POLİTİKA - 12 Mayıs 2016 Perşembe 15:06

Baykal: 'Siyasi düşüncelerimle gündeme gelemeyince...'

A
A
A
Baykal: 'Siyasi düşüncelerimle gündeme gelemeyince...'

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, yüzündeki kızarıklıkla ilgili, "Siyasi düşüncelerimle gündeme gelemediğimi görünce ben de böyle kişisel özelliklerime dikkati çekerek gündeme girmenin yollarını arıyorum ve çok da başarılı oluyor" dedi.

Antalya Milletvekili Deniz Baykal, partisinin Konyaaltı İlçe Başkanlığı’nı ziyaret etti. Konyaaltı’nın CHP’nin en önemli ilçelerinden biri olduğunu ifade eden Baykal, "Öncü ve belirleyici bir örgüt Konyaaltı. Yeni başkan İlhan Buğdaycı ve yönetimine başarılar diliyorum. Ülkemizin, partimizin hassas ve önemli bir dönemindeyiz. Çok ciddi büyük konu ve sorunlarla karşı karşıyayız. Türkiye kabuğunu çatlatma konumda şuanda. Her alanda dayatmalar, zorlamalar var. Bunlara karşı Türkiye’nin tarihsel siyaset birikimi köklü gelenekleri ve yüzyıla yakın oluşturduğumuz Cumhuriyet kültürümüz, birikimimiz umuyorum, bu sıkıntılı dönemi doğru şekilde aşmamıza yardımcı olacaktır. Bu konuda CHP’ye büyük görevler düşüyor, bunun bilinci ve farkındayız" diye konuştu.

"KENDİMİZİ ÇOK DAHA FAZLA SORUMLU HİSSEDİYORUZ"

CHP’nin sıradan bir siyasi parti olmadığının altını çizen Baykal, "Oy pazarında yer tutmaya çalışan ve günlük çıkarların peşinde koşan siyasi bir parti değiliz. Tarihi sorumluluğu olan, Türkiye’yi çağdaş dünyaya taşıma noktasında büyük tercihler kullanmış, önemli adımlar atmış, önemli sorumluluklar üstlenmiş Türkiye’nin bugünlere gelmesinde önünü açmış, büyük bir siyasi parti olarak, bölgemizin ve dünyamızın da içine girdiği bu ortam karşısında kendimizi çok daha fazla sorumlu hissediyoruz. CHP’nin ilke ve değerlerinin ne kadar önemli olduğunu bölgemizde yaşanan olaylar her geçen gün daha iyi gösteriyor. Türkiye’mizde bunun yeterince sorumlu olması gereken siyasetçiler tarafından kavranamadığını, bunun öneminin idrak edilemediğini bu konuda büyük yanlışlıklar yapıldığını büyük bir üzüntüyle görüyoruz" dedi.

"BUGÜNLER GELİR GEÇER"

"Muhalefette görev yapan, devlet kurucusu olmuş, ortaya koyduğu siyasi projenin haklı ve doğru olduğu yaşanan olaylarla kanıtlanmış bir siyasi parti olarak biz bu ülkemizdeki yanlışlıklar, sorumsuzluklar, bilinçsizlikler karşısında kendimizi daha büyük bir sıkıntı içinde hissediyoruz" diyen Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Anlatmamız gereken şeyler var. Yanlışlıkları önleme zorunluluğumuz var. Bunu başarmak zorundayız. Bu konular şimdi Türkiye’nin en önemli sorunu. Maalesef bu tarihsel sorumluluğun dışında Türkiye’de birileri kendi siyasi özel hesaplarıyla tamamen kendi kişisel pencerelerinden olaya bakarak ve bunu bir ülke meselesiymiş gibi takdim etmeye inandırıcı olmadan gayret ederek, bu tabloyu daha da karmaşık hale getiriyor. Cumhuriyete dört elle sarılmamız gereken bir dönem şimdi. Cumhuriyeti tahrip etme arayışları ön planda. Ama bu konuda kararlıyız. Türkiye’nin büyük birikimine güveniyoruz. Önümüzdeki günlerde ana sorumluğu Türkiye’yi bu tarihsel çizgisinden saptıracak, iktidarı kişiselleştirecek, keyfileştirecek, bireysel hegemonya kurma heveslerine karşı Cumhuriyetimizin kurumsal örgütlü hukuk ve devlet anlayışına dayanan temek siyasi çatısını, yapısını, korumaktır, sürdürmektir. Bugünler gelir geçer, dalgalanmalar yaşanır. Bunların özel hesaplardan kaynaklandığını, kişisel heveslerden kaynaklandığını biliyoruz. Ama bunu ülkemiz aşacaktır, hep beraber aşacağız. Başaracağımıza inanıyorum. O bilinç içinde birbirimize dayanışma içinde ve meseleye yukarından bakarak, dünya ve bölge düzeyinde bakarak görev yapmak zorundayız."

"PARTİNİN ÇERÇEVESİ VAR"

Siyasetin bir düzeni olduğunu dile getiren Baykal, "Partinin yetkili organları, koyduğu çerçeve var. Bizim öncelikle bu çerçeve içinde görevimizi yapmalıyız. Tabi zaman zaman yanlışlıkları söylemek görevimizdir. Bunun zamanı ve zemini vardır. ‘’Aman burada yanlış yapmayalım’ deriz. Ama her gün tartışmalar içine girmek doğru değildir. Şimdi çerçevemiz, anlattığım çerçevedir. Partimizin resmi tutumudur. Bu çerçeve çok önemlidir. CHP’nin bu duruşu bile Türkiye için büyük kıymet taşıyor. Bunu bilelim ve sahiplenelim" dedi.

"YÜZÜME BAKIP BİR ŞEY YOKMUŞ DİYORLAR"

Yüzündeki kızarıklığa da değinen Baykal, gülerek, "Siyasi düşüncelerimle gündeme gelemediğimi görünce bende böyle kişisel özelliklerime dikkati çekerek gündeme girmenin yollarını arıyorum ve çok da başarılı oluyor" sözlerini kullanarak, "Salı günü benim oturduğum yer mecliste milletvekillerinin geçtiği yer. Gelen geçen selamlıyor elimi sıkıyor. Bir şey yokmuş diyorlar yüzüme bakıp. Sosyal medyadan gördüklerinden etkilenmişler. Benim çeşitli nedenlerle zaman zaman yüzüm kızarır. Bana çocukluğumda da ’Domates Deniz’ derlerdi. Bilenler bilir. Koşunca, hareket edince yüzüm kızarır. Ama bu daha sonra çeşitli nedenlerle bazı dönemlerde daha çok ortaya çıkar oldu. Yine öyle bir dönemdi ama son olayın nedeni gözlüğümü evde unutarak çıkmış olmamdır. Gözlüğümü unutmuşum. Banyoyu yapıp, evden gözlüğü unutup çıkınca böyle oldu" değerlendirmesini yaptı.

"REJİME DEĞİŞTİRME ÇABALARINA DİRENİŞ"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına da değinen Baykal, "Bir üslup meselesi tabii. Bizi ilgilendiren bu Türkiye’deki rejimi değiştirme çabaları karşısındaki direniş kararlılığımızı etkili şekilde ifade etmektir. Herkes kendi üslubu içinde bunu anlatmaya çalışıyor. Anlatılan olay bu. Yani bu kabul edilebilir, doğru bir olay değildir. Türkiye bu işe tepki gösterecektir. Bunun hesabını herkes yapsın, iyi niyetli bir anlayış içinde konuya bakmak lazım. CHP’nin ve Türkiye’nin maruz kaldığı tehdidi hissettirme ihtiyacı içinde herhalde böyle değerlendirmeler yapılıyor. Gerçekten ciddi bir tablo var ama bunu hissettirmek istemiyor. Türkiye büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalır. Ben inanıyorum ki, meclis ve kamuoyu bu konuda görevlerini yapacak, böyle dayatmalara, emrivakilere Türkiye teslim olmayacaktır. Sağ duyu yüksektir. 1 Mart tezkeresinde meclisin gösterdiği davranışı, bu Cumhuriyete yönelik tehditler karşısında da sergileyebileceğimize inanıyorum. Bir parti konusu olmanın ötesinde konuyu öteye geçirebileceğimize Türkiye olarak, ülkeyi yaşamış bilen insanlar olarak, o partide, bu partide el birliğiyle buna ’hayır’ TBMM’nin, Gazi meclisimizin, şanlı tarihine yakışır biçimde bu konuda başaracağımıza inanıyorum" ifadelerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Ziraat Türkiye Kupası: Trabzonspor: 3 - Fatih Karagümrük: 2 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında Trabzonspor, sahasında karşılaştığı Fatih Karagümrük’ü 3-2 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 49. dakikada Visca’nın pasında ceza sahası içinde topla buluşan Fountas, kaleci Sirigu’nin solundan topu ağlarla buluştu. 3-1 74. dakikada Mendy’in sol çaprazdan ceza sahası içine ortasında Visca’nın gelişine vuruşunda top kaleci Sirigu’dan döndü. 81. dakikada sağ taraftan ceza sahası yapılan ortada Trabzonspor savunmasından seken topla buluşan Paoletti’nin şutu ağlara gitti. 3-2 89. dakikada Mendes’in sağ taraftan ceza sahasına ortasında Nasım Sangare’nin kafa vuruşunda meşin top kaleci Uğurcan Çakır’da kaldı. Hakemler: Ali Şansalan, Murat Tuğberk Curbay, Süleyman Özay Trabzonspor: Uğurcan Çakır, Meunier, Mendy, Denswill, Eren Elmalı, Berat Özdemir (Fernandez dk. 86), Bardhi (Umut Güneş dk. 86), Fountas (Onuachu dk. 58), Visca, Pepe (Orsic dk. 90), Enis Destan Yedekler: Muhammet Taha Tepe, Baniya, Umut Bozok, Kerem Şen, Göktan Gürpüz, Arif Boşluk Teknik Direktör: Abdullah Avcı Fatih Karagümrük: Sirigu, Veseli (Nazım Sangare dk. 46), Biraschi, Ceccherini, Levent Mercan, Rohden (Can Keleş dk. 78), Feghouli (Teklic dk. 88), Emre Mor (Paoletti dk. 78), Eysseric, Mendes, Güven Yalçın (Vinicius dk. 56) Yedekler: Emre Bilgin, Emir Tintiş, Salih Dursun, Adnan Uğur, Adnan Uğur, Tarık Tuğyan Teknik Direktör: Tolunay Kafkas Goller: Visca (dk. 15), Denswill (dk. 41), Fountas (dk. 49) (Trabzonspor), Mendes (dk. 22), Paoletti (dk. 81) (Fatih Karagümrük) Kırmızı kart: Enis Destan (dk. 44) (Trabzonspor) Sarı kartlar: Eren Elmalı, Fountas (Trabzonspor), Biraschi, Emre Mor, Levent Mercan, Eysseric (Fatih Karagümrük)
Antalya ALKÜ’de Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nin (ALKÜ) gurur günü olan “Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni” eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın katılımıyla yapıldı. Akdağ, “Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor” dedi. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni bilim dünyasına büyük katkılarıyla bilinen Yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği konferans salonunun kurdele kesimiyle başladı. Salonun açılış kurdelesini eski Bakan Recep Akdağ, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan ile protokol heyeti kesti. Açılışın ardından heyet, Alev Alatlı Konferans Salonu’ndaki törene katıldı. “Daha ileriye gitmemiz için ezber bozmamız gerekiyor” Törenin onur konuğu 58, 59, 60, 61 ve 65. hükümetlerde Sağlık Bakanlığı görevini yürüten Recep Akdağ konuşmasında böyle bir törene katılmaktan gurur duyduğunu dile getirdi. Antalya ve Alanya’nın bir Selçuklu kenti olduğunu vurgulayan Akdağ, kadim Selçuklu Devleti’nin hatırasını yaşatmanın da büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. ALKÜ’nün kısa sürede gelişmiş bir üniversite haline geldiğini söyleyen Akdağ, "Bu kıymetli salonumuza değerli yazarımız Alev Alatlı’nın isminin verilmesi hepimizi gururlandırdı. Bilimsel alanda ileriye gitmemiz için akademisyenlerimizin büyük bir önemi var. Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor. Uzun süre yaptığım bakanlık görevinde yeni uygulamalarla ezber bozarak ülkemize sağlık alanında büyük gelişmeler yaşattık. Bugün burada 115 öğretim üyemizin yeni cübbelerini giyecek olması inanılmaz mutluluk verici bir olay. Bu törende giyilen her cübbenin arkasında annelerin, babaların, eşlerin ve çocukların büyük emeklerinin olduğuna ben bizzat şahidim. Cübbelerini giyen akademisyenlerimize başarılar diler; törenin üniversitemize, ülkemize ve bilim dünyasına hayırlı olmasını dilerim” dedi. “ALKÜ olarak nice başarılara şahit olacağız” Rektör Türkdoğan konuşmasında törenin yapıldığı konferans salonunun düşünce dünyasına ışık tutan mütefekkir yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği bir gün olduğunu vurguladı. ALKÜ Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni’nin büyük bir gurur günü olduğunu söyleyen Rektör Türkdoğan, “Bilime katkı sağlayan 115 akademisyenimizin yükselmelerinin heyecanına şahit oluyoruz. Ülkemizin kalkınması için bilimin ışığında yetişen akademisyenlerimizin yetişmesi kolay olmuyor. Bir akademisyen zamanının çoğunu ailesinden, çocuklarından feragat ederek bilime ayırıyor. ALKÜ çok daha büyük bir üniversite olacak ve nice başarıları hep birlikte kutlayacağız. Bu onurlu başarıyı bizlere yaşatan ailelere ve değerli akademisyenlerimize yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Rektör Türkdoğan, Piri Reis tarafından çizilen Alanya ve Alanya Kalesi’nin tablosunu eski Bakan Akdağ’a hediye etti. 115 akademisyen yeni cübbelerini giydi Konuşmaların ardından ALKÜ’lü akademisyenler atama ve yükselme ile yeni cübbelerini giydi. ALKÜ’de 22 profesör, 50 doçent, 43 doktor öğretim üyesi olmak üzere toplamda 115 öğretim üyesi atama ve yükselme ile yeni ünvanlarına erişti. Bunun yanında 15 akademisyene akademik başarı ödülü, 5 akademisyene de tanınırlık ödülü takdim edildi. Öte yandan emekli olan bir akademisyen ve bir idari personele teşekkür plaketi verildi. Unvanlarına kavuşan akademisyenlere cübbelerini eski Bakan Akdağ, Rektör Türkdoğan, protokol üyeleri ve akademisyenlerin aileleri giydirdi. Törenin devamında ALKÜ’nün kuruluşunun 9’uncu yılı dolayısıyla pasta kesimi yapıldı. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni, toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Törene eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanısıra Alanya Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Akbaş, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Alanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Güner, Almanya Federal Cumhuriyeti Antalya Konsolosu Martin Tscherner, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Prof. Dr. Mehmet Akın, Alanya İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Hüseyin Direk, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yılmaz Güler, ALKÜ Genel Sekreteri Dr. Sinan Kartal, akademisyenler ve aileleri katıldı.