EKONOMİ - 20 Eylül 2017 Çarşamba 09:02

‘Beyaz altın’ hasada hazırlanıyor

A
A
A
‘Beyaz altın’ hasada hazırlanıyor

Son yıllarda ülkemizde üretimi düşen ve bu yıl devlet tarafından destekleme kararı alınmasının ardından üreticinin yeniden tercih ettiği pamukta hasat dönemi yaklaşıyor. Manisa’da üreticiler ekim ayının ilk haftası hasadını yapacakları pamuğun fiyatlarından umutlu olduklarını vurguladılar.

Bir dönem Türkiye’nin pamuk üretiminde önemli merkezlerden biri olan ancak daha sonraları kota ve ekonomik sıkıntılar sebebiyle üreticilerin farklı tarımsal ürünlere yöneldiği Manisa’da, pamuk yeniden üreticilerin gelir kapısı olmaya aday. Çiftçiye ve ekonomiye sağladığı katma değer sebebiyle “Beyaz altın” olarak da nitelendirilen pamuk için bu yıl devlet tarafından destekleme kararının alınması, ekim alanlarını da arttırdı. Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde de nisan ayında ekimi yapılan pamukta hasada sayılı günler kaldı. 26-27 Nisan’da 110 dönüme pamuk ektiğini belirten üretici Nurettin Yavaş, “2008-2009 yılında ekime ara vermiştim. Hangi mahsulü ekip para kazanacağız ki mecburen ekiyoruz. En randımanlı olarak şu an pamuğu görüyoruz. Ben geçtiğimiz Mart ayında 3,10 kuruşa pamuk sattım. Bu yıl da aynı fiyatları bekliyorum. Bugün ilaç attım, 12-15 gün arasında toplamaya başlayacağım. Ektiğim alandan 500 kilogram kadar pamuk bekliyorum” dedi.

8 ila 10 bin dönüm arasında pamuk ekimi yapıldı

10 sene öncesine kadar Saruhanlı’da 120 bin dekara yakın pamuk arazisinin bulunduğunu aktaran Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, çiftçilerin o dönemlerde işçilik ve girdi maliyetlerinden dolayı alternatif ürünlere geçtiğini söyledi. Okur, “Saruhanlı ilçemizin yetiştirmiş olduğu pamuk, lif bakımından Bergama’dan sonra ikinci gelmekteydi. Artık yeni teknolojinin gelmesiyle beraber ekimden hasada kadar her şeyini makine ile yapabiliyoruz. Eskiden toplama zamanı geldiği zaman işçilik maliyetleri çok yüksekti. Biz çoğu zaman işçiyle ortak yarı yarıya çalışıyorduk. Şimdi pamuk toplama makineleri çıktı. Bu makineler biraz olsun çiftçinin maliyetini düşürdü. O yüzden çiftçimiz bu yıl bir nebze de olsa kesin olmamakla beraber 8 ila 10 bin dönüm arasında bir pamuk ekimi yaptı. Önümüzdeki yıl bu rakamın daha da artmasını bekliyoruz. Çünkü insanlar artık Mısır’dan da kazanamamaya başladı” diye konuştu.

“3 liradan aşağıya düşmemesi lazım”

Pamuk eken çiftçilerin fiyat konusunda beklentilerinin olduğunun altını çizen Okur, konuşmasına şöyle devam etti:

“En azından fiyatların 3 liradan aşağıya düşmemesi lazım. Bu pamuğun 3 liradan aşağıya düşmeyip desteklemelerin de ilavesiyle bir nebze olsun çiftçimiz para kazanabilir. Duyduğumuz kadarıyla bir haftadan beri pamuk fiyatları gerilemeye başlamış. Hasat zamanı sürekli bu tür döngüler hep yaşanır. Unutulmasın geçmiş yıllarda da bu fiyat oyunları oynandı ve bu yüzden ilçemizde 5 tane çırçır fabrikası kapandı. Ekim alanları artarsa önümüzdeki yıllarda tekrar faaliyete geçeceğine inanıyoruz.”

“Yeniden pamuğa yönelinecek”

Mısırın pamuğa göre bakımının daha zor olduğuna vurgu yapan Okur, “Mısıra 7-8 defa su veriyoruz ancak pamukta öyle değil, pamukta en fazla 3 defa su verilir. Bazı çiftçiler pamuk için damlama sulama sistemi kurdu. Bu yer altı kaynaklarını rahatlatacak. Devlet mısır ekilmesin diye primi düşürdü. İlerleyen günlerde mısırı tamamen kaldırıp, pamuğa yönelineceğini düşünüyorum” dedi.

“Sarı altınımız var bir de beyaz altınımız olsun”

Tarımsal üretimin önemine de dikkat çeken Okur, tüketicinin ucuz ve kaliteli ürün kullanabilmesi için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi. Okur, “Sarı altınımız (üzüm) var bir de beyaz altınımız olsun. Biz üreteniz, biz üretmezsek hiçbir şey olmaz. Biz üreteceğiz ki tüketici de bu malı ucuz ve kaliteli yesin. Pamukta en son kilogram başına 75 kuruş bir destekleme vardı. 500 dönümü geçtikten sonra dekar başına 50 kuruş prim var. İnşallah bu desteklemeler artar. Devlet böyle pamuğa destek verdiği sürece ilçemizdeki ekim alanlarının 80 bin dekara kadar çıkacağını tahmin ediyoruz. Çiftçi arkadaşlarımızın önümüzdeki yıl mısır yerine alternatif olarak pamuk ekimini denemelerini istiyorum” ifadelerini kullandı. 

Önder Aydın - Aykut Yeniçağ - Adem Şahin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Yaşar Üniversitesi 23 yaşında Bilim, birlik ve başarı ilkeleriyle yenilikçi ve sürdürülebilir bir üniversite olmak için eğitime katkı koymayı sürdüren Yaşar Üniversitesinin 23. yılı törenle kutlandı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda başarılara imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik” dedi. Yaşar Üniversitesinin 23’üncü kuruluş yıl dönümü Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen törenle kutlandı. Törene; KKTC Baş Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, mütevelli heyeti üyeleri, akademik ve idari çalışanlarla öğrenciler katıldı. Müzik bölümü öğrencilerinin dinletisiyle başlayan törende, akademik ve idari çalışanlara ‘Bilim, Birlik, Başarı’ ödülleri verildi. Ödüller; ’Başarılı İdari Birim’, ’Temsiliyet Başarısı’, ’Eğitimde Başarı’, ’Başarılı Araştırmacı’, ’Akademik Onur’ adı altında takdim edildi. Beşinci, onuncu, on beşinci ve yirminci hizmet yılını dolduran akademik ve idari personele de rozet ve belge verildi. Açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda bilimsel, kültürel ve spor alanlarında pek çok başarıya imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik. Akademik başarılarımız, akreditasyonlarımız ile ulusal ve uluslararası projelerdeki performansımızla üniversiteler arasında güçlü bir konum elde ettik. Bu vesileyle kurucumuz ve ebedi onursal başkanımız Selçuk Yaşar’ı saygı ve rahmetle anıyorum” dedi. Yiğitbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yakın bir zamanda Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan ve dünya genelinde üst seviyede başarı elde eden bilim insanlarının bulunduğu Dünyadaki En Etkili Bilim İnsanları listesinde 6 akademisyenimiz yer aldı. Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Prof. Dr. Duygu Türker Özmen, Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Prof. Dr. Meltem Gürel, Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren ve Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari’nin böylesine saygın bir listede yer alması, yapılan çalışmaların ve akademik katkıların değerini bir kez daha göstermiştir. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan’ın da yer aldığı çalışma Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu kapsamında uzaya gönderilen 13 deneyden biri oldu. Bu bilimsel başarıların üniversitemiz için büyük gurur ve mutluluk kaynağı olduğunu belirtmek isterim. Avrupa Birliği Jean Monnet Mükemmeliyet Merkezimiz tarafından, insan kaynakları müdürlüğümüzün desteği ile yapılan başvuru sonucunda, üniversitemiz Avrupa Komisyonunun Araştırmacılar İçin İnsan Kaynakları Stratejileri Mükemmellik Ödülüne layık görüldü. Araştırma süreçlerimizde uyguladığımız insan kaynakları politikalarımızla uluslararası bir ödüle layık görülmemiz bizler için gurur verici oldu. 2023 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması raporunda üniversitemiz yüksek memnuniyet ifade eden A grubunda yer alarak 74 vakıf üniversitesi arasında ilk 10 içinde yer alma başarısını gösterdi." "Hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz" Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ise “23 yıl önce bir hayalle başlayan ve bugün geldiğimiz noktadaki başarılarımızın temelini atan ’Bilim, Birlik, Başarı’ ilkesiyle Türkiye’ye sayısız ilki kazandıran Selçuk Yaşar’dan aldığımız ilhamla, bilimin ışığında çalışmaya ve üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Geçtiğimiz bir yıl içinde öğrencilerimiz; mimarlık, tasarım, spor, sanat gibi pek çok alanda elde ettikleri başarılarla yüzümüzü güldürdü. Akademisyenlerimiz de elde etikleri başarılarla bizleri gururlandırdı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, en değerli 23’lerin ışığında, nitelikli eğitim ve araştırmalarımızla başarılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Geleceğe yön veren yenilikçi bireyler yetiştirerek topluma katkıda bulunma hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yerinde duran, geriye gidiyor demektir. İleri, daima ileri’ dediği gibi” diye konuştu. Yaşar Üniversitesinde enerji hukuku alanında yüksek lisans yaptığını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki de, “Bornova Belediye Başkanlığı adaylığına gösterilmemde, geçmişimde iki yüksek lisans yapmış olmam etkili oldu. Bu dönem Bornova Belediyesi olarak ülkemizin çok ihtiyacı olan yenilenebilir enerji alanında birçok çalışma yapacağız. Yaşar Üniversitesi ile de birçok projeyi beraber yürütmek istiyoruz” dedi.
Zonguldak Rektör Özölçer’den "sıfır atık" teşekkürü ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Sıfır Atık Politikası kapsamında en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi takdim etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda uzun zamandır attığı adımlara bir yenisini daha ekledi. ZBEÜ, Sıfır Atık Politikası çerçevesinde altı farklı kategori belirleyerek Mart 2024 dönemi için tüm akademik ve idari birimlerin, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda üniversitenin belirlediği adımları uygulamaya dökmeleri açısından bir performans tespitinde bulundu. Pil, kâğıt, plastik, cam, metal ve en düzenli ayrıştırma kategorileri olmak üzere toplamda altı farklı kategorinin kıstas alındığı performans ölçümünde, en iyi sonuçları alarak dereceye giren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi sunuldu. Rektörlük Senato Salonu’nda gerçekleştirilen törene ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, akademik ve idari birim yöneticileri katıldı. Törende konuşan ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, ZBEÜ olarak sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikasını önemsediklerini, yönetim olarak bu doğrultuda kararlar almaya devam ettiklerini belirtti. Böylece gelecek nesillere yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre bırakma konusunda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak büyük kararlılık gösterdiklerine dikkat çeken Rektör Özölçer, özellikle üniversitenin akademik ve idari birimlerinin de bu kararlara uygun adımlar atmalarını önemseyerek birimleri bu konuda teşvik edici çalışmaları sürdürdüklerini aktardı. Mart 2024 dönemi için tespit edilen altı farklı kategoride en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkürlerini sunan Rektör Özölçer’in, ilgili birim yöneticilerine teşekkür belgesi takdim etmesinin ardından tören sona erdi.
Antalya Antalya Doğal Yaşam Parkı, yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı, baharın gelmesiyle birlikte sevince boğuldu. Parkta, lemur, keçi, geyik, koyun gibi çeşitli türlerden yeni yavrular dünyaya geldi. Yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşayan Doğal Yaşam Parkı’na 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda girişler ücretsiz olacak. Antalya Doğal Yaşam Parkı, doğanın ve hayvanların korunması adına önemli bir merkez olmaya devam ediyor. Doğal yaşam alanlarında özgürce dolaşan 1400’den fazla hayvanı barındıran park, 127 farklı türe ev sahipliği yapıyor. Her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Doğal Yaşam Parkı’nda bahar mevsiminin de habercisi olan doğumlar başladı. Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Dr. Aygül Arsun, yeni doğumlarla parkın neşesinin ve coşkusunun arttığını belirtti. “Yavru bereketi” Özellikle çocukların ilgisini çeken kuyruklu lemurlardan üç yeni yavrunun doğduğunu belirten Arsun, "Yavrular bir aylık oldular ve anne sırtında zamanlarını geçiriyorlar. Bazıları ağaçlara tırmanarak kendilerini deniyorlar, bir çocuk gibi oynuyorlar" dedi. Ayrıca, parkta diğer türlerden de yavruların olduğunu belirten Arsun, "Ceylanlarımız da yavrulama başladı. Dağ keçileri, geyikler, koyunlar ve kuzular hepsi yavruladı. Rakunlarımızın da yeni yavruları var. İlkbaharın sonlarına doğru doğacak yavrularımız var. Baharla birlikte üreme patlaması yaşıyoruz" diye konuştu. Tüm çocuklar davetli Arsun, özellikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesine denk gelen bu güzel haberle ziyaretçilere bir de müjde verdi. Girişlerin 23 Nisan’da ücretsiz olacağını belirten Arsun, tüm çocukları ve ailelerini parkı ziyaret etmeye davet etti.