SAĞLIK - 04 Mayıs 2018 Cuma 15:37

"Bebeğinize 2 yaşına kadar anne sütü verin!"

A
A
A
"Bebeğinize 2 yaşına kadar anne sütü verin!"

İSTANBUL (İHA)- Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan Diyetisyen Gültaç Dayı, yenidoğan bebeğe verilecek en iyi besinin anne sütü olduğunu ifade ederek anne sütünün, ilk 6 ay boyunca bebeğin biyolojik ve psikolojik tüm gereksinimlerini karşıladığını ve bebeklerin 2 yaşına kadar emzirilmesi gerektiğini söyledi.

"Annelere Emzirme ve Anne Sütü Konusunda Eğitim Verilmeli"

Doğduktan sonraki ilk bir saat içinde canlı, aktif, uyanık ve hareketli olan bebeğin anne sütü ile beslenmesinin önemi ve gerekliliği konusunda açıklamalarda bulunan Gültaç Dayı, “Bebek doğduktan yarım saat sonra şartların uygun olmasıyla birlikte annenin bebeğine meme vermesi gerekir.  Böylelikle bebek emmeye başladıktan sonra annede prolaktin ve oksitosin hormonları salgılanır. Hormonlar salgılanınca memede süt salgılanması başlayarak süt gelimi oluşur” dedi.

Annelere emzirme ve anne sütü konusunda eğitim verilmesi gerektiğini vurgulayan Dayı: ”Emzirmenin doğum sonrası anneler için büyük sorun olan kanamalar üzerinde olumlu etkileri var.  Bebek memedeki sütü içtikçe yeni süt yapımı gelişir, bu nedenle de emzirme ve anne sütü konusunda gebelikten itibaren anneye eğitim verilmelidir.”

“Süt üreten hormonlar gece daha çok salgılanıyor”

Bebeğin memeyi emmesi ile birlikte annenin meme başlarında uyarma hissi gerçekleştiğini söyleyen Dayı, bu uyarıların sinirler vasıtasıyla beyine iletildiğini ve böylece süt üretimi ile süt akışının başladığını belirtti.  Diyetisyen Dayı sözlerine şöyle devam etti: “Salgı dokusundan yapılan süt, kanallar boyunca göğüs ucuna doğru ilerler.  Süt kanalları göğüs ucundaki kahverengi bölümde genişleyerek, sütün toplandığı torbacıklarda sütü biriktirir.  Bebeğin emmesi ile meme uçlarından anne sütü gelir. Bu döngü emzirme tekrarlandığı sürece devam eder.  Sütün üretimini sağlayan hormon geceleri daha çok salgılanır, bu hormon anneyi rahatlatarak daha iyi uyumasını ve dinlenmesini sağlar. Bu nedenle gece emzirmeleri hem süt yapımını arttırır, hem de annenin dinlenmesini sağlar.”

 

Süt miktarını arttırmak için yapılması gerekenleri sıralayan Diyetisyen Gültaç Dayı’nın önerileri şöyle:

•         Doğumdan sonra en kısa sürede bebek emzirilmeli

•         Bebek doğumdan sonraki ilk haftalarda her istediğinde sık sık emzirilmeli

•         Emzirme saatleri bebekle birlikte belirlenmeli

•         Bebek doğru pozisyonda memeye yerleştirilmeli

•         Geceleri de emzirmeye devam edilmeli

•         Anne yeterli ve dengeli beslenmeli

•         Biberon, yalancı emzik kullanılmamalı

•         Ek besinlere erken başlanmamalı

 

“Her Anne İki Bebeğe Yetecek Kadar Süt Üretir”

Her annenin iki bebeğe yetecek kadar süt ürettiğini söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı, ancak çoğu annenin “yeterli sütüm yok, bebeğim iyi beslenemiyor” gibi kaygılar taşıdığını, bu durumda aldığı süt miktarına bağlı olarak, bebeğin günde 6-8 kez bol miktarda açık renkli idrar yapıp yapmadığını, ağırlığının haftada 125 - 200gr, ayda en az 500gr artıp artmadığını gözlemesi sonucunda anne sütünün yeterli olup olmadığına karar verilebileceğini vurguladı.

Anne sütünün faydalarını Diyetisyen Gültaç Dayı şöyle sıraladı:

•         Bebeğin ruh ve vücut sağlığı için en uygun besindir.

•         Her zaman hazır, temiz, uygun ısıda ve ekonomiktir.

•         Sindirimi en kolay besin maddesidir.

•         Her annenin sütü kendi bebeği için en uygun özelliktedir.  Prematüre bebeği olan annenin sütü prematüre bebeğe, 1 aylık bebeği olan annenin sütü 1 aylık bebeğe, 3 aylık bebeği olan annenin sütü ise 3 aylık bebeğe göredir.

•         Organ ve sistemlerin gelişmesini düzenleyen büyüme faktörlerini içerdiğinden bebeğin büyümesini ve gelişmesini hızlandırır.

•         Bebeğin ilk 6 ayda ihtiyacı olan protein, yağ vb. her türlü besin değerine sahiptir.  Bu nedenle D vitamini ve flor dışında hiçbir ek besine, ek sıvıya, vitamine gereksinim duyulmaz.

•         Aşırı şişmanlama (obezite) riski daha azdır.

•         Annenin ilk gelen sütü (ağız sütü) bebek için çok önemlidir, bebeğin ilk aşısıdır.

•         İçerdiği akyuvarlar ve koruyucu maddeler sayesinde bebeği enfeksiyonlara karşı korur.

•         İshale yol açan mikroorganizmaların oluşumunu engeller.

•         Anne sütü ile beslenen bebeklerde kansızlık daha az olur.

•         Alerjik hastalıklar, şeker hastalığı, astım, kanser, damar sertliği, diş çürükleri gibi ileri yaşlarda gelişebilecek hastalıkların olasılığını azaltır.

•         İçerdiği A vitamini ile göz hastalıklarına karşı korur.

•         Anne sütü alan bebeklerde pişik, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür.

•         Bebek için doğal bir sakinleştiricidir.

•         Emzirmeyle anne ile bebek arasında var olan duygusal bağı geliştirir.

•         Bebeğin zekâ gelişiminin daha iyi olmasını sağlar.

“ Emziren anneler günde 3-4 litre su içeren gıdalar tüketmeli”

Emziren annelerin hamilelik döneminden itibaren beslenmesine özen göstermesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı, emziren annelerin dengeli, yeterli beslenmesini ve diyet yapmamasını belirtti.  Günde ortalama 3- 4 litre sulu gıdalar tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Diyetisyen Gültaç Dayı, annelerin gün içinde düzenli şekilde taze sebze ve meyve tüketmesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti: “Emzirme döneminde, içeriği bilinmeyen ve katkı maddesi olan besinleri tüketmeyin. Kafeinli içecekler, alkol ve sigara kullanmayın. Günde en az iki bardak süt için, yoğurt, peynir gibi süt ürünleri tüketmeye dikkat edin.  Soğan, sarımsak, brokoli, kabak, karnabahar, acı baharatlar veya kuru baklagiller anne sütünü değiştirebildiği için bu durum bazı bebeklerde huzursuzluk yaratırken, bazılarındaysa herhangi bir rahatsızlık yaratmaz.  Bebeğinizde ciddi bir takım huzursuzluklar gelişirse bu tür besinler ya daha az sıklıkla tüketilmeli ya da hiç tüketilmemelidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Doç. Dr. Uğur, “Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde beslenmeliyiz” Hormonların çok önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Kader Uğur, “Hormonların hem yüksekliği hem de düşüklüğü vücudumuzda hastalıklara sebep olabilir. Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde sağlıklı beslenmeliyiz” dedi. Fırat Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kader Uğur, 24 Nisan Hormon Günü çerçevesinde hormonların önemi hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Kader Uğur, “Hormonlar insan vücudunda büyüme, gelişme, üreme ve metebolik olayları sağlayan salgılardır. Hormonların olmaması durumunda yaşam devam edemez. Hormonların hem yüksekliği hem de düşüklüğü vücudumuzda hastalıklara sebep olabilir. Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde sağlıklı beslenmeliyiz. Haftada en az 2 saat kadar düzenli yürüyüş, her gün düzenli olarak 7 saat uyumak, endokrin bozucular olan plastik kaplar yerine cam şişelerden su içilmesi ve paslanmaz çelik kapların kullanılması lazım. Ayrıca evin tozlardan arındırılarak düzenli bir şekilde temizlenip havalandırılması önem arz etmektedir. Bazı önemli hormon eksikliklerini engellemek için, özellikle kalsiyum içeriği yüksek süt, yoğurt, peynir ve yeşillik gibi gıdaların günlük hayatımızda tüketilmesi gerekiyor. İyot açısından zengin olan balık, süt, yumurta gibi gıdaların düzenli olarak tüketilme hormon sağlığı açısından önemlidir" diye konuştu.