POLİTİKA - 17 Kasım 2017 Cuma 08:33

Başbakan Yardımcısı Bozdağ: 'Bizim vazifemiz oynanan küresel oyunu deşifre etmektir'

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Bozdağ: 'Bizim vazifemiz oynanan küresel oyunu deşifre etmektir'

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Uluslararası Yüksek Din Öğretim Kongresine katıldı. Başbakan Yardımcısı Bozdağ: ’’İslam dünyasının arasına fitne sokmaya çalışıyorlar. Bizim vazifemiz oynanan küresel oyunu deşifre etmektir’’ dedi.

Grand Cevahir Otel Kongre Merkezinde Ensar Vakfı Değerler Eğitim Merkezi, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Yüksek Din Öğretim Kongresine Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşler Başkanı Ali Erbaş, Ensar Vakfı Genel Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Şinasi Gündüz’ün yanı sıra çok sayıda din adamı ve davetli katıldı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ’’Bugün Müslümanlar pek çok sorunla karşı karşıya. Müslümanlar hakkında çok ciddi mühendislikler yapılıyor. Mühendisliği İslam düşmanları yapıyor. Onların taşeronluğunu da Müslümanlar maalesef içinden bazıları
yapıyor. Bizim İslam’a ve Müslümanlara dönük bu kirli mühendislikler karşısında hepimizin pür dikkat olması ve uyanık olması gerekir. Burada da en önce yüksek dini öğretim veren kurumlarımızdaki İslam alimlerinin, bilim insanlarının milletin önünde olması ve doğru bilgiyle aydınlatması gerekir. Pek çok tartışma yaşıyoruz. Son günlerde ılımlı İslam diye bir mühendislik projesi yeniden gündeme taşındı. Kirli bir mühendislik hareketiyle Müslümanları, ılımlı Müslüman, ılımlı olmayan Müslüman, radikal Müslüman, radikal olmayan Müslüman gibi kendi içinde pek çok ayrıma tabi tutuyorlar. İslam, İslam’dır. Müslüman, Müslüman’dır. İslamın müdafi ve muhafızı Cenab-ı Allah’tır. Onun dışında müdafi ve muhafızı samimi olsaydı, Müslümanlar bu halde olmazdı’’ ifadelerini kullandı.

Mezhep ayrımcılığıyla Müslümanların birbirlerine düşürüldüğüne dikkat çeken Bozdağ, ’’Mezhep fitnesinden Müslümanlar halen ağlıyor, halen kanı akıyor. Halen terör, halen şiddet var. İslam dünyasının arasına fitne sokmaya çalışıyorlar. Bizim vazifemiz oynanan küresel oyunu deşifre etmektir. Müslümanları A mezhebinden, B mezhebinden diye birbirine hasım yapmak, birbirine düşman etmek, birbirine öldürtmek isteyenleri deşifre etmektir. Diyorum ki; İslam alimleri bunu söylemeyi siyasetçilere söylemeyi bırakmamalı. İlahiyat Fakülteleri bunu söylemeyi siyasetçilere bırakmamalıdır. Eğer biz bunu söylemek zorunda kalıyorsak, o zaman büyük bir eksikliğin, büyük bir sıkıntının içerisindeyiz demektir. Terör İslam dünyasının dört bir yanında can almaya devam ediyor. İslami, sünneti, Kuran-ı istismar eden terör örgütleri yaptıkları teröre, yaptıkları şiddete, vahşete ve canavarlığa Kuran ve sünnetten destek bulup insanları etrafına toplayabiliyorlar. Bu teröristleri, dini istismar eden terör örgütleri

karşısında sesini yükselip kim etkisiz hale getirebilir. Sadece güvenlik güçleri bunu başarabilir mi? Başaramaz. Bunların yanında İslam alimleri terör, şiddet karşısında ki İslam’ın o muhteşem duruşunu ortaya koymasına hepimizin çok ihtiyacı var. DEAŞ denen terör örgütü kendisine İslamın simgelerini bayrak yapıp bu kadar insanın kanına giriyor ve bunun karşısında biz sesimizi yükseltemiyoruz. El-Kaide denen terör örgütü aynısı, Boko Haram terör örgütü aynısı, El-Nusra terör örgütü aynısı, FETÖ terör örgütü aynısı. Ellerine silah almışlar yan camideki kardeşini öldürüyor. Bunun adına da cihat diyorlar, bunun adına da kendini cennete götürecek amel diyorlar. Bütün bu terör örgütleri İslam’a en büyük düşmanlığı yapmaktadırlar’’ şeklinde konuştu.
Dinin doğru şekilde öğretilmesinin önemine dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ’’Bugün Batı’da ve dünyanın dört bir yanında

Müslümanların neredeyse tamamına katil gözüyle bakan bir hastalıklı anlayış buradan güç buluyor. Onun için İlahiyat Fakültelerimize, Yüksek Din Öğretimi veren kurumlarımıza gerçekten büyük vazifeler düşüyor. Bugün bu teröristlerin ortaya koyduğu vahşetten bunlara destek verenler, içinde olanlar, bunları yönetenler, kullananlar elbette birinci derecede asli sorumludur. Ama biz siyasetçilerde bundan sorumluyuz. İlahiyat Fakültesinin öğretim üyeleri de bundan sorumludur. Diyanet İşleri Başkanlığının başkanı da dahil müftüleri, vaizleri, imam hatipleri de bundan sorumludur. Hepimiz bundan ortak bir manevi mesuliyetimiz var. Bu sorumluluktan kurtulmamızın yolu bu dinin doğru öğretilmesi ve eğitimi konusunda görevli olan gerçekten ilim insanlarıdır’’ diye konuştu. 

Caner Sönmez - Oğuzcan Yazar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Artvin’de kayma ve çatlamaların meydana geldiği viyadük sürücüleri tedirgin ediyor Artvin-Erzurum karayolu üzerinde Yusufeli Barajı kapsamında yapılan Şilenkar Viyadüğünde kayma ve çatlamalar meydana geldi. Sürücüleri tedirgin eden kayma ve çatlaklar için inceleme başlatıldı. Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen Yusufeli Barajı ve HES projesi kapsamında ilçenin yeni yerleşimine ulaşım sağlayacak yollar geçtiğimiz yıllarda hizmete açıldı. Artvin-Erzurum karayolunun 75. kilometresinde bulunan 530 metre uzunluğundaki Şilenkar Viyadüğü de baraj kapsamında yapılarak bir süre önce hizmete açıldı. Aynı zamanda Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayan güzergahlardan biri olan viyadük üzerinde bulunan şeritler kaymadan kaynaklı kıvrımlı hale gelirken, yer yer gözle görülür açılmalar da oluştu. Baraj gölü sonrası yaşanan kaymadan kaynaklı olduğu belirtilen çatlamalar için Karayolları Bölge Müdürlüğü teknik ekipleri inceleme başlattı. “Dağın viyadüğe baskı yaptığı söyleniyor” Bölge halkından Serhat İnce konuyla ilgili yaptığı açıklamada “İşhan köyünde bulunan ve 530 metre uzunluğuna sahip Şilenkar Viyadüğü barajdan sonra yapılan bir viyadük. Yusufeli girişinde bulunan ve çökmelerin meydana geldiği tünelle aynı kaderi yaşıyor. Burada da su dolduktan sonra köprünün üzerine doğru dağın baskı yaptığı söyleniyor. Konudan yetkililerin bilgisi var. Fakat bizi yine de tedirgin ediyor. Çünkü halen daha kullanmaktayız. Bu yol Doğu’yu Karadeniz’e bağlayan yol. Bu bölge özelikle yazın oldukça yoğun oluyor. Köprünün üzerinde olan şeritte hafif bir kaymalar oldu buda viyadükte kaymaların yaşandığını gösteriyor" dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’ni hayata geçirecek protokolü de imzaladık” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Dün Trabzon Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile bir araya gelerek, Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’ni hayata geçirecek protokolü de imzaladık. Biz bir söz verdik mi yaparız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Başkent Trabzon Dernekler Federasyonu koordinasyonunda gerçekleştirilen Trabzon Tanıtım Günleri etkinliklerine katıldı. Başkent Millet Bahçesi’nde düzenlenen etkinlikte Trabzonlu vatandaşlara müjde veren Uraloğlu, Trabzon Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile bir araya gelerek Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’nin imzalarını attıklarını duyurdu. “Ülkemizin ihtiyaç duyduğu her alanda iş için aş için Türkiye’nin dört bir yanına kök saldık” Trabzon Tanıtım Günleri gibi etkinliklerin sıla hasretinde kavrulan yüreklerin avunduğu güzide organizasyonlar olduğunu belirten Uraloğlu, “Bizler Trabzonlular olarak ülkemizin ihtiyaç duyduğu her alanda iş için aş için Türkiye’nin dört bir yanına kök saldık. İşçi olduk, doktor olduk, memur olduk, asker olduk, esnaf olduk, sanayici olduk, iş insanı olduk, siyasetçi olduk. Ama her gittiğimiz yerde kurduğumuz hemşehri ve yardımlaşma cemiyetleri ile kültürümüzü yaşattık, Trabzon’u, Trabzonluluk kimliğimizi tanıttık. Tarihimizi, kültürümüzü, şehrimizin eşsiz doğa güzelliklerini ve ürettiklerini tanıtmak için çok iyi fırsatlardır. Ancak en önemli özelliklerinden biri ise insanın doğduğu yer ile doyduğu yer arasında bir kardeşlik köprüsü kurmasıdır” şeklinde konuştu. Trabzon’un Türkiye ekonomisine katkısından bahseden Uraloğlu, “Bugün Trabzon, eski Trabzon değil. Trabzon’umuz Türkiye’nin en yaşanabilir kentler listesinde 10. sırada. 2023 yılında yaklaşık 1 milyar 58 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek Doğu Karadeniz illeri arasında en fazla ihracat yapan şehir oldu” ifadelerini kullandı. “Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’ni hayata geçirecek protokolü de imzaladık” Trabzon’a yeni bir müjde veren Uraloğlu, “Dün Trabzon Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile bir araya gelerek, Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’ni hayata geçirecek protokolü de imzaladık. Biz bir söz verdik mi yaparız. Trabzon’umuza Akçaabat’tan Yomra merkeze ulaşan; Şehir Hastanesi, Akyazı Stadyumu, Meydan, Üniversite, Otogar ve Havalimanı gibi birçok önemli durağı içeren 31,9 kilometre uzunluğunda 56 istasyon içeren kent içi raylı sistemi kazandıracağız. Trabzon Havalimanımızın genişletme çalışmalarına da başladık. Bu çalışmalar elbette kısa vadeli çözümdür. Yeni havalimanı projesini de yatırım programına aldık. 3 bin 240 metre uzunluğunda ve 45 metre genişliğinde pist inşa ederek geniş gövdeli uçakların da inebileceği bir havalimanına kavuşacağız. 70 bin metrekarelik terminal binasında yılda 15 milyon yolcuyu ağırlayabileceğiz. Tamamlandığında Trabzon’a uzun yıllar hizmet edecek çok kıymetli bir eser olacak” ddei.