POLİTİKA - 28 Eylül 2017 Perşembe 21:08

Başbakan Yıldırım’dan IKBY'ye: 'Gaza gelmeyin'

A
A
A
Başbakan Yıldırım’dan IKBY'ye: 'Gaza gelmeyin'

Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Irak’taki referandumla ilgili IKBY yöneticilerine seslenerek, “Gaza gelmeyin arkanıza geçenler, sırt sıvazlayan işler tersine gittiğinde sizi ulu orta bırakılar. Bu topraklarda birlikte kaderimiz ortak. Geçmişimiz ortak. Geleceğimiz ortak” dedi.

Çorum’da kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım’ın gündeminde Kuzey Irak’taki referandum vardı. Referandumun Türkiye için gayrimeşru ve yok hükmünde olduğunu dile getiren Başbakan Yıldırım, “Irak’ta ve Suriye’de zaten sorunlardan, krizlerden yorgun düştü. Bütün bu sorunlar ortadayken bir referandum ayrılma sevdasına kapılmak orada yaşayan milyonlarca insana gelecek vaat etmez. Onlara huzur barış getirmez. Oradaki sorunların üzerine yeni sorunlar getirir.

Onun için bir takım sorumsuz yöneticilerin ihtirasları uğruna bir bölgenin geleceğinin kararılmasına biz karşıyız. Bir Kürtlere karşı değiliz. Biz asırlardan beri kardeşiz. Burada işi saptırmanın anlamı yok. Bugüne kadar zulümden her türlü baskıya karşı orada biz vardık. Türkiye Cumhuriyeti vardı. 40 yıldır terörle mücadele eden biziz. Çok büyük bedeller ödedik. Bundan sonra bedel ödemek istemiyoruz. Türkiye’nin bunca yaptıklarını hiçe sayacaksınız, bir maceraya gireceksiniz. Kusura bakmayın Türkiye buna boyun eğmez” dedi.
“Çorum’dan kardeşliğin merkezinden şunu ifade ediyorum, herkesin bilmesini istiyorum” diyen Başbakan Yıldırım, “Biz gerek Irak’ta, gerek Suriye’de hudutlarımızın güneyinde yapay devletler oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu Türkiye’nin milli güvenlik meselesi. Orada yaşayan kardeşlerimizin hukuku, Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımızın hukuku gibi bugüne kadar Irak’ın her sıkıntında yanında olduk. İni niyetimiz görünmezlikten geliyor. Bu yöndeki uyarılarımız dikkate alınmıyor. İstikrar ve huzur istemeyenler yıllardır devam eden sıkıntıları daha da ağırlaştırmak isteyenler var. Gaza gelmeyin arkanıza geçenler, sırt sıvazlayan işler tersine gittiğinde sizi ulu orta bırakılar. Bu topraklarda birlikte kaderimiz ortak. Geçmişimiz ortak. Coğrafya kaderdir. Kaderinizi değiştiremezsiniz.. Orada yaşayan Türkmenler, Asuriler, Ezidiler yıllardır çektikleri çileye yeni çileler eklenmesin. Bizim dostça uyarımız bundandır. Ama bu uyarılar yankı bulmuyorsa tabi ki bu gelişmelerden ülkemizin olumsuz etkilenmemesi içinde her türlü tedbiri almak bizim hakkımızdır. Milletimizin geleceğini düşünmek zorundayız. Bu söylenenleri herkes can kulağıyla dinlemeli. Hal ve hareketini belirlemelidir. Türkiye’ye yanlış yapanların mutlaka bedelini ödeyeceklerini akıllarından çıkarmasın” ifadelerini kullandı.

Zor bir coğrafyada olduğumuzu anlatan Yıldırım, “Etrafımızda adeta ateş çemberi var. Irak’ta istikrarsızlık, Suriye’de savaş var. Bunların sebebi oradaki masumlar değil. Oralarda hesabı olan, oralarla hiçbir ortak bağı olmayan insanlar. O bölgede yaşayan Müslüman diyebileceğimiz bir takım insanlarda bunların oyunlarına alet oluyor. Bunu da görüyoruz. Ancak Türkiye bir yandan bekası için terörle mücadelesini yaparken bir yandan da tahribatların yarasını da sarıyor.

Mültecilerin yaşamlarını sürdürmesi için her zaman dost elini uzatan ülke Türkiye’dir. Tüm zorluklara rağmen ülkemiz her alanda hedeflerine ve yoğun özverili gayretli ve milletin verdiği destekle bütün zorlukların üzerinden geliyoruz” diye konuştu. Bu ülkenin hepimizin olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, “Bizler aynı inancın, milletin mensuplarıyız. Türkiye’yi ayrıştırmaya, bölüştürmeye çalışanlar, mezhep kavgası çıkarmaya çalışanlar biz bin yıldır kardeşiz. Biz biriz, beraberiz. Bugünlere sevinçte de tasada da bir olarak geldik. Farklılıklar değil ortak noktalara yoğunlaşacak geleceğimizi inşa ederiz. Aynı medeniyet ve kültürün çocuklarıyız. Aynı havayı soluyor, aynı suyu içiyoruz. Bir olan köklerimizi daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Ecdadımız bize güzel miras bıraktı. Dünyanın ilk yazılı barış anlaşması bu topraklarda. Bu anlaşmayı yapan iki medeniyet vardı. Bugün dünyanın emperyal güçleri kendi raconlarını kesiyor. Bizim yapmamız gereken mirasımıza, sahip çıkmak. Türkiye’ye vatanımıza gözümüz gibi bakacağız. Ötekileştirmekten değil, bir olmaktan bütün olmaktan yanayız. Bundan başka yolumuz yok. Geçmişten gelen sıkıntılarımız olabilir. Geçmişte yaşanan acıları beraber yaşadık. Dersler çıkarmalıyız sıkıntılarımızı dayanışma sevgi saygıyla aşacağız. Bizim samimiyetle, güvenle aşamayacağımız hiçbir sorun yok” şeklinde açıklamalarda bulundu. 

İsmail Kabakdere - Muhammed Muttalip Yalçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Doç. Dr. Uğur, “Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde beslenmeliyiz” Hormonların çok önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Kader Uğur, “Hormonların hem yüksekliği hem de düşüklüğü vücudumuzda hastalıklara sebep olabilir. Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde sağlıklı beslenmeliyiz” dedi. Fırat Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kader Uğur, 24 Nisan Hormon Günü çerçevesinde hormonların önemi hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Kader Uğur, “Hormonlar insan vücudunda büyüme, gelişme, üreme ve metebolik olayları sağlayan salgılardır. Hormonların olmaması durumunda yaşam devam edemez. Hormonların hem yüksekliği hem de düşüklüğü vücudumuzda hastalıklara sebep olabilir. Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde sağlıklı beslenmeliyiz. Haftada en az 2 saat kadar düzenli yürüyüş, her gün düzenli olarak 7 saat uyumak, endokrin bozucular olan plastik kaplar yerine cam şişelerden su içilmesi ve paslanmaz çelik kapların kullanılması lazım. Ayrıca evin tozlardan arındırılarak düzenli bir şekilde temizlenip havalandırılması önem arz etmektedir. Bazı önemli hormon eksikliklerini engellemek için, özellikle kalsiyum içeriği yüksek süt, yoğurt, peynir ve yeşillik gibi gıdaların günlük hayatımızda tüketilmesi gerekiyor. İyot açısından zengin olan balık, süt, yumurta gibi gıdaların düzenli olarak tüketilme hormon sağlığı açısından önemlidir" diye konuştu.
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, şehit çocuğu Gül’ün resim sergisini ziyaret etti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş,” Çocuk Zirvesi’nde çocuklarla ilgili yürütülen güncel çalışmalar ele alınacak, gelişen teknolojiyle dijitalleşen uygulamalar arasında çocukluk kavramı değerlendirilecek” dedi. Göktaş, görevi başındayken geçirdiği trafik kazasında şehit olan polis Hüseyin Gül’ün oğlu 12 yaşındaki Talha Gül’ün hazırladığı yağlı boya resim sergisini ziyaret etti. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Ada Ankara fuaye alanındaki resim sergisini Talha ve annesi Tuğba Gül ile gezen Göktaş, 50’den fazla yağlı boya esere ilişkin Talha’dan bilgi aldı. Daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Göktaş, Talha’nın çok yetenekli olduğunu, bunu da düzenlediği sergiyle gösterdiğini söyledi. Sergide doğa resimlerinin yanı sıra özellikle Kudüs ile ilgili yaptığı resimleri çok beğendiğini vurgulayan Göktaş, "Sergide Talha’nın 50’den fazla eseri var. 2-3 yıldır çalışıyormuş. Kendisinin bu alanda fikir sahibi olması ve çalışmaları önünün ne kadar parlak olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. Göktaş, Şehit ve gazilerin emanetlerinin çok kıymetli olduğunu, her zaman onların emanetleri olan kıymetli ailelerinin yanlarında olmaya gayret ettiklerini söyledi. Göktaş, bir gazetecinin en çok hangi resmi beğendiğini sorması üzerine Göktaş, "Aslında hepsini çok beğendim. 12 yaşındaki bir çocuktan daha fazlası olan eserler var. Ben ’Hayat Ağacı’ adını verdiği resmi çok beğendim. Hayat ağacı bizler için çok kıymetli. Aynı zamanda hikayesini anlatınca da etkilendik" yanıtını verdi. İlk defa düzenleniyor Bakan Göktaş, başka bir gazetecinin "Çocuk Zirvesi"ne ilişkin sorusu üzerine, "Bakanlığımız olarak ilk defa bir Çocuk Zirvesi yapıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının himayelerinde gerçekleştirilecek Zirve yarın başlayacak ve iki gün sürecek" diye konuştu. “Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk” temasıyla yapılacak zirvenin önemine işaret eden Göktaş, programa çok sayıda politikacı, akademisyen ve uzmanın da katılacağını bildirdi. Bunların yanı sıra çocuklar ve gençlerin de Çocuk Zirvesi’nde söz alacağını vurgulayan Göktaş, "Zirve kapsamında çeşitli paneller düzenleyeceğiz ancak bizler için en önemli unsur, Zirve’de çocukların söz sahibi olması. Değişen ve dönüşen bir dünyada yaşıyoruz. Dijitalleşmeyle hayatımızda da çok şey değişiyor. Bu konudan çocuklar da etkileniyor. Bunları da Zirve’de ele alacağız. Çocuk Zirvesi’nde çocuklarla ilgili yürütülen güncel çalışmalar ele alınacak, gelişen teknolojiyle dijitalleşen uygulamalar arasında çocukluk kavramı değerlendirilecek. Çocuk alanında etkili bilgi paylaşımının yapılması, çocukların güvenli bir geleceğe hazırlanması, toplumun bu konudaki farkındalığının artırılması da Zirvenin bir diğer amacı olacak. Ayrıca savaşlardan etkilenen çocuklar da Zirve’de ele alınacak konular arasında bulunuyor. Politikalarımıza yön vermek bakımından Çocuk Zirvesi’ni çok önemli buluyoruz. Zirve’nin sonuçlarını da raporlaştırıp kamuoyuyla paylaşacağız” şeklinde konuştu.
Konya Selçuklu’da çiftler “24.04.2024”tarihinde evet demek için yarıştı Takvimlerdeki 24.04.2024 tarihi nikah başvurularında Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi’nde de yoğunluğa neden oldu. Evlendikleri tarihin akılda kalıcı olmasını isteyen 43 çift bugüne randevu alarak Selçuklu Belediyesi Nikah Salonu’nda mutluluğa evet dedi. Selçuklu’da evliliklerine özel ve akılda kalıcı bir tarihte başlamak isteyenler 24.04.2024 tarihinde Selçuklu Belediyesi Evlendirme Memurluğu’nun nikah salonlarına akın etti. Bu özel günde 43 çift dünya evine girdi. Nikah salonunda sabah saatlerinde başlayan yoğunluk gün boyunca devam etti. Konukların biri çıkarken bir diğeri girdi, gelin ve damat masası bir an olsun boş kalmadı. 24.04.2024 tarihine randevu alan çiftler bu tarihi özellikle seçtiklerini belirterek, “Bugünün özel ve akılda kalıcı bir gün olması nedeniyle en güzel günümüzde bu tarihte evlenmeyi tercih ettik, çok mutluyuz” dedi. Selçuklu Belediyesi Evlendirme Memurluğu’ndan yapılan açıklamada, 24.04.2024’ün nikah işlemleri için özel bir tarih olduğu belirtildi. Açıklamada, “Yıl içerisinde birçok nikah kıyıyoruz ama hatırlanması kolay ve özel tarihlerde nikah yoğunluğu daha fazla oluyor. 43 çiftimizden bu tarihte nikahlarının kıyılması için müracaat aldık ve nikah işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Çiftlerimizin mutluluklarına tanıklık etmek çok keyifli ve mutluluk verici bir anı. Evliliğe ilk adımlarını atan tüm çiftlerimize mutluluklar diliyoruz” ifadelerine yer verildi.