SPOR - 01 Mart 2018 Perşembe 14:41

Bayram Bektaş: 'Bazı teknik adamlar başarısızlıklarını başka yöne çekiyor'

A
A
A
Bayram Bektaş: 'Bazı teknik adamlar başarısızlıklarını başka yöne çekiyor'

Ümraniyespor Teknik Direktörü Bayram Bektaş, bazı teknik adamların başarısızlıklarını örtmek için çeşitli algılar oluşturarak, dikkati başka yere çekmek istediğini söyleyerek, "Bazı teknik adamlar kazandıkları zaman haksızlığa uğradığı yerleri es geçiyor. Ama kaybettikleri zaman farklı bahaneler uydurup, algı ortaya çıkararak kendi başarısızlıklarını başka yöne çekiyorlar” dedi.

Spor Toto 1. Lig’de 44 puanla Çaykur Rizespor’un bir puan gerisinde ikinci sırada bulunan Ümraniyespor’da Teknik Direktör Bayram Bektaş, zorlu Elazığ deplasmanı öncesi İHA’ya özel açıklamalarda bulundu. Elazığspor’un son haftalarda çıkışta olan bir takım olduğuna dikkat çeken Bektaş, ”Maçı bırakmayan bir Elazığspor var. Bunu Rize karşılaşmasında son dakikada attığı golle gösterdiler. Zor bir maç ama bizim Ümraniyespor olarak içeride veya dışarıda mantalitemiz aynıdır. Kazanmak için gideceğiz ve gereğini sahada yaparsak istediğimiz sonuçla ayrılırız. Hemen ardından salı günü hafta içine maç koyuldu. Oradan Gaziantep’e geçeceğiz. Tek hedefimiz bu iki maçı kazanıp buraya dönmek. Çünkü lig çok çabuk geçiyor ve bir bakmışsınız sonuna gelmişsiniz. Bu süreçte milli takım arasına kadar en az puan kaybı yapan takımlar, çok büyük avantaj sağlayacaklar. Bizim de amacımız bu” ifadelerini kullandı.

“Herkesin herkesi yeneceği bir sezon yaşıyoruz”

Son 4 haftada alınan 3 yenilgiye rağmen her maçta iyi bir mücadele ortaya koyduklarını ancak bireysel hatalardan dolayı basit goller yediklerini aktaran Bektaş, “Üç haftadır istemediğimiz sonuçlar aldık. İyi oynadığımız halde kısmetsiziz. Bunun nedeni de bireysel hatalar ve basit top kayıpları. Biraz daha dikkatli olmamız gereken alanlarda basit top kayıplarından goller yedik. Bunun yanında bu kadar gol pozisyonuna girip, sonuçlandıramadığınız zaman maç da bir yerde kırılıyor. Örneğin Eskişehirspor karşılaşması. Bu kadar gol girişimine rağmen rakip bir kontra ataktan gol atıyor ve mağlup oluyorsunuz. Tabii bu kötü gidişata çok şükür Giresunspor maçıyla dur dedik. O maçta da çok iyi bir konsantrasyon vardı. Futbolcularım sahada gereğini yaptılar takım halinde. Hedefte olan bir takımız. Uzun süre ligi lider götürdük. Ama birinciyle aramızda 1 puan var, üçüncüyle de 1 puan var. Hiç bir şey bitmiş değil. Ligde iki veya üç maç aldığınızda kendinizi ilk iki de bile görebiliyorsunuz. Kaybettiğiniz zaman da kaç basamak aşağı düşebiliyorsunuz. Herkesin herkesi yeneceği bir sezon yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

“Kadro derinliğimiz az”

Ara transfer döneminde gerekli takviyeleri yapamadıklarını dile getiren tecrübeli teknik adam, bu durumun kendilerini zorladığını ve belli futbolcular üzerinden kadro kurmak zorunda kaldıklarını söyledi. Özellikle bazı bölgelerde alternatif oyuncularının olmadığını da sözlerine ekleyen Bayram Bektaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Kadro derinliğimiz olmadığından dolayı takımın üstünde biriken o yorgunluk Giresun maçında çok belirgindi. Ama çocukların özverisi, o azmi ve takım bütünlüğü sahaya her şeylerini vermeye sebep oldu. İki gündür takımı dinlendiriyorum. Çünkü artık ağrılar başladı. Kadronun yüzde 70-80’inine yükleniyoruz. Rotasyon şansımız yok hele bazı bölgelerde hiç alternatifimiz yok. Yaşayacağımız bir sakatlık ve ceza durumu bizi çok sıkıntıya sokuyor. Ama takım iyi dinlendi. Yine dört günde iki maç oynayacağız ardından gelip cumartesi yine maçımız var. Yani 10 günde 3 maç daha oynayacağız. Bütün oyuncularımızdan tabii ki faydalanmak isteriz. Ancak sahadaki o döngüyü de eksiksiz yapmaya çalışıyoruz. Bunun için de mevkinin özelliğini taşıyan oyuncularını tercih etmek zorundayız. Andreas cezalıydı, döndü. Aaron’un bir sakatlığı vardı, düzeldi. Serdar’ın sakatlığı da düzeldi sayılır. Drole ameliyatından dolayı 1 ay daha olmayacak. Umarım milli maç arasından sonra takıma katılır çünkü ona ihtiyacımız var. Elimizdeki kadro bu. Transfer yapamadık, bazı şeyleri aşamadık ihtiyacımız olduğu halde. Ama buna sığınmamak lazım. Biz bu yarışın içindeyiz. Gidebileceğimiz yere kadar gideceğiz.”

“Rehavete kapılma gibi bir durum yok”

Sezonun sonuna yaklaşırken üst sıralarda olmanın ve şampiyonluk söylemlerinin takım üzerinde bir rehavet havası ortaya çıkarıp, çıkarmadığı yönündeki bir soruyu yanıtlayan deneyimli antrenör, şöyle cevap verdi:
“Bizim lige giriş parolamız yönetimimizle birlikte öncelikle bu ligde kalıcı olabilmek adınaydı. Biz zaten bunu başaracağız dedik ama bizim hedefimiz ligde kalmak değil, bir play-off oynamak. Eğer ilk ikiden çıkabilirsek de öyle çıkacağız. Şu an hedeflediğimiz yerdeyiz. Geçen sene de takım başarılıydı ama sonunu getiremediler. Belki bunun nedeni rehavetti, belki de tecrübesizlerdi. Çünkü gerçekten genç, bir alt kümeden gelen kadro vardı. Ama biz o anlamda biraz daha tecrübeliyiz. 5 tane yabancı oyuncu kattık. Onlar da gayet tecrübeli. Bu anlamda rehavetten bahsetmek istemiyorum. Rehavete kapılma gibi bir durum yok. Zaten bu konuda da uyarılarımızı yapıyoruz. Bizi tek zor duruma düşürecek olan kadro derinliğimizin olmaması. Bizim sakat veya cezalımız olmasın sahaya çıkıp istediğimiz skoru alabilecek kapasitedeyiz.”

“Play-off’a giremezsek başarısızlık olur”

Spor Toto 1. Lig’de geride kalan haftaların büyük bir bölümünü geçirdikleri halde son maçlarda alınacak olası başarısız sonuçlar neticesinde play-off potasına dahi girememe durumunu başarısızlık olarak nitelendireceğini ifade eden Bektaş, “Ben kendi adıma bunu başarısızlık olarak nitelendiririm. Çünkü gerçekleri görmek lazım. Eğer bir şeyi bir yere kadar getirebiliyorsanız onu devam ettirebilirsiniz. Biz uzun haftalar lider kalmış bir takımız ve bütçemiz bazı takımlara göre çok düşük. Ama biz bunu belli bir yere kadar başardık, bundan sonra da başarabiliriz. Başarısızlık nasıl nitelendirilir; uzun süre lider getirdiğiniz bir ligde Play-off’a da giremezsek başarısızlık olur. Çünkü puanlama açısında çok sıkı bir durum var. Şu an belki ikinci, üçüncü sıradaki ekiplerin dahi Play-off’a girememe ihtimalleri var. O yüzden tabloya baktığımız zaman potaya girmek de bizim için başarı” dedi.

“Hakemler herkese eşit olmalı”

44 yaşındaki teknik adam, hakemlerin hem Süper Lig hem de 1. Lig’de çok tartışıldığını ancak bir hakemin art niyetle saha çıkacağına inanmadığını vurguladı. Hakemlerin her maçta tutarlı kararlar verdiği takdirde daha az tartışılır hale geleceklerini de belirten Bektaş, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Ben hakemlerin hepsine saygı duyuyorum. Çünkü bir hakemin maça art niyetli çıkacağına inanmıyorum. Çünkü öyle çıkacağı zaman bir camianın hakkını yemiş oluyor. Bizde de hak çok önemlidir. Benim futbolcum dahi sahtekarlık yapıp gol atıyorsa ben onu da kabul etmiyorum. Çünkü haksız kazanç elde etmiş ve bir camianın ekmeğini çalmış oluyorsun. Hakemler tabii bir yerde bir karar veriyorsa başka bir yerde de aynısını vermeli. Bazen görmemiş oluyorlar. Mesela Andreas’ın ayağını uzattığı ikinci sarı kartın aynısı iki gün önce yine bizim ligde bir maçta oldu ve verilmedi. Bana veriyorsan ona da ver, her yere eşit mesafeli olmalı. Tutarlılık olsun. Tabii hakemlerin işleri zor. Bir saniye içinde kafasından elli tane kriter geçirip doğru kararı vermek zorunda. Bazen yan hakemle yan yana oluyoruz, onun kaldırması gereken pozisyonda o da kaldırıp orta hakeme yardımcı olmuyor. Burada daha iyi bir koordinasyon sağlamaları lazım.”

“Ümraniyespor’un kimse tarafından korunmaya ihtiyacı yok”

Ligin 20. haftasında Ümraniyespor’un Adanaspor’u 1-0 yendiği karşılaşmanın ardından rakip takım hocası Osman Özköylü’nün ‘Ümraniyespor kollanıyor’ söylemlerine de cevap veren Bayram Bektaş, “Bazı teknik adamlar kazandıkları zaman haksızlığa uğradığı yerleri es geçiyor. Kazandığınız zaman da haksızlığa uğradığınız pozisyonlar oluyor ama dile getirmiyorlar. Ama kaybettikleri zaman farklı bahaneler uydurup, algı ortaya çıkararak kendi başarısızlıklarını başka yöne çekiyorlar. O bize yakışmaz. Ümraniyespor’un da kimse tarafından korunmaya ihtiyacı yok. Ümraniyespor’un bir kuruş borcu yok. Emin olun olsa söylerdim. Nasıl geçen sene Elazığ’da geçmişten biriken borçlar vardı, hataları söylüyorduk. Burası da 8 yıl boyunca o kadar şeffaf şekilde geldi ki ne bir futbolcuya ne de bir kuruma bir kuruş borçları yok. Bunun üzerine de yaklaşık 60 trilyonluk bir yatırım var. Bunlar yabana atılmaz. Dolayısıyla Ümraniyespor’un borcu yokken bir üst lige niye çıkmasın? Futbol şeffaf olsun. Futbol kulüpleri borçsuz olsun, alt yapısı açık olsun ve futbolcu yetişsin. Şöyle bir şey var, geçen sene bunu çok yaşadığım ve çok üzüldüğüm için söylüyorum; geçmişten gelen sıkıntılardan dolayı eğer bu sene transfer ettiğiniz futbolcular onun sıkıntısını yaşıyorsa bu çok büyük bir ayıptır. Çünkü o oyuncunun hiç suçu yok. Maç kazanıyor prim yok, maaşını alamıyor. Burada futbolcunun suçu ne? Dolayısıyla böyle olmaktansa borçsuz ve futbola sağlıklı adımlar atan bir kulüp tercih edilmeli. Kısacası o korunuyor, bu korunuyor diye başka algılar yapmaktansa bunlara dikkat edilmeli. Bizim hocalar olarak verdiğimiz demeçler çok önemli. Milleti de gaza getirmemek lazım. Bizim sadece futbol hakkında söylemler vermemiz gerek, başka şeylere girmemeliyiz. Öyle bir açıklama yapılacaksa başkan veya kulüp yöneticisi tarafından yapılması daha sağlıklı olur.” açıklamasında bulundu.

“Kariyer planlamamda Süper Lig var”

Kariyer hedefleri içinde Süper Lig’de antrenörlük yapmak olduğuna dikkat çeken Bektaş, bunun için kendisini her geçen gün daha da geliştirdiğini söyledi ve şöyle devam etti:

“Ben bu işe başlarken kendime göre bir kariyer planlaması yaptım. Önce bu ligde birkaç sezon içinde kendimi kanıtlayıp daha sonra kariyer planlamamdaki gibi Süper Lig’de teknik direktörlük yapıp, orada da futbol felsefemi göstererek kalıcı olmak istiyorum. Bir yere gidebilirsiniz ama önemli orada kalıcı olup aranan nitelikte olmaktır. Benim de hedefimde bu var. İnşallah istediklerim olur. Bu yolda ben ve ekibim kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Kadro kurarken de kadro mimarisini çok iyi yapmalısınız. Benim için en önemlisi o. Zaten sonra onu oynatmak sizin elinizdedir.”

“1. Lig’in futbol kalitesi arttı”

Son olarak 1. Lig’in kalitesinin geçtiğimiz yıllara göre oldukça arttığını aktaran tecrübeli antrenör, “Spor Toto 1. Lig’deki futbol kalitesi geçmiş yıllara göre belki yüzde 30 veya 40 üzerine koydu. Bunun da tabii çok sebebi vardır. Eski jenerasyon hocalarımızın değişen antrenman ve futbol anlayışını benimseyerek saha yansıtmaları önemli bir etken. Bunun için de kaliteli futbolcular gerekiyor. Önceden istediğimiz kalite düzeyini yakalamamış oyuncuları ülkemize getiriyorduk, çoğu da oynamıyordu ve parasını alıp gidiyordu. Şimdi biraz daha dikkatliyiz bu konuda. Bunun yanına yerli oyuncularımızı da harmanladığınız zaman çok kaliteli oyun çıkıyor. Ligimizin geçmişe göre izlenme oranı da yüzde 50 arttı. Bu söylediklerimin içinde bir temel faktör daha var; alt yapı. Biz alt yapıları düzeltirsek oradan çıkacak her oyuncu bizim için değerlidir. Hem bizim hem de 2 ve 3. lig daha kaliteli olur. Süper Lig’e çıkacak ne kadar adayınız varsa o kadar iyi kadrolara sahip olursunuz. Ama böyle bir şeye aday değilseniz yeteneği kısıtlı da olsa oyuncu almak zorunda kalıyorsunuz çünkü futbolcu yok” diyerek sözlerini noktaladı. 

Uygar Aydın - Bora Akyol

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.