ve Çorum’da sahipsiz sokak hayvanları ile ilgili ciddi bir problem olduğuna dikkat çeken Aşgın, “Bu problemi hiçbirimiz görmemezlikten gelemeyiz. Şehir içi hayvan popülasyonu bütün şehirlerde olduğu gibi ilimizde de yüksek. Merhamet ikliminin çocukları, şefkat medeniyetinin insanları olarak asla sokaktaki hayvanlara farklı bir gözle bakamayız. Onları da Allah yarattı. Peygamber efendimiz (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) siz yerdekilere rahmet edin, şefkat gösterin ki Allah’ta size rahmet etsin, şefkat göstersin buyuruyor. Sahipsiz sokak hayvanları meselesini en güzel şekilde çözmek için çalışma başlattık. Önce durum tespiti yaptık. Sadece mücavir alanlarda sokak hayvanları ile mücadele etse belediye asla başarılı olamaz. Çünkü sokak hayvanları meselesi sınır tanımıyor. Türkiye’ye örnek bir projeyi hayata geçirdik. Çorum Sahipsiz Sokak Hayvanları Birliği’ni kurduk. Birliğe Valiliğimiz üye olsun, Özel İdare köyler nedeniyle üye olsun. Tüm belediyelerimiz üye olsun dedik. Belediyelerimiz gelir bütçesinin binde 5’ini buraya versin dedik. Bu birlik sıradan kurulan bir birlik değil. Cumhurbaşkanımızın da onayına tabi” ifadelerini kullandı. ’Sokak hayvanları için 75 bin metrekare doğal yaşam alanı kurulacak’ Sokak hayvanları için doğal bir yaşam alanı oluşturacaklarını açıklayan Aşgın, “Birlik aracılığıyla 6 ayda binlerce köpeğimiz kısırlaştırıldı. İlk kez köylerde kısırlaştırma faaliyetleri birlik marifetiyle devam ediyor. Ancak esas yapılması gereken sokak hayvanları sokaktan alınsın. Doğal bir alana getirilsin. Özgürce orada yaşasın. Doğal yaşam alanında sağlık ve gıda hizmetleri ile ilgili hiçbir sorun yaşamasın. Demir parmaklıkların arkasında sanki mahpus gibi kalmasın doğal yaşamını sürdürsün istedik. İnsanları mutlu olan bu şehrin sokak hayvanları da mutlu olsun. Bütün telaşımız, gayretimiz bu olsun. Birlik marifetiyle il geneli 4 bölgeye ayrıldı. Sungurlu, İskilip, Osmancık ve merkezde sokak hayvanları için doğal yaşam alanları oluşturulacak. Merkeze kurulacak olacak olan doğal yaşam alanı için Çatak yolunda 75 bin metrekarelik bir alanı birliğe tahsis ediyoruz. Tahsisin ardından doğal yaşam alanında sokak hayvanı neye ihtiyaç duyacaksa onları Türkiye’ye örnek bir doğal yaşam alanı oluşturacağız. En kısa sürede onu da gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.