POLİTİKA - 24 Mart 2017 Cuma 20:22

Başbakan Yıldırım: "CHP bu değişikliğe neden hayır dediğini bilmiyor"

A
A
A
Başbakan Yıldırım: "CHP bu değişikliğe neden hayır dediğini bilmiyor"

Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa değişikliğine yönelik 16 Nisan’da yapılacak referandum öncesi Isparta’ya geldi. Başbakan Yıldırım, Burdur’da düzenlediği mitingin ardından 15 Temmuz Şehitler ve Demokrasi Meydanı’ndan Ispartalılara seslendi. Yıldırım, Isparta’dan 16 Nisan’da 'evet' çıkacağına inandığını söyledi.

Başbakan'ın gelişi nedeniyle Isparta’da çok sıkı güvenlik önlemleri alındı. Vatandaşlar ayrı ayrı arama noktalarında aranarak miting alanına alındı. Ellerinde Türk bayrağı ve AK Parti bayraklarıyla binlerce kişi meydanı doldurdu. Miting bir saat gecikmeli başladı.

Isparta’nın güler yüzlü insanların şehri olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Başbakan Yıldırım, “Isparta yiğitliğin, kahramanlığın şehri. En önemlisi Isparta hem istiklal mücadelesinin, demokrasi hareketinin şehri. 1946’da çok partili siyasi hayata geçtiğimiz günden itibaren Isparta hep demokrasinin yanında yer aldı.

Siz hemşehriniz Cumhurbaşkanınız merhum Süleyman Demirel’in, merhum Menderes’in, merhum Özal’ın yanında hep dimdik durdunuz. Siz en başından itibaren AK Parti’nin yanında AK Parti’nin adam gibi adam Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında sarsılmadan durdunuz. Sizlere Cumhurbaşkanımızın selamını getirdim.

Allah sizden razı olsun. Rabbim Isparta’yı korusun. Bizim sizlere vefa borcumuz var. Allah bizleri size mahcup etmesin. Bugüne kadar karşınıza hep alnımız ak çıktık. Elhamdülillah her zaman alnımız ak olacak. Isparta için bugüne kadar çok iş çok eser ürettik. İnşallah bundan böyle de güzel eserler üreteceğiz. Bakın bugün burada sadece bu toplantıyı yapmıyoruz. Toplantının arkasından Cumhurbaşkanımızın yıllardır hayali olan Şehir Hastanesini Isparta’ya kazandırdığımız bu büyük eserin açılışını yapıyoruz. Hayırlı olsun. Daha önce Mersin’i, Yozgat’ı açtık.

Şimdi Isparta ve sırada daha çok var. İnşallah birer birer şehir hastanelerimizi açacağız. Az önce Sağlık Bakanımız söyledi. Milletin iradesine tabi olmayan bazı kesimler kurtuluşu yalanda dolanda iftirada arıyorlar. Şimdi de 'bu kadar lüks bu kadar muazzam bu kadar büyük hastane parasız olur mu bundan para alacaklar, muayeneye para alacaklar' diyorlar. Külliyen yalan iftira. Biz insanı yücelt ki devlet yücelsin anlayışıyla çalışıyoruz. Sizler her şeyin en iyisine layıksınız. 5 kuruş para alınmayacak hastaneden. Diğer hastaneler nasılsa bu da aynen öyle olacak.

Hastanemiz hayırlı uğurlu olsun. Sağlık çok önemli. Sağlık olsun demekle olmuyor. Gereğini yapmak lazım. İnşallah hastaneye yolumuz düşmez. Ama düşerse de artık sizi bekleyen dünyanın en güzel hastaneleri var burada. Doktorları var. Isparta bunu çoktan hak ediyor. İnşallah sizlerin destekleriyle dualarıyla daha fazlasını yapacağız” dedi.

"Darbeler hükümetlere değil millete yapılıyor"

Merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarının 1950-60 arasında çok büyük hizmetler yaptıklarını anlatan Başbakan Yıldırım, “Memlekete büyük eserler bıraktılar. Ama hiçbir eser hizmet cezasız kalmaz diyenler işte bu CHP zihniyeti, darbeci zihniyeti, Mehderes’i ve bakanlarını idam etti. O dönemde yollar, köprüler, okullar, hastaneler yapıldı. Türkiye ekonomisi büyüdü, refahı arttı. Menderes 10 yılda Türkiye’yi bir baştan bir başa imar etti. Ama tüm bu hizmetlerin karşılığı idam oldu. İki bakanı ve kendisini idam ettiler. Neden yaptılar? Çünkü bu vesayetçiler bu hayırcılar milletin sevdiğini sevmezler. Milletin seçtiğine saygı göstermezler. 27 Mayıs darbesi bunun için oldu. Darbeler hükümetlere değil millete yapılıyor. 27 Mayıs darbesini millete size yaptılar. Yetmedi 12 Eylül darbesini de size yaptılar. 28 Şubat'ta genç kızlarımıza neler yaptıklarını gördük okulların önünde nasıl başlarından başörtülerini aldıklarını gördük. En son 15 Temmuz alçak darbe girişimini yine millete yapmak istediler. Ama bu sefer millet 'dur' dedi. Darbecilere geçit vermediniz. Cumhurbaşkanını onlara vermediniz. Başbakanınıza sahip çıktınız, Hükümete sahip çıktınız. Bayrağı indirmediniz, ezanları dindirmediniz Allah sizden razı olsun” ifadelerini kullandı.

"Bu millet 27 Mayıs'ın cevabını 15 Temmuz'da vermiştir"

15 Temmuz’da, o gece milletin gözünün önüne Menderes’in geldiğini kaydeden Yıldırım, "Erbakan geldi. Zorlu, Polatkan geldi. Aynı akıbet olmasın diye göğsünü gençler, yaşlılar, kadınlar toplara tüfeklere siper etti. Bu millet hükümetine, geleceğine sahip çıktı. Siz sadece darbeyi önlemediniz. Siz merhum Menderes’in ruhunu muazzez ettiniz. Siz sokaklara çıkarak darbeyi durdurarak 27 Mayıs'ın hesabını sordunuz. Bu millet 15 Temmuz’da bir darbeyi püskürtmeye darbecilere darbe vurmuştur. Bu millet 27 Mayıs'ın cevabını 15 Temmuz’da vermiştir. Isparta hazır mısın? Şimdi bir şey daha yapacağız. Bu darbeler dönemini ebediyen sonlandırmaya var mısınız? Çeteleri, cuntaları, vesayet odaklarını tarihin tozlu sayfalarına göndermeye hazır mısınız? Isparta işi bitirmiş. Isparta tamam. Güçlü iktidar güçlü hükmet dönemini sürekli hale getirmeye hazır mıyız? Millet iradesini yeniden zirveye çıkarmaya var mısınız? Devlet millet ayrımını ortadan kaldırıp kucaklaştırmaya hazır mısınız? Bunu 16 Nisan'da başaracak mıyız? 16 Nisan'da 'evet' diyerek Türkiye’yi inşa etmeye hazır mıyız" dedi.

"Bu değişiklik CHP’nin işine gelmez"

AK Gençliğin Türkiye’nin geleceği olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama Kılıçdaroğlu’na sorsan siz küçücüksünüz. Milletvekili olamazsınız. Vatanı kurtarmak için hazırsınız ama ona göre milletvekili olmak için hazır değilsiniz. 18 maddelik anayasa değişikliğiyle ne yapıyoruz? Milleti devletin patronu haline getiriyoruz. Millet patron, hükümetler amele. Hükümetler millete hizmet edecek. Patron millet olacak. Bu CHP’nin işine gelmez. Çünkü CHP yukarıdan bakmayı sever. Amelelik yapmayı istemez. Onlar tembeldir. Onlar çalışarak bugüne kadar hiç işbaşına gelemediler. Hep dumanlı havayı kolladılar. Vesayetleri takip ettiler. Darbelerin arkasında durdular. Onlar milletin güveni ile milletin iradesiyle hiçbir zaman gelecek aramadılar. Geçmişte siz seçiyor Ankara’ya gönderiyordunuz ama seçtiğiniz hükümetin yetkileri dağıtılıyor. Ankara’da gizli ortaklar var. Bu da yetmiyor çeteler cuntalar yetki verdiğiniz hükümetlere musallat oluyor. Onları taciz ediyor rahatsız ediyor yetkilerine göz dikiyor. İşte bu değişiklikle milletin irade verdiği güce kimse sulanamayacak. Kimse ortak olamayacak. Bundan sonra cumhurbaşkanını ve hükümeti doğrudan millet seçecek. Sandıkta siz seçeceksiniz. Hükümete yetkiyi sandıkta vereceksiniz. Hesabı doğrudan millete verecek. Beğendiğiniz cumhurbaşkanını en fazla iki sefer seçersiniz. Ondan sonra istese de yok. Değiştireceksiniz."

"CHP tek adam görmek istiyorsa, Kılıçdaroğlu aynaya baksın"

Yıldırım, 'tek adamlık' iddialarına da cevap vererek, "Milletin olduğu yerde milletin patron olduğu yerde tek adam olur mu? Ama CHP tek adam görmek istiyorsa Kılıçdaroğlu aynaya baksın. 7 seçimdir kaybediyor ama tek adam olmaya devam ediyor. Neymiş tüm yetkiler tek adamda toplanıyormuş. Millet yetkiyi cumhurbaşkanına veriyor. Ne kadar yetki veriyor en az yüzde 50 yetki veriyor. Başka? Meclise veriyor. Bunun dışında milletin yetki verdiği güç yok. Çetelere, cuntacılara yetki yok. Kimde olacak yetki. Tabii ki milletin seçtiğinde olacak. Eskiden olduğu gibi yetki çetelerde, cuntacılarda mı olacak? Ah benim Ispartalı kardeşim. Sizin yetki verdiğiniz cumhurbaşkanları geldiler hükümetlere müdahale ettiler. Siz seçtiniz cuntacılar darbeciler hükümetlere müdahale ettiler. Medya patronları hükümetlere ayar vermeye, devirmeye çalıştılar. 16 Nisan’dan sonra bunların hepsi yok oluyor. Kim kalıyor? Millet kalıyor. Milletin adamları kalıyor. Hükümetler kurulacak. Görevden o kurulan hükümeti sadece siz alacaksınız. Millet dışında kimse milletin yetki verdiği hükümete bir şey yapamayacak" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle Türkiye’de artık belirsizliklerin, krizlerin, kaosların ortadan kalkacağını kaydeden Başbakan Yıldırım, “Hükümet devrilebilir seçim darbe olabilir söylentilerine yer olmayacak. Seçtiğimiz hükümet 5 yıl hizmet, eser üretecek. Sizlerin hayalini gerçeğe dönüştürecek. Ekonomi kat kat büyüyecek. Daha ileri gideceğiz. 14 senedir hem üretiyor hem hizmet üretiyor hem şeytan taşlıyoruz. Şeytan taşlaya taşlaya vakit buldukça iş yaparak bu günlere geldik Engelli koşu yaptık. Artık engelli koşu yok. Koşar adımlarla Cumhuriyetin 100. yılına emin adımlara gideceğiz. Yatırımlarımız artacak. Terörle mücadele güçlenecek. Türkiye’nin gücüne güç katacağız. Artık kimse Türkiye üzerine hesaplar tezgahlar yapamayacak. Bu sisteme kimler hayır diyor, kimler istemiyor? CHP bu değişikliğe hayır diyor. Neden hayır dediğini bilmiyor. Çünkü okumamış. Haberi yok. İşi gücü yalan. Aşağı mahallede bir yalan söylüyor, yukarı mahallede kendi de inanıyor. Bunun yaptığı babaannemin dediği gibi 'Kaval elin yel Allah’ın üfle Kemal üfle.' Olağanüstü dönemler dışında bunlar hiçbir zaman iktidar olamadı. Onun için istemiyorlar. Bunlar ülke yönetmek nedir bilmezler. Sırtlarında yumurta küfesi yok. Bu sistemin gelmesiyle CHP’nin keyfi rahatı kaçacak. Çünkü çalışmak zorunda kalacak. Milletin gözüne girmek için daha çok gayret edecek. Yan gelip yatarak iktidar olmak yok” şeklinde konuştu.

"Evet bitecek siz de biteceksiniz"

HDP'nin de 'hayır' dediğini anlatan Başbakan Yıldırım “Neden? Sırtını Kandil'e dayamış. Milleti kandırdı. Oyları aldı. Ertesi gün Kandil'in gölgesinin içinde oldu. Şantajla korkuttular. Artık benim Kürt kardeşimi tehdit ederek oy alamayacaklar. PKK 'hayır' diyor. Terörist başları 'hayır için çalışın' diyorlar. Evet çıkarsa biz biteriz diyorlar. Buradan söylüyorum. Evet bitecek siz de biteceksiniz. Başka yolu yok. Bu milletin kardeşliğine zarar veremeyeceksiniz. FETÖ’cüler 'hayır' diyor. 15 Temmuz'un teröristleri, darbecileri de 'hayır' diyor. Başka kim 'hayır' diyor? O Pensilvanya’nın Kandilini de söndüreceğiz. Hesap verecek. Avrupa’daki bazı ülkeler de hayır diyor. Hepsi kol kola girmişler. Bu değişiklik olunca istedikleri gibi, Türkiye’ye ayar veremeyecekler. Türk ekonomisinin şaha kalkmasını engelleyemeyecekler. Biz de milliyetçi maskesi takmış FETÖ maşaları da hayır diyor. İşte bunlara dikkat edelim. Bunların maskelerini düşürelim. Bunlar milliyetçi değil. Isparta’da milliyetçi ülkücü kardeşlerim bunların maskelerini düşürün. MHP’ye gönül veren vatandaşlarım bunlara aldanmayacak. Bunlar milliyetçi değil FETÖ’nün oyuncağıdır. Bunlara pirim vermeyeceğiz” dedi.

"Evet dersek, terör örgütleri, Pensilvanya, Türkiye düşmanları kaybedecek"

Bu halk oylamasının bir seçim olmadığını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Partiler seçime girmiyor. Partilere oy vermeyeceğiz. Türkiye’nin geleceğine oy vereceğiz. Aydınlık yarınlarına oy vereceğiz. CHP’ye gönül veren, MHP’ye gönül veren diğer partilere gönül veren kardeşlerim. Ülkemizin aydınlık yarınları için AK Partiye gönül veren kardeşlerim. Türkiye’nin geleceği için 16 Nisan’da hazır mısınız? Evet diyelim. Türkiye’nin muasır medeniyetler yolundaki hedeflerine doğru kararlılıkla yol alalım. Vatandaşımızın terör örgütlerini sevindireceğine inanmıyorum. Evet dersek, terör örgütleri, Pensilvanya, Türkiye düşmanları kaybedecek. Millet kazanacak. Türkiye büyüyecek şaha kalkacak. Artık terör örgütleri başımızı ağrıtmayacak. Türkiye’nin ufku açılacak. Önü açılacak. 16 Nisan Türkiye için Isparta için milat olacak."

Isparta'ya hızlı tren müjdesi

81 vilayete, 80 milyon vatandaşa bin bir zorlukla mücadele vererek hizmet ettiklerini anlatan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

“Isparta daha fazla gelişsin daha fazla hizmet alsın istiyoruz. Isparta 15 yılda nereden nereye geldi. Buna sizler şahitsiniz. Isparta’ya geçen 15 yılda 9 milyar TL yatırım yaptık. 2002'de Isparta ihracatı 57 milyon TL iken bugün 165 milyon TL’ye çıktı. 113 dere ıslahı 1075 derslik 3650 konut inşa ettik. Hak sahiplerine verdik. Işıkkent spor salonu, Sav uluslararası atletizm pisti olmak üzere toplam 8 spor tesisini hizmete aldık. Doğalgaz konforuyla Isparta’yı tanıştırdık. 367 bin dönüm araziyi suyla buluşturduk . Darıderesi göleti içime suyu izole hattını yaptık. İçme suyu sorununu çözdük. Çiftçilere 740 milyon TL destek sağladık. SDÜ’yü büyüttük. Geliştirdik. Üniversitenin 32 bin öğrenci sayısı bugün 84 bine ulaştı. İşte hizmet bu. Gençlerimizin yurt kapasitesini iki kat artırdık. 6 bin kişilik yeni yurt yapacağız. Yalvaç, Gelendost, Uluborlu, Senirkent hastanelerini bitirip hizmete aldık. 2002’de 92 kilometre bölünmüş yol vardı. Şimdi 185 kilometreye çıkardık. Yolları böldük. Hayatları birleştirdik. Yolları böldük milleti, gönülleri birleştirdik. Yolları böleriz. Türkiye böldürtmeyiz bu bayrağı indirtmeyiz. Isparta Antalya arasını Isparta Şarkikaraağaç ayrımına kadar olan yolları yapıyoruz. Köyler için de bir müjde var. 400 kilometre köy grup yollarını 200 kilometrelik kısmını bu sene sıcak asfaltla kapsayacağız. Geri kalan 200 kilometreyi seneye bitireceğiz. Isparta’ya hızlı treni getireceğiz. Hayırlı olsun. 755 yataklı Isparta Şehir Hastanesini de bugün açıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. İnşallah 16 Nisan’dan sonra çok daha büyük yatırımların önü açılacak. Isparta ihya olacak. Isparta şimdi söz sizde hazır mıyız? 16 Nisan'da tarihi bir karar imza atacak mıyız? Güçlü Türkiye için, istikrar, büyüme, tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek millet için evet evet evet.”
Başbakan Yıldırım, meydandaki konuşmasının ardından Şehir Hastanesi’nin açılışını yaptı. 

Ferhat Kaya - İsa Akar - Harun Erdoğdu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: "Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz" HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, seçim çalışmaları çerçevesinde geldiği Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaptığı konuşmada, "Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz" dedi. Bitlis’te yaptığı esnaf ziyaretinin ardından Tatvan ilçesine gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, esnafı ziyaret etti. Yapıcıoğlu, daha sonra Tatvan Belediyesi Sergi ve Konferans Salonu’nda düzenlenen iftar programında vatandaşlar ve STK’larla bir araya geldi. Programda konuşan Yapıcıoğlu, kutuplaştırıcı, kışkırtıcı siyaset diline dikkat çekti. Konuşmalarında Gazzeli müslümanları da unutmayan Yapıcıoğlu, 2 milyar Müslüman’ın bu katliama sessiz kaldığını ifade etti. Gazzeli Müslümanlara yapılan iyiliklerin eksik olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, “Hiçbir savaş sonsuza kadar sürmemiştir. Elbette bu ateş bir gün sönecektir. Oradaki insanlar bizlere direnmenin ne olduğunu, imanın ne olduğunu, vatan savunmasının ne olduğunu birfiil gösterdiler. Ama bizler yani onların dışında kalan 2 milyarlık İslam alemi, maalesef yeterince ders çalışmadığı için daha önceki katliamlardan ders almadığı için sınıfta kaldık. Bir daha söylüyorum oradaki mazlumlar için kim ne yapmışsa, küçük veya büyük ne yapmışsa hiçbirini değersiz görmüyoruz. Elbette kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa mutlak surette onun karşılığını alacaktır. Ama hepimizin şunu idrak etmesi gerekir ki bugüne kadar yapılanlar yeterli olmamıştır. Eğer yeterli olsaydı bu soykırım, bu katliam, bu vahşet durmuş olacaktı. Eğer yeterli olsaydı Nazi artığı soykırımcı siyonistler geri adım atmış olacaklardı” dedi. “Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz” Düşmanlık tohumları ekmeye çalışanların oyunlarını boşa çıkaracaklarını söyleyen Yapıcıoğlu, “Aziz misafirler biliyorsunuz 31 Mart günü yani 13 gün sonra sandık kurulacak, memleket bir seçim yapacak. Mahalle muhtarını, beldesi veya ilinin, ilçesinin belediye başkanını ve il genel meclis üyeleri veya ilçe belediye meclis üyelerini seçecek. Biz bir seçime gidiyoruz ama birileri sanki savaşa gidiyormuşuz gibi kışkırtıcı bir dil, tahrik edici bir üslup kullanıyor. Ve buradan bu sert üslupla, bu kışkırtıcı, bu milleti birbirine düşürecek üslupla konuşanlar eğer milletin bu üsluba prim vermediğini, bu üslubu kullananların tasvip etmediğini, bunun millete fayda vermeyeceğini gösterdikleri anda ben inanıyorum ki eğer böyle yaparsa halkımız bu dili kullananlar kendilerine ister istemez çeki düzen vereceklerdir. Buradan net ifadelerle şunu söylüyorum, kim bir koltuk için, kim fazladan üç-beş oy için bu milletin evlatlarını birbirine karşı kışkırtıyorsa, kim o düşmanca dili kullanıyorsa, kim bu milletin evlatlarını birbirine kırdırmayı bile göze alıyorsa koltuk milletin tamamen düşmanıdır. Böyle bir vahşet, böyle bir zalimlik, böyle bir vicdansızlık kabul edilemez. İnşallah bu millete o dili kullanan bütün siyasileri gördüğü her yerde mahkum eder, bu dili kullanmayın diye ikaz ederlerse onlar da artık bu malın müşterisinin olmadığını görürlerse yeni bir yol, yöntem bulmak zorunda kalacaklardır. Onlar düşmanlık tohumları ekmeye çalıştıkça Allah’ın izniyle biz onların oyunlarını boşa çıkacağız. Onlar bu milleti birbirine karşı kışkırtma siyaseti güttükleri zaman biz onların bu siyasetini ifşa edeceğiz ve milletin nazarında inşallah onları mahkum edeceğiz. Onlar memlekete diken ekmeye, diken büyütmeye gayret ettikçe biz o dikenleri temizleyecek ve inşallah dikensiz gül yetiştireceğiz. Ve memleketin her tarafına kardeşlik tohumları ekmek suretiyle hepimizin huzurunu müdafaa adına üzerimize ne düşerse bizler onu yapmaya gayret edeceğiz. Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz. Bu seçimde şu veya bu parti oy verecek insanlar bazen aynı apartmanda, hatta bazen aynı evin içerisinde yaşıyorlar. Seçimden sonra da o insanlar aynı evde ve aynı apartmanda oturmaya devam edecektir. Öyleyse diyoruz ki siz kendi koltuğu için, kendi siyasi ikbali için sizin 2 hafta sonranızı düşünmeyen insanların bu seçimde haddini bildirin. Allah u Teala seçimin sonuçlarını hepimiz için hayırlı eylesin. Rabbim memleketin huzurunu bozmaya çalışanlara fırsat vermesin” dedi. Ezanın okunmasıyla konuşmasını bitiren Yapıcıoğlu, iftar yemeğinin ardından seçmenlerle fotoğraf çekildi.
Yozgat Engelli aracıyla çıktığı iyilik yolunda her gün ihtiyaç sahiplerine ekmek ve gıda taşıyor Suudi Arabistan’da 29 yıl önce çalıştığı inşaatın 8’inci katından düşerek engelli kalan Mehmet Taşçı, memleketi Yozgat’ın Sorgun ilçesinde hayırseverlerin ve fırıncıların katkısıyla aldığı ekmek başta olmak üzere temel ihtiyaç malzemelerini 3 tekerli engelli aracıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Suudi Arabistan’ın Medine kentinde geçirdiği kazanın ardından ağır yaralanan ve 32 ameliyat geçiren 60 yaşındaki Mehmet Taşçı, 9 gün süren bir komanın ardından uyanarak hayata yeniden tutunmayı başardı. Memleketi Yozgat’ın Sorgun ilçesine kesin dönüş yapan ve yaşadığı zorlukları göz önüne alan Taşçı, hayatının geri kalanını ihtiyaç sahibi ailelere yardım etmeye adadı. Koltuk değnekleri yardımıyla güçlükle yürüyebilen Taşçı, malulen emekli olduktan sonra boş oturmak yerine ihtiyaç sahiplerine faydalı olma adına Sorgun ilçesinde fırıncı esnafı ve hayır sahiplerinin de desteğiyle 9 yıl önce bir projeyi hayata geçirdi. Taşçı, fırıncı esnafı başta olmak üzere diğer esnaf ve hayırseverlerin katkısı sayesinde fırınlardan aldığı ekmekleri ve gıda paketlerini 3 tekerli engelli aracıyla yaz kış demeden ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine dağıtmaya başladı. Ramazan ayında da her gün engelli aracıyla Sorgun sokaklarını dolaşarak yaklaşık 100 aileye fırından aldığı sıcak ekmeleri ulaştıran Taşçı’nın en büyük motivasyon kaynağı da insanların memnuniyeti oluyor. Vatandaşlar da Taşçı’nın getirdiği ekmeklerle iftarlarını açmanın mutluluğunu yaşıyor. İlçe halkından Fatma Bulut, “Mehmet ağabeyden Rabbim razı olsun. Her zaman ekmeğimizi evimize getiriyor. Gıda ihtiyaçlarımızı da karşılıyor. İftarda da ekmeğimizi her gün getiriyor” dedi. “Fırıncılar olarak biz de kendisine destek oluyoruz” Fırın esnaflarından Ahmet Paşaoğlu da ilçedeki ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılması için ekmek yardımında bulunduklarını söyleyerek, “Mehmet ağabey yıllardır yaz kış demeden her gün bütün fırınları dolaşıp tüm hayırları alıp ihtiyaç sahiplerine götürüyor. Rabbim ondan razı olsun. Biz de ekmekleri veriyoruz. O da ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. İhtiyaç sahiplerine kendi tekerlekli aracıyla herkesin ekmeğini götürüyor. Fırıncılar olarak biz de vatandaşlarımıza destek oluyoruz” şeklinde konuştu. “Alan el ile veren el birbirini görmüyor” Gönüllü olarak her gün ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine tekerlekli sandalyesi ile sıcak ekmek götürmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Mehmet Taşçı, “Suudi Arabistan’ın Medine şehrinde inşaatta çalışırken 8. kattan düştüm. El Sahra Hastanesinde yatarken aklıma bir fikir geldi. Ya Rabbim bana yaşama imkanı verirsen, değneklerle olsun nasıl olursa olsun kalan ömrümü senin yolunda kullanacağım diye Rabbime bir sözüm vardı. Bu sözümden dolayı yola çıktım. Çok şükür 9 yıldır ilçemizde sabah saat 09.00’da tüm fırınları geziyorum. Vatandaşların destekleriyle toplanan parayla fırından ekmeklerimizi alıyorum. Diğer esnaf kardeşlerimiz ve Sorgunlu hayırsever vatandaşlarımız da destek oluyor. Onların hayırlarıyla aldığım ekmek ve gıda paketlerini ihtiyaç sahibi ailelere mahalle mahalle gezerek ulaştırıyorum. Bu da bana mutluluk veriyor. Bu işi kendi aracımla gönüllü olarak yapıyorum. Ben burada bir köprü oluşturuyorum. Veren el ile alan el birbirini görmüyor. Ben almış olduğum yardımı ihtiyaç sahiplerine ulaştırarak bunun mutluluğunu yaşıyorum” ifadelerine yer verdi.
Yozgat Engelli aracıyla çıktığı iyilik yolunda her gün ihtiyaç sahiplerine ekmek ve gıda taşıyor Suudi Arabistan’da 29 yıl önce çalıştığı inşaatın 8´inci katından düşerek engelli kalan Mehmet Taşçı (60), memleketi Yozgat´ın Sorgun ilçesinde hayırseverlerin ve fırıncıların katkısıyla aldığı ekmek başta olmak üzere temel ihtiyaç malzemelerini 3 tekerli engelli aracıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Suudi Arabistan’ın Medine kentinde geçirdiği kazanın ardından ağır yaralanan ve 32 ameliyat geçiren 60 yaşındaki Mehmet Taşçı, 9 gün süren bir komanın ardından uyanarak hayata yeniden tutunmayı başardı. Memleketi Yozgat’ın Sorgun ilçesine kesin dönüş yapan ve yaşadığı zorlukları göz önüne alan Taşçı, hayatının geri kalanını ihtiyaç sahibi ailelere yardım etmeye adadı. Koltuk değnekleri yardımıyla güçlükle yürüyebilen Taşçı, malulen emekli olduktan sonra boş oturmak yerine ihtiyaç sahiplerine faydalı olma adına Sorgun ilçesinde fırıncı esnafı ve hayır sahiplerinin de desteğiyle 9 yıl önce bir projeyi hayata geçirdi. Taşçı, fırıncı esnafı başta olmak üzere diğer esnaf ve hayırseverlerin katkısı sayesinde fırınlardan aldığı ekmekleri ve gıda paketlerini 3 tekerli engelli aracıyla yaz kış demeden ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine dağıtmaya başladı.Ramazan ayında da her gün engelli aracıyla Sorgun sokaklarını dolaşarak yaklaşık 100 aileye fırından aldığı sıcak ekmeleri ulaştıran Taşçı’nın en büyük motivasyon kaynağı da insanların memnuniyeti oluyor. Vatandaşlar da Taşçı’nın getirdiği ekmeklerle iftarlarını açmanın mutluluğunu yaşıyor. İlçe halkından Fatma Bulut, “Mehmet ağabeyden Rabbim razı olsun. Her zaman ekmeğimizi evimize getiriyor. Gıda ihtiyaçlarımızı da karşılıyor. İftarda da ekmeğimizi her gün getiriyor" dedi. “Fırıncılar olarak biz de kendisine destek oluyoruz” Fırın esnaflarından Ahmet Paşaoğlu da ilçedeki ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılması için ekmek yardımında bulunduklarını söyleyerek, “Mehmet ağabey yıllardır yaz kış demeden her gün bütün fırınları dolaşıp tüm hayırları alıp ihtiyaç sahiplerine götürüyor. Rabbim ondan razı olsun. Biz de ekmekleri veriyoruz. O da ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. İhtiyaç sahiplerine kendi tekerlekli aracıyla herkesin ekmeğini götürüyor. Fırıncılar olarak biz de vatandaşlarımıza destek oluyoruz” şeklinde konuştu. “Alan el ile veren el birbirini görmüyor” Gönüllü olarak her gün ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine tekerlekli sandalyesi ile sıcak ekmek götürmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Mehmet Taşçı, “Suudi Arabistan’ın Medine şehrinde inşaatta çalışırken 8. kattan düştüm. El Sahra Hastanesinde yatarken aklıma bir fikir geldi. Ya Rabbim bana yaşama imkanı verirsen, değneklerle olsun nasıl olursa olsun kalan ömrümü senin yolunda kullanacağım diye Rabbime bir sözüm vardı. Bu sözümden dolayı yola çıktım. Çok şükür 9 yıldır ilçemizde sabah saat 09.00’da tüm fırınları geziyorum. Vatandaşların destekleriyle toplanan parayla fırından ekmeklerimizi alıyorum. Diğer esnaf kardeşlerimiz ve Sorgunlu hayırsever vatandaşlarımız da destek oluyor. Onların hayırlarıyla aldığım ekmek ve gıda paketlerini ihtiyaç sahibi ailelere mahalle mahalle gezerek ulaştırıyorum. Bu da bana mutluluk veriyor. Bu işi kendi aracımla gönüllü olarak yapıyorum. Ben burada bir köprü oluşturuyorum. Veren el ile alan el birbirini görmüyor. Ben almış olduğum yardımı ihtiyaç sahiplerine ulaştırarak bunun mutluluğunu yaşıyorum” ifadelerine yer verdi.
Trabzon Aydın, Ortahisar’ın önemli sorununa neşter vuracak AK Parti Ortahisar Belediye Başkan Adayı Ergin Aydın, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi kapsamında hemşehrileri ile bir araya gelmeye devam ediyor. Aydın, gerçekleştirdiği ziyaretlerde, hayata geçirmek için “14 İlkede 61 Proje” hazırladıklarını belirterek Ortahisar Belediyesi’ni istişare kültürü ile yönetmek için vatandaşların oyuna talip olduklarını belirtti. Aydın, “En Mutlu Şehir’ hedefi ile Ortahisar ilçemizdeki başarılı hizmet çıtasını daha da yukarıya çıkartmak için göreve talibiz. 31 Mart’ta sandıktan zaferle çıktığımızda şehrimizde ortak akıla önem veren yönetim anlayışı sergileyeceğiz ve beklenen projeleri hayata geçireceğiz. Bunları yaparken hemşehrilerimizin yaşantılarını da kolaylaştırmak adına çalışacağız. Göreve geldiğimiz ilk anda öncelikle istihdam ağırlıklı projelere önem vereceğiz. Çağlayan Vadisi’nde bir çay fabrikasını hayata geçirmek için girişimlerimiz var. Böylelikle Ortahisar’da vatandaşlarımızın istihdam sıkıntısına çözüm bulmak amacındayoz. Bu fabrikada turizm odaklı ürünler yaparak şehre kültürel anlamda da katkı sunmayı düşünüyoruz. Bu konuda ÇAYKUR ile görüşmelerimiz sürüyor” dedi. "Kırsal üretim kentsel tüketim" Aydın, “OR-KOOP Kırsal Üretim Kentsel Tüketim Projemiz ile kurulacak kalkınma kooperatifleriyle kırsalda ve kentte üretilen el emeği yerel ürünlerin oluşturulacak bir marka etrafında toplanarak paketlenmesinden pazarlanmasına kadar olan sürecin takip edildiği modern ve dijital her türlü imkânın kullanılacağı bir sistem organize edeceğiz. Kırsal mahallelerimizde yerel üretimi desteklemek ve kırsal istihdama katkıda bulunmak amacıyla modern tekniklerinin kullanıldığı seralar oluşturularak halkımızın hizmetine sunulacak. Oluşturacağımız kadın destek kooperatifleri aracılığıyla eğitim, tohum gibi destekler sağlanarak kırsal üretim özendirilecektir. İlimiz kırsal mahallerinde meyvelerin hiçbir şekilde ekonomik değerlerinin oluşmadığı ve çoğunluğun tüketilmeden çürümeye terkedildiği bilinmekte. Ortahisar Belediyemizin kuracak olduğu bir tesisle adeta atıl durumda bulunan ve göz ardı edilen ürünler ciddi bir ekonomik ürüne dönüştürülecek” diye konuştum.