SPOR - 29 Mayıs 2015 Cuma 23:53

Beşiktaşlı futbolcular Bilic için oynadı

A
A
A
Beşiktaşlı futbolcular Bilic için oynadı

Spor Toto Süper Lig'in son haftasında, Beşiktaş Ankara Osmanlı Stadı’nda ağırladığı Gençlerbirliği’ni 2-1 mağlup etti. Beşiktaşlı futbolcular maç sonu açıklamalarında, teknik direktörleri Slaven Bilic için oynadıklarını söyledi.

Beşiktaş’ın attığı ilk golün sahibi olan Cenk Tosun, maçın ardından yaptığı açıklamada, “Bugün 3 puanla ayrılmamız, benim attığım golden önemliydi. Bugün hocamız için oynadık; son maçıydı. Ben de ayrıca gol attığım için çok mutluyum” dedi.

Maç sonunda Oğuzhan Özyakup ile Ferhat arasında yaşanan tartışmaya da değinen Tosun, “Maçın stresiyle maç sonu bir şeyler oldu. Maçın sonunda Ferhat Oğuzhan’ın yanına gelip bir şeyler sordu. Orada yalandan bir tartışma oldu” diye konuştu.

Beşiktaş’ın genç yıldızı Atınç Nukan ise, “Son haftalar haricinde iyi bir sezon geçirdik diyebilirim. Son maçta da hocamız ‘Benim için oynayın’ dedi. Zor bir sezon geçirdik; sürekli deplasmanda oynadık. Evimizden, ailemizden çok, arkadaşlarımızla, hocalarımızla vakit geçirdik. Bu bizi biraz zorladı. Son haftalarda şanssız bir şekilde üst üste puan kaybettik. Şampiyonluk gitti. Hocam son maçlarda bana da forma şansı verdi, ona da teşekkür ederim. Hocamızın son maçıydı. Soyunma odasında duygusal bir hava vardı. Hoca pek belli etmemeye çalıştı ama biz anlayabiliyoruz. Çok iyi tanıyoruz onu, çok iyi bir insan” şeklinde konuştu.
Nukan, maç sonunda çıkan tartışmayla ilgili, “Maç içinde olağan şeyler. Futbol, erkek oyunu, agresif bir oyun. Bunlar normal şeyler” değerlendirmesinde bulundu.

“BEŞİKTAŞ SAYFASI BENİM İÇİN KAPANDI”
Beşiktaş ile sözleşmesi sona eren tecrübeli futbolcu Uğur Boral, Beşiktaş’taki kariyerinin sona erdiğini söyledi. Ligin son maçında galibiyet almanın önemli olduğunu kaydeden Boral, “Maçın başından sonuna kadar üstün oynadığımızı düşünüyorum. İki takımın da hedefi yoktu ancak biz biraz daha işin bilincinde sahaya çıktık gibi göründü. Takım arkadaşlarımın hepsine canı gönülden teşekkür ediyorum. Futbolcuların sözleşmeleri sona erdiği zaman ayrılmak zorunda kalıyorlar. 33 yaşıma geldim. Beşiktaş sayfası benim için kapandı ama burada olduğum süre içerisinde Allah’a her zaman teşekkür ettim. Benim futbol kariyerim içerisinde Beşiktaş her zaman önemli bir yer teşkil edecek. Bu formayı giymemde emeği olan herkes hakkını helal etsin. Bu sayfa mükemmel dostluklar mükemmel anılarla kapandı. Beşiktaş forması altında pişmanlık duyduğum tek bir gün bile yok. Beşiktaş’ın ileride stadıyla birlikte çok daha büyük başarılar elde edeceğine inanıyorum. Allah Beşiktaş camiasının yardımcısı olsun. İnşallah bir futbolsever olarak beni de Avrupa kupalarında başarılarıyla mutlu eder” ifadelerini kullandı.

“FUTBOL ARTIK KAOSA SÜRÜKLENİYOR”
Maç sonu yaşanan olaylara da değinen Boral, şöyle konuştu:
“40-45 yaşlarında bir kişi, oğlu önünde otururken bana küfür etti. Saygısızca, karaktersizce yapılan bir hareketti bu. Yanında oğlu varken yaptığına anlam veremiyorum. Oğlu önündeyken bana söylediği lafları ben idrak edemiyorum. Biz böyle bir millet değiliz. Biz her zaman örflerine adetlerine saygılı insanlarız. Demek ki futbol artık bir kaosa sürükleniyor. Futbolcular arasında da var bu ama insanların biraz daha kendilerine sahip olmaları gerekir. Bu futboldaki kötü gidişatı, futbol terörizmini hep birlikte engellememiz lazım. 45 yaşındaki adam oğlunun önünde küfür ediyor; oğlu büyüyünce çıkıp o da küfür edecek. Çünkü evlat, babasından gördüğünü yapar. Her zaman eğitim ailede başlar. Ben 15 senedir ligde oynuyorum. Bana istediği kadar küfür etsin. Yediğim küfür buradan Amerika’ya yol olur. O önemli değil ki. Ben önündeki çocuğu görünce biraz sinirlendim. Bu yüzden ona bir hayat dersi vermek istedim. Verdiğime de inanıyorum.” 

ONUR EMRE DURAK - CEM GEÇİM 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.