POLİTİKA - 08 Ağustos 2018 Çarşamba 13:43

BBP Genel Başkanı Destici'den 'idam cezası' açıklaması

A
A
A
BBP Genel Başkanı Destici'den 'idam cezası' açıklaması

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, "Şu bilinmelidir ki 'idam cezası' her tutuklunun infaz edilmesi türünden bir ceza değildir. İdam cezası uygulamalarında ceza hukuku sistemi hatalı uygulamaları bertaraf edebilmek için çok aşamalı bir kontrol mekanizması oluşturmaktadır. Bir suçluya idam cezası verilebilmesi için çok somut ve şüphe götürmeyecek kanıtlara ihtiyaç duyulur" dedi.

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen BBP Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, idam cezasının yeniden hukuk sisteminde yer alması talebinin kamu vicdanı taleplerinden ve temsil ettiği insanların duygularına tercüman olduğunu belirterek, "Sözlerim, kişisel değerlendirmelerimi ve kanaatlerimi aşan sorumluluk duyguları ile atılmış bir adımdır. Gittiğimiz her yerde milletimizin bize yönelik taleplerinin başında idam cezası gelmektedir. Bizim buna duyarsız kalmamız elbette mümkün değildir. Üstelik idam cezasına ilişkin söylediklerimiz, acımasızca bir intikam alma duygusunu da kapsamamaktadır. Şu bilinmelidir ki 'idam cezası' her tutuklunun infaz edilmesi türünden bir ceza değildir. İdam cezası uygulamalarında ceza hukuku sistemi hatalı uygulamaları bertaraf edebilmek için çok aşamalı bir kontrol mekanizması oluşturmaktadır. Bir suçluya idam cezası verilebilmesi için çok somut ve şüphe götürmeyecek kanıtlara ihtiyaç duyulur. Üstelik çok vahşice de olsa her suç idam cezası ile cezalandırılmaz" dedi. 

Destici şöyle konuştu: 

"Oysa idam cezasının alternatifi olarak düşünülen 'ağırlaştırılmış müebbet' ve 'kastastrasyon (hadım bırakma)' daha mı insani cezalardır? Suçluyu ölene kadar 5 metrekarelik bir odaya tıkmak ya da hadım etmek daha mı insanidir? Üstelik bu cezaların da geri dönüşü yoktur. Unutulmamalıdır ki bizim idam cezası ile ilgili teklifimiz somut biçimde sübut etmiş 'küçük yaşta çocuklarımızı, kızlarımızı, kadınlarımızı kaçırarak tecavüz edip öldüren cani sapıklar ile bizzat kurşunu sıkıp, bombayı patlatıp güvenlik güçlerimizi, masum insanlarımızı, kundaktaki bebeklerimizi katleden katil teröristleri' kapsamaktadır. Elbette bir terör eylemi ile onlarca, belki de yüzlerce masum insanı ve güvenlik görevlisini katleden teröriste karşı devlet ya da hukukun vurdumduymaz davranması kabul edilemez. Hele kendini savunmaktan aciz masum bir çocuğa yönelik gerçekleştirilen acımasızca eylemler adi suçlar gibi görülemez. Burada hemen ilave edeyim, bizde tek başına idam cezasının amacının hukuki açıdan 'adaleti sağlamak' olmadığı iddialarını önemsiyoruz. Ancak bizim öncelikli amacımız adaletin yerine gelmesi yanında kamu vicdanını rahatlatmak ve kurbanların yakınlarında devlete ve adalete duyulan güveni tesis etmektir." 

Destici, gazetecilerin sorularını da cevapladı. Destici, Dışişleri Bakanı ile görüşmesinde idam konusunun gündeme gelip gelmediği sorusuna, "Bizim gündemimizde idam cezası yoktu. Gündemimizde iki konu ön plana çıktı. Birinci Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'ye karşı rahip Brunson üzerinden iki değerli bakanımıza yönelik almış olduğu yaptırım kararı ve buna Türkiye'nin mütekabiliyet esasları çerçevesinde cevabı, bir de Menbiç konusu. Biz sonuna kadar hükümetin yanındayız. Bu yaptırım kararı sadece onlara yönelik değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milletine yönelik yaptırım kararıdır. Benim izlenimin bu krizin kısa süre içinde çözüleceği yönündedir" yanıtını verdi. 

Destici, Batılı ülkeler ve ABD'nin terörün finansmanına göz yumduklarını söyleyerek, "Bunun için bile uluslararası hukukun önünde hesap vermeleri gerekiyor. Bunun yanında ağır silahlar dahil pek çok silah ve mühimmat verdikleri çok açık. Türkiye Fırat'ın doğusunda PKK/PYD/YPG varlığına müsaade edemez ve etmemelidir. Türkiye, ABD ile şu andaki yaşana süreçte sonuna kadar haklıdır. Hangi bedel ödenecekse ödenir, bağımsızlığımızdan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti onurundan taviz verilemez" diye konuştu.
Hayati Yazıcı'nın idam ile ilgili sözlerine yönelik olarak Destici, "Beni kişilerin talepleri veya görüşleri ilgilendirmiyor. Beni milletimin talep ve görüşleri ilgilendiriyor. Yeni sistem bizi buraya taşıdı. Bizden şunu mu talep ediyorlar? Milletin isteklerine kulaklarımızı tıkayalım ve bunları Meclise taşımayalım, bunu mu istiyorlar? Biz millet adına siyaset yapıyoruz. Bazı partilerimiz rakamlara çok boğulduğu için onun sözcüleri de rakamlar üzerinden cevap veriyorlar. Ben Büyük Birlik Partisi'nin başkanı olarak milletin iradesini Meclise getirdim. Kabul edilip edilmemesi milletvekillerinin takdiridir. Bende biliyorum anayasa teklifi kaç imzayla verilir, kaç sayıyla anayasa değişikliği yapılır" ifadelerini kullandı. 

Destici, Abdullah Öcalan'a yönelik soruya, "Öcalan'ın hala terör örgütü ile ilintisi devam ediyor mu? Ediyor. Hala terör örgütünün lideri mi? Lideri. Hala talimat veriyor mu? Veriyor. Dolayısıyla bunlar somut delillerle ispat edildiğinde bu eylemlerin talimatçısı olarak yargılanır ve idam cezası gelirse idam edilir" şeklinde konuştu.  

Ahmet Umur Öztürk-Nurullah Geylani
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da çiftçilere tohum ve süt sağım makinesi dağıtıldı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” kapsamında Samsun’da üreticilere çeltik tohumu, kuru fasulye tohumu, sera naylonu ve süt sağım makinesi dağıtıldı. Bafra İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü önünde yapılan törende, “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” kapsamında üreticilere 250 dekar alanda ekilmek üzere 5 bin kilo çeltik tohumu, 250 dekar alanda ekilmek üzere 5 bin kilo kuru fasulye tohumu, 18 üreticiye sera naylonu ve 113 kadın çiftçiye süt sağım makinesi teslim edildi. Törende konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “Özellikle hayvancılık yapan kadın çiftçilerimize yüzde 25 vatandaş katkılı, yüzde 75 Tarım ve Orman Bakanlığımız katkılı sağım makineleri verdik. Toplam 1 milyon 360 bin liralık bir projeydi. 113 kadın çiftçimize süt sağım makinelerini teslim ettik. İleride bine yakın çiftçi ailelerimize dağıtıma devam edeceğiz. Bir diğer etkinliğimiz kuru fasulye ile alakalı. Bafra ilçemizde yüksek kesimlerde suyun olduğu bölgelerde yaklaşık 5 ton kuru fasulye tohumluklarımızı verdik. Daha önce de vermiştik. Başarı sağlandığı için devamını verdik. Yine çeltik tohumumuz var. Tabii, bu 5 ton çeltik tohumumuzu damla sulama ile yapan çeltikçilerimize vereceğiz. Bir diğer verdiğimiz sera naylonları. Samsun’da 155 çiftçimize sera naylonlarını teslim ettik. Biz Tarım ve Orman Bakanlığımız olarak 2023 üretiminden dolayı 600 milyon TL destek verdik. Bunlar o verdiğimiz nakdi destekler yanında, çiftçimizin kırsal alanda yaşamını kolaylaştıran, gelirini artırabilecek ve çeşitli alternatif ürünleri tekrar denemek için vermiş olduğumuz nakdi değil ayni desteklerdir. Bunlar vermiş olduğumuz 600 milyon desteğin içerisinde değil. Çiftçilerimize bereketli bir sezon diliyorum” dedi. “Artık tarımımızı sanayi ile de buluşturuyoruz” Bafra Kaymakamı Cevdet Türkmen ise, “Türkiye’nin en önemli ovalarından Bafra Ovası’nda çiftçilerimizi desteklemek adına bugün onlara sera naylonu, fasulye tohumu, süt sağım makinesi verdik. Çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Çünkü Bafra çok önemli bir tarım merkezi. Artık tarımımızı sanayi ile de buluşturuyoruz. Tarıma dayalı sanayi sektörümüzde gelişti. Sera Organize Sanayi Bölgemizi tamamladık. Tahsislerimizi bitirmek üzereyiz. Dosyalarını inceliyoruz. Yakın zamanda 30 parselimizin de biteceğini düşünüyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından çiftçilere tohum ve makineler teslim edildi. Samsun’da üreticilere destekler Ayrıca 2024 yılında Samsun’da örtü altı yetiştiricilerine “Alternatif Üretim Yöntemlerinin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında yüzde 50 bakanlık katkılı, yüzde 50 üretici katkılı toplam bütçesi 3 milyon olan sera naylonu dağıtıldı. Alaçam’da 7, Canik’te 3, 19 Mayıs’ta 3, Salıpazarı’nda 4, Kavak’ta 1, Bafra’da 18, Terme’de 19, Vezirköprü’de 26 ve Çarşamba’da 71 olmak üzere toplamda 155 üreticiye 176 bin 610 metrekare sera naylonu teslim edildi. Terme ve Çarşamba ilçelerinde de “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” çerçevesinde “Bereketin İşareti Soya Projesi” ile çiftçilere 40 ton soya tohumluğu desteği sağlandı.
Mersin Mersin Büyükşehir Belediyesi, Halk Kart’ın Mart ayı tutarları ile öğrenim yardımlarını hesaplara yatırdı Mersin Büyükşehir Belediyesi, üniversite öğrencilerine yönelik öğrenim yardımının 4’üncü ödemesi ile Halk Kart’ın mart ayı tutarlarını hesaplara yatırdı. Öğrencilere yönelik öğrenim desteklerini sürdüren Mersin Büyükşehir Belediyesi, 12 bin 77 üniversite öğrencisinin hesabına toplamda 23 milyon 352 bin 600 lira yatırdı. Halk Kart sahibi 10 bin 47 vatandaşa ise mart ayı için toplamda 5 milyon 651 bin 550 liralık destekte bulunuldu. Toplamda 23 milyon 552 bin TL hesaplara yattı Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından ailesi Mersin’de ikamet eden ve üniversitelerin ön lisans ve lisans bölümlerini kazanan öğrencilerin ilk yıl yararlandığı öğrenim yardımı çerçevesinde; 2 yıllık bölümlerde okuyan 4 bin 380 öğrenciye 4 milyon 390 bin TL, 4 yıllık bölümlerde okuyan 6 bin 938 öğrenciye 16 milyon 669 bin 200 TL, 5 yıllık bölümlerde okuyan 315 öğrenciye 823 bin 400 TL ve 6 yıllık bölümlerde okuyan 444 öğrenciye toplamda 1 milyon 470 bin 400 TL olmak üzere, 12 bin 77 öğrencinin hesabına toplamda 23 milyon 352 bin 600 TL yatırıldı. Halk Kart’tan mart ayında 10 bin 47 vatandaş yararlandı Anlaşmalı yerel market ve bakkallardan temel ihtiyaç ve gıda maddelerinin alınması için kullanılabilen, hem esnafa hem de vatandaşların aile bütçesine katkı sağlayan Halk Kart’ın da mart ayı tutarları hesaplara yatırıldı. Mart ayında toplam 10 bin 47 kişi Halk Kart’tan yararlanırken, mart ayı tutarları çerçevesinde 6 bin 279 kişinin hesabına 450 TL, 3 bin 768 kişinin hesabına ise 750 TL olmak üzere toplamda 10 bin 47 vatandaşın hesabına 5 milyon 651 bin 550 TL yatırıldı. 3 bin 850 öğrencinin YKS ücreti ödendi Eğitimde fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmak için projeler geliştirmeyi sürdüren Mersin Büyükşehir Belediyesi aynı zamanda 8-9 Haziran tarihlerinde yapılacak olan YKS’de ter dökecek 3 bin 850 öğrencinin sınav ücretini de ödedi. Mersin Büyükşehir Belediyesinin kurs merkezlerinde eğitim gören 3 bin 694 öğrenci ile ailesi Halk Kart sahibi olan 156 öğrenci için, toplam 2 milyon 224 bin 360 liralık sınav ücreti yatırıldı.