GÜNDEM - 10 Ağustos 2017 Perşembe 09:22

Batuhan Yaşar: O gece salaları Mehmet Görmez okutturmadı!

A
A
A
Batuhan Yaşar: O gece salaları Mehmet Görmez okutturmadı!

İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi'ndeki köşesinde; "15 Temmuz gecesi Mehmet Görmez neredeydi?", "O gece Görmez'e kaça kadar ulaşılamadı?", "Çankaya Köşkü'ndeki telefon trafiğinde neler yaşandı?", "Salaların okunması fikri nereden geldi, Diyanet teşkilatını harekete geçiren SMS'leri kim attı?", "Yeni Diyanet İşleri Başkanı kim olacak?" sorularına cevap aradı.

Batuhan Yaşar'ın "O gece salaları Mehmet Görmez okutturmadı!" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:

En baştan söyleyelim..
Bu yazıda hiçbir kurum ve kimse hedef alınmamıştır..
Bu yazı tarihe not düşmek ve o kanlı gecede yaşananlara ışık tutması için yazılmıştır..
Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye’nin göz bebeği kurumlarından bir tanesi..
Ülkenin en büyük gücü, dinamosu..
Ama çok daha iyi olacak..
Bir zümreyi değil de bütün Türkiye’yi kucaklayacak..
Bütün Anadolu ile bütünleşecek..
Biz hep beraber Türkiye’yiz..
Kutlu Doğum Haftası ile ilgili tartışmaları hatırlarsınız..
Diyanetten sorumlu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş TGRT’de, 2018’den itibaren Kutlu
Doğumun Rebi'ul-evvel ayının 12’sinde yani hicri takvime göre idrak edileceğini açıklamıştı.
Belli ki devletin zirvesinde fikir birliği ve bir konsensüs oluşmuş..
Bakan Bey de bunu söyledi..
Sonra Din İşleri Yüksek Kurulu toplandı..
Ve hepimizi şoke eden o karar açıklandı:
-“Eskisi gibi yine nisan ayında sabit kalacak!”
Neyse konumuz bu değil.. Ama her şey bu tartışma ile başladığı için hatırlatmak istedik..

MİT MÜSTEŞARI KİME KARŞI SORUMLU?

Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi yazdı.
O gece Mehmet Görmez’in MİT’te yemekte olduğunu öğrendik.
Ama olayın öznesi bu değil..
MİT’te olan Mehmet Görmez darbeyi eşi Hatice Hanımdan öğrendiğini söylüyordu..
Burada iyi niyet yok..
Çok açık MİT Müsteşarı Hakan Fidan hedefe konulmuş..
Peki Hakan Fidan kime karşı sorumlu?
Mevcut kanuna göre Başbakan, değişen Anayasa’ya göre de Cumhurbaşkanı'na..
Dolayısıyla MİT Müsteşarı'nın öyle bir ortamda kimseye detay verme, şöyle oluyor, böyle oldu deme gibi bir zorunluluğu yok..

SAAT 02.00’YE KADAR GÖRMEZ’E ULAŞILAMADI...

Darbe gecesi MİT’ten ayrıldıktan sonra yine anlattıklarından, Mehmet Görmez’in kızının evine gittiğini telefonunu kapattıktan sonra kartını ve bataryasını çıkardığını öğreniyoruz..
Telefon kapatılınca veyahut bataryası çıkartılınca ne olur?
1-Kimse size ulaşamaz..
2-Siz de kimseyi arayamazsınız..
Mesela X şehrinin müftüsünü arayacaksınız..
Numara nerede kayıtlı?
Cep telefonunuzda..
Ama cep telefonunuz kapalı..
Burası çok önemli olduğu için tekrar yazıyorum:
Ne arama yapabilirsiniz ne de size ulaşılabilir..
Başbakan Binali Yıldırım ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da Görmez’i aradı ama telefonu kapalı çıkıyordu.. Öğrendiğimize göre Görmez’e saat 02.00 sularında ulaşılabilmiş..

ÇANKAYA KÖŞKÜ'NDEKİ TELEFON TRAFİĞİ

Artık darbenin hissedildiği anlar başlamış, Başbakan Yardımcıları, bakanlar, bürokratlar Çankaya Köşkü'ne çoktan ulaşmıştı..
Yoğun bir telefon trafiği yaşanıyordu..
Başbakan’a bilgi veriliyor.. Bakanlar birbirlerini arıyordu..
Daha henüz sokaklar boştu.. F-16’lar göğü yırtarcasına uçuyordu..
İşte o anlarda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ı aradı:
-“Darbe oldu ne yapıyorsunuz?”
İsmail Kahraman'dan şu cevabı aldı:
-“Abdestimi aldım TBMM’yi açmaya gidiyorum”

SALA FİKRİ TRABZON’DAN...

Saatler 23.00’ü gösterirken Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç’a Trabzon’dan bir telefon geldi:
-“Milleti harekete geçirelim.. Camilerden ezanlar, salalar okutalım.."
Öğrendiğimize göre, Şeref Malkoç vakit geçirmeden önce Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’u ardından da Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı aradı..
Her iki Bakana da Trabzon’dan gelen “salalar okunsun.. millet harekete geçirilsin” teklifini iletti..
“Çok iyi olur.. Diyanet İşleri Başkanımıza söyleyelim hemen” cevabını aldı..
Ancak Mehmet Görmez’in telefonu kapalıydı..
Ama ezanların, salaların da hiç vakit geçirilmeden okunması gerekiyordu..
Peki Diyanet teşkilatını kim harekete geçirecekti?
Şeref Malkoç, hemen 1 milyon üyesi bulunan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın’ı aradı..
Zaten irtibat hâlindeydiler:
-“Nasıl yaparız.. Bu işi hemen halletmemiz lazım” dedi..
Daha henüz Cumhurbaşkanı TGRT ve diğer haber kanalları ile ‘Face-Time’ bağlantısını yapmamış..
Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın anında Diyanet-Sen ile irtibata geçti..
Ardından bütün Türkiye’ye Diyanet-Sen tarafından şu SMS mesajını gönderiyordu:
“Camileri açın, ezan ve salalar okuyun.. Milleti sokağa çağırın..”
İşte saatler tam 23.31’i gösterirken bütün camilerden ezanlar, salalar okunmaya başladı..
Ayrıca Ülke TV’den Turgay Güler de benzer çağrıları defalarca yapmıştı..
O ezan sesinin stüdyomuza ulaştığı anı hatırlıyorum..
Bir anda moralimiz yerine gelmişti..
Kameraman arkadaşlarımın gözlerinin içi parlamıştı..
Tepemizde sonic patlamalar yapan F-16’larla ilk mücadele işte böyle başlamıştı..
...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ yeni Diyanet İşleri Başkanı'nın yakında atanacağını açıkladı..
Duyduğumuza göre 4-5 isim üzerinde çalışılıyor..
Önümüzdeki hafta da atama işlemi büyük ihtimalle gerçekleşir..
Diyanet İşleri Başkanlığı çok önemli bir kurum..
Kapısını bütün Anadolu’ya ardına kadar açmalı.. Herkesi kucaklamalı...
...
(*)15 Temmuz 2016 gecesi yaşananlarla ilgili kişilerin "o günkü" görevleri yazılmıştır. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.