GÜNDEM - 05 Mayıs 2016 Perşembe 15:28

BBP İsrail’e nota verilmesini istiyor

A
A
A
BBP İsrail’e nota verilmesini istiyor

BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, Genel Başkan Mustafa Destici’nin Tel Aviv’de gözaltına alınmasına sert tepki göstererek, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinden bu konuda mutlaka İsrail’e bir nota verilmesini bekliyorum” dedi.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Kartal, Genel Başkan Destici’nin İsrail’in başkenti Tel Aviv’de gözaltına alınması üzerine Mersin Gazeteciler Cemiyeti Basın Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Genel Başkan Destici’nin, hem Miraç Kandili dolayısıyla hem de Filistin’de bazı ziyaretler gerçekleştirmek üzere bir heyetle birlikte Kudüs’te bulunduğunu belirten Kartal, bugün sabah BBP heyetinin Destici ile birlikte İsrail polisi tarafından havaalanında gözaltına alındığının basın tarafından kamuoyuna duyurulduğunu söyledi. Haberi duyar duymaz çeşitli temaslarda bulunduklarını aktaran Kartal, “En ağır olan, heyetimizde bulunan Genel Başkan Yardımcısı İlker Kayalıoğlu’nun pasaportunu alıp, iki saat psikolojik işkence altında sorguya almaları. Soruların içerisinde de içimizi en çok yaralayanı, ‘İsrail’in başkenti neresidir?’ BBP’nin Genel Başkan Yardımcısı böyle bir adice, alçakça soruyla karşı karşıya kalıyor” diye konuştu.

“İSRAİL’İN YAPTIĞI PSİKOLOJİK VAHŞETTİR”

Kayalıoğlu’na, ‘Neden buraya geldiniz, burada ne yaptınız?’ gibi sorular yöneltildiğini anlatan Kartal, İsrail’in yaptığının bir psikolojik işkence olduğunu dile getirdi. Dünya kamuoyuna seslenen Kartal, “Buradan dünya kamuoyuna soruyorum; İsrailli bir siyasi parti genel başkan yardımcısını veya genel başkanını biz Türkiye’de gözaltına alıp, havaalanında sorguya alsaydık İsrail ne yapardı? Bu olay bir daha gösterdi ki, demokrasi, adalet ve siyasi ahlak anlayışı olmayan, hatta vicdan ve din özgürlüğü anlayışı olmayan bir İsrail ile dünya karşı karşıya. Bu mesele Büyük Birlik Partisi’nin meselesi değil. Bu mesele Türkiye’de bulunan siyasi partilerin meselesi değil. Bunun kime yaparlarsa yapsınlar, hiçbir dünya ülkesi, elinde Türkiye Cumhuriyeti pasaportuyla İsrail havaalanında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını gözaltına alıp sorgulama cesaretinde bulunamaz. İsrail bunu yapabilecek en son ülkedir. İsrail’in yaptığı bir psikolojik işkencedir, vahşettir. Burada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bir psikolojik vahşetle karşı karşıya. Düşünün artık, bunu Türk vatandaşına yapan İsrail, Filistin’de, Gazze’de Müslüman kardeşlerimize neler yapar?” ifadelerini kullandı.

“BUNUN HESABI MUTLAKA İSRAİL’DEN SORULMALI. İSRAİL’E NOTA VERİLMESİNİ BEKLİYORUM”

Türk hükümetine de “Bunun hesabı mutlaka İsrail’den sorulmalı” diye seslenen Kartal, eğer hükümet bunun hesabını İsrail’den sormazsa BBP ve Alperenler olarak bu olayın peşini bırakmayacaklarını ve gerekirse dünyaya taşıyacaklarını söyledi. Kartal, “Gerekirse biz bu işi Birleşmiş Milletler’e kadar götüreceğiz. Bu işin peşini bıraktığımız anda İsrail iyice ceberutlaşır, iyice zulüm eder. Dünyayı parmağında oynattığını sanan İsrail, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve vatandaşlarını parmağında oynatamayacak. Buna BBP olarak asla müsaade etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Genel Başkan Destici ve Genel Başkan Yardımcısı Kayalıoğlu’nun gözaltına alınarak sorgudan geçirilmelerini şiddetle ve esefle kınadığını vurgulayan Kartal, şöyle devam etti: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden bu konuda mutlaka İsrail’e bir nota verilmesini bekliyorum. Asla bunun peşini bırakmamak, hesabını mutlaka İsrail’den sormak lazım. İsrail, dünyaya gösterdiği kabadayılığının hesabını mutlaka ödemeli. Bunun yolu da mutlaka devlet ve millet olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetenlerin vebalidir. Bu hesabı İsrail’den mutlaka sorması gerekir. Tel Aviv Havaalanı’nda adice, alçakça ‘İsrail’in başkenti neresidir?’ sorusuna muhatap bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bulunuyor. Buradan sesleniyorum; Kudüs Müslümanların başkentidir ve kıyamete kadar da böyle kalacaktır. Bu fikir hiçbir zaman değişmeyecek ve BBP Alperenler olarak her yerde de ‘Kahrolsun İsrail’ diye bağıracağız. Değil bizi sorguya almaları, bizi o topraklarda şehit bile etseler, biz asla bu davamızdan vazgeçmeyeceğimizi bütün kamuoyuna bildiriyoruz. Bugün gittik, yarın yine gideceğiz, Filistin’i, Gazze’yi, oradaki Müslüman kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacağız. Bu bize bir korku vermeyecek. Tam tersine bu bize bir cesaret verecek.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.