GÜNDEM - 22 Eylül 2018 Cumartesi 12:21

Bilgi Kültür Politikası ve Kültürel Diplomasi UNESCO Kürsüsü açıldı

A
A
A
Bilgi Kültür Politikası ve Kültürel Diplomasi UNESCO Kürsüsü açıldı

Kültür politikası ve kültürel diplomasi alanlarında ulusal ve uluslararası çalışmalar için araştırma, eğitim, kapasite geliştirme ve veri toplama platformu olma amacıyla Türkiye’nin 11’inci UNESCO Kürsüsü olarak kurulan UNESCO Kültür Politikaları ve Kültürel Diplomasi Kürsüsünün açılışı İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Müzesi’nde gerçekleştirildi.

Bilgi Kültür Politikaları ve Yönetimi Araştırma Merkezi bünyesinde faaliyet gösterecek, Türkiye’nin 11’inci İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin ise ilk UNESCO Kürsüsü olan Kültür Politikası ve Kültürel Diplomasi UNESCO Kürsüsünün açılışı, santralistanbul Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Açılışa üniversitenin Rektör Vekili Prof. Dr. Ege Yazgan, Bilgi Kültür Politikası ve Kültürel Diplomasi UNESCO Kürsüsü Başkanı Doç. Dr. Serhan Ada, UNESCO Paris Kültürel İfadelerin Çeşitliliği Bölümü Program Uzmanı Laurence Mayer-Robitaille, Hildesheim Üniversitesi Kalkınma için Sanat, Kültür Politikası (Cultural Policy for the Arts in Development) UNESCO Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Wolfgang Schneider ve Belgrad Sanat Üniversitesi Kültür Politikası ve Yönetimi (Cultural Policy and Management) UNESCO Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Milena Dragicevic Sesic katıldı.

"Çoğulculuk, insanlığın ortak hedefi haline geliyor"

Tanıtımın açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Vekili Prof. Dr. Ege Yazgan, üniversitede UNESCO Kürsüsü’nü açmış olmanın gururunu yaşadıklarını, bu kürsüyle birlikte UNESCO çatısı altında yeni iş birlikleri kurularak çok ortaklı kültür projelerinin geliştirileceğini belirtti.

Prof. Dr. Yazgan, "UNESCO, insan geleceğinin biçimlenmesi, iyi ve yaşanabilir bir gelecek kurgulanmasında önemli bir rol oynuyor. Çoğulculuğun önemi dünyada giderek artmaya, daha derinden anlaşılmaya başlıyor. Her fikre eşit saygı ile beslenen, bütün ayrımcılıklara karşı çıkan çoğulculuk anlayışı, insanlığın ortak hedefi haline geliyor. Bilgi kuruluşundan bugüne kültür ve sanat alanlarında yenilikçi programlar açmayı, projelendirmeyi, iş birliği platformları oluşturmayı kendine ilke edindi. Bilgi olarak, UNESCO ile kurumsal anlamda iş birliğine girmeyi kendi ilkelerimiz açısından son derece önemli görüyoruz. Bilgi Kültür Politikası ve Kültürel Diplomasi UNESCO Kürsüsü üniversitemizin temel karakteri olan açık fikirlilik, tüm yerel ve uluslararası kültürel çeşitliliklere saygı, ifade özgürlüğü ve kültür politikalarının geliştirilmesi için çaba sarf edecektir. Başarılı olacaklarına tüm kalbimle inanıyorum" dedi.

Bilgi’de UNESCO Kürsüsü açılmasının 20 yıllık sürecin bir meyvesi olduğunu belirten Bilgi Kültür Politikası ve Kültürel Diplomasi UNESCO Kürsüsü Başkanı Doç. Dr. Serhan Ada tanıtımda gerçekleştirdiği konuşmada, Türkiye için yeni sayılabilecek kültürel diplomasi alanına önemli katkılarda bulunmayı hedeflediklerini kaydetti. 

Doç. Dr. Ada, "Türkiye’nin ilk ulusal kültür politikasının Avrupa Konseyi’ne sunulma sürecinde Sivil Toplum Gözüyle Türkiye Kültür Politikası Raporu ve kitabının hazırlanmasında çok sayıda kültür insanı ve sanatçı ile işbirliği yaptık. Ülkemizde kültür politikaları alanında tek, sanat ve kültür yönetimi alanında ise bir elin parmaklarından az sayıdaki akademik birimden birinin Bilgi bünyesinde olmasını bir rastlantı olarak görmüyorum. Bu çalışma sivil toplumun kültür alanında doğrudan içerik ve pozisyon üretmesi bakımından örnek olma özelliğini taşıyor. Günümüzde eşi görülmemiş göç dalgası, kültürel ifadelerin çeşitliliğini bugün bildiğimiz kabullerin çok ötesine götürecek. Bu süreçte farklı bir yaklaşım ve yepyeni kavramlara ihtiyacımız olacak. 4 yıl sonra UNESCO Kürsümüzün ilk faaliyet raporunu hazırlarken bu ihtiyaca bir nebze de olsa katkıda bulunmak, kuruluş amacımız doğrultusunda çalıştığımız konusunda bizleri rahatlatacak" açıklamasında bulundu.

UNESCO Paris Kültürel İfadelerin Çeşitliliği Bölümü Program Uzmanı Laurence Mayer-Robitaille, "UNESCO kürsüsünün amacı UNESCO programlarını uygulamak, üye devletlere bu uygulamaları anlatmak ve kültür politakalarının sürdürülebilirliğini sağlamaktır. 100’ün üzerinde ülkede 700’den fazla kürsümüz var. Bilgi'de kurulan kürsü, kültürel politikaların oluşturulması bağlamında standartların oluşturulması ve kültürel diplomasi amacıyla kuruldu. Bu kürsü sayesinde gereken tüm çalışmalar yapılacak, bilginin paylaşım ve yayılımı konusunda önemli gelişmeler olacak" dedi.

Hildesheim Üniversitesi Kalkınma için Sanat, Kültür Politikası (Cultural Policy for the Arts in Development) UNESCO Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Wolfgang Schneider kültür politikasının toplumun öz anlayışına işaret ettiğine vurgu yaparak, "Akademik çalışmalarla bağlantılı uluslararası işbirlikleri ve UNESCO ile ilişkilerin önemi bu noktada ön plana çıkıyor. Bu sayede saygı ve hoşgörü içinde diyaloglar kurulacak" şeklinde konuştu.

Belgrad Sanat Üniversitesi Kültür Politikası ve Yönetimi (Cultural Policy and Management) UNESCO Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Milena Dragicevic Sesic, "Üniversite araştırmaları giderek artıyor ve bu araştırmalar pazar taleplerine cevap verecek şekilde yapılıyor. Ancak beşeri ve sosyal bilimler ihmal ediliyor. Kürsüler bu açıdan çok önemli bir rol üstleniyor. Üniversitelerin kültür ve sanatın ne derece önemli olduğunu anlamalarını ve anlatmalarını sağlıyor. Bizler kültür ve sanatın savunuculuğunu yapmak durumundayız" dedi.

UNESCO'nun beş büyük programından birisi olan UNESCO Kürsüsü kültür, iletişim, bilgi ve eğitimi desteklemeyi amaçlıyor. Kürsü temel olarak kültür politikaları, kültürel diplomasi, kültürel ifadelerin çeşitliliği ve kültürlerarası diyalog alanlarına odaklanacak.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.