POLİTİKA - 18 Eylül 2017 Pazartesi 13:10

Başbakan’dan TEOG açıklaması

A
A
A
Başbakan’dan TEOG açıklaması

Şanlıurfa’da yeni eğitim ve öğretim yılının ilk ders zilini çalan Başbakan Binali Yıldırım, “TEOG uykularınızı kaçırdı değil mi, biz sizin uykularınızın kaçmasına razı olur muyuz? Gereken çalışmaları, düzenlemeleri yapacağız, hangi tarafa ilginiz varsa, buyurun gidin” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Gıda Tarım Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AK Parti Grup Başkan Vekili Mehmet Muş, Eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ile birlikte Şanlıurfa Hacı Abdurrah Özdemir Ortaokulu’nda gerçekleştirilen 2017-2018 eğitim - öğretim yılı açılış törenine katıldı. Törende konuşan Başbakan Yıldırım, tören alanındaki öğrenciler ve velilerine TEOG sınavının kalkmasını isteyip, istemediğini sordu. “TEOG kalksın mı, kalsın mı” diye soran Başbakan Yıldırım, öğrenci ve velilerin hep bir ağızdan “kalksın” cevabı üzerine ise “Şimdi sevgili vatandaşlarımız, TEOG yani temel öğretimden orta öğretime geçiş. Açılımı bu. Yani siz 8 sene okuduğunuz, sonraki sene hangi okula gideceksiniz. İşte TEOG denen şey, buna yardımcı olacak. Aslında TEOG bir giriş sınavı değil” dedi.

"ZAMAN İÇERİSİNDE BU TEOG BİR YARIŞA DÖNDÜ"

TEOG sınavının zamanla üniversite imtihanı gibi bir yarışa dönüştüğünü belirten Yıldırım, “Zaman içerisinde bu TEOG bir yarışa döndü. Üniversite imtihanına döndü, stresinizi arttırdı. Uykularınızı kaçırdı değil mi. Biz sizin uykularınızın kaçmasına razı olur muyuz? Sizi stresten kurtaracak, rahat rahat istediğiniz okula gidecek şekilde, gereken çalışmaları, düzenlemeleri yapacağız. hangi tarafa ilginiz varsa, buyurun gidin. Herkes istediği yere gidecek. Bunun için ortaokulda, yönlendirileceksiniz. Kim yönlendirecek okul ve öğretmenleriniz yönlendirecek, anneleriniz ve babalarınız yönlendirecek. Mesele bu. Sistem değişikliği diye bir şey yok. Bunlara itibar etmeyin. Amacımız yavrularımızın ortaokuldan sonra gönül rızası ve rahatlığıyla istedikleri kabiliyetlerinin en uygun olduğu lise kısmına devam etmeleri. İstenmeyen aş ya karın ağrıtır ya baş. Onun için istediğiniz yere gideceksiniz” ifadelerini kullandı.

MÜFREDAT ELEŞTİRİLERİNE CEVAP

Başbakan Yıldırım, öğrenci velilerine seslenerek, müfredat değişikliği ile ilgili eleştirilere kulak asılmamasını istedi. Eleştirilere de cevap veren Yıldırım, “Anaokulundan ilkokula, ortadan lise ve üniversiteye kadar, eğitimin bütün aşamalarında fırsat eşitliğini sağlayacak bilimsel temele dayalı, eğitim sistemi oluşturmanın gayreti içerisindeyiz. Eğitimde değişiklik oluyor. Tabi ki değişecek. Çünkü dünya değişiyor. Yeni yeni teknolojiler yeni bilgiler, internetle bilişimle artık ayağımıza geliyor, önümüze geliyor. Değişimi okumak, değişime göre kendimizi de gözden geçirmek zorundayız. Bir yandan okulların, dersliklerin fiziki ihtiyaçlarını gidermek, diğer yandan da eğitimin içeriğini muhtevasını geliştirmek mecburiyetindeyiz. Bir yıldır Milli Eğitim Bakanlığımız çalıştı, tüm uzmanlar, velilerle görüştü. Uzmanlar aylardır çalıştı. Müfredat son şeklini aldı. Hayatın ihtiyaçlarına cevap veren, hayatta karşılığı olan bilgilerle yeniden oluşturuldu. Bu müfredat uluslararası eğitim standartları esas alınarak yapıldı. Müfredat değişimi, öğrencilerin temel insanı değerler, sevgi saygı adalet gibi önemli kavramların öğrenilmesi, beşeri ve sosyal ihtiyaçların karşılanması gibi kavramlar da göz önüne alınarak yapıldı” dedi.

YENİ MÜFREDATTA İNGİLİZCE EĞİTİMİ

Başbakan Yıldırım, yıllarca yabancı dil eğitimi olmasına rağmen yabancı dil öğretemeyen müfredatın yerine pratik olarak yabancı dili öğreten yeni bir müfredatın başlayacağını vurguladı. Yıldırım, “Yeni müfredatta yabancı dil eğitimi de yeniden ele alındı. Yıllarca gramer kurallarını öğrenen bir türlü yabancı dili öğrenemeyen bir yabancı dil öğretim sistemi vardı. Bu müfredatta bu sistem terk ediliyor. Dil öğretme başarısını gösteren ülkelerin uyguladığı yöntemi hayata geçiriyoruz” şeklinde konuştu.

Yıldırım, “2017-2018 öğretim yılında bir, beş ve dokuzuncu sınıftaki öğrenciler, yeniden yazılmış, gözden geçirilmiş müfredat ile işe başlayacaksınız hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullandı

“ÇAĞ DIŞI TARTIŞMALAR DIŞINDA BİR FİKRİ YOK”

Başbakan Yıldırım, ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni müfredata karşı çıkmasına da tepki göstererek, “Bazıları müfredatı eleştiriyor. Türkiye’yi muasır medeniyetlerin ötesine taşımak için değiştiriyoruz. Ana muhalefet her zaman olduğu gibi her şeye karşı. Çağ dışı tartışmalar dışında bir fikri yok. Değerli ana balar, velilerden benim istirhamım, yeni müfredatın kapağını açıp, bir satır okumamış, şu da yokmuş, bu da yokmuş gibi dedikodu edenlere itibar etmeyin. Yavrularımızın küresel gelişmeleri, dünyadaki gelişmeleri yakından takip edecekleri, konuları da müfredatta yer veriyoruz. Okullar sadece sizin bilgi edindiğiniz mekanlar değil, aynı zamanda özgür düşünmeyi, sorgulamayı, eleştiri kültürünün de öğrenildiği mekanlardır. Çocuklarımızın bilgi ve beceri, sahip olduğu yetenekleri kullanma, geliştirmeye dönük uygulamalar yeni müfredatta daha fazla yer aldı. Tarih, kültür ve inanç değerlerimizi, müspet ilimleri, en güzel, en doğru şekilde kazandırmanın yolunu bu müfredatta göreceksiniz” diye konuştu.

ÖĞRENCİLER İÇİN ZİHİN AÇIKLIĞI DİLEDİ

Başbakan Binali Yıldırım, okula başlayan tüm öğrencilere zihin açıklığı temennisinde bulunarak, “Allah, Hacı Abdurrahman Özdemir Ortaokulunda okuyan öğrencilerimize, Türkiye’nin dört bir yanında bugün okula başlayan 17 milyondan fazla öğrencilerimize zihin açıklığı versin. Allah muvaffak eylesin. Bugün okulların açılışı vesilesiyle Şanlıurfa’da, sizlerle beraber olmaktan bu okulun ilk günü heyecanını yaşamaktan çok büyük bir mutluluk duyuyorum. Bu güzel günde peygamberler şehri, Hazreti İbrahim’in şehri Şanlıurfa’da olmak, eğitim ve öğretim yılını Şanlıurfa’da yapmak bir başka güzel, bir başka heyecan verici. Biliyorsunuz dünyanın ilk üniversitesi burada, Harran’da kuruldu. Harran ismi, Hazreti İbrahim’in kardeşinin ismi. Böyle güzel bir geçmişi olan şehirde olmak, siz cıvıl cıvıl, gözleri ışık gibi parlayan yavrularımızla birlikte olmak bizim için dünya saadetidir” dedi.

ŞEHİT ÖĞRETMENLERİ UNUTMADI

Şehit öğretmenleri de hatırlatan Yıldırım, şehit öğretmenlerin isimlerinin okullarda yaşatıldığını ifade etti. Birlik ve beraberlik çağrısında da bulunan Yıldırım, ikinci sınıf vatandaş olmayacağını belirterek, “Türkiye olarak 780 bin kilometre kare vatan toprağının her köşesinde 80 milyon kardeş olarak millet olarak birlikte yaşıyoruz. Bizim için ikinci sınıf vatandaş yok. Bütün vatandaşlarımız başımızın tacıdır, gönlümüzün ilacıdır. Türkiye için çok yatırım yaptık. Yollar yaptık, köprüler, tüneller, havaalanları, barajlar hastaneler yaptık. Vatandaşımızın ihtiyacı olan her şeyi yaptık. Biliyoruz ki taşa toprağa yapılan yatırımın ömrü sınırlı. 40 sene, 50 sene bilemedin yüz sene ama insana, size yatırım yapmanın ömrü nesilden nesle devam ediyor. Onun için insana yatırıma kesintisiz devam edeceğiz” dedi

1 MİLYONDAN FAZLA ÖĞRETMEN, 17 MİLYONDAN FAZLA ÖĞRENCİ VAR

Yıldırım, bugün 1 milyon 20 bin öğretmenin yurdun her köşesinde fedakarca vatanseverlik anlayışı ile bayrak sevgisiyle, Türkiye sevdasıyla görev yaptığını belirterek, “17 milyondan fazla öğrencimiz için bugün ders zili çaldı. Allah zihin açıklığı versin. Başarılarınızı daim eylesin. Hükümet olarak, ülkemizin eğitim konusundaki eksikliklerin tamamlanması için eğitimin daha iyi seviyeye ulaşması için gereken her türlü tedbiri alıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Terör örgütleri tarafından istismar edilen farklı dil ve lehçede eğitimin de önünü açtıklarını hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

“Farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açtık. Engellerin önünü açtık. Terör örgütlerin istismarı olan bu silahlarını da ellerinden aldık. Örgün ve yaygın eğitim hizmetlerini vermek için bunları yaptık.”

"MAARİF VAKFI, FETÖ OKULLARINI ALMAK İÇİN KURULDU"

Yıldırım, yurt dışındaki Maarif Vakfı’nın FETÖ okullarının alınması için kurulduğunu söyleyerek, “15 Temmuz alçak darbesinin örgütün elindeki okulların almak için Maarif Vakfı’nı kurduk. Yurt dışında bu vakıf, o okulları alıyor. O okullar, bulunduğu ülkede, bizim ülkemizin değerlerine uygun eğitimi sürdürüyor” diye konuştu.

EĞİTİME KAYNAK 15 YILDA 10 KATTAN FAZLA ARTTI

Yıldırım, AK Parti iktidarları ile eğitime ayrılan bütçenin 15 yılda 10 kattan fazla arttırıldığını kaydederek, “Eğitime olan kaynağı hep arttırdık. 2002 yılında 11 milyar bütçe ayırmıştık, bugün tam 122 milyar eğitime bütçe ayırıyoruz. Bütçenin 5’te biri eğitime gidiyor. 270 bin yeni derslik yaptık” ifadelerini kullandı.

ŞANLIURFALILARA OKULLAŞMA ÇAĞRISI

Yıldırım, Şanlıurfa’nın okullaşma oranının Türkiye ortalamasının altında olduğunu söyleyerek, özellikle ilkokul çağındaki kız ve erkek çocukların ayrım yapmadan okula gönderilmesi için çağrıda bulundu.

Yıldırım, “Okullaşma oranı arttı ama Urfa’da ilkokul seviyesinde biraz düşük. Türkiye ortalamasının altında. Urfalılara seslenmek istiyorum. Yavrularımızı, kızlarımızı ve erkeklerimizi, hiçbir ayrım gözetmeden mutlaka okula gönderelim. Onlar bizim geleceğimiz. Onların eğitilmesi, iyi bir şekilde geleceğe hazırlanması, bizim en büyük varlığımızdır. Onun için okulu ihmal etmeyelim. Bu yaşta size yapacakları katkı hiç önemli değil. İyi şekilde eğitim alırlarsa, hem Urfa’ya, hem ailelerine hem de ülkelerine çok değer katacaklardır. Kız çocukları başta olmak üzere anne ve babaların gayret göstermelerini, herhangi bir gevşeklik yapamamalarını önemle rica ediyorum” dedi.

Yıldırım, konuşmasının sonunda tüm öğretmen ve öğrencilere başarı diledi. Yıldırım, beraberindeki bakan ve öğrencilerle birlikte, “Ya Allah, bismillah” diyerek ilk ders zilini çaldı.

Lider Olgun - Ahmet Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya OSB’den kadınlara özel çelik kaynakçılığı kursu Antalya OSB Yönetimi kadın istihdamını artırmak için çelik kaynakçılığı kursu başlattı. Kadınların çalışma şartlarını da iyileştirmek isteyen Başkan Ali Bahar, ekolojik kreş yapılacağını müjdeledi. Antalya OSB’de kadın istihdamının azalmaya başlamasıyla, sorunun sebeplerini araştırmaya başlayan Bölge Yönetim Kurulu, başlıca nedenlerin artan trafik yoğunluğu ve çocuk yaştaki öğrencilerin okul saatleri olduğunu tespit etti. Kadınların çalışma şartlarının kolaylaştırılması ve sanayideki kadın istihdamının artırılması için Antalya OSB Müteşebbis Heyet Üyesi Canan Keskin Gürkan Başkanlığında Bölgedeki kadın sanayicilerden oluşan bir komisyon kuran Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, tespit edilen sorunları tüm detaylarıyla ele alıp çözüm için harekete geçti. Komisyon ilk iş olarak, Antalya OSB Eğitim Merkezi ve ATSO MESEM iş birliğinde bir çelik kaynakçılığı kursu hazırlayıp, iş arayan kadınlara istihdam garantili bir eğitim programı açtı. Bölgeye ulaşım zorlaştı Yapılan çalışmalar sonucunda kadın istihdamındaki düşünün en önemli sebeplerinden birinin artan trafik yoğunluğu olduğunu dile getiren Canan Keskin Gürkan; “Antalya, son yıllarda nüfusunun hızla artmasıyla birlikte trafik sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Özellikle şehir merkezine ve sanayi bölgelerine giden ana yollar, iş saatlerinde yoğun bir trafiğe sahiptir. Bu durum, çalışan kesimin işe ulaşımını ciddi şekilde etkilemektedir. Kadınlar, özellikle ailevi sorumlulukları nedeniyle daha fazla zaman harcamakta ve işe gitmek için daha fazla çaba sarf etmektedirler. Çocukların okula gidiş-geliş saatleri de trafikten dolayı zaman sorunu yaşayan kadınların çalışmalarına engel olan başka bir unsurdur. Uzun ve yorucu bir trafik süreci, kadınların işe gitmelerini zorlaştırmakta ve motivasyonu olumsuz etkilemektedir” dedi. Sanayide kadın eli Antalya OSB’de yaklaşık 7 bin 500 kadın çalışan olduğuna dikkat çeken Gürkan; “Komisyonumuz kurulur kurulmaz toplantılarımıza başladık. Hem yetişmiş iş gücüne sahip kadınlarımızı istihdam etmek hem de ev hanımı olarak nitelendirilen kadınlarımızı eğiterek iş dünyasına kazandırmak için ne yapılması gerektiğini planladık. Kadınlarımız sanayide çalışmak istiyor fakat ilk başta söylediğim nedenler, kadınlarımızın iş hayatından kopmalarına neden oluyor. Onların bu isteklerini gerçekleştirmek için hayatlarını kolaylaştırmak zorundayız. Bu doğrultuda TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’muzun Sanayide Kadın Eli projesi kapsamında ATSO Kadın Girişimciler Kurulu ile de güç birliği yaparak etki alanımızı güçlendirdik” şeklinde konuştu. “Çelik kaynakçısı yetiştirecekler” Kadınların iş dünyasındaki yerini artırmak için hızla harekete geçtiklerini dile getiren Gürkan, “İlk olarak sanayi sektörüne daha fazla kadını çekebilmek ve iş arayan bireylere Bölgemizdeki iş imkanlarını tanıtmak için firmalarımızda çalışan kadınların kariyer hikayelerinden ve mesleki başarılarından oluşan “Sanayide Kadın” isimli belgesel serisi hazırlayıp geniş kitlelere ulaşmasını sağladık. Şimdi de ATSO ve Antalya OSB iş birliği ile kadınlarımıza yönelik iş garantili Çelik Kaynakçılığı Eğitimi hazırlıklarına başladık. İş arayan, meslek edinmek isteyen kadınlarımıza ücretsiz bir şekilde çelik kaynakçılığını öğretip firmalarımızda istihdam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Kreş müjdesi Kadınların çalışma şartlarını kolaylaştırılması için Antalya OSB’ye bir ekolojik kreş açacaklarını müjdeleyen Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, “Amaçlarının talep edilenin niteliğini yükseltmek olduğuna vurgu yapan Bahar, “Biz talep edilen niteliğinin her yerde yükseltmeye devam edeceğiz. Yeni bir şey planlıyoruz. Antalya OSB’ye OSİAD ile bir ekolojik kreş kuracağız. OSİAD işin koordinatörlüğünü yapacak. İnşallah ekolojik kreşi de biz yapacağız’’ dedi.
Antalya Antalya’da Köy Enstitüleri anıldı Antalya Büyükşehir Belediyesi, Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 84. yıl dönümünde “Cumhuriyet Eğitiminin Yüz Akı Köy Enstitüleri” söyleşisi düzenledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli eğitim merkezlerinden kabul edilen Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 84. yıl dönümünde, eski bir Köy Enstitüsü öğrencisi ve 16. Dönem Milletvekili Dr. Sami Gökmen’in konuşmacı olduğu bir söyleşi düzenledi. “Cumhuriyet Eğitiminin Yüz Akı Köy Enstitüleri” başlığı altında yapılan söyleşide, Köy Enstitüleri’nin, Cumhuriyet tarihi ve toplumun gelişimi açısından önemine değinildi ve Köy Enstitüleri’nde ne gibi eğitimler verildiği ile birlikte işleyişi anlatıldı. Söyleşiye, enstitü mezunu öğretmen Nazmi Öner de katıldı. “Cumhuriyetin büyük kazanımı” Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşide Dr. Sami Gökmen, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndan sonra söylediği “Asıl savaş şimdi başlıyor” sözünü hatırlatarak, Atatürk ve arkadaşlarının, halkın eğitilmesi için gösterdiği çabadan, bu çabanın sonunda da Köy Enstitülerinin kurulduğunu ifade etti. Gökmen, “1940 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü önderliğinde, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Tonguç’un çabaları sayesinde köylerde yaşayan ve ilkokul mezunu vasfı taşıyan çocukların Köy Enstitüleri’nde eğitim görüp tekrar yaşadıkları köylere dönerek öğretmenlik yapması amaçlanmıştır. Köy Enstitülerinde, gündelik yaşamdan, Matematik, Türkçe, Fen gibi birçok alanda dersler verilmiştir. Orada yetişen öğrenciler, Cumhuriyet’e büyük katkılar sağlayan insanlar olmuştur” diye konuştu. Söyleşinin ardından, Bülent Ecevit Kültür Merkezi fuayesinde Köy Enstitüleri sergisi açıldı. Sergi, 20 Nisan’a kadar ziyarete açık olacak.
İstanbul Turkcell 30’uncu yılını kutluyor 1994 yılında cep telefonundan ilk ‘Alo’ ile iletişim teknolojilerinde yeni bir dönem başlatan Turkcell, 30’uncu kuruluş yılında yeni hedeflerini açıkladı. Kurulduğu günden bu yana odağına ‘insanı’ koyan şirket, önümüzdeki dönemde telekomünikasyon operatörlüğündeki liderliğini korumayı ve ‘uçtan uca teknoloji sağlayıcısı’ pozisyonunu büyütmeyi hedefliyor. Turkcell 30 yaşında. Şirketin gelecek stratejisinin ana ekseninde ‘yenilikçi teknolojiler’ olduğunu söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Nasıl ki 30 yıl önce ‘İnsan İçin Teknoloji’ vizyonuyla ülkemizde yeni bir çağ başlattıysak ve döneminin ötesinde bir strateji ortaya koyduysak; 30’uncu yılımızda da yine bugünün ötesinde bir vizyonla, yeni bir stratejiyle ülkemizin toplumsal, ekonomik ve kültürel gelişimine katkı sağlayacağız. ‘Uçtan uca teknoloji sağlayıcısı’ pozisyonumuzu daha da büyüteceğiz” dedi. “Her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor” “Türkiye Yüzyılı’nı Dijitalin Yüzyılı” yapma kararlılığına sahip olduklarını söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, 30’uncu yıl iletişimi kapsamında şu ifadelerde bulundu: “Sadece sesli iletişim ve SMS’le başlayan hikayemiz; MMS, WAP, GPRS, EDGE, 3G ve 4.5G teknolojileri ile adım adım ilerledi. Bu ilerlemeye cep telefonlarımızın donanım kabiliyetlerinin sürekli artması ve ekran teknolojilerindeki gelişmeler de eşlik etti. Bu dönüşüm yolculuğunda, sesli iletişim uzun zaman önce tek işimiz olmaktan çıktı. Ekosistemimizde çok değerli şirketler barındırıyoruz. Paycell, TV+, BiP, fizy, lifebox, GAME+, Turkcell Global Bilgi, Turkcell Superonline, veri merkezlerimiz, enerji santrallerimiz ve daha pek çok şirketimizle kişilere ve endüstrilere yenilikçi çözümler sunuyoruz. Milyonlarca insan gibi yüzbinlerce şirket de Turkcell’in güçlü altyapısı ve teknolojisiyle çalışıyor. Türkiye’nin dijital yolculuğunda iz bırakan tarihimize baktığımızda gururla görüyoruz ki; teknolojinin olduğu her yerde Turkcell var, her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor.” “Şirket olarak sadece insanlara hizmet vermiyoruz” Turkcell Grup bünyesinde toplam 56 milyonu aşkın abonesi (bireysel, kurumsal, bağlı cihazlar) olmasına rağmen 84 milyonun tamamının hayatına dokunduklarını aktaran Dr. Ali Taha Koç, “Sim kartı olsun ya da olmasın herkes Turkcell’li olacak, herkesin yolu bir şekilde Turkcell’den geçecek demiştik; bugün görüyoruz ki hizmet verdiğimiz kişi ve kurumlar sadece Turkcell sim kartına sahip olanlar değil. Şehir hastaneleri, havalimanları gibi kritik alanlarda altyapımızdan faydalananlar da otonom sistemlere sağladığımız dijital teknolojilerimizi kullananlar da bizim için Turkcell’li. Uçtan uca teknoloji sağlayıcısı pozisyonumuz sayesinde, Turkcell hattı olsun ya da olmasın artık neredeyse herkes Turkcell’li diyebiliriz” dedi. “Stratejik odak alanları: Veri, enerji, siber güvenlik, yapay zekâ” Dr. Ali Taha Koç, 600 bin kurum ve kuruluşun teknoloji altyapısının, dijital dönüşüm operasyonlarının ve siber güvenliklerinin şirket tarafından sağlandığını belirtti. Dr. Koç, “Tüm bunları yaparken de dijital operatör yetkinliğimize entegre bir biçimde, üretken yapay zekâ teknolojilerini kullanıyor, uydu teknolojilerini test ediyor, kuantum teknolojileri üzerinde çalışıyoruz. Türkiye’nin lider teknoloji ve sistem entegratörü pozisyonumuzu koruyacak, uçtan uca teknoloji sağlamaya devam edeceğiz. Bütüncül bir bakışla ele aldığımız; Ar-Ge çalışmalarımız, dijital iş servislerimiz, enerji ve bulut bilişim operasyonlarımız, veri merkezi ve siber güvenlik faaliyetlerimiz 30’uncu yılımızın stratejik odak alanları” dedi. Dr. Koç, şirketin 30 yılda Türkiye’ye sunduğu katkıya ve gelecek vizyonuna dair de şu ifadelerde bulundu: “Türkiye’den kazandığımızı Türkiye’ye yatırıyoruz” “30 yıllık tarihimiz boyunca insanımızın ihtiyaçlarında, eğitimden spora, kültür-sanattan sürdürülebilirliğe, her yaş grubundan ve toplumun her kesiminden milyonlarca vatandaşımızın yanında olduk. Üretime dahil olan kadınları, geleceğin parlayan yıldızı gençleri ve başarılarıyla göğsümüzü kabartan sporcuları unutmadık. Ülkemizin küresel arenadaki gücünü artıracak ve toplum için daha faydalı bir dijital gelecek ortaya koyacak yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Müşterimiz olsun olmasın, insanlardan nesnelere, şirketlerden teknoloji ekosistemine ve onlarca sektöre, sosyal sorumluluktan çevresel sürdürülebilirliğe Her yerdeyiz, herkesleyiz, her şeyleyiz... Türkiye’den kazandığımızı Türkiye’ye yatırıyoruz.” Turkcell’in 30’uncu yıl reklam yüzü oyuncu Kerem Bürsin Yeni reklam kampanyasında “Her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor” mesajının altını çizen marka, uçtan uca sağladığı teknolojileri farklı hikayelerle anlatıyor. Kerem Bürsin’in başrolde olduğu ve çekimlerin dört gün sürdüğü filmde, operatörün hayatın her anında olduğu vurgusu yapılıyor. Bireyleri olduğu gibi şirketleri ve sektörleri de birbirine bağladıklarını; akıllı cihazlar, otonom araçlar, şehir hastaneleri, havalimanları gibi markanın görünmediği alanlarda da mobil iletişimin Turkcell’le sağlandığı mesajı veriliyor. Yeni kampanyanın, şirketin 30’uncu yıl stratejisini desteklediğini söyleyen Turkcell Genel Müdürü, Kerem Bürsin’in enerjisiyle şirkete çok yakıştığını ifade etti. “İletişim kampanyamızı sevgili Kerem Bürsin ile başlattık. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Hem kendisi hem de enerjisi Turkcell’e çok yakıştı.” Aksiyon sahnelerinde dublör kullanmayan oyuncu Kerem Bürsin, “Ülkemizin en değerli markalarından Turkcell’in 30’uncu yıl iletişiminin bir parçası olmak benim için çok anlamlı. Teknolojiyi hayatın içinden örneklerle anlattığımız seride bol aksiyonlu ve eğlenceli sahneler izleyeceksiniz. İlk sahneye annemin konuk oyuncu olarak katılması da ayrıca müthiş bir anı oldu bizim için. Şirketin 30’uncu yaşına özel sürprizlerini de yıl boyu yayınlanacak farklı filmlerde göreceksiniz” dedi. Turkcell’den 30’uncu yıl sürprizleri Yapılan açıklamaya göre, 30’uncu yaşını yıl boyu farklı sürprizle kutlayacak olan operatör, müşterilerine pek çok avantaj sağlayacak. Abonelerin paketindeki GB ve dakikalar ikiye katlanırken, gençlere yönelik sinema ve yemek faydası gibi birçok kampanya yıl boyu devam edecek.