GÜNDEM - 06 Kasım 2016 Pazar 11:25

Bilişim uzmanlarından düşman hackerlara gözdağı

A
A
A
Bilişim uzmanlarından düşman hackerlara gözdağı

Son zamanlarda özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya ve Çin arasında yaşanan siber savaşların Türkiye’ye sıçrayıp sıçramayacağı sorusu akıllara gelirken, Bilişim Uzmanı Hamza Taşer, savaşın Türkiye’ye sıçraması durumunda misliyle karşılık verilebileceğini belirterek, “Türkiye’deki hacker grupları gerçekten isim yapmış hacker gruplarıdır. Bu gruplar eğer ki belli bir ülkeyi kafaya takarsa sistem üzerinde sistem bırakmayacağına bilişim uzmanları olarak eminiz” dedi.

ABD ve Rusya arasında yaşanan dönemin soğuk savaşı çağımızda yerini siber savaşlara bıraktı. Siber savaşlara Çin ve Hindistan gibi bilişim sektöründe belli bir aşama kaydetmiş ülkelerin de katılmasıyla birlikte ülkelerin birbirlerine yaptığı saldırıların şiddeti de armaya başladı. Geçtiğimiz aylarda Çin tarafından ABD’ye yapılan saldırıda ABD'nin 7 milyar dolar zarara uğratılması tüm ülkelerde endişeye neden oldu. İngiltere ise siber savaşlar için şimdiden önlemini almaya başladı. The Times gazetesinde yer alan habere göre İngiltere 50 elit beyinden oluşan siber savunma timi oluşturacak.

“Dünyanın en güçlü web sayfası bile siber saldırıya dayanamaz”
Son zamanlarda saldırıların artan ve giderek durumun daha da ciddi hale geldiği siber savaşları değerlendiren bilişim uzmanları ise internet kullanıcılarına uyarılarda bulundu. Siber saldırılarda ülkelerin birbirlerinin potansiyelini bozarak birbirlerine gözdağı verilmesinin amaçlandığını söyleyen Hedza Ajans Genel Müdürü Bilişim Uzmanı Hamza Taşer, İHA'ya yaptığı açıklamada “Siber saldırılarda asıl amaç ülkelerin belli bir potansiyelinin bozulması, bir nevi saldıran ülkeye teknolojik olarak saldırılan ülkeye gözdağı vermesi. Sistemini, web sayfasını etkisiz hale getirmesi ağır hasar vermesi ya da erişimi zorlaştırmasının bütünüdür. Bu tip saldırıları zaman zaman ülkemizde de görüyoruz. Bankalarımızın, devlet kurumlarımızın, bir çok özel kuruluşun web sayfası ve sisteminde zaman zaman donmalar kesilmeler yayın akışında problemler yaşanabiliyor. Bu tip durumlarda şöyle bir bilgi vardı: Dünyanın en güçlü web sayfası bile olsanız çok güçlü bir saldırı karşısında yayınınızı durdurmanız gerekebilir. İsim yapmış dünyaca ünlü web sayfaları çok güçlü bir saldırıda yayınını kesebilirler” dedi.

“Rusya ne kadar siber saldırıya açıksa Türkiye de o kadar açıktır”
Türkiye’de kullanılan sistemlerin ABD ve Rusya gibi gelişmiş ülkelerde kullanılan sistemlerden geri kalmadığını söyleyen Taşer, “Ülkemizde altyapı olarak, teknoloji olarak gerçekten yeni nesil makineler kullanılmakta. Bu kullandığımız makineler Amerika, Rusya ve diğer ülkelerdeki makinelerle birebir eş değer olduğu için bir Rusya ne kadar siber saldırıya açıksa bir Türkiye de o kadar siber saldırıya açıktır. Aradaki olan savaşlardan sadece devlet kurumları, bankalar, özel kurumlar, havayolları etkilenmez, hatta aksine internet bağlantısı olan bütün elektronik cihazlar etkilenebilir” diye konuştu.

“Dünyadaki bütün sistemler hacklenebilir”
Türkiye’nin pek çok konuda olduğu gibi siber saldırılar konusunda da kendisini geliştirdiğini belirten Taşer, siber saldırılar sırasında ilk yapılması gerekenleri anlattı. Taşer, “Olası bir saldırı durumunda hemen müdahale çok önemlidir. Saldırının kaynak olan ülkesi tespit edilip blok IP adresleri BAN’lanarak müdahale edilebilir. Zaten kullanılan anamakineler, dadacenterdaki sunucularda filtreleme çok aktif çalıştığı için dünyadaki bir çok ülke kadar korunma altındayız. Bu demek değildir ki ‘Hiçbir zaman hacklenmeyecek miyiz?’ Evet, altyapımız kuvvetli ama ‘hacklenmeyiz’ gibi bir kaygı olmasın. Dünyadaki bütün sistemler hacklenebilir. Bütün ülkeler hacklenebilir” dedi.

“Sistem üstünde sistem bırakmayız”
Türkiye’de dünyada isim yapmış hacker ve bilişim uzmanlarının bulunduğunu kaydeden Taşer, Türk hacker gruplarının herhangi bir ülkeye yapacakları etkin bir saldırıda ciddi hasarlar verebileceğini vurguladı. Taşer şöyle konuştu: “Birçok ülkenin altyapısını incelediğimizde ülkemizdeki sistemle birebir aynı cihazları, en kötü bir kalem altını kullandığımızdan dolayı arada çok ciddi uçurum farklar görülmemektedir. Amerika’yla olası bir siber savaşta, ülkemizdeki bazı bankaların erişimi geçtiğimiz aylarda olduğu gibi, ya da başka bir ülkenin ülkemize yaptığı siber saldırıda bankalarımızın kurumlarımızın birçok sistemimizin etkilendiği gibi bunun üstesinden gelebilecek donanıma ve bilgiye de sahibiz. Ayrıca Türkiye’de dünyaca ünlü bilişim uzmanları ve hacker grupları da mevcuttur. Bu tip durumda Türkiye misliyle karşılık verebilecek duruma sahiptir. Türkiye’deki hacker grupları gerçekten isim yapmış hacker gruplarıdır. Bu gruplar eğer ki belli bir ülkeyi kafaya takarsa sistem üzerinde sistem bırakmayacağına bilişim uzmanları olarak eminiz.”

“FETÖ’nün siber saldırıya gücü yetmez”
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bazı haber kaynaklarında FETÖ’nün siber saldırı yaparak ikinci bir dalga girişiminde bulunacağı haberlerini de değerlendiren Bilişim Uzmanı Hamza Taşer, siber saldırıların büyük gruplar halinde yapıldığına dikkat çekerek FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerinin böylesine etkin bir siber saldırı yapabilecek donanıma sahip olmadığını söyledi. Dünyada büyük işler yapabilecek 8 hacker grubunun ABD, Rusya, Hindistan ve Çin’de bulunduğunu belirten Taşer, “Dünyada büyük işleri yapabilecek 7 ya da 8 tane hacker grubu var. Rusya’da, Amerika’da, Hindistan’da ve Çin’de gibi büyük gruplar var. Bu grupların dışarısında FETÖ, PKK terör örgütü gibi diğer terör örgütleri böyle bir siber saldırıya yetebilecek güçte değiller. Amerika’daki bir hacker grubu Türkiye’deki bir sunucuya, devlet bankalarına herhangi bir kuruluşa müdahale etmeye çalışırken tek başına ya da gruplar halinde saldırmanın ziyadesinde kitleyle hareket ederler. Milyonlarca makineden saldırabilirler. Bir terör örgütünün böyle bir gücü bulunmuyor. Bunu yapabilecek donanıma sahip olduklarını bilişim uzmanı olarak düşünmüyorum” diye konuştu.
Türkiye’de her zaman için siber saldırı riskinin bulunduğunu belirten Taşer, “Ülkemizi bekleyen bir risk her zaman var. Belli başlı zamanlarda da yaşıyoruz. Bu risk her zaman devam edecek. Siber saldırı şekil değiştiren bir saldırı türüdür. Her zaman aynı şekilde saldırmazlar. Her zaman sistemlerini geliştirerek saldırırlar. Ülkemizde zaman zaman bu tip durumlar da yaşanacaktır. Bu tip durumlarda mücadele edebileceğimiz altyapıya sahibiz. Bu tarz durumlar olduğunda en fazla bizi birkaç saat sekteye uğratabilirler. Duraksatabilirler. Bunlar normal bir durumdur. Dünyanın en güçlü sistemine sahip olan ülkelerde de aynı durum onlar için de geçerli olacaktır. Siber savunma bir askeri savunmaya benzemez. Şekil değiştiren yüzlerle saldırabilir. Teknolojiyi yakından takip etmekle bunun üstesinden geliyoruz” şeklinde konuştu.

“Bilgisayarınız başkasının silahı olabilir” uyarısı
Bilişim Uzmanı Taşer, özellikle bilgisayar kullanıcılarına da bir takım uyarılarda bulundu. Bilgisayara kurulan yazılımlara dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Taşer, “Birçok yazılımı bilgisayarınıza kurduğunuzda sizin istemediğiniz zamanlar bir başkası bilgisayarınızı kullanabilir. Sizin bilgisayarınızdan saldırıyı yönetebilirler. Bazı özel firmalar var. Bilgisayarınıza bir eklenti kuruyorsunuz. Belli başlı aylarda size belli bir miktarda para verdiğini söylüyor. Ama bilgisayarınızda ne işlem yapıldığını açık açık anlatmıyorlar. Bilgisayarınıza bilmediğiniz programı indirmeyin. Bilgisayarınıza bilmediğiniz sitelerden gelen eklentileri kabul etmeyin. Çünkü bu sadece sizi tehlikeye sokmaz. Aynı zamanda çevrenizi, hatta bulunduğunuz bölgeyi tehlikeye atabilecek bir sorun haline gelebilir. Bunlara dikkat etmekte yarar var” dedi. 

Aykut Yeniçağ - Halil Karahan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.
İzmir Karşıyaka, stadyum için taraftar mitingi düzenledi Yıllar önce yıkılan stadyumunu geri isteyen Karşıyaka taraftarı, bir ilke imza atarak taraftar mitingi düzenledi. Mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve artık biz stadyumumuzu geri istiyoruz” dedi. İzmir’in en köklü kulübü olan Karşıyaka, 31 Mart Yerel Seçimlerine az bir süre kala yönetim, sporcular, camia ve binlerce taraftar birleşip, senelerdir yapımını bekledikleri yeni stadyum için Türkiye’nin ilk taraftar mitingini gerçekleştirdi. 2015 yılında yeni stadyum projesi kapsamında yıkılan eski Karşıyaka İlçe Stadı’nın atıl kalan arazisinde düzenlenen mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Öncelikle değerli vaktini ayırıp buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Taraftarımızın bu hafta başı yaktığı ateşe biz de yönetim olarak eşlik ettik. Sonucu da şu anda gördüğüm kadarıyla muhteşem oldu. Karşıyaka Spor Kulübü her şeyden önce bir eğitim öğretim kurumudur. Yıllarca birçok gence spor hayatıyla birlikte kötü alışkanlıklara bulaşmadan büyüme imkanı sağlamıştır. Birçok sporcu yetişmesini sağlamıştır. Burası da bizim okul binamızdır. 10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve biz artık geri istiyoruz. İzmir’in önde gelenleri bize destek olmalı ve Karşıyaka stadyumunu geri almalı. Sizlere de bunun için büyük bir iş düşüyor. Hep beraber bunu başaracağız” dedi. “Karşıyaka’nın stada ihtiyacı var” Söz hakkı verildiği için mutlu olduğunu ifade eden Karşıyaka Spor Kulübü Kaptanı Haydar Yılmaz, “Bu tarz konuşmalara çok alışık değilim. Karşıyaka’nın bu stada çok ihtiyacı var. Bu haklı bir isyan ve haklı bir direniştir. Karşıyaka stadını istiyor. Hep birlikte bunu başaracağız” dedi. “Yeter diyoruz” Karşıyaka Voleybol oyuncusu Selen Naz Kıran, “Kulübümüzün stadyumu yıkıldı maalesef yıllar geçmesine rağmen yerine bir türlü yeni tesis yapılmıyor. Artık bu duruma sessiz kalmak mümkün değil. Yıllardır umutla gelecek günleri bekliyoruz fakat artık sabrımız tükeniyor. Buradaki o eski heyecanı yıkıntılar ve umutsuzluklar almış durumda. Yıllarca emek verdiğimiz ter döktüğümüz ve ruhumuzu verdiğimiz bu alanı geri istiyoruz. Sadece bir spor tesisi değil aynı zamanda topluluk merkezi olacak stadyumumuz için yetkililerden bir adım bekliyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü olarak artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu. “Stadyumu hak ediyoruz” Karşıyaka’da doğup büyüdüğünü ve bu kulüpte yetiştiğini dile getiren Mert Celep: “Buradaki herkese verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Tüm çocukluğum bu stadyumda geçti. Çoğu zaman idmanlarımızı burada yaptık. Ama maalesef bilmediğimiz sebeplerden dolayı birkaç sene önce bu stadyumu yıktılar. Artık bize yıllardır verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ben Karşıyaka Spor Kulübü’nün ve taraftarının bu stadyumu sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Öte yandan düzenlenen taraftar mitingine CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İYİ Parti Adayı Ümit Özlale, İYİ Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Yetkin Hafızoğlu AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı İsmail Çiftçioğlu katılım gösterdi.
Diyarbakır DTSO’da “Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamın Artırılması Projesi” düzenlenen etkinlikle başladı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Bilim Eğitim Vakfı bünyesinde yürütülen AB destekli "Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamının Arttırılması Projesi" açılışı düzenlenen etkinlikle gerçekleştirildi. Diyarbakır Gastro İnovasyon Merkezin’de düzenlenen DTSO Başkanı Mehmet Kaya, DTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Kamu Kuruluş Temsilcileri ve Sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Kaya, "Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentte işletmelerin büyümesi, yeni girişimlerin kurulması ve daha katma değerli üretim ve hizmet sunumu için insan kaynağının oldukça önemlidir. Bu nedenle kendi kurduğumuz merkezlerde gençlere ve kadınlara yönelik çalışmalara son yıllarda öncelik vermeye başladık” dedi. “Ekonomimiz için oldukça önemli bir avantaj olan gençlerimizin ve kadınlarımızın işgücüne katılımının düşük olması en temel sorunlarımızdan biri” diyen Kaya, “Gençlerimiz iş bulmakta zorlanıyor. İşletmelerimiz de son yıllarda artan bir şekilde çalışan bulmakta zorlanıyor. Bunun nedenlerine odaklanmak, çözümler üretmek ve projeler geliştirmek önceliğimiz oldu. Bu kapsamda da Diyarbakır Sanayi Mektebi başta olmak üzere merkezlerimiz bünyesinde eğitimler, farkındalık çalışmaları, etkinlikler düzenliyoruz. Şimdi de işletmeler tarafında eşleştirme, gençler ile bir araya getirmeye odaklanmaya başlayacağız” ifadelerinde bulundu. Genç nüfusun kalıcı işsiz olması, ev genci denilen, görünmeyen, iş aramayan gençlerin sayısında artışın kent için önemli toplumsal ve ekonomik sorunlar barındırdığına değinen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelecek dönemde en çok eğilmemiz ve üzerinde durmamız gereken hususun gençlerimizin iyi eğitim alması, eğitimlerden sonra desteklenmesi ve istihdama aktif ve sürdürülebilir bir şekilde katılması olmalı. Elbette bu sadece oda olarak bizim işimiz değil ve tek başımıza da yapabileceğimiz bir husus değil. Biz iki yıldır farklı işbirlikleri ile bu alanda çalışıyoruz ve hem gençlerin hem de işletmelerin karşılaştıkları sorunları kısıtları daha iyi görüyoruz. Şimdi tüm STK’larımızın ilgili kurumlarımızın ve yerel yönetimlerimizin bu soruna birlikte daha çok odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün aldığımız hibe desteği ile başlattığımız çalışmaları sizlerle paylaştık. Bunları yaparken de yerelde işbirlikleri sağladık. Ben proje süresince işbirliği sağladığımız İŞ-KUR Müdürlüğümüze, Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Yenişehir Halk Eğitim Müdürlüğüne, Karacadağ Kalkınma Ajansına, Gençlik ve Değişim Derneğine çok teşekkür ediyorum." Daha sonra konuşan DTSO Bilim Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Faruk Korkmaz, “Genç nüfusumuz ilimiz ekonomisi için en önemli avantajlardan biri. Ancak gençler sürdürülebilir bir şekilde istihdama katılamıyor ve iş aramaktan vazgeçiyor. Bu sorunun çok fazla nedeni var elbette. Önemli yapısal sorunlarımız da var. Ancak yerelde çözümler üretilmesi ve yerel dinamiklerin bu sorunu sahiplenmesi oldukça önemlidir. Diyarbakır Sanayi Mektebi’ni 2019 yılında açtık. Önceleri yaygın nitelikli eğitimler ile başladık. KOBİ’ler, çalışanlar, kadın girişimciler için 100’ün üzerinde eğitim düzenledik ve yaklaşık 5 bin kişiye ulaştık. 1,5 yıldır eğitimde, istihdamda ve mesleki eğitimde olmayan gençlere yönelik çalışma yapıyoruz. Moda tasarım, aşçı yardımcılığı, barista, yazılım dilleri gibi eğitimler düzenledik ve sonrasında da işletmeler ile nasıl eşleştirebileceğimize bakmaya başladık. Sanayi Mektebi’nde düzenlediğimiz eğitimleri, İŞ-KUR İl Müdürlüğü, Milli İl Eğitim Müdürlüğü, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Yenişehir Halk Eğitim Merkezi, Gençlik Değişim Derneği ile yapıyoruz. Şu an Sanayi Mektebinde animasyon, web tasarım, kısa film ve grafik tasarım eğitimlerimiz var” şeklinde konuştu.