SAĞLIK - 20 Mayıs 2016 Cuma 10:28

‘Bilinçsiz tüketilen hazır meyve suları diyabetle birlikte birçok organ hastalığına yol açıyor’

A
A
A
‘Bilinçsiz tüketilen hazır meyve suları diyabetle birlikte birçok organ hastalığına yol açıyor’

Hisar Intercontinental Hospital Klinik Laboratuvar Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık, hazır meyve suyu tüketen kişilerin vücuduna, içinde yüksek miktarda şeker (glukoz) bulunan sudan başka bir şey girmediğini belirterek bu içeceklerin organ hastalıklarına yol açtığını söyledi.

Hisar Intercontinental Hospital Klinik Laboratuvar Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık, hazır meyve sularının vücutta yol açabileceği rahatsızlıkları değerlendirdi. Uyanık, hazır meyve sularındaki yüksek miktardaki şekerin (glukoz) başta metabolizma olmak üzere kanser, obezite, diyabet gibi birçok hastalığa karşı da savunmasız bıraktığını söyleyerek “Marketlerde hazır paketlerde satılan meyve sularının, gazlı içeceklere göre daha sağlıklı olduğunu düşünüyoruz ama sanıldığının aksine, meyve suları o kadar da masum değil. Aslında hazır meyve suyu tüketen kişilerin vücuduna, içinde yüksek miktarda şeker bulunan sudan başka hiçbir şey girmiyor. Vücuda sayısız olumsuz etkisi bulunan meyve suları, başta metabolizma olmak üzere; kanser, obezite, diyabet gibi birçok hastalığa karşı da savunmasız bırakıyor” dedi.

“KONTROLSÜZ MEYVE TÜKETİMİ ŞEKER HASTALIĞINI TETİKLİYOR”
Uyanık, hazır meyve sularında, miktarları değişen oranlarda meyve özünden başka katkı maddesi olarak ise meyve aromasının, sofra şekerinin ve fruktoz şurubunun bulunduğunu dile getirerek “Bu maddeler ile çeşitli kimyasalların birleşmesi meyvemsi bir tat yaratırken, birçok hastalığı da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle meyve suyu yerine, meyvelerin kendisini tüketmek sağlığımız için daha yararlıdır. Meyveler bir bütün olarak, sindirim sisteminde daha düzenli emilir ve kan şekeri ani olarak yükselmediğinden, ani insülin salgılanmasına sebep olmaz. Metabolizma normal işleyişiyle vücutta daha düzenli kullanılır. Özellikle glisemik indeksi yüksek olan kavun, karpuz, üzüm gibi meyvelerde de, aşırıya kaçmamak, kontrollü olmak gerekir. Kontrolsüz meyve tüketimi, gizli şekeri olanlar ve diyabetli hastalarda kan şeker düzeyinin yükselmesine (hiperglisemiye) yol açabilmektedir” ifadelerini kullandı.

Kandaki glukoz (şeker)miktarının fazla olmasının, vücutta bulunan proteinlere, glukozun bağlanmasına neden olduğunu söyleyen Uyanık, “Glukoz bağlanmış proteinlerin fonksiyonelliği azalır, bulunduğu doku veya organda özel görevlerini yapamaz hale gelerek, vücudun yaşlanmasına yol açar. Aşırı tüketilen meyve suları ve asitli içecekler, fazla miktarda şekerin vücuda girmesiyle, kan şekerini yükselterek, şeker hastalığı, obezite ve eklem hastalıkları yanında, böbrek, göz, kalp ve damar hastalıklarına da yol açabilmektedir. Ayrıca, yüksek kan şekeri, vücutta yağa dönüşerek, sadece karın çevresinde değil, karaciğer başta olmak üzere doku ve organlarda yağ birikmesine neden olmakta, asıl hücrelere baskı yapmakta, onları işlemez hale getirmektedir. Şeker, tümör oluşumuna ve kanserin büyümesine de neden olabilmektedir. Bu sebeple meyve suları içerisinde bulunan yüksek miktardaki glukoz, aroma ve kimyasallar nedeniyle meyve suyu tüketen kişilerde, metabolik denge bozulmakta, diğer kanser faktörlerinin de etkisiyle, özellikle mide ve bağırsak kanseri olmak üzere tüm vücut kanserleri riskini de artırmaktadır” dedi.

“ŞEKER BİRÇOK ORGAN HASTALIĞINA NEDEN OLABİLİYOR“
Kişinin vücudundaki yüksek şeker oranının, başta göz olmak üzere böbrek, beyin, kalp ve bacak damarlarının erken yaşlanmasına neden olduğunu vurgulayan Uyanık,”Yemeklerden sonra, özellikle de, şekeri yüksek meyve suyu ve asitli içeceklerin alımından sonra hızla yükselen kan şekerini, vücut kendisini korumak için düşürmeye çalışmaktadır. Günlük aktivitelerimize ve yaptığımız işlere göre yükselip alçalan kan basıncı değişikliklerine karşı koruyucu mekanizmaları, yüksek kan şekerinden olumsuz etkilenerek, küçük damarların zarar görerek, çatlaklara neden olmaktadır. Bunun sonucunda damarlar, sertleşmekte, tıkanmakta ve yaşlanması hızlanmaktadır. Hafif olan damar hastalıkları da insanın enerjisini yok ederek, yorgun ve yaşlı hissettirebilmektedir. Meyve sularının hazır paketler halinde alınması yerine, meyvelerin taze olarak alınıp, suyunun sıkılıp, yenmesi oldukça faydalıdır. Taze olarak sıkılan meyve sularının bekletilmeden içilmesi ve içerisindeki vitaminlerin, liflerin kaybolmadan tüketilmesi hastalıklara karşı da korumaktadır” diye konuştu.

Hisar Intercontinental Hospital Klinik Laboratuvar Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık, besleyici ve düşük kalorili yiyeceklerin, genç ve sağlıklı olmada çok önemli olan bağışıklık sistemi için çok yararlı olduğunu belirterek “Meyveler kadar, sebzeler ve tam tahıl ürünleri de bol lif içerdiğinden, besinlerin kana düzenli emilmesine, çabuk doymamıza yardımcı olarak, kan şekeri düzeyinin dengelenmesinde çok önemli fonksiyon görürler. Ayrıca, sindirim sürecini hızlandırarak, vücudun atıklardan, olası kanserojen maddelerden daha çabuk kurtulmasını sağlayarak, mide-bağırsak, kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltırlar” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.