POLİTİKA - 08 Kasım 2016 Salı 13:25

Başbakan Yıldırım: 'Tam bir siyasi basiretsizlik, kepazelik'

A
A
A
Başbakan Yıldırım: 'Tam bir siyasi basiretsizlik, kepazelik'

Başbakan Binali Yıldırım, CHP'yi yayınladığı bildirideki ifadeler nedeniyle eleştirerek, "Terör örgütlerine, Sayın Cumhurbaşkanımızın, AK Parti yöneticiliklerinin, bu örgütlere yardım ve yataklık ettiğini söyleyecek kadar basiretsiz bir tutum içinde. Nedir bu? Kepazelik. Üniversite öğrencilerinin her dersten sonra kapı önünde okudukları boykot bildirgeleri gibi, siz siyasi partisiniz kardeşim, ana muhalefet partisisiniz. İktidar alternatifisiniz, bu kafayla sittin sene iktidar olamazsınız" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, HDP'li vekillerin gözaltına alınmasına ilişkin açıklamada bulunarak, "Belediyeleri özyönetim adı altında kurtarılmış alan olarak görüp destekleyenler, elbette kuzu kuzu yargının karşısına çıkacak. Çıktılar. Çıkacak ki bu ifadelerin altında yatan gerçekler bir bir ortaya çıksın. Meclis'te her düşünce hür bir şekilde ifade ediliyor. Konuşmalar eyleme dönmezse kimsenin kimseye bir şey söyleme hakkı yok. Türkiye'de siyasi katılım yolları sonuna kadar açık, Türkiye bir hukuk devleti. Seçilmiş biri tutuklanır diyor, e tamam tutuklanması biz de arzu etmeyiz ama bırakalım mahkemeler kendi işini yapsın biz de kendi işimizi yapalım. Seçilmiş olmak kimseye suç işleme yahut da terörle iç içe girme hakkı vermez. Hiçbir vekil milletten aldığı irade ve yetkiyi milletin aleyhine, terör örgütlerinin lehine kullanamaz. Milletin vekili siyaseti kalkan olarak kullanıp terörle iç içe olamaz. Devletin ve milletin parasını teröre peşkeş çekemez. Milli iradeyi tanımasını millet hiç tanımaz. Şimdi bu vekiller kalkmış diyor ki, yasama faaliyetini durduruyoruz diyor, millet size yasama faaliyetini değil, terör faaliyetini durdurun dedi. Türkiye bir hukuk devleti, bu ülkede vatana, millete ihanet asla karşılıksız kalmaz. Kimse millete karşı haddini aşmasın. Millete rağmen terör siyaseti yapamazsınız" ifadelerini kullandı.

“Yaptıkları açıklama tam bir siyasi basiretsizlik örneği”

"Bir de anamuhahafete partisi CHP var, toplanmış alelacele açıklama yapıyor" diyen Başbakan Yıldırım, "Ne oldu kardeşim? Türkiye terörle mücadelede ediyor. Yani bu terör olayları oldukça, patlamalar oldukça neden toplanmıyorsunuz? Ne oldu da birden bire hafta sonu programlarınızı iptal ediyor, toplanıyorsunuz. Yaptıkları açıklama tam bir siyasi basiretsizlik örneği. Ne diyor? Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik operasyona son verilmeli, milletvekillerinin tutuklanması anayasaya aykırıdır ve otoriter rejim terk edilmelidir. Terör örgütlerine, Sayın Cumhurbaşkanımızın, AK Parti yöneticiliklerinin bu örgütlere yardım ve yataklık ettiğini söyleyecek kadar basiretsiz bir tutum içinde. Nedir bu? Kepazelik. Üniversite öğrencilerinin her dersten sonra kapı önünde okudukları boykot bildirgeleri gibi, siz siyasi partisiniz kardeşim, anamuhalefet partisisiniz. İktidar alternatifisiniz, bu kafayla sittin sene iktidar olamazsınız" şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım, "CHP bu bildirisini, her satırıyla sanki terör örgütünün ayağını kaldırdığı yere ayağını basıyor. Doğrusu CHP’nin terör örgütlerini her fırsatta mağdur gösterme çabasını anlayabilmiş değiliz. CHP’nin kullandığı dil, Türkiye’yi küresel dilde zayıf düşürmek için kullanılan dille aynı. CHP Türkiye’ye, millete muhalefet ediyor" dedi.

'Seçimle gelen seçimle gider' açıklamalarını değerlendiren Yıldırım, "Seçimle gelen seçimle gider' lafı terör örgütlerinin Türkiye'ye meydan okuduğu bir zeminde siyaseten anlamsız. Seçimle gelen seçimle gider, siyaset meşrudur. Gayrimeşru terör örgütleriyle cinayet odaklarıyla dünyanın hiçbir yerinde bir siyasi partinin organı ilişkisi kabul edilemez. Seçimle gelen, seçmenin iradesine sadık kalacak. Seçimle gelen terörü reddedemez, şiddete çağrı yapamaz, seçimle gelen terör örgütleriyle içli dışlı olamaz, demokrasiye hukuk devletine kurşun sıkamaz. Ortada ciddi iddialar var, bunlar araştırılacak, soruşturulacak, sonucu mahkemeler verecek. İddianameler ortaya çıktığında herşey açığı çıkacak. O zamana kadar anamuhalefet partisinin, hepimizin görevi yargıya saygı göstermek, yargı kararını beklemektir. HDP'lilerin bir kısmının PKK ile Kandil'le ilişkilerini açık açık söyledikleri, beyan ettikleri ortadadır. Bazı belediyelerin terör örgütüne açıktan destek verdikleri de bir sır değildir. Sayın Kılıçdaroğlu, bunların suç olmadığını mı düşünüyorsunuz? Siz, şehit ailelerine bunu nasıl izah edeceksiniz? Milletimiz artık kimin ne olduğunu biliyor, bu ülkenin insanları terörün her türlüsünü lanetliyor, ne yazık ki bir tek CHP henüz bu şuuru gösteremiyor. Bilsinler ki CHP'ye oy veren vatandaşlarımız da partilerinin terör örgütüyle olan bu müzahirliğinden fevkalade rahatsızdır. Sayın Kılıçdaroğlu, Anamuhalefet Partisi lideri olmanın gerektirdiği sorumluluğu nezaketi saygıyı lütfen muhafaza edin" diye konuştu.

Demokrasi ve insan hakları konusunda dünyaya ders vermeye çalışan Avrupa'nın konu terör örgütü olunca sus pus olduğunu anlatan Yıldırım, "Avrupa terör örgütlerinden bazısına göz kırparak tam bir çifte standart ile can ve mal emniyetini de gözardı ediyorlar" dedi.
Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Meclis kararıyla dokunulmazlıkları kaldırılan vekillerle ilgili yaygarayı koparıyorsunuz ama Diyarbakır Bağlar’daki terör saldırısına sus pus oluyorsunuz. Bu canilik sizler için bir şey ifade etmiyor mu ey Avrupalılar? Bu terör saldırısı hakkında sizlerden bir kınama bile duymadık. Birileri AB ile Türkiye'nin arasını açmak için sürekli operasyon yapıyor. Biz, Türkiye olarak AB ile ilişkilerimizi olumlu geliştirmekten yanayız. Avrupa Türkiye'nin dostluğunu, samimiyetini görmelidir. Hükümetimiz aleyhinde propagandalar hiç kimseye birşey kazandırmaz. Eleştiriye açığız. Biz bizi hukuka saygılı olmaya çağıranlardan hukuka saygılı olmalarını bekleriz."

Bu hafta içinde Avrupa Parlamentosu'nun bir ilerleme raporu yayımlayacağını anlatan Yıldırım, "Avrupalı dostlarımızdan bir kez daha isteğimiz şudur, önyargılardan arınmış, Türkiye'nin siyasetine, toplumsal gerçeğine uygun bir rapor görmek istiyoruz. Umarız ki bu rapor şuana kadar yapılan talihsiz açıklamaları ihtiva eden bir rapor olmaz" şeklinde konuştu.
Standart And Poor's'un Türkiye'nin kredi notu konusunda aldığı kararı hatırlatan Yıldırım, "Notu tekrar olumlu yönde düzeltti. Bu, bir yanlışlıktan dönülme adına olumlu bir adım ama yeterli değil. Neyse ki şimdi biraz düzelmiş gözüküyor" ifadelerini kullandı.

Doğu ve Güneydoğu'da teröre buluşan belediyeler için alınan karara işaret eden Yıldırım, bu belediyelere atanan kişilerin vatandaşların ihtiyaçlarıyla meşgul olduğunu ifade etti. Yıldırım, bugün Ankara'da bu belediye başkanlarını kabul edeceğini kaydetti.

Mini anayasa çalışmaları

Anayasa değişikliği konusunda da bir adımın daha atıldığını belirten Yıldırım, "Bu hafta siyasi partilerle görüşmelerimizi tamamlayıp son şeklini vereceğiz. Bütün partilerimizin katılımıyla inşallah bu tartışmayı milletin gündeminden çıkarırız, çünkü millet artık bu tartışmalardan bıktı usandı. Millet hizmet bekliyor, yaşamının kolaylaştırılmasını bekliyor. Millet geleceğine ne gibi yatırım yapılacak, gençlerimize nasıl bir gelecek hazırlanacak bunu bekliyor. Bunun yolu da anayasa değişikliğini yapmaktan geçer. Anayasa ve hükümet sistemi ile yapacağımız değişimler inşallah koalisyon dönemlerini tarihe gömmüş olacak. Her zaman tek başına güçlü siyasi irade olacak. İnşallah, bu sözümüzü de yerine getireceğiz milletimizin onayına sunacağız" açıklamasında bulundu.

Grup toplantısında, dikkat çeken isim ise Vladimir Putin'in Özel Temsilcisi Aleksandr Dugin oldu.  

Enise Yapar
ANKARA 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın inciri için zorlu mesai başladı Dünyanın en kaliteli incirinin yetiştiği Aydın’da sarılop incirinin üretimi için çiftçilerin zorlu mesaisi başladı. Küresel iklim krizi nedeniyle toprağın tavının kaçmaması için adeta zamanla yarışan Aydınlı çiftçiler, Aydın dağlarını ilmek ilmek işliyor. Traktör işlemediği için atlarla sürülen arazilerde eli kolu tutan herkes toprağı en iyi şekilde işlemek için çalışıyor. Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip illerin başında gelen Aydın’ın incir üretimi yapılan sarp arazilerinde motorlu taşıtlar iş görmediği için halen toprak karasabanla işleniyor. Her türlü teknolojik imkana ve ekonomik güce sahip olmasına rağmen köylüler yamaç olan arazilerini sadece atlarla sürüp işleyebilirken, bir çift at ile çalışanlar aylık 75 bin TL ile 90 bin TL arasında kazanıyor. Çalışan herkese adeta mühendis maaşından fazla ücret ödenen Aydın dağlarında çalışan da çalıştıran da durumdan memnun iken çiftçilerin en büyük sorunu dolgun ücrete rağmen çalışacak kişi bulunmaması. Büyük Menderes Nehri’nin kuzey ve güney yamacında bulundan verimli Aydın dağlarında motorlu araçların iş görmemesi nedeniyle halen atlarla toprağı işlemek zorunda olduklarını belirten çiftçi Hayati Kuruş, bu işe hevesli olan kardeşi ile mesai yaptıklarını belirtti. Küresel iklim krizi nedeniyle son yıllarda mevsimlerin değişerek iklim şartlarının kıştan direkt yaz mevsimine döndüğü için toprağı işleme süresinin azaldığını belirterek adeta zamanla yarıştıklarını söyledi. Boyundan büyük sabanla toprağı işliyor Son yıllarda incir ve zeytinyağı fiyatlarının adeta altınla yarışması nedeniyle tarım sektöründe çalışmanın daha cazip hale geldiğini belirten ve küçük yaşına rağmen mahareti ile görenleri şaşırtan 14 yaşındaki Tunahan Kuruş, boyundan büyük işi başarıyor. Çocukluğundan beri tarla bahçe işlerinin içinde olduğunu belirten Küçük Tunahan, babasının kendisine hediye ettiği atlarla boyundan büyük sabanı atlara koşup çift sürüyor. Aylık 75-90 bin TL arasında para kazandığını ve halinden memnun olduğunu belirten Tunahan, görenlerin şaşırdığını söyledi. Kendisinin çift süreceğine inanmadığı için çalışırken izlemeye gelenlerin bile olduğunu belirten Tunahan Kuruş, çalışıp kazanmanın mutluluk verici olduğunu söyledi. Kardeşi ile birlikte dağlarda çift süren 24 yaşındaki Hayati Kuruş ise, mesleği babasından öğrendiğini çok meraklı ve istekli olduğu için kardeşine de öğrettiğini belirterek, “Aydın dağlarında üretim yapmak arazi yapısı nedeniyle zor. Yamaç olduğu için traktörün işlemediği bu incir bahçelerini atlarla sürüyoruz. Kardeşim Tunahan, bu işe çok meraklı ve oldukça da becerikli. Israrla kendisine at alınmasını istedi. Bizler gibi o da atlarla çift sürüyor” diye konuştu.
Düzce Düzceli atıcılardan tam isabet Atıcılar, hedefi 12’den vurarak, Türkiye şampiyonasına gitme hakkı kazandı Türkiye Atıcılık federasyonu tarafından organize edilen Havalı Silahlar Bölgesel Atıcılık Bölgesel Egemenlik Kupası’nda Düzceli sporcu gençler hedefini tam vurarak Türkiye Şampiyona’na gitme hakkı kazandı. Düzce Atıcılık ve Avcılık Federasyonu İl Temsilcisi Ali Süler, atıcılıkta Türkiye’nin en iyisi olacak sporcuları yetiştirmek için çalışmalarına devam edeceklerini söyledi. Düzce, avcılık ve atıcılık alanında genç yeteneklerin gelişimine tanık oluyor. İl Temsilcisi Ali Süler’in rehberliğinde, Düzce’nin genç erkek ve kız atıcıları, Sakarya’da düzenlenen Bölgesel Egemenlik Kupası’nda önemli başarılar elde etti. Genç kızlar kategorisinde Hayrunisa Gözütok bölge şampiyonu oldu. Ayrıca şampiyona sonunda genç erkekler kategorisinde Bülent Eryakalı, genç kızlar kategorisinde ise Şeymanur Koyuncu, Hayrunnisa Gözütok ve Tuğçe Nurşar Trabzon’da yapılacak olan Türkiye Şampiyonasına gitmeye hak kazandı. Derece yaparak başarı kazanan genç sporcular Haziran Ayı’nda Trabzon’da yapılacak olan Türkiye Havalı Silahlar Şampiyonası’nda Düzce’yi temsil edecek. Atıcılık ve Avcılık Federasyonu İl Temsilcisi Ali Süler yaptığı açıklamada; “Bu başarı, sadece bireysel yeteneklerin bir göstergesi değil, aynı zamanda Düzce’nin sporcuları destekleme ve onları ulusal düzeyde rekabet edebilecek seviyeye getirme konusundaki kararlılığının da bir kanıtıdır. Ben ve ekibimin özverili çalışmaları, genç sporcuların yeteneklerini keşfederek potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına imkan tanımaya çalışıyoruz. Düzce’nin genç atıcıları, disiplin, odaklanma ve tutkuyla donatılmış olarak, gelecekteki yarışmalarda daha da büyük başarılar elde etmeye hazır görünüyor. Onların bu başarısı, diğer genç sporcular için de ilham kaynağı olacak ve Düzce’nin avcılık ve atıcılıkta bir merkez olarak ününü artıracaktır. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ederim” dedi.
Trabzon Batista Mendy, Trabzonspor’un savunma ve orta sahadaki jokeri oldu Trabzonspor’un sezon başında Fransa’nın Angres takımında transfer ettiği Batista Mendy, hem savunmada hem de orta sahada forma giyerek bordo-mavili takımın jokeri oldu. Trabzonspor, sezon başında Fransa’nın Angers SCO takımında 4 milyon 400 bin Euro bedelle transfer ettiği Batista Mendy’le, 4+1 yıllık sözleşme imzalamıştı. Mendy, hem savunmada hem de orta sahada görev alarak Ranz Beckenbauer, Philipp Lahm, Carles Puyol gibi defans, orta saha ve kanatlarda oynadıkları maçlarla takımlarında ’elmas’ olarak tabir edilen yıldız futbolcuların izinden gidiyor. Trabzonspor’un eski teknik direktörü Nenad Bjelica döneminde ön libero bölgesinde değerlendirilen Batista Mendy, Abdullah Avcı’nın takımın başına gelmesiyle defans, ön libero ve merkez orta sahada forma giydi. Son haftalarda stoper bölgesinde oynayan Fransız oyuncu, Trendyol Süper Lig’de ve Ziraat Türkiye Kupası’nda toplam 32 müsabakanın 11’inde ön libero, 11’inde stoper ve 10’unda ise merkez orta sahada görev yaptı. Mendy için bölgenin bir önemi yok Trabzonspor’un Fransız oyuncusu Batista Mendy için adeta saha içerisinde bölgenin bir önemi yok. Bordo-mavililer, Mendy’nin bu sezon ön libero olarak sahaya çıktığı 11 karşılaşmada 6 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet aldı. Fransız oyuncunun stoper bölgesinde top koşturduğu 11 mücadelede 8 galibiyet, 1 mağlubiyet ve 2 beraberlikle sahadan ayrılan Karadeniz temsilcisi, Mendy merkez orta sahadayken de 10 maçta 6 galibiyet, 1 beraberlik ve 3 mağlubiyet elde etti. Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, ihtiyaç doğması halinde Batista Mendy’nin bek oynatabileceğinin sinyalini de verdi. Ziraat Türkiye Kupası yarı final ilk maçında Fatih Karagümrük ile oynanan ve 3-2 bordo-mavililerin üstünlüğüyle sona eren maçın ardından Avcı, "Mendy’nin bana gelen raporunda 8, 6, 4 ve 2 numarada oynayabildiği açıkça görünüyor. Dünya futbolunda stoper topa artık en fazla dokunan oyuncudur. Orta sahada da faydalanacağız. Önümüzdeki sezonla alakalı da çalışmalarımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
İstanbul Türkiye’de yapay zeka lisesi kurulma yolunda ilk adım atıldı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Teknopark İstanbul iş birliğiyle “Yapay Zeka Lisesi kurulum ve içerik geliştirme çalıştayı” gerçekleştirdi. Teknopark İstanbul’da Türkiye’nin geleceğine yön verecek önemli bir adım olan ilk “yapay zeka lisesinin oluşum sürecini şekillendireceği ifade edilen “Yapay Zekâ Lisesi Kurulum ve İçerik Geliştirme Çalıştayı” gerçekleştirildi. Programda konuşan İstanbul Milli Eğitim Müdür yardımcısı Hüseyin Aydın, yapay zeka, çağın en hızlı gelişen ve dönüşen alanlarından biri olarak, eğitim ve genç nesiller için kritik bir öneme sahip, bu çerçevede, Yapay Zeka Lisesi kurma hedefimiz, genç beyinlerin bu alanda nitelikli bir eğitim almasını sağlayarak, Türkiye’nin küresel arenada rekabet gücünü artırmayı amaçladıklarını belirtti. Teknolojinin hızla ilerlediği bir çağda, yapay zeka bilgi ve becerisi, sadece bireylerin değil, aynı zamanda ulusların ve toplumların geleceğini şekillendirdiğini ifade eden Aydın, Yapay Zeka Lisesi, genç yeteneklere bu alanda eğitim sağlayarak, onları geleceğin liderleri, yenilikçileri ve girişimcileri olarak yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Çalıştayda yapay zeka eğitim ve öğretim konularında uzman isimler bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunacağı ve stratejik adımların belirleneceği bir ortam oluşturmayı hedeflediklerini ifade etti. Teknopark İstanbul’da düzenlenen programa, İstanbul Milli Eğitim Müdür yardımcısı Hüseyin Aydın, Teknopark İstanbul yönetim kurulu üyesi Mehmet Akif Özyurt, akademisyenler, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. “Yapay Zeka Lisesi ile geleceğin bilimsel ve teknolojik gelişmelerine gençlerimizi şimdiden hazırlıyoruz” İstanbul Milli Eğitim Müdür yardımcısı Hüseyin Aydın, “Günlük hayatımızın birçok alanında kullanılmaya başlanan yapay zekanın etki alanının her geçen gün arttığına şahit oluyoruz. Bilişimden medyaya, sanayi ve ticaretten eğitime kadar çeşitli alanlarda kullanılmaya başlanan yapay zekanın geleceğin en önemli alanlarından biri olduğunun farkındayız. Yapay Zeka Lisesi ile geleceğin bilimsel ve teknolojik gelişmelerine şimdiden hazırladığımız gençlerimiz için bu alanda nitelikli ve eğitim temelli adım atmayı sağlayarak ülkemizin küresel ölçekte diğer ülkelerle teknoloji ve bilimsel rekabette güçlü bir konuma gelmesi gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın, ilan ettiği Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Dönüşüm vizyonuyla, bakanlığımız eğitim, bilim ve teknolojiyi ulusal hedeflerimize entegre ederek Türkiye’nin eğitimdeki dönüşümüne öncülük etmektir. Bu iki yaklaşım; yani geleneksel değerlerle yenilikçi teknolojilerin benimsenmesi ülkemizin eğitimde kapsamlı bir dönüşüm yaşamasını sağlayacak stratejik bir birlikteliği temsil etmektedir” dedi.