POLİTİKA - 26 Temmuz 2016 Salı 15:23

Bekir Bozdağ Gülen'in kaçmak istediği 5 ülkeyi saydı!

A
A
A
Bekir Bozdağ Gülen'in kaçmak istediği 5 ülkeyi saydı!

Bakan Bozdağ, Fetullah Gülen'in kaçmaya çalıştığı ülkeler olduğu yönünde istihbaratlar bulunduğunu belirterek, "Mısır, Kanada, Meksika, Avustralya ve Güney Afrika'ya kaçabilir" dedi.

Bakan Bozdağ, katıldığı bir televizyon programında, "Fethullahçı Terör Örgütü elebaşı Fethullah Gülen’in Türkiye’ye yaşattıkları artık ispata hacet olmayacak derecede ortadadır ve en son 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen silahlı darbe teşebbüsü nedeniyle de bütün dünya içinde bu konu tartışmadan vareste olan bir konu haline gelmiştir. Türkiye’nin tutumu ve ABD’den Fethullah Gülen’in iadesi konusunda ortaya koyduğu irade, ABD Başkanı Sayın Obama ve yetkililer bu konuyu görüşeceklerine dair bugüne kadarki tutumlarının dışında çok farklı bir tutum ortaya koymaları, Fethullah Gülen’in iadesi konusunda yeni bir sayfa açıldığını ortaya koymaktadır. Esasında gerçekleşen darbe teşebbüsü sonucunda ABD’nin Fethullah Gülen’i iade etmemesi ABD’yi de sıkıntıya sokacaktır. Kendi halkına karşı da ABD’yi sıkıntıya sokacaktır. Demokrasi ve hukuk devletine inananlar gözünde de ABD açısından da bir itibar kaybına yol açacaktır. ABD ve Türkiye arasındaki ilişkileri de sıkıntıya sokacak bir durumdur” dedi.

"ABD’nin empati yapması lazım"
Bozdağ şunları söyledi:
“Bu konuda bir empatiye mutlaka ihtiyaç var. Örneğin ABD’de ABD’nin Temsilciler Meclisi ve Senatosu'nu uçaklar bombalamış olsa, Beyaz Saray'ı bombalamış olsa, Sayın Obama’nın tatilde olduğu yerde Obama ve ailesini infaz için timler gelmiş olsa ve orayı bombalasalar, arkasından vatandaşların tanklar, zırhlı araçlar, helikopterlerle gidilmiş olsa ve hedef gözeterek gözetmeyerek ateş açılsa, pek çok insan ölse ve yaralansa. Bu işi yapanların elebaşı Türkiye’de olmuş olsa, ABD ile dost olan müttefik olan bir Türkiye bu olup bitenleri görmemezlikten geliyorum diyebilir mi? Dememesi lazım. Diyemez de, doğru olan bunun gereğini yapmaktır. Türkiye her zaman bunu dost ve müttefik olan ülkelere karşı yapmıştır. Daha sonrasında Cumhurbaşkanımıza suikast dâhil havadan bombalanması, yüzlerce insanın bombalanması ve bu vahşi darbe teşebbüsünün planlayıcısı emir ve talimat vericisi, sevk ve idare edicisi Fethullah Gülen’dir ve onun Türkiye’deki uzantıları Fethullahçı Terör Örgütü mensuplarıdır.”

"Dosyalar gönderildi"
“Dosyalar şu anda hazırlanıyor, delillerde çok net bir şekilde bunu gösteriyor” diyen Bozdağ şunları kaydetti:
"Dört dosya gönderildi, darbe dosyası ile ilgili hazırlıklar devam ediyor. Çünkü ifadeler alınıyor, deliller toplanıyor. Bunların deşifresi, analizi, tasnifi zaman alacaktır ama biz Türkiye olarak Fethullah Gülen’in geçici olarak tutuklanması ve Türkiye’ye iadesini talep ettik, dört ayrı dosyayı da gönderdik. Bunun üzerine ABD’li yetkililer Türkiye ile bu konuda iş birliğine hazır olduklarını dile getirdiler. ABD Adalet Bakanlığı yetkilileri aradılar karşılıklı görüşmeler oldu. Neden bu kadar acil olduğunu açıklamamızı istediler. Biz bunu açıklayan bir yazıda ABD yetkililerine gönderdik tabi ABD Başkanı Obama, Dışişleri Bakanı Kerry, diğer ABD’li yetkililerin olumlu yaklaşımları, yani reddetmeyen daha doğrusu bir yaklaşımları ve Türkiye’nin bu konudaki değerlendirecekleri yaklaşımları Fethullah Gülen’i tedirgin ettiği anlaşılıyor ve iade edilmemesi için ABD yönetimine karşı çağrıda bulunuyor. Bu çok net gösteriyor. Çünkü darbenin arkasında olduğu açık, çünkü bir gün önce yaptığı bir konuşmada da darbeci subaylara ve kişilere de dik durun, itirafçı olmayın, şöyle olmayın böyle olun diye tavsiyede bulunuyor. Gaz veriyor onlara. Tarih sizi yazacak diye gaz veriyor. Ama kendisi dikkat edin ABD’ye yalvarıyor iade etmeyin diye. Ama kandırdığı, beynini yıkadığı ve katil yaptığı, ülkesine, milletine düşman ettiği bu darbecilere tarih sizi yazacak diyor, onlara dik durun, itirafçı olmayın, şöyle böyle yapın diye söylüyor ama öte yandan Türkiye’ye gelmemek için ABD yönetimine yalvarıyor ve ABD’li yetkililere yalvarıyor. Bu onun gerçek kimliğini, gerçek yüzünü göstermesi bakımından da son derece önemli. Ben buradan Fethullah Gülen’e çağrı yapıyorum; buyur gel Türkiye’ye. Adil yargılamayı Türkiye yapar, çünkü Türkiye bir hukuk devletidir. Fethullahçılar'ın yaptığı yargılamalar gibi değil. Anayasaya, hukuka bağlı bir vicdanla seni Türkiye’de yargılayacak, adil yargılayacak hâkim vardır. Bütün dünyada bu yargılamanın ne kadar adil olduğunu görür.“

"Kaçmak için şu anda keşif yapıyor"
“Ama maalesef bugüne kadar Türkiye’ye gelmemek için uğraşıyor. Türkiye’ye gelmemek için ABD yönetimine yalvarıyor. Öte yandan Avusturya’ya, Kanada’ya, Güney Afrika’ya, Mısır’a, başka bazı ülkelere kaçmakla ilgili çalışmalar yaptığı ile ilgili istihbari bilgiler gelmektedir” ifadesini kullanan Bozdağ şunları kaydetti:
“Birtakım yetkililerle görüşme vs. Biz Amerika Birleşik Devletleri yönetimine diyoruz ki bir yandan Türkiye’de darbe teşebbüsünün sevk ve idarecisi olması, öte yandan ortaya yeni çıkan yeni durum nedeniyle ABD’nin iade ihtimalinin güçlenmesi nedeniyle iadeden kurtulmak için başka ülkelere kaçabilme durumunun olması. Öte yandan bu açıkta durursa darbe teşebbüsünün tekrarına ilişkin planlama, programlama olabilir gerçeği ve delillerin karartılması, oradan yönetilmesiyle başka olumsuzluklar var. Bu nedenle bunun acilen yakalanması, gözaltına alınıp tutuklanması, Türkiye’ye iadesi gerekmektedir. Bu şuanda gelen istihbari bilgiler. Bunlarla ilgili çalışmalar yapılıyor, teyit ediliyor. Ama böyle bir arayışın içerisinde olduğu ve böyle bir arayışları yapan kişilerin isimlerine kadar isimler var. Buna kadar gelen akan bilgiler var. Bu nedenle biz Türkiye olarak diyoruz ki kaçmak için şu anda keşif yapıyor. Kendi kafasına göre belirlemiş bazı ülkeleri. İade edilemeyeceğine inandığı ülkeler veya Türkiye ile arasında adli işbirliği anlaşma olmayan ülkeleri seçerek, kendisine ilişkin yer arıyor. Her an oralardan birisine kaçabilir. Mısır geçiyor, Meksika geçiyor, Kanada geçiyor, Avustralya geçiyor, Güney Afrika geçiyor bununla ilgili."

ABD ziyareti
"Bir hazırlığımız var bununla ilgili, soruşturma devam ediyor. Pek çok ifade alındı, birçok delil toplanıyor, bunların analizi, tasnifi yapılıyor. Tabi bunlar zaman alacaktır. Çok fazla kamera görüntüsü var, telefon kayıtları var, orada ortak mesajlaşmalar var. Bilgisayardan çıktılar var, birçok deliller var. Toplanan bu deliller ortaya çıktığında biz tabloyu daha net göreceğiz. Ortaya çıkan vahşeti daha net göreceğiz. Bu vahşetin içerisinde olanları daha net göreceğiz. Bu fotoğrafın içerisinde Fethullah Gülen’in yeri tartışmasız şu anda ama delillerle de tartışılmazlığı ortaya çıkacaktır. Zaten çok sayıda itirafçı, daha doğrusu şüpheli ifadesinde Fethullah Gülen'in ismini veriyor ve FETÖ ile ilgili olduğunu açıklıyorlar. En son Sayın Genelkurmay Başkanı ifadesinde darbeci subayların kendisini Fethullah Gülen'le görüştürmek istediklerinde bunu reddettiğini ifade ediyor ve çok açık net. Bütün bu deliller ve ifadeler ortaya çıkacaktır, ama bunların tamamının ortaya çıkması zaman alacağı için biz ilk etapta elde olan bir kısım şeylerle beraber, 4 dosyayla beraber, yani o 4 dosyanın dışında. 4 dosyayı gönderdik. 4 dosya darbe teşebbüsüyle ilgili değil başka istinat edilen suçlarla ilgili. Darbe teşebbüsü ile ilgili çalışmalar sürüyor. Biz bu gidişimizde hem gönderdiğimiz 4 dosya nedeniyle hem de gerçekleşen darbe teşebbüsü nedeniyle iadesini ABD'li yetkilerden isteyeceğiz ve onlara neden bu konuda ısrarcı olduğumuz anlatacağız. Elimizde götürdüğümüz belgeleri onların önüne koyacağız. Onların bize soruları da olursa onları cevaplandıracağız.”

Uluslararası Af Örgütü'ne tepki
Uluslararası Af Örgütü'nün açıklamasının da gerçeğe dayanmadığını vurgulayan Bozdağ şunları söyledi:
“Zira darbenin başarısız olmasının hemen akabinde Fethullahçı Terör Örgütü ve ona müzahir olan çevreler, gözaltına alınan askerlere ve diğer darbecilere kötü muamele yapıldığına dair bir takım haberler yaymaya başladılar. Ben çok net ifade ediyorum. Gözaltına alınan kişiler gözaltına alındıktan sonra sağlık kontrolünden geçiriliyorlar. Ondan sonra durumu tespit ediliyor. Elinde, yüzünde, ayağında, vücudunun herhangi bir yerinde yara bere var mı tespit ediliyor. Ayrıca bir hastalığı var mı, o da tespit ediliyor. Ondan sonra gözaltına alınıyor. Gözaltından çıkarken yine raporla durumu tespit ediliyor ki; bu tür işkence, kötü muamele iddiaları olduğu zaman devletin de buna bir cevabı olsun. Bir defa bu raporlar açık net ortada ve bunların hiçbirisi o iddiaları doğrulamıyor, aksine yalanlıyor."  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, Mahalli İdareler seçimleri için hazır 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine sayılı günler kala Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, seçim tedbirleri ve güvenlik çalışmaları ile alakalı toplandı. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar başkanlığında İl Emniyet Müdür Yardımcıları ve ilgili Birim Amirlerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, seçimlerde alınacak tedbirler detaylı şekilde ele alındı. Oy kullanılacak okullarda görev yapacak personelin belirlenmesi ve gerçekleştirilecek güvenlik uygulamaları hakkında bilgi sunumları yapıldı. Toplantının ardından açıklamada bulunan Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine hazır olduklarını vurguladı. İpar, "Ağrı’da huzurlu ve güvenli bir seçim ortamı sağlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Seçim boyunca tüm sandıklar ve oy kullanma yerleri 7/24 emniyet güçlerimiz tarafından korunacak" dedi. İpar, şunları kaydetti: "Seçimlerde herhangi bir provokasyona ve yasa dışı faaliyete izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımız oy kullanırken rahat ve huzurlu bir ortamda oy kullanabilecekler. Tüm hemşehrilerimizden de seçimlere demokratik olgunluk içinde katılmalarını ve herhangi bir olumsuzluğa mahal vermemelerini rica ediyoruz." Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerinin huzur ve güven içinde tamamlanması için tüm imkanlarını seferber etmeye devam edeceğini bildirdi.
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.
İzmir Karşıyaka, stadyum için taraftar mitingi düzenledi Yıllar önce yıkılan stadyumunu geri isteyen Karşıyaka taraftarı, bir ilke imza atarak taraftar mitingi düzenledi. Mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve artık biz stadyumumuzu geri istiyoruz” dedi. İzmir’in en köklü kulübü olan Karşıyaka, 31 Mart Yerel Seçimlerine az bir süre kala yönetim, sporcular, camia ve binlerce taraftar birleşip, senelerdir yapımını bekledikleri yeni stadyum için Türkiye’nin ilk taraftar mitingini gerçekleştirdi. 2015 yılında yeni stadyum projesi kapsamında yıkılan eski Karşıyaka İlçe Stadı’nın atıl kalan arazisinde düzenlenen mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Öncelikle değerli vaktini ayırıp buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Taraftarımızın bu hafta başı yaktığı ateşe biz de yönetim olarak eşlik ettik. Sonucu da şu anda gördüğüm kadarıyla muhteşem oldu. Karşıyaka Spor Kulübü her şeyden önce bir eğitim öğretim kurumudur. Yıllarca birçok gence spor hayatıyla birlikte kötü alışkanlıklara bulaşmadan büyüme imkanı sağlamıştır. Birçok sporcu yetişmesini sağlamıştır. Burası da bizim okul binamızdır. 10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve biz artık geri istiyoruz. İzmir’in önde gelenleri bize destek olmalı ve Karşıyaka stadyumunu geri almalı. Sizlere de bunun için büyük bir iş düşüyor. Hep beraber bunu başaracağız” dedi. “Karşıyaka’nın stada ihtiyacı var” Söz hakkı verildiği için mutlu olduğunu ifade eden Karşıyaka Spor Kulübü Kaptanı Haydar Yılmaz, “Bu tarz konuşmalara çok alışık değilim. Karşıyaka’nın bu stada çok ihtiyacı var. Bu haklı bir isyan ve haklı bir direniştir. Karşıyaka stadını istiyor. Hep birlikte bunu başaracağız” dedi. “Yeter diyoruz” Karşıyaka Voleybol oyuncusu Selen Naz Kıran, “Kulübümüzün stadyumu yıkıldı maalesef yıllar geçmesine rağmen yerine bir türlü yeni tesis yapılmıyor. Artık bu duruma sessiz kalmak mümkün değil. Yıllardır umutla gelecek günleri bekliyoruz fakat artık sabrımız tükeniyor. Buradaki o eski heyecanı yıkıntılar ve umutsuzluklar almış durumda. Yıllarca emek verdiğimiz ter döktüğümüz ve ruhumuzu verdiğimiz bu alanı geri istiyoruz. Sadece bir spor tesisi değil aynı zamanda topluluk merkezi olacak stadyumumuz için yetkililerden bir adım bekliyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü olarak artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu. “Stadyumu hak ediyoruz” Karşıyaka’da doğup büyüdüğünü ve bu kulüpte yetiştiğini dile getiren Mert Celep: “Buradaki herkese verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Tüm çocukluğum bu stadyumda geçti. Çoğu zaman idmanlarımızı burada yaptık. Ama maalesef bilmediğimiz sebeplerden dolayı birkaç sene önce bu stadyumu yıktılar. Artık bize yıllardır verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ben Karşıyaka Spor Kulübü’nün ve taraftarının bu stadyumu sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Öte yandan düzenlenen taraftar mitingine CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İYİ Parti Adayı Ümit Özlale, İYİ Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Yetkin Hafızoğlu AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı İsmail Çiftçioğlu katılım gösterdi.