POLİTİKA - 29 Mayıs 2016 Pazar 17:52

Başbakan Yıldırım, Menderes ve Özal'ın kabirlerini ziyaret etti

A
A
A
Başbakan Yıldırım, Menderes ve Özal'ın kabirlerini ziyaret etti

Başbakan Binali Yıldırım, eski başbakanlardan Adnan Menderes ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kabirlerini ziyaret etti.

Başbakan Yıldırım, "Güven oyundan sonra ilk iş buraya geldik. Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türk demokrasisinin yılmaz bekçilerini ve İstanbul'un Fatih'ini kabirleri başında anmak, onların bu topraklar için yaptıklarından feyz alarak aynı kararlılıkla ülkemize hizmet etmek için burada irademizi ortaya koyuyoruz" dedi. Başbakan olduktan sonra ilk kez İstanbul'a gelen Binali Yıldırım, ilk ziyaretini merhum başbakanlardan Adnan Menderes'in kabrine gerçekleştirdi. Topkapı'daki Anıt Mezar'a eşi Semiha Yıldırım ile el ele gelen Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Başbakan Adnan Menderes'in kabirleri başında dua etti. Yıldırım'a Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti İl Başkanı Selim Temurci ve partililer eşlik etti. Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından Yıldırım ve beraberindekiler, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın anıt mezarına geçerek burada da dua etti.
Çıkışta ziyaretlerine ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulunan Yıldırım, "Merhum Adnan Menderes çok partili siyasi hayatımızın ilk başbakanı, demokrasi şehidimiz. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Özellikle 1959 yılında başlayan çok partili siyasi hayatımızla birlikte merhum Menderes kalkınma alanında, demokrasinin güçlendirilmesi alanında, ülkemizin dünyadaki itibarının arttırılması anlamında çok güzel hizmetler yaptı. 'Hiçbir hizmet cezasız kalmaz' derler. Darbeci anlayış bu hizmetlerden maalesef rahatsız oldu ve şehadet şerbetini arkadaşları ile birlikte içti. Türk demokrasi tarihine bu bir kara leke olarak geçmiştir" diye konuştu.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ve eski Başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın da Türkiye'ye büyük hizmetlerde bulunduğunu vurgulayan Yıldırım, "Onları başlattığı demokrasi meşalesini 80'li yıllarda Türkiye'nin tekrar karşılaştığı darbeci zihniyetten devralan merhum Turgut Özal, Türkiye'yi adeta dünyaya açtı. Türkiye'nin bir dünya milletleri arasında yerini alan saygın bir ülke olması yönünde büyük hizmetleri var. Onun da Allah mekanını cennet etsin. Biraz sonra hayatı boyunca millet için, ümmet için çalışmış çabalamış, manevi kalkınmanın, maddi kalkınmanın ancak yerli ve mili değerlere sarılmakla olacağını hep söylemiş, bunu da siyasi hayatında uygulamış merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın kabrini de ziyaret edeceğim. Ondan sonra fetih şenliklerinin banisi Fatih Sultan Mehmet Hazretlerinin ruhuna fatiha göndereceğiz, şefaatlerini niyaz edeceğiz" ifadelerini kullandı.

65. Hükümet'in bugün güvenoyu aldığını hatırlatan Başbakan Yıldırım, "Güvenoyundan sonra ilk iş buraya geldik. Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türk demokrasisinin yılmaz bekçilerini ve İstanbul'un Fatih'ini kabirleri başında anmak, onların bu topraklar için yaptıklarından feyz alarak, aynı kararlılıkla ülkemize hizmet etmek için burada irademizi ortaya koyuyoruz. Ardından o muhteşem fetih şöleninde, bütün İstanbul'un heyecanla bir araya geldiği fetih şöleninde Sayın Cumhurbaşkanımızı birlikte karşılayacağız. Birlikte dünyanın incisi İstanbul'umuzun fetih şenliklerini büyük coşkuyla kutlayacağız. Bu ülke için vatan için emeği geçen bugün aramızda olmayan bütün devlet büyüklerimize, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz" şeklinde konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da vektörlere karşı ilaçlama çalışmaları sürüyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kent genelinde ilaçlama çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Belediyeden yapılan açıklamada, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Veteriner İşleri ve Halk Sağlığı Şube Müdürlüğü İlaçlama Birimi ekipleri, sivrisinek, karasinek, yakarca, kene ve benzeri haşere popülasyonlarının insan sağlığını tehdit etmeyecek düzeyde tutulması ve bunlardan bulaşabilecek sıtma, tifo, kolera, dizanteri, sarıhumma, şark çıbanı gibi hastalıkların önlenmesi için bilimsel mücadele yöntemleriyle ilaçlama çalışmalarına hız verdi. İlaçlama faaliyetleri; 274 personel, 80 adet araç, 34 adet holder, 1 adet traktör holderi, 15 adet atomizör, 50 ulv cihazı, 200 adet sırt pompası, 1 adet misblower, 5 adet termal sisleme cihazı ile 17 ilçe ve 1046 mahallede sürüyor. İlaçlama çalışmaları, sivrisinek ve karasinek larvalarına karşı havuz, göl, gölet, kanalizasyon, sazlık alanlar, bataklıklar, fosseptikler, birikinti sular, bodrum suları, süs havuzları, hayvan gübrelerinin biriktiği alanlar, ahırlar, organik atıkların toplandığı ve biriktiği yerler, çöplükler, çöp konteynırları, çöp aktarma istasyonları vb. üreme alanlarında belli periyotlarla yapılıyor. İlaçlama hizmetleri, mühendisler gözetiminde yıl boyunca Sivrisinek, karasinek, tatarcık gibi zararlıların erginlerine karşı üredikleri, beslendikleri, barındıkları ve dinlendikleri tüm alanlarda biyosidal ürünler, araç ve cihazlar kullanılarak devam edecek.
Ankara AYM üyeliğine seçilen Çınar için yemin töreni düzenlendi Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçilen Ömer Çınar, düzenlenen törenle ant içip, cübbe giyerek görevine başladı. Anayasa Mahkemesi’nin 62. kuruluş yıldönümü ve yeni üye Prof. Dr. Ömer Çınar’ın göreve başlaması dolayısıyla tören düzenlendi. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse ile birçok yargı mensubu katıldı. Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren AYM Başkanı Kadir Özkaya, AYM’nin yeni üyesi Ömer Çınar’ı tebrik etti. Ülkeye hayırlara vesile olmasını dileyen Özkaya, ”Liyakatli üyelerden oluşan AYM’nin yeni üyesinin kendisinden beklenen katkıyı sağlayacağını umuyorum” dedi. "Hakimler özgürce karar vermelidirler" Hakimlerin kimsenin etkisinde kalmadan tarafsız bir şekilde karar vermesi gerektiğini ifade eden Özkaya, “Adaletin sağlanması bakımından en önemli sorumluluk hakimlere düşer. Hakimin terazisi hep doğru tartmalıdır. Hiçbir neden onları hakkı ayakta tutmaktan alıkoymamalıdır. Örnek ahlak sahibi olmalı, kişilik ve vicdanlarını kirletmemelidirler. Herhangi bir dışsal etki altında kalmadan özgürce karar vermelidirler. Bağımsız ve tarafsız yargının varlığı bağımsız ve tarafsız hakimlere bağlıdır” diye konuştu. “Gazze’deki ikiyüzlülüğü kabul etmiyorum” İsrail’in Gazze’ye yaptığı zulmü kabul etmediklerini vurgulayan Özkaya, “Millet olarak ortak menfaatlerimiz için kenetlenip çalışmalıyız. Gazze başta olmak üzere zulümlere karşı gösterilen ikiyüzlülüğü kabullenemediğimizi dile getirmeyi bir görev biliyorum. İnsanlığa adaleti anlatan devletlerin zulme ve haksızlığa gözlerini ve vicdanlarını kapatmaları, insanlığı gelecek adına umutsuzluğa sevk etmektedir” dedi. Özkaya’nın konuşmasının ardından AYM’nin yeni üyesi Çınar kürsüde yemin etti.
Erzurum Tarih Derneği ve Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi ABD ve Fransa gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı olarak anma günü olarak kabul etmesine tepki gösteren Erzurum Tarih Derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırımın belgelerle ortada olduğunu söylediler. Konuyla ilgili olarak ortak bir basın açıklaması yapan Prof. Dr. Ömer Özden ile Av. Nizam Işık, 24 Nisan 1915 yılında asıl soykırıma uğrayanların Doğu Anadolu’da yaşayan Türkler olduğunu belirterek, asıl bunun dünya gündemine oturtulması gerektiğini ifade ettiler. ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı Anma Günü ilan etmesinin yıl dönümünde ortak bir açıklama yapan Erzurum Tarih derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, şu ifadeleri kullandılar: “24 Nisan 1915 tarihinde, Ermenilerin Türklere yönelik tedhiş ve terör eylemlerine karşı bir tedbir olmak üzere Osmanlı Devleti’nin Sevk ve İskân Kanunu, bir tehcir değil, Ermenileri iskân etme kanunudur. Bu kanun gereğince Ermeni nüfus hem güvenli bölgelere nakledilmiş ve orada iskan edilmiş hem de Osmanlı ordusuna karşı yapabilecekleri suikastler önlenmeye çalışılmıştır. Bu iyi niyetli girişim, sonraki zamanlarda ters döndürülerek bir soykırım yapıldığı gibi yalan bir beyanın etrafında insanlar aldatılmaya çalışılmış ve Türk toplumuna ve devletine yönelik bir karalamaya dönüştürülmüştür. 1918 yılında Anadolu coğrafyasında Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırım ise belgelerle ortadadır. 1915 yılında çıkarılan yasanın bir sevk ve iskan yasası olduğu da yine belgelerle ortadadır. Tarih ise belgelerden yola çıkılarak yapılan bir bilimdir. Belgeden yoksun anlatılan hiçbir olayın kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır. Bu bakımdan her 24 Nisan’da karşımıza çıkarılan sözde Türklerin Ermeni kıyımı yaptığı gibi bir yalanı artık bütün ülkelerin anlamasını ve bu yalanın artık tutmadığını görmelerini istiyoruz. Asıl soykırıma uğrayan Doğu Anadolu’da yaşayan Türklerdir ve asıl dünya gündemine oturtulması gereken budur. Doğu Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarlar bunun en önemli kanıtıdır ve batılı ülkelerin özellikle de Amerika ve Fransa’nın artık bunu görüp anlaması gerekmektedir. 24 Nisan’da bir sözde Ermeni kıyımının yapıldığı iddiasını Türk Ocakları Erzurum Şubesi ve Erzurum Tarih Derneği olarak kınıyor ve böyle bir iddianın asılsız olduğunu tüm dünya kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz.”