EKONOMİ - 23 Mart 2017 Perşembe 13:22

Başbakan Yıldırım: "Meclis’te kıyamet koparan CHP birden kuzu oldu"

A
A
A
Başbakan Yıldırım: "Meclis’te kıyamet koparan CHP birden kuzu oldu"

Başbakan Binali Yıldırım, CHP’nin yeni hükümet sisteminin görüşmeleri sırasında Meclis’i birbirine kattığını, referandum kararı çıktıktan sonraysa kuzu postu giyerek milleti kandırmaya çalıştığını söyledi.

Başbakan Binali Yıldırım, Elazığ’da partisinin düzenlediği ‘Vefa Buluşması’ programında konuştu. Yıldırım, 16 Nisan referandumunun Türkiye’nin önünü açacak önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi. AK Parti hükümetleri tarafından yapılan hizmetlerden bahseden Yıldırım, bu hizmetlerin daha çok devam etmesi için partililerin kapı kapı dolaşarak yeni sistemi herkese anlatması gerektiğini söyledi. Yıldırım, “Milletin kararlılığını açık bir şekilde ortaya koyacak gün yaklaşıyor. 16 Nisan Türkiye’nin yeni bir miladı olacak. 16 Nisan ile birlikte Türkiye aydınlık yarınlara yelken açacaktır. Biz inanıyoruz siz inanıyorsunuz o halde başaracağız. Bizim bu millete olan sevgimizi anlamayanlar varsın konuşsunlar bu muhabbet bitmez. Bizler koltuklara, makamlara değil, milletin gönlünün rızasına talibiz. Milletin gönlünün rızasından başka hiçbir şerefli makam yoktur. Çocuklarımızın geleceğe güvenle bakması ve bunun bahtiyarlığı bize yeter. Sıkıntılarla devam eden kayıp yıllar devam etsin istemiyoruz. Bu ülke bir uçtan bir uca imar edildi. 15 yıl bunun ispatıdır. Bunun en yakın şahidi Elazığ’dır. Elazığ’da havalimanının halini biliyorsunuz. Çevre yolu diye bir şey yoktu. Bingöl’e, Diyarbakır’a, Malatya’ya bölünmüş yol yoktu. Allah’a şükür Elazığ’ın yollarını da yaptık, yolları böldük hayatları birleştirdik. Herkes bilmelidir ki Elazığ buradan diyor ki yolları böleriz ama Türkiye’ye böldürtmeyiz. Amacımız insanımızın yüzü gülsün, gönlü şenlensin, ocağı aydınlansın onun dışında hiçbir muradımız, beklentimiz yok. Bizim kitabımızda yılmak yok, yorulmak, durmak yok, şartlar ne olursa olsun yola devam, değişime devam var. Her şey Türkiye için, söylememiz de işte bu nedenle. Demokrasinin ayaklar altına alındığı bir dönemde bu hareket bütün insani değerleri savunmak için yola çıktı. Bizim rotamızı aziz Türk milleti belirledi. AK Parti’de emeklilik yok, AK Parti’de eski yeni yok, ilk günkü heyecanla hepimiz millete hizmet yolunda tam kadro çalışıyoruz. Birlikteliği sağlayan AK Parti’nin siyaset anlayışıdır. AK Parti Türkiye’dir, Türkiye AK Parti’dir. Eğer biz küçük düşünseydik, bir zümrenin, bölgenin partisi olurduk. Oysa AK Parti hareketi bugün Türkiye’nin tamamına hitap ediyor. Bizim özelliğimiz Türkiye’nin tamamını kuşatmamız, hizmette bölge ayrımı yapmamamızdır. Ayrımcılık yapan bizim saflarımızda kendine yer bulamaz. Küçük düşünen bizim hareketimiz içinde olamaz. AK Parti davası 80 milyon vatan evladının hukukunu koruma davasıdır. AK Parti’nin kurucu değeri Türkiye’nin birliği beraberliği kardeşliğidir. AK Parti Türkiye’nin birliğinin teminatıdır. 15 yıldır hep beraber gönül gönüle, omuz omuza, kadınımızla, gençlerimizle, ana kadememizle durmadan, yılmadan çalıştık bu günlere geldik. Çalışmamızın karşılığını bu millet takdir etti bizi bu güne getirdi” diye konuştu.

“CHP MİLLETE GÜVENMİYOR”

Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasında ana muhalefet partisi CHP’ye yüklendi. CHP’nin yeni hükümet sisteminin görüşmeleri sırasında Meclis’i birbirine kattığını, referandum kararı çıktıktan sonraysa kuzu postu giyerek milleti kandırmaya çalıştığını söyleen Yıldırım, “Meclis’te kıyamet kopardılar. Milletin önüne getirmek için gereken oylama yapıldı ve değişiklik teklifi kabul edildi. Şimdi söz de karar da milletin. Son sözü millet söyleyecek. Meclis’ten geçti onaylandı, CHP birden bire kuzu gibi oldu. O CHP gitti, başka CHP geldi. Yumuşak söylemler, sanki o Meclisi birbirine katan CHP yok, yepyeni bir kılığa girerek aklı sıra milleti kandıracaklar. Millet sizin geçmişinizi bilir, milletin elinde sizin kabarık siciliniz var. Son dakikada şirin gözükmekle milleti aldatacağınızı mı zannediyorsunuz” dedi.

“BUNLAR HİÇBİR ZAMAN MİLLETE GÜVENEREK YOL YÜRÜMEMİŞLERDİR”

“Tarihi bir değişimin arifesindeyiz” diye devam eden Başbakan, “16 Nisan Türkiye için bir milat. Anayasa değişikliği ile yeni bir döneme giriyoruz. Bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün siyasi liderler bu anayasadan şikayet etti. 1 Kasım seçimleri öncesi ana muhalefet partisi başkanı Kılıçdaroğlu da yeni bir anayasanın olması gerektiğini meydanlarda söyledi ama seçim geçti bilindik CHP unutkanlığı devreye girdi. Biz millete söz verdik, sözümüzün de arkasında olduğumuzu gösteriyoruz. Aldatan olmayacağız, aldanan da olmayacağız. Hazırlığımızı yaptık, bütün partileri bu çalışmaya davet ettik. Sadece MHP ile değil, CHP ile de bir araya geldik. Onlara siz de bir teklif getirin dedik. Milletin önüne götürelim dedik. Kararı millet versin dedik. Ancak buna yanaşmadılar. Çünkü millete güvenmiyorlar. Bunlar hiçbir zaman millete güvenerek yol yürümemişlerdir. Onun için Türkiye’de CHP millet iradesi ile iktidar olmayı değil, karambollerden kendine iş çıkarmayı seçmiştir. MHP ile birlikte bu teklifi yaptık ve meclise getirdik. Milletin önüne getirmeye gerekecek oylamalar yapıldı ve 339 oyla anayasa değişiklik teklifi kabul edildi. Şimdi artık söz de, karar da milletindir, iş bizden çıktı, bundan sonra son sözü millet söyleyecek. Millet CHP’nin geçmişini bilir, milletin elinde bunların kabarık delilleri var” ifadelerini kullandı.

“CHP YALAN MAKİNESİNE DÖNDÜ”

CHP’nin adeta bir yalan makinesine döndüğünü, Erzurumlu Teyo pehlivanın unvanını elinden aldıklarını söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti:

“Şimdi her gün bir yalan, yalanın biri bir para, CHP artık yalan makinesine döndü. Erzurumlu Teyo pehlivan duysa vallahi bunları pataklar. Onun unvanını da aldılar. Efendim tek adamlık olacakmış, bir gecede Türkiye’de bütün memurlar sözleşmeli olacak, neler, neler, neler. Değerli kardeşlerim biz bunların yalanlarına cevap vermek zorunda değiliz. Söyledikleri yalanda boğuluyorlar. Millet karşısında gülünç duruma düşüyorlar. Dün akşam çıkmış yine diyor ki efendim 18 yaşında seçilme hakkı veriyorlar ne gerek var. Her şey oldu da 18 yaşında seçilme hakkı mı kaldı diyor. Amacı gençlere alan açmak değil, amacı gençler üzerinden istismar yapmaktır. Kılıçdaroğlu diyor ki 18 yaş uygulamasını getirdiniz çocuklarınıza askerlik yaptırmayacak, onlara kıyak emeklilik yaptıracaksınız hepsi iftira. 18 yaşındaki bir vekilin emekli olması için daha sonra en az 22 sene prim ödemesi gerekiyor, yetmez yaşı bekleyecek. Ama milletin gözüne baka baka bu yalanları söylüyor. Bilmesek biz bile inanacağız. O kadar ustalıkla bu yalanları söylüyor. Efendim askerlikten bunlar muaf olacak diyor. Be kardeşim 9 milyon insandan yarısı kadın yarısı erkek, kafasından kadınları silmiş, onlar da mı asker olacak. Bunlar klasik CHP siyaseti, bunlardan hayır gelmez. Hayır diye diye bu günlere geldi. Bunlar hayırcı, ne kadar güzel iş varsa bunlar hayır diyor. Şimdide hayır diyorlar geleneği bozmadılar. Ama milletimiz bunlara gereken cevabı verecek”.

“REJİM DEĞİL, HÜKÜMET SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRİYORUZ”

Başbakan Binali Yıldırım, rejim değil hükümet sistemini değiştirdiklerinin altını çizerek, “Efendim rejim değişiyor diyor, sen ne anlarsın rejimden, rejim 1923’te Kurtuluş Savaşı yaptı ecdadımız o iş bitti. Bugün demokrasimiz dünyanın standartlarının üzerine çıktı. Biz hükümet değişikliği yapıyoruz, yönetim sisteminde bir değişikliğe gidiyoruz. Neden giriyoruz durup dururken mi gidiyoruz. 2007 yılında AK Parti’nin cumhurbaşkanı seçmesine izin vermediler. AK Parti ne yaptı, millete gitti ve millet kararını vererek 2014 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı yaptı. Artık seçilmiş cumhurbaşkanı var. Yüzde 50 üzerinde oy almış ama siyasi sorumluluğu yok, cezai sorumluluğu yok. Yeni sistem hem yetki veriyor hem sorumluluk veriyor. Cumhurbaşkanını mevcut sistemle yargılama yok ama bizim getirdiğimiz bu sistemle cumhurbaşkanı yaptığı işlerden sorumlu. Mevcut sistemde sadece vatana ihanetten hakkında soruşturma başlatılıyor. Ama bu değişiklikle cumhurbaşkanı her konuda suçlanma, suç isnat edilebilir, hakkında suç duyurusunda bulunabilir. Bunu bile çarpıtmaya çalışıyorlar. Tabi bu konuları siz kapı kapı dolaşarak sıkılmadık el bırakmayacaksınız ve anlatacaksınız. Her tarafı dolaşacağız ve anlatacağız bunların ortaya koyduğu bilgi kirliliğini ortadan kaldıracağız. Ama bizim milletimiz basiretlidir Elazığ insanı basiretlidir. Elazığ Türkiye’nin teminatıdır. Birliğinin beraberliğinin teminatıdır. Bu partiyi birlikte kurduk bugünde ülkemizi daha fazla büyütmek zaman kayıplarını ortadan kaldırmak ve Türkiye’nin kalkınma hamlesini 2023 yılına giderken bu değişikliği yapmak istiyoruz. Bu değişimi gençlerimiz için, torunlarımız için, gelecek nesillerimiz için yapıyoruz. Kafamızda başka bir plan yok. Milletimizden saklayacak, gizleyeceğimiz hiçbir şey yok. Attığımız her adımın hesabını vereceğiz. Ne yaptıysak milletimiz için yapıyoruz. Daha kalkınmış bir Türkiye için yeni bir karara imza atacağız. Bize yakışan ülkemizin menfaatine olan neyse onu gerçekleştirmektir. Milletin basiretiyle doğruyu bulacağından hiç şüphemiz yok. Bu değişimi herkese anlatacağız. Türkiye’yi seven herkesin görevi budur. 16 Nisan’da inşallah bir kez daha başaracağız. Gün birlik beraberlik günüdür. Son söz milletindir, son karar milletindir. Türkiye kazanacak, millet kazanacak, durmak yok, yola devam” diye konuştu.

Halil İbrahim Varlı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Gastronomideki yenilikler konuşuldu Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu tarafından düzenlenen etkinlikte, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alper Kurnaz ile Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper, öğrencilerle buluştu. Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Muammer Mesci, yeni gelişmelerde uzmanlaşmanın öğrenciler için bir zorunluluk olduğunu ifade ederek teknolojiyi takip eden kişilerin rekabette avantaj sağlayacağını dile getirdi. Programın ilk konuşmacısı Doç. Dr. Alper Kurnaz, gastronomideki yeni trendler üzerinde durdu. Yeni trendler arasında dijital gelişmelerin önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Kurnaz, 3D yazıcılar, yapay zeka, nörogastronomi gibi uygulamaların gastronomi alanını dönüştürdüğünü vurguladı. Mutfaktaki aşçının dijital araçları kullanarak aynı zamanda sürdürülebilirliği de sağladığını sözlerini ekledi. Programın diğer davetli konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper ise uzayın ticarileşmesinden bahsederek, gözünü göğe diken insanların merak duygusuyla uzay turizmini canlandırdığının altını çizdi. İnsan hayatı ile turizm döngüsü arasında yakın benzerlik olduğunu söyleyen Kiper, temel güdünün meraktan oluştuğunu belitti. Geleceğin turizmcileri olarak öğrencilerin teknik bilgiler de gerektiren iki kritik ve güncel konu ile ayrıntılı olarak bilgilendirildiği ve turizmin geleceğinde önemli noktaların paylaşıldığı etkinlik, teşekkür belgelerinin takdimi ile sona erdi.
Antalya Antalya’da nefes kesen orman yangını tatbikatına 2 sikorsky helikopter ve 3 uçak destek verdi Antalya’da orman yangınları ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen orman yangını tatbikatı adeta nefesleri kesti. Tatbikatta metrelerce havaya çıkan alevlere havadan 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Karadan çok sayıda arazöz ve 82 personelin görev aldığı yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tatbikatı yakından takip eden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman yangınları ile mücadelede geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiklerini söyleyerek yangına müdahale suresinde hedefin 10 dakika olduğunu belirtti. Orman Genel Müdürlüğü tarafından Orman Yangınları ile Mücadele kapsamında Döşemealtı İlçesinde Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezi’nde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangın simülasyon merkezini ziyaret etti. Bakan Yumaklı’ya yaşanabilecek bir orman yangınında eylem planı harita üzerinde anlatıldı. Ardından ise ormanlık alan içerisinde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat gereği belirli bir alanda orman yangını oluşturuldu. Daha sonra ise ihbarla bölgeye hava ve kara unsurları sevk edildi. Yangına ilk olarak 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Hava unsurlarının müdahalesi ile büyük çapta sundurulan yangına karadan ekipler yönlendirildi. 82 personelin katıldığı yangında 13 arazöz, 2 ilk müdahale aracı, 1 dozer, 2 yangın yönetim aracı, 1 greyder, 1 treyler, 2 su ikmal aracı görev aldı. Yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangını söndürmede görev alan hava ve kara ekibine teşekkür etti. “Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk” Tatbikatın ardından Bakan Yumaklı, Orman Genel Müdürlüğü’nün yangınla mücadele kullandığı hava ve kara araçlarında incelemelerde bulunarak personelden bilgi aldı. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İbrahim Yumaklı, “Ülkemiz Akdeniz Havzası’nda yer alması nedeniyle; küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Bütün doğal afetlerle Bakanlık olarak etkin şekilde mücadele ediyoruz. Ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yüzde 30’u ormanlardan oluşuyor. Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk. Elbette bir yandan da bu ormanlarımızı korumak için olağanüstü bir gayret gösteriyoruz. Orman yangınlarının çıkış nedenlerinin yüzde 90’ı insan kaynaklıdır. Bunlar ihmal ve dikkatsizliktir. Zira bilimsel çalışmalar, önümüzdeki yıllarda iklim şartlarına bağlı olarak orman yangınlarının artacağını gösteriyor. Bizler de bu gerçek karşısında, geçmişten gelen tecrübelerimizle birlikte gerekli tüm tedbirleri almaya gayret ediyoruz. Bu çalışmalarımızı yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası diye üçe ayırıyoruz” dedi. Hedef 10 dakika Yangını önlemek için çocuklar, öğrenciler, orman köylüleri ile çeşitli meslek gruplarına yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütüldüğüne dikkat çeken Bakan Yumaklı, “Yangın sırasındaki çalışmalarımız ve bu mücadeleye baktığımızda; geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Yangının ilk tespitinden son ateşin söndüğü ana kadar, hem yönetimi hem mücadelesinde Orman Genel Müdürlüğümüzün tecrübesini görüyoruz. Bu mücadelede başarılı olmamızda devletimizin ilgili kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarımızın ve vatandaşlarımızın desteklerinin de çok önemli olduğunun altını çizmeliyim. Geçmişte 40 dakikaları bulan ilk müdahale süresini bugün, 11 dakikaya indirmiş bulunuyoruz, geçtiğimiz yıl bunu 10 dakikaya düşürmek için mücadele ettik, hedefimiz 10 dakikaya düşürmek. Ülkemiz genelinde, 776 yangın gözetleme kulesi ve yerli-milli insansız hava araçları sayesinde tabiri caizse nokta atışı etkili bir mücadele gerçekleştiriyoruz. Yangına müdahale noktasında; ihtiyaçlarımız doğrultusunda kapasite artırımı ve teknoloji geliştirme odaklı bir strateji izliyoruz” ifadelerine yer verdi. "105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır" Yangınlarla mücadelede tarihin en büyük hava filosunun kurulduğunu belirten Yumaklı, “105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır. Türk savunma sanayiimizin ürettiği Bayraktar TB2 ve Aksungur İHA’larımız ile T-70 Nefes helikopterlerimizin filomuza ayrı bir güç verdiğini de vurgulamak isterim. Daha etkili bir mücadele için, her hava aracımızı etkin bir şekilde kullanacağız. Helikopterlerimiz yalnızca açık su kaynaklarından değil, daha hızlı müdahale edilmesi için inşa ettiğimiz yangın havuzlarından da su alabilecek. Bu anlamda 2002 yılında hiç yangın havuzu yokken, bugün 4 bin 727 adet yangın havuzu bu mücadelede helikopterlerimize destek oluyor. Bilimsel veriler ve tecrübeler göstermiştir ki; yangınların söndürülmesinde asıl güç kara ekipleridir. 25 bin orman kahramanımız daha etkili ve güçlü şekilde orman yangınlarıyla mücadele edecektir. Bin 649 arasöz, 2 bin 453 ilk müdahale aracı ve 821 iş makinesi inşallah alevlere karşı en büyük güçlerimiz olacak” dedi. “120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var” Orman teşkilatının bugün, teknoloji odaklı mücadelede artık önemli bir aşamaya geldiğini ifade eden Yumaklı, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “İHA’larımız ve yapay zekanın kullanıldığı akıllı yangın gözetleme kulelerimizle milyonlarca hektar ormanı anbean 7/24 gözetliyoruz. Bugün 184 akıllı kuleyle hizmet verdiğimizi ayrıca belirtmek isterim. Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından geliştirilen ’Yangın Karar Destek Sistemi’ ile yangınla mücadeleyi yapay zeka tabanlı bir sistemle yapıyoruz. Orman yangınlarıyla ’Görevden Değil, Gönülden Mücadele’ ilkesini benimsiyoruz. Aslında millet olarak; ağaca, doğaya ve yeşile önem veriyoruz. Bir orman yangını meydana geldiğinde vatandaşlarımız tabiri caizse ayağında terliği ile orman teşkilatına yardıma koşuyor. Bizler de vatandaşlarımızın bu teveccühünü ’Orman Yangın Gönüllülüğü’ sistemiyle bir düzene oturtmak istedik. 100 bin gönüllü hedeflemişken, bugün 120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var. Vatandaşlarımız bu sistemle artık daha bilinçli şekilde yangınlarda bizlere yardım ediyor.” Tatbikat hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, “Bugün gerçekleştirdiğimiz orman yangınları tatbikatıyla, bu mücadelemizin bir ön gösterimizin izledik. Buradaki tatbikatın daha çetini ormanın kahramanları tarafından Yeşil Vatan’da gerçekleştiriliyor. Geçmişten bugüne, bu mücadele esnasında hayatını kaybetmiş şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Göğsünü siper ederek mücadele eden ormanın kahramanlarını tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası çalışmalarda emeği olan Orman Genel Müdürlüğümüzün işçisinden mühendisine her kademedeki çalışanlarına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.