SPOR - 23 Temmuz 2014 Çarşamba 14:57

Belözoğlu: ‘4. yıldızı takan ilk takım olmak istiyoruz’

A
A
A
Belözoğlu: ‘4. yıldızı takan ilk takım olmak istiyoruz’

Fenerbahçe Kaptanı Emre Belözoğlu, 4. yıldızı ilk takan takım olmak istediklerini söyledi. Kariyeri ile ilgili değerlendirmede bulunan tecrübeli futbolcu, profesyonel yaşamayı biraz geç öğrendiğini dile getirdi.

Yeni sezon hazırlıklarını Topuk Yaylası'nda sürdüren Fenerbahçe'de, kaptan Emre Belözoğlu basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Belözoğlu, hayatı boyunca kimsenin kendisini sevmesi için mücadele etmediğini belirterek, "Futbol bitene kadar da bu böyle devam edecek. Eğer kötü bir profilim varsa bunu temizlemek adına mücadele ederim ama çok çetin bir mücadele içinde de olmam. Onu da herkes bilsin" dedi.

"BÖYLE BİR TESİS KİMSEDE YOK"
Kadir Gecesi'ni kutlayarak sözlerine başlayan Belözoğlu, "Bu gecenin yüzü suyu hürmetine Allah ülkemizin birliğine dirliğine zarar vermesin. Şahika arkadaşımı da tebrik ediyorum bugün bir dünya rekoru kırdı. Çalışmalar çok iyi gidiyor burada gördüğünüz gibi. Dördüncü sene oldu burada. Güzel bir kamp ortamı var. Her futbolcuya nasip olamayacak bir kamp ortamı var. Bu tesislerde emeği geçen herkese başta sayın başkanımız olmak üzere tüm yönetici ağabeylerimize teşekkür etmek istiyorum. Dünyanın en büyük takımlarında bile böyle bir tesis yok. Hocayla artık tecrübe kazandık. Hoca bizi tanıyor biz hocayı tanıyoruz. İkinci sene itibariyle güzel bir kamp ortamı var. Ümit ederim sakatlıksız, kazasız bu kampı bitirip sezona başlarız" diye konuştu.

"FAVORİ FORMAM ÇUBUKLU"
Herkesin arayarak yeni sezon forması istediğini ifade eden Belözoğlu, "Bugün itibariyle tam altıncı senem oldu Fenrbahçe'de. 23 temmuz 2008'de imza atmıştım. Gördüğüm en iyi üçlü forma diyebilirim. Gerçekten satışlar da çok iyi. Bu sene çok daha güzel formalar var. Bizim biraz başımız ağrıyacak gibi çünkü herkes bizim formayı bedavaya aldığımızı düşünüyor. Biz de para verip alıyoruz. Şu ana kadar yüze ulaştı talep. Bakalım herhalde maaşı alıp tekrardan Aziz başkana vereceğiz gibi gözüküyor. Benim favori formam her zaman çubuklu. Fenerbahçeliler için herhalde her zaman öyledir" şeklinde konuştu.

"İYİ BİR BAŞLANGIÇ YAPMAK İSTİYORUZ"
Başarılı futbolcu, gelecek sezonu ve fikstürü değerlendirerek, şunları söyledi:
"Fikstüre nereden baktığımız önemli. Geçen sene önce deplasmanları oynayıp daha sonra içeride oynamıştık. Bu sene daha değişik olacak. Geçen seneyi domine etmiş bir takım olarak bakarsak, bu sene bizi zorlu bir lig bekliyor. Kabullenmemiz gerekiyor. Artık herkes zaten bize karşı farklı oynuyor bu gerçeği de kabul etmek lazım. Avantaja çevirebileciğimiz çok faktör var. Ama iyi başlamazsak dezavantajın da oluşacağı bir durum ortaya çıkabilir. O yüzden ligin ilk haftası itibariyle lige iyi bir başlangıç yapmak istiyoruz. Yine ligin en büyük favorisi olduğumuzu herkese göstermemiz lazım ama dediğim gibi kolay bir sezon olmayacak. Çünkü geçen sene gerçekten ligi domine etmiş bir ekip ortaya çıktı. Bu yüzden bizi zorlu bir sezon bekliyor. 4. yıldızın tabii ki kimine göre daha farklı anlamları var. Ama Galatasaray ile rekabeti düşündüğümüzde, daha tatlı bir lig haline getirecek diye düşünüyorum. İnşallah 4. yıldızı takan ilk takım olmak istiyoruz. Bunun için burada çalışıyoruz, bunun için burada varız" ifadelerini kullandı.

"YAŞ İLERLEDİKÇE DAHA FAZLA ÇALIŞMAK GEREKİYOR"
Futbolda yaş ilerledikçe daha fazla çalışmak gerektiğine değinen Belözoğlu, "Ben zaten son 3-4 senedir yediğime içtiğime dikkat ediyorum. Gençliğimizde bu kadar bilinçli değildik. Tecrübelendikçe bu bilgilerimiz artıyor. Bu sene detoks merkezine gitmem etkili oldu. Ama hocanın verdiği programa da sadık kalmaya çalıştım. İdman yaptım, zaten ramazanın girmesiyle yemekler de düzene girdi. Elimden geldikçe çalışıyorum. Yaş ilerledikçe daha fazla çalışmak gerekiyor, daha fazla dikkat etmek gerekiyor" dedi.

"OYNAMAK İSTİYORUM"
Tecrübeli futbolcu, kariyeri boyunca yaşadığı sakatlıklar ile ilgili olarak ise, "Geçmişte daha çok adale sakatlıkları yaşıyordum. Geçen sene bileğim kırılınca iki buçuk ay ara verdim. Tabii ki her maçta oynamak isterim. Hoca görev verirse öncelikle. Ben profesyonel yaşamayı biraz daha geç öğrendim diyebilirim. Geçmişe yönelik en büyük hedefim istikrarı yakalamak. Bunu da başaracağıma inanıyorum. Ama tabii ki futbolun içinde başka tür sakatlıklar da oluyor. Ne kadar kendinize dikkat etseniz de zemin, rakip ortaya çıkabiliyor. İnşallah bu sakatlıkları bu sene yaşamam. Hoca görev verirse oynamak istiyorum" açıklamasında bulundu.

"CAMİALARCA SEVİLDİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM"
Saha içerisindeki profilinin mükemmel olduğunu hiçbir zaman iddia etmediğini belirten Belözoğlu, "Saha içindeki profilimin eleştirilebilir bir profil olduğunu kabul ederek hayatıma devam ettim. Oynadığım takımlar için benim adıma en önemli şey başarıdır. Oynadığım takımların hemen hemen hepsinde başarılı oldum. Takımın başarısı benim başarımdan önde kaldı. Ben de camialarca sevildiğimi düşünüyorum. Kimsenin beni sevmesi için hayatım boyunca bir mücadele içinde olmadım. Futbol bitene kadar da bu böyle devam edecek. Çünkü yaptığımız işle, günahıyla, sevabıyla insanlar bizi sevsin diye düşünüyorum. Ben de birçok insanı tanımama rağmen onlara karşı nefret ya da sevgi beslemiyorum. Ama Türkiye'de birçok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de herhangi bir konuda bilgileri olmadan insanların fikirleri oluşuyor. Beni tanımayan birçok insan da sevmeyebilir. Ben öyle bir insan değilim. Çünkü bizim ülkemizdeki değer yargıları ne yazık ki ortadan kalktı. Eğer kötü bir profilim varsa bunu temizlemek adına mücadele ederim ama çok çetin bir mücadele içinde de olmam. Onu da herkes bilsin" dedi.

"DIEGO'NUN FAYDALI OLACAĞINA İNANIYORUM"
Başarılı futbolcu, oynadığı zaman görevini yapmaya çalıştığını vurgulayarak, "Diego’nun transferiyle beraber çok daha yumuşak, çok daha göze hoş gelen bir takım ortaya çıkacaktır. Çünkü çok yetenekli bir oyuncu ve yıllardır üst seviyede oynadı. O liglerde oynamak kolay değildir. Ben de hemen hemen ona yakın liglerde oynadığım için oralarda uzun süre kalmanın kolay olmadığını biliyorum. Bizim takımımıza çok faydalı olacağına çok doğru transfer olduğuna inanıyorum. İnşallah beraberce Fenerbahçe’nin bayrağını daha yükseklere çekmek adına elimizden geldiğince mücadele edeceğiz. Onun da burada rahat etmesi adına elimizden gelen desteği gösteriyoruz. İnşallah hepimizi güzel bir sezon bekliyor" diye konuştu.

"TARAFTARIN DESTEĞİ ÖNEMLİ"
Sarı-lacivertli taraftarların desteği ile zor günleri atlattıklarını ifade eden Belözoğlu, "Fenerbahçe taraftarının desteğini anlatmaya gerek yok. Özellikle bu sıkıntılı dönemleri onların bize vermiş olduğu destekle atlattık. Şu anda çıktığımız haklı konumda da onların çok büyük payı var. Herkesle bir 'selfie' çekme durumu var burada. Herkes kamerayı elime veriyor. Taraftarın da bizi anlaması lazım. Gerçekten hepimiz formdayız ama Ersun hoca da formda. Bizi iyi çalıştırıyor. Onların da anlayışını bekliyoruz. Yorgunuz. Elimizden geldiğince onların isteklerini kırmamaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Diego transferinin takıma güç kattığını vurgulayan Belözoğlu, "Geçmiş senelerde de daha ayağına hakim, Diego kadar olmasa da üst düzey oynamış çok iyi oyuncularımız vardı. Zaten Fenerbahçe’nin oturmuş bir şablonu var. Diego ile bu daha da güzelleşecek diye ümit ediyorum. Oyuncular birbirimizi anladığımıza biz de keyif alıyoruz. İnanıyorum izleyenlere de keyif veriyoruz. İnşallah Diego ile bir an önce o iletişimi yakalarız. İnsanlara güzel bir futbol izletiriz. Total futbolun ne kadar gereği varsa yerine getirmiş bir futbolcu. Diego’dan defansa yardım etmeyecek bir kimlik izleyeceğinizi düşünmüyorum. Ama taktiksel sorunları hocayla paylaşsanız iyi olur" dedi. 

ALİ YILDIZ
DÜZCE 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce 786 Milyon Euro hibe desteği sağlanacak DÜZCE(İHA) –Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından Düzce’de çiftçilere hibe desteği imkanları anlatıldı. Düzce Valiliği Toplantı Salonu’nda ki toplantıya Vali Selçuk Aslan, TKDK Ankara İl Koordinatörü Dr. Mehmet Ali Çakal ve Tarım Orman İl Müdürü Esra Uzun, İl protokolü, sivil toplum örgütleri temsilcileri, üreticiler ve girişimcilerin katıldığı bu toplantıda bölgedeki çiftçilere ve yatırımcılara yeni hibe imkanları hakkında bilgi verildi. IPARD III, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin ortak fonundan finanse edilen bir program olduğu ve 81 ilde uygulanacağı ve toplamda 786 milyon Avro hibe desteği sağlanacağı bildirildi. Vali Selçuk Aslan, toplantıda yaptığı konuşmada "IPARD III programı ile ilimizde kırsal kalkınma ve tarım sektöründe ek bir destek başlatmış oluyoruz. Düzce’nin bu programdan iyi fayda sağlayacak iller arasında yer alacağına inanıyorum" dedi. Dr. Mehmet Ali Çakal, programın yalnızca tarımsal üretimi desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda çevre koruma ve yenilenebilir enerji kullanımını da teşvik ettiğini belirtti. Çakal, "Yeni irtibat ofisimiz aracılığıyla, Düzce’den gelen projelerin değerlendirilmesini sağlayacağız" şeklinde konuştu. İl Müdürü Esra Uzun ise, Düzce’nin tarımsal potansiyeline vurgu yaparak, IPARD III’ün kırsal altyapı modernizasyonuna büyük katkı sağlayacağını ifade ederek "Bu desteklerle, ilimizdeki kırsal altyapımız daha modern hale gelecektir" dedi. Toplantı TKDK uzmanlarının IPARD III programının içeriği hakkında bilgi vermesinin ve soruların cevaplanmasının ardından sona erdi. IPARD III Programıyla; Tarım işletmelerinin rekabet gücünün artırılması, Yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması, Gıda güvenliği, hijyen, çevre koruması ve hayvan refahı standartlarına uyum sağlanması, Yeni pazar fırsatları ve teknolojiye dayalı inovasyonun teşviki, AB standartlarına uyum, çevre dostu yatırımlar ve istihdamın artırılması ve Kırsal alanlarda ekonomik faaliyet düzeyinin yükseltilmesi ve kırsal nüfusun desteklenmesi gibi konularda projeler beklenmektedir.
İstanbul KAMİAD ‘Şehir Toplantıları Etkinliği’ni İstanbul’da gerçekleştirdi Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği paydaşları İstanbul’da düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği (KAMİAD) paydaşları, İstanbul’da bir otelde düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Toplantıya KAMİAD Genel Başkanı Ali Adıgüzel, İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ve bir çok müteahhit katıldı. Etkinlik, dünyadaki 5 büyük yapı fuarından biri olan ’46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle yapıldı. Başkan Adıgüzel toplantıda yaptığı konuşmada 6 Şubat’ta meydana gelen depremde inşaat sektörünün ne kadar önemli olduğuna değindi. Adıgüzel, kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da yer verdi. Başkan Adıgüzel, toplantıda yaptığı konuşma sonrasında ise katılımcıları dinleyerek sorularını da yanıtladı. İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ile gerçekleşen toplantıda konuşan KAMİAD Başkanı Ali Adıgüzel, “KAMİAD ailesi olarak şehir toplantılarımızın ilkini 6 Şubat depreminin yıl dönümü vesilesiyle 16-17 Şubat tarihleri arasında orada gerçekleştirdik. Toplantılarımızın ikincini ise ülkemizde her yıl düzenlenen, dünyadaki beş büyük yapı fuarından biri olan ‘46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle İstanbul’da yapmaktayız” dedi. “Kamu müteahhitliği, istisna bir meslek gurubudur” Kamu müteahhitliğinin, altyapı ve yapı projelerinde devletin doğrudan veya dolaylı olarak rol aldığı bir yapılanma türü olduğunu kaydeden KAMİAD Başkanı Adıgüzel, “Kamu müteahhitliği, büyük ölçekli projelerin finansmanını sağlamak, teknik becerileri ve deneyimi kullanmak, kalite standartlarını sağlamak ve toplumun genel refahına katkıda bulunmak gibi önemli avantajlar sunan istisna bir meslek gurubudur. Ancak mesleki alanda uzun yıllardan beri karşılaştığımız ve çözüm aradığımız sıkıntılarımızın olduğu da su götürmez bir gerçektir” şeklinde konuştu. "Fiyat farkı hesabı reel piyasa artışlarını karşılamıyor" Kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da değinen Başkan Adıgüzel, “Kamuya ait binaların yapım işinin asgari bir yıldan fazla sürmesi ve buna karşın anahtar teslimi götürü bedel işlerin yüksek enflasyon karşısında yapılamayışı, sözleşmelerde verilen fiyat farkı hesabının reel piyasa artışlarının karşılamaması. Kamu kurumları ile imzalanan sözleşmelerde her ne kadar yüklenici bir işin tarafı kabul edilse de ihale kanununun yükleniciyi koruyan hükümlerinin neredeyse hiç olmayışı ve tarafların eşitlik ilkesinin olmayışı sebebiyle hep alttan alan kurumun kamu müteahhitleri olmasıdır. Üçüncü en önemli problem, ihale kanunu uyarınca en düşük teklife işin verilmesi ve ülkemizde yüklenici bolluğu yüzünden yaşanan aşırı rekabet ortamı nedeniyle, işlerin çok düşük fiyatlarla ihale edilmesidir. Dördüncüsü yüklenici hak edişlerinde yaşanan ödeme gecikmeleri, altyapı eksiklikleri ve kamu ihale süreçlerindeki karmaşıklık. Beşinci en temel sorun ise kamu kurumlarının eksik proje ve şartnamelerle işleri ihale etmesi ve yapım süreçleri içinde bu eksikliklerin giderilmesi nedeniyle geciken süre ve olumsuz şartların yüklenicinin aleyhine işlemesidir” ifadelerini kullandı. “Kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması bizler için kaynağı olmuştur” İnşaat sektörünün 6 Şubat’ta meydana gelen depremde ne kadar önemli olduğuna dikkat çeken Başkan Adıgüzel, “Ülkemizde 6 Şubat depremi, inşaat sektörünün ne kadar önemli bir iş kolu olduğunu bir kez daha göstermiştir. Depremin yıkıcı etkisi ne kadar büyük olsa da; kamu müteahhitleri tarafından yapılan binaların çok az oranda hasar görmesi, afet bölgesinde özellikle Toplu Konut İdaresi tarafından yapılmış konutların nerdeyse hasarsız olarak ayakta kalması, elbette doğru yapılan uygulamaların bir sonucudur. Bölgede kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması ve depremden etkilenen vatandaşlarımızın bu binalarda ağırlanması, yaşadığımız büyük acıyı dindirmese de bizler için bir nebze gurur kaynağı olmuştur” diye konuştu. “Sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz” Adıgüzel konuşmasının devamında ise, “Biz KAMİAD olarak, her şeyden önce kamunun yararına çalışan ve devletinin emrinde hizmet eden iş insanları olarak; öncelikle ‘yüklenici’ adının saygın bir meslek olması için 4734 ve 4735 sayılı yasanın bazı eksikliklerin giderilmesini, sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz. Özellikle son yıllarda yüksek enflasyon ile birlikte iş yapamaz bir hale gelen yüklenicilerin ve devlet ihalelerinin uygulamadaki sorunlarını içeren sektörel raporlarımızı başta Kamu İhale Kurumu Başkanlığı’na, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunmuş bulunmaktayız. Sonuç olarak; bizler bu çalışmaları yaparken siz meslektaşlarımızdan bize destek vermenizi, bir araya gelmenin ne kadar büyük bir güç oluşturduğunu görmenizi istiyoruz” diye konuştu.