GÜNDEM - 07 Aralık 2016 Çarşamba 12:18

Batuhan Yaşar: Bayık, Karayılan ve Kalkan indirilirse PKK’daki çözülme hızlanacak

A
A
A
Batuhan Yaşar: Bayık, Karayılan ve Kalkan indirilirse PKK’daki çözülme hızlanacak

İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye gazetesindeki köşesinde, "Türkiye PKK’ya karşı hangi yeni hamleye hazırlanıyor","PKK’nın başındaki o 4 isim için ne yapılacak","Şehirle dağın bağı kopartılınca ne yapıldı","FETÖ’cü F-16 pilotları o akıllı mühimmatları neden boşa harcadı", "PKK öldürülen bölge sorumlularının yerine niye yeni atama yapamıyor","Bahoz dinlemelerinden hangi sonuçlar çıktı?" sorularına cevap aradı.

Batuhan Yaşar’ın "Bayık, Karayılan ve Kalkan indirilirse PKK’daki çözülme hızlanacak" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:
"Bu sütunlardan hep yazdık çizdik.. Terör örgütü ile mücadelede hiçbir şeyin 1990’lı yıllardakine benzemediğini, örgütün adım adım marjinalleştiğini anlatmaya çalıştık.. Olumlu olumsuz birçok tepki geldi.. Bazıları acımasızca eleştirdi. Peki ne oldu?
Soruyoruz, PKK bu kadar geriletilmese o belediyelere o kayyumlar atanabilir miydi? Hayır tabi ki..
Bırakın önceki dönemleri, ayları, yılları.. Sadece geçen kasım ayında onlarca bölge sorumlusu öldürüldü. Başına 3 milyon TL ödül konanları kastediyoruz..
Peki PKK, onların yerlerine yeni adamlar koyabildi mi? Hayır..
Terörle mücadelede hangi noktaya geldik, nereye doğru gidiyoruz detaylı bir araştırma yaptık..
Ankara’daki güvenilir kaynaklardan çok önemli bilgiler edindik.. Sahadan gelen bilgileri topladık.. Ve şimdi bu bilgileri paylaşma zamanı geldi:
Baktığımız zaman TV ve gazetelerde son dönemde PKK’nın strateji değiştirdiğinin altı çiziliyor.
Gelin birlikte bakalım..
PKK strateji mi değiştirdi?
Hayır, terör örgütünün bir şey değiştirdiği filan yok..
Tersten niye bakmıyorsunuz..
Terörle mücadele konseptini asıl değiştiren Türkiye Cumhuriyeti Devleti oldu.
Çözüm sürecinin ardından PKK’nın masayı devirmesiyle, devlet savunma retoriğini çöpe attı ve PKK’nın üzerine gitmeye başladı.
Yani savunma pozisyonundan saldırı pozisyonuna geçti. 30 yıldır ilk kez böyle bir şey oluyordu.
Devlet, ilk kez saldırıyordu.
İçerideki FETÖ’cü hainler de temizlenince PKK iyice panikledi..
İçeriden destek alamaz oldu..
Bunun sonucu olarak da Irak ve Suriye’deki büyük aktörlere eklemlenme çabasına girişti..
Şengal’e inmeye, Irak ordusuna katılıp kendilerine kalkan aramaya başladılar..
PKK nerede görülürse vurulacak
Ankara’daki güvenilir kaynaklar, alınan önemli bir kararı daha paylaştılar:
“Bundan sonra PKK nerede olursa vurulacak. Suriye, Irak veya başka bir yer fark etmez.”
Bu gerçekten çok mühim.. Şu önemli ülke bunu dermiş, yok bu şunu dermiş veyahut yaparmış, gibi laflara bakılmaksızın terör örgütünün üzerine gidilecek.
Yurt içindeki silahlı İHA operasyonları çok başarı oldu
Terörle mücadelede son 3 aydır kullanılan silahlı İHA’lar (Bayraktar) terörle mücadelede beklenenin üzerinde başarı getirdi. Âdeta kuvvet çarpanı hâline geldi. Yerli Roketsan MAM-L güdümlü füzelerinin kullanılması ve tedarikinde hiçbir sıkıntı yaşanmaması başarıyı perçinledi. Yurt dışındaki operasyonlarda özellikle de Kuzey Irak’ta vurulan yerlerden ses gelmeye başladı. Özellikle Kandil, Hakurk, Haftanin’e F-16 ve Phantom’larla yapılan operasyonlarda yüzde 100’e yakın başarılar elde edildi. Bu operasyonların sayıları az ama başarı, dünya standartlarının çok üzerinde. Silahlı İHA’ların Kuzey Irak’ta kullanılmasıyla terör örgütünün harekât kabiliyeti neredeyse sıfırlanacak. Yurt içindeki başarı Kuzey Irak’a da taşınmış olacak.
FETÖ’cü F-16 pilotları akıllı mühimmatları bitirdi...
FETÖ terör örgütünün Türkiye’ye verdiği zararın boyutları yeni yeni ortaya çıkıyor. Kumpasla, sorti yapmayı bile başaramayan kişiler F-16 pilotu yapıldı.
Bu hainler, Pensilvanya’dan gelen talimatla 2015 yılının başından itibaren F-16 savaş uçaklarında kullanılan akıllı mühimmatları bilinçli bir şekilde boşa harcadı ve neredeyse bitirdi. Verilen hedefler değil de çevresi vuruldu. Milyonlarca dolarlık mühimmatlarla dağ taş vuruldu, bombalandı. PKK’lılar için o dönem işler tıkırındaydı, gülücükler yüzlerinden eksik olmuyordu. Ama 15 Temmuz sonrası işler değişiverdi.
PKK’ya darbe inmese belediyelere kayyum atanabilir miydi?
15 Temmuz sonrası PKK’ya bitirici darbelerin indirilmesinin ve hedef istihbaratların yüzde yüz başarı ile vurulmasının nedeni FETÖ’cülerin temizlenmesinden başka bir şey değil. Bu yüzden ikinci mücadele fazına geçildi. Terörü besleyen kaynaklar hedef alındı. PKK’yı besleyen, büyüten ve her türlü desteği veren belediyelere peş peşe kayyum atanmaları yapıldı.
PKK’nın kullandığı alanların daraltılması, terörün şehir merkezleri ile irtibatının kesilmesinin ardından kayyum adımı geldi..
Hizmet kalitesinin artmasıyla, bölge halkının kayyumları sahiplenişi PKK’ya ikinci büyük darbe oldu.
HDP ve DBP döneminde belediyeye hiç uğramayan bankamatik memurların her sabah tıpış tıpış işe gitmeleri de çok dikkat çekici..
PKK, belediyelerden kesilen finansman kaynağını ikame etmek için hamiliğini yapan ülkelerden daha fazla maddi destek isteyecek. Bu durumda da dilinden düşürmediği “özgürlük ve barış” kavramlarını söylem olarak da rafa kaldırmak zorunda kalacak.
Karayılan, Bayık, Kalkan ve Karasu kaçıyor...
İstihbarat raporları PKK’nın üst düzey yöneticilerin birbirlerinden ayrı ve sürekli hareket hâlinde olduklarını gösteriyor.
Belli bir stratejileri yok.
Kimden mi bahsediyoruz; Cemil Bayık, Murat Karayılan, Duran Kalkan ve Mustafa Karasu’dan.
Bu isimlerin şimdilerdeki tek stratejisi ölmemek, hayatta kalma üzerine kurulu. Öyle ki, korktukları için kendi altlarındaki yöneticilerle bile yüz yüze görüşmüyorlar. Mesajlar yazılı veya telsizlerle iletiliyor. Eskiden en ufak bir olaya karşı bile, Bayık ve Karayılan birbiriyle demeç yarışına girerdi. Şimdi bırakın böyle bir durumu her ikisi de eylem talimatı bile veremez hâle geldi.
Güvenlik bürokrasisi planlarını yaptı, istim üzerinde...
Kalbi bu vatan için atan, her olumlu sonuçta heyecanlanan güvenlik bürokrasisi istim üzerinde. MİT, Genelkurmay, Polis ve Jandarma PKK’nın üst düzey isimlerini indirmek için fırsat kolluyor. Bu sütunlardan yazmıştık, kendilerine verilen yazılı emrin gereği için uygun zamanı bekliyorlar.
Güvenilir kaynaklar, PKK’nın üst düzey isimlerinden herhangi birinin indirilmesiyle PKK’daki çözülmenin çok daha hızlanacağı kanaatinde. Planlar yapıldı. Sahadan bilgi akışı da son dönemde hızlandı. Gelen bilgiler teyit edilmeye ve yüzler gülmeye başladı. Sadece doğru an bekleniyor.
PKK yeni adamlar koyamıyor...
PKK, son dönemdeki başarılı operasyonların ardından yurt içindeki onlarca bölge sorumlusunu kaybetti. Terör örgütü, kaybettiği bölge sorumlularının yerine yenilerini koyamıyor. Çünkü adamı kalmadı.
Bahoz’dan, temmuzdan beri ses yok!
Yapılan dinlemelerde temmuz başında öldürüldüğü iddia edilen Bahoz Erdal’dan hayatta olduğuna dair yeni bir bilgi edinilemedi. Geçen 5.5 ayda yapılan dinlemelerde 3 kez Bahoz’un sesi tespit edildi. Ancak bu seslerin daha önceden yapılan bant kayıtları olduğu anlaşıldı. Kısa süre içerisinde bu konudaki kati bilgi kamuoyu ile paylaşılacak.
Suriye’deki operasyonda YPG’nin önemli ismi...
Türkiye, ulusal güvenliğini ilgilendiren konularda gözünü karartmış durumda. Geçen ay, PKK/YPG’nin özel kuvvet sorumlusu Kamışlı’da etkisiz hâle getirildi. Ali Botan kod adlı Hacı Kurhan, hem PKK için hem de PYD için önemli bir isimdi. Hatta kimilerine göre Bahoz’un pozisyonu için hazırlanıyordu.
"Sahadan terörist devşiremiyorlar mı peki" sorusunun cevabını da verelim hemen.
Bu noktada Cizre esas alınır. 2014, 2015 ile yapılan mukayeseye göre, terörist devşirme oranı 5’te 1’lere kadar düşmüş durumda.
Öcalan mı, dediniz!.. Kimse kimseyi kandırmasın, Öcalan’ın PKK üzerindeki etkisi giderek azalıyor.
Terörle mücadele böyle gittiği takdirde 2017 baharına her şey çok daha iyi olacak."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.