POLİTİKA - 14 Şubat 2017 Salı 17:42

Başbakan Yıldırım: 'Türkiye 5G teknolojisinin üreticisi olacak'

A
A
A
Başbakan Yıldırım: 'Türkiye 5G teknolojisinin üreticisi olacak'

Başbakan Binali Yıldırım, 5G Mükemmeliyet Merkezinin üniversite, özel sektör ve kamu için laboratuvar görevi göreceğini belirterek, “Üretilen yerli yazılımlar, ağ altyapıları, diğer bütün teknolojilerin testleri burada yapılacak. Başarılı sonuçlar da uluslararası sektörde yerini almış olacak. Türkiye, 5G'de sadece uygulayıcı değil, aynı zamanda 5G teknolojisinin üreticisi olacak” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, ODTÜ Teknokent’te düzenlenen ‘5G Mükemmeliyet Merkezi’ açılış töreninde yaptığı konuşmada, 13 Şubat 2013 İstanbul’da Ulak Projesi’nin başlangıcının yapıldığını, şimdi onun devamı olan 5G Mükemmeliyet Merkezinin açılışının yapıldığını belirterek, 4 yılın ardından bu çalışmanın yeni bir aşamaya geldiğini ifade etti. Yeni aşamanın 5G teknolojisine yönelik bir ürün geliştirme olduğunu anlatan Yıldırım, “Bu, bir üretim değil. Bu bir ürün ve teknoloji geliştirme. Yani, kendi markanız olan, patentiniz olan aklıyla, fikriyle, fiziki yapısıyla size ait olan bir şey yapıyorsunuz. Bu, önemlidir. Ülkemizin bilgi, üretim teknolojisinde sadece kullanıcı olmasını bir adım öteye taşıyacak. Esasen, hükümetimizin bakanımız da ifade etti, son 15 yılda AK Parti hükümetlerinin yaptığı önemli işlerden birisi, araştırma geliştirme faaliyetlerine verdiği önemdir. 14 yıl içerisinde 3 kat artırmışız bütçelerini. Orada kamunun bir şekilde verimli verimsiz kullandığı bu Ar-Ge bütçelerinin yarı yarıya özel sektöre kaydırılmış olması da bu anlamda önemli bir değişimdir. Bu yetindiğimiz bir nokta değil. Ar-Ge bütçesini gelecek 10 yıl içerisinde milli gelirin yüzde 2,5’u seviyesine çıkarmaktır. Katma değeri yüksek, akıl değeri fazla olan ürünlere yüklenmemiz lazım. Artık tekstil işini herkes yapıyor, tarım, bunları herkes yapıyor” ifadelerini kullandı.

'Bu bir ürün ve teknoloji geliştirme'

Türkiye’nin zenginleştiğini anlatan Yıldırım, “İşçilik maliyetleri artıyor. Daha düşük maliyetlerle Afrika’da, Uzak Doğu'daki bazı ülkeler burada avantaj sağlıyor. Türkiye’ye düşen teknolojisi yoğun, akıl teri fazla ürünlere yüklenmek. Bilişim sektöründe bir liralık bir yatırımla 25 liralık katma değer üretiyorsunuz. Bire 25. Bu yazılımı, donanımı koyduğumuz zaman çok büyük tabii güç elde etme imkanı var. Bugün ODTÜ Teknokent'te bu merkezi açıyoruz. Teknokentlerin de 15 yıl geriye gittiğimiz zaman faal olan teknokent sayısı 2 taneyi geçmiyor, şu anda 64 teknokente geçmişiz. Bu da bu alanda ne kadar müspet yönde gittiğimizi gösteren en önemli ölçüdür. Akla para verme alışkanlığı bizde yoktu eskiden. Akla para verilmez. Biz parayı neye veririz? Bir torba çimento aldık. O bizim için varlıktır. Biri fikir verdi, ben deli miyim, aptal mıyım, laflara para verir miyim? Halbuki o o kadar çok şey kattı ki” diye konuştu.

Bu sırada mühendisken yaşadığı bir anıyı anlatması salonda gülüşmelere neden olurken, Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ben mühendisken tersanede bizim kumcular vardı, Karadenizli. Balat’ta gemi yapıyorlar. Tahtaları atıyorlar, üzerine kurup gemiyi yapıyorlar. Birisinin aklına bir kum teknesi, 150 tonluk var, daha büyüğünü kurduracak, 250 tonluk bir şey. Proje lazım, ne projesi diyor. Yapın diyor. Patron projesiz iş olmaz. Neyse, buradan bizim tersanede ressam vardı, o bu işi çok iyi becerir, birkaç saatte size projeye verir. Klas kuruluşunda denetçi geliyor, gemiyi dolaşıyor bakıyor. Makina dairesi yok. Patrona diyor ki bir sorun var. Bu güzel olmuş da makine dairesi yok. Adam küplere biniyor. Bizim Nezihi’nin peşine düşüyor. Nezihi geliyor, 'Ne oldu patron?' diyor. Ne halt ettin diyor, patron? Nasıl proje yaptın, diyor. Bizim Nezihi pişkin tabii, 'Düşünsene patron adam farketmeseydi daha çok yük taşıyacaktık.”

“Bir yıl iyi bir süre, bir yıl sonra 14 Şubat’ta sorarım”

Büyük işlerin küçük adımlarla başladığına dikkati çeken Yıldırım, “Bizim mutlak üstünlüğümüz yok. Doğalgazımız yok, fosil yakıtlarımız yok. Bizim mukayeseli üstünlük sağlayacak işler yapmamız lazım. Coğrafyamız benzersiz. Bu bölgede bizim artı yetişmiş insan gücümüz var. Bu bizim en büyük kaynağımız, en büyük mukayeseli üstünlüğümüz. Bütün bunları değerlendirerek bu bilişim, teknoloji alanında çok ciddi fark oluşturabiliriz. Ulak projesi de 5G projesi de bu yönde atılmış, küçük ama anlamlı adımlardır. Zamanlaması da iyi. 5G teknolojisi dünyada henüz ticarileşmiş değil. Ne olursa olsun, ne kadar sürecek bu proje? Bir yıl iyi bir süre, iddialı bir süre. Bir yıl sonra 14 Şubat’ta sorarım. Ona göre. Ondan sonra eşek kaçtı, palanı düştü falan. Bugün itibarıyla 7 adet proje sergileniyor burada. Şu anda dahil ulusal ve uluslararası alanda birçok çalışmalar yürüten kurumlar, kuruluşlar var. Üniversite, özel sektör ve kamu için laboratuvar görevi görecek. Üretilen yerli yazılımlar, ağ altyapıları, diğer bütün teknolojilerin testleri burada yapılacak. Başarılı sonuçlar da uluslararası sektörde yerini almış olacak. Türkiye, 5G'de sadece uygulayıcı değil, aynı zamanda 5G teknolojisinin üreticisi olacak” şeklinde konuştu.

“Altyapı çok önemli”

“Trafikte hız felaket, bilişimde hız berekettir” diyen Yıldırım, “Buralarda kullanılacak, gidip gelecek bilgilerde de hayallerin ötesinde artmalar olacak. Şu anda altyapı neredeyse alarm vermeye başladı. O yüzden ne yapıp yapıp, havadan karadan nereden olursa olsun mutlaka bizim akıl yollarının miktarını, hacmini artırmamız lazım. Türkiye’nin birinci derecede ihtiyacı budur. Yoksa ürettiğiniz ürünler, ortaya koyduğunuz trafik eğer yol bulamazsa elinizde kalır, hiçbir işe yaramaz. Altyapı çok önemli. Bana verilen bilgiye göre burada bir noktaya gelindi. Altyapının gelişmesi, müşterek kullanılması konusunda geçmişte büyük kaynak israfları var. Artık rekabetin, güzelliğin ayrı ayrı altyapıyla masrafla yapmak yerine müşterek altyapıyla olması rekabetin, üretilen ürünlerin çeşitliliği, kalitesiyle ölçülmesi en doğru yoldur. Bu konuda eminim ki işletmeciler çok daha rasyonel kararları vakit kaybetmeden alacaklardır” ifadelerini kullandı.

Teknoparklarda 4 bin 500’e yakın firmanın 40 bine yakın nitelikli araştırmacı çalıştırdığını hatırlatan Yıldırım, yeni çıkan Ar-Ge reform paketinin hayata geçmesiyle bu rakamların artacağına işaret etti. Yıldırım, 2016 yılında yerli patent başvurularının yüzde 17 artığını anlatarak, bunun bir başarı olduğunu ama bunun yeterli olmadığını dile getirdi. Bu yılın hemen başında patent başvurularında çok daha büyük artışların görüleceğine işaret eden Yıldırım, bilişim altyapısının milli güvenlikle doğrudan ilintili bir konu haline geldiğini ifade etti. Başbakan Yıldırım, “15 Temmuz’da darbeciler kendi aralarında iletişim kurmak için en ileri teknolojiyi kullanırken televizyon ve iletişim ağlarına en önce saldırdılar. Maalesef bu saldırılarda Türksat'ta iki kahraman arkadaşımız şehit oldu. O karanlık gecede 248 yiğit vatan evladını şehit verdik. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı uzun ömürler diliyoruz” dedi.

Siber saldırılara karşı hazırlıklı olmanın yetmeyeceğini anlatan Yıldırım, siber caydırıcılığın da önemine işaret etti. Yıldırım, “2015 yılında 4G ile hiç zaman kaybetmeyelim’ dedik ve 4,5G ile ile başladık ve şuanda da 5G hazırlık çalışmalarını bu mükemmeliyet merkezinde başlatmış bulunuyoruz” diye konuştu.

Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, gelişmeye yönelik yatırımların önemine işaret ederek, bilişimle ilgili her türlü yatırımın stratejik yatırım olarak görüldüğünü ifade etti. 5G çalışmaları kapsamında açılan merkezin katkılarının olacağını belirten Arslan, “5G’nin en önemli beklentilerinden biri iletişim hızındaki artış olarak gözükmekte. Ağ ve ağ altyapılarının yazılımlarının geliştirilmesi olacak. Ülke olarak katkısını artırabileceğimiz özgün çalışmalar gerçekleştirebileceğimiz aşamaya ulaştık. Yazılım ağırlıklı bu süreçlerde ülke olarak uygun imkanlar yakalamamız da mümkün hale gelecek” dedi.

Toplantıya, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da katıldı. Yıldırım, beraberindeki isimlerle merkezin resmi açılışını yaptı. 

Enise Vural
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Vali Ünlü’den Başkan Zeyrek’e ‘Hayırlı olsun’ ziyareti Manisa Valisi Enver Ünlü, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek’e “hayırlı olsun” ziyaretinde bulundu. Manisa Valisi Enver Ünlü, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek’i ziyaret etti. Vali Ünlü’yü, Büyükşehir Belediyesi hizmet binasıı önünde karşılayan Başkan Zeyrek’e, Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanları Atilla Efendioğlu ve Hale Mersinli Kuzucu eşlik etti. Başkan Zeyrek’e, çiçek takdim ederek Büyükşehir Belediye Başkanlığının hayırlı olmasını temenni eden Vali Ünlü, “Büyükşehir Belediye Başkanlığınız ilimiz için hayırlı olsun. Bir buçuk milyon nüfusun yaşadığı Ege Bölgesi’nin en önemli 2’nci iliyiz. Tarımıyla, sanayisiyle, trafiğiyle bunların beraberinde getirdiği bir takım sorunlarla beraber. Bu tür hareketli illerde beraberinde bir takım sorunlar da yaşanıyor. Nüfus yoğunluğu, nüfus hareketliliği, komşu illerin sizinle ilişkileri, bunları da yönetmeniz gerekiyor. Bu bir bayrak yarışı. Şehrimize, bölgemize, ülkemize uyumlu bir şekilde hizmet etmeye devam edeceğiz. Tekrar başarılar diliyorum, tebrik ediyorum” ifadelerinde bulundu. “El ele verip hizmet edeceğiz” Vali Ünlü’ye ziyareti nedeniyle teşekkür eden Başkan Zeyrek de, “Sizin de önderliğinizde, bütün gücümüzle el ele verip şehrimize hizmet edeceğiz. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde halkımızın takdiriyle bu göreve biz seçildik. 5 yıl boyunca Allah’ın izniyle çok güzel hizmetlerimiz olacak” dedi.
İstanbul D vitamini eksikliği olanlarda bunama riski yüzde 19-25 artıyor İngiltere’de yapılan uzun vadeli bir araştırmaya göre D vitamini eksikliği olanlarda bunama riskinde yüzde 19-25 oranında artış gözlendi. Düzenli olarak D vitamini takviyesi alanlarda ise Alzheimer riskinde yüzde 17 azalma görülürken damar hastalığına bağlı bunama riskinde yüzde 14 azalma gözlendi. The American Journal of Clinical Nutrion’da yayınlanan araştırmada; 14 yıl boyunca takip edilen kişilerde, D vitamini eksikliğinden kaynaklı demans riskinin yükselerek yüzde 19-25’lere çıktığı tespit edildi. Araştırma hem Alzheimer hem de damarların tıkanmasına bağlı oluşan demans için geçerli olurken uzun süre D vitamini eksikliğinin de bunlara sebep olabileceğini gösteriyor. Kişilerin demansa karşı korunması için erken yaştan itibaren önlem almaları gerektiğini belirten Çakmak Erdem Hastanesi’nde Nöroloji Uzmanı Dr. Nazan Eryiğit, gençlere ve yetişkinlere çeşitli önerilerde bulundu. “Yorgunluk, sürekli uyuma isteği, uyumaya rağmen vücutta ağrılar D vitamin eksikliğinden olabilir” Demans riskinin yaşla giderek arttığına değinen Uzm. Dr. Nazan Eryiğit, “D vitaminini hep kalsiyum ve kemik gibi bilsek de özellikle gençlerin unutkanlığının en önemli sebeplerinden biridir. Bu yüzden D vitamini destekli gitmeliyiz. Nörolojiyi en çok ilgilendiren konulardan biri unutkanlıktır. Yorgunluk, sürekli uyuma isteği, uyumaya rağmen vücutta ağrılar ve dinlenememe, dinlenmeden kalkma gibi durumlar D vitamin eksikliği belirtisidir. Türkiye, D vitamini açısından çok iyi bir ülke. Sürekli güneşimiz var fakat güneşlenmiyoruz. Güneşlenirken güneş kremi sürüyoruz. D vitamininin en önemli kaynağı direkt olarak güneşe temas etmektir. Koruyucusuz ve direk ten teması olmalı” açıklaması yaptı. Uzm. Dr. Nazan Eryiğit, “Ayrıca özellikle yağlı balıkları yemeliyiz. Belki de omega 3 takviyesi almalıyız ki onlarda D vitamini yoğun miktarda var. Düzenli beslenme de önemlidir. Akdeniz diyeti yapın, yeşillikleri kullanın. Çünkü demans sadece D vitamini eksikliğinden kaynaklanmaz. B12, folik asit yani üçünün birlikte alınmış olması lazım” dedi. “Bilinçsiz kullanılan D vitamini tehlikelidir” “D vitamininde yağda eriyen bir vitamin, zehirlenmesi var” diyen Uzm. Dr. Eryiğit, “O yüzden bilinçsiz şekilde kullanılması çok tehlikelidir. Doktoruna ölçüm yaptırmadan kesinlikle D vitamin takviyesine başlamasınlar. ‘Yeterli yere geldi’ demeden de vitamin takviyesi kesilmemelidir. Tedaviye ise kanda serum düzeyine bakarak karar veriyoruz” uyarısında bulundu. “Arada cam olmasın, direk maruziyet istiyoruz” Demanstan korunmak için kişilere tavsiyelerde bulunan Uzm. Dr. Eryiğit şunları söyledi: “Hem zihinsel hem de bedensel egzersiz çok önemlidir. Özellikle multivitaminlerin içerisinde yer alan D vitamini son derece düşük doz ve asla yeterli olmuyor. Hasta, ‘nasıl olsa ben bir kompleks vitamin alıyorum’ deyip doktora gitmiyor. ‘Ben zaten içiyorum’ deyip ölçtürmüyor. Hâlbuki aldığı şey günlük tüketime bile yetmiyor. Unutkanlık çok önemli bir şikâyettir. Genç yaş ya da yaşlı, hiç fark etmez varsa unutkanlığınız mutlaka nöroloji uzmanına başvurun. Lütfen güneşe biraz maruz kalın. Sadece elinizden yüzünüzden değil, kollarınızdan, bacaklarınızdan da D vitamini alın. Her gün en az 45 güneşte kalın. Ama arada cam olmasın, direk maruziyet istiyoruz.”