EKONOMİ - 25 Aralık 2013 Çarşamba 12:32

Bimeks Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray'dan çarpıcı açıklamalar

A
A
A
Bimeks Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray'dan çarpıcı açıklamalar

Bimeks Yönetim Kurulu Başkanı Akgiray, yabancı şirketlerin planını nasıl bozduklarını anlattı. Akgiray, ''Yabancılar bizi yok edecekti, biz onları alıyoruz.'' dedi.

Bimeks Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray ile şirketlerinin son zamanlardaki atılımlarını konuştuk...

İki perdelik bir hayat, sizinkisi. Birinci perdede inşaat mühendisliği var. Kadıköy'de küçük bir teknoloji dükkânıyla başlayan ikinci perde, Bimeks'le devam ediyor… Nasıl bir geçiş yaptınız?
Ben inşaat yüksek mühendisiyim. 5-6 yıl mühendislik de yaptım. Okul inşaatından fabrika inşaatına kadar çok şey yaptık. Fakat bilgisayara meraklıydım.

O yıllarda Türkiye'de bilgisayar da yok gibi bir şey…
1983'ten sonra Türkiye, faks ve bilgisayarla tanışmaya başladı. Mühendis olduğumda da programlanabilir el bilgisayarı, Amstrad, Commodore gibi makineleri edinip “Bunlarla nasıl inşaat ve muhasebe programları yapabilirim?” dedim. Yaptım da… 1986'nın başında, AutoCAD programı ve 386 SX bilgisayarlar çıkmıştı. Mühendislik işlerini, AutoCAD üstüne kurmak istedim ama 20 bin dolara yakın bir maliyeti vardı. Kardeşimi ABD'de ziyaret ettiğimde o bilgisayarı ve programı çok daha ucuza aldım. İthal ederek ithalatı öğrendik. 3-4 sene sonra Bimeks olduk.

BİZİ CARREFOUR BÜYÜTTÜ

İlk dükkânı 1989'da Kadıköy'de açtınız. Daha sonra tek mağazayla yetinemeyeceğinizi anladınız…
Aslında o fikir zorla empoze edildi! Kadıköy'deki dükkânda bilgisayar teşhirini hayata geçirdik. Carrefour, Türkiye'nin ikinci alışveriş merkezini açıyordu. Mağaza açacak, elektronik üstüne bir satıcı bulamıyorlardı. Carrefour'un zoruyla girdik! Çok iyi gidince ikinci ve üçüncü alışveriş merkezine sürüklendik. Sonra Teknosa ortaya çıktı ve hızla büyümeye başladı. 2007 yılında bütün yabancılar Türkiye'ye gelmeye başlayınca, “Biz ne yapacağız?” dedik. Ya öleceğiz ya büyüyeceğiz!

Nasıl bir karar verdiniz?
Bizim kaybedecek çok şeyimiz yoktu, ama 250 insan işsiz kalacaktı. Yok pahasına şirketimizi almak isteyenler de oldu. O ara yabancı bir fon bize sermayedar ortak gibi oldu. Gelen parayla hızla büyümeye başladık. Ama talihsiz bir yıldı. Aniden 5 yabancı ve 2 yerli firma hızla mağazalaşmaya başladı. 2009'da gelen global krizde büyük para kaybettik. Ayakta kalmak için bugünkü stratejiyi izlemeye başladık.

Nedir, o strateji?
Daha az sermayeyle büyüme imkânı veren franchise modeli ve internette büyüme. Uzaktan stok, para ve personelin yönetilmesi üzerine bir yazılım üreterek, franchise sistemini hızla büyüttük. Halka açıldık, tasarruf ettik ve kâra geçmeyi başardık.

HİÇBİR YERDE BU KADAR YABANCI YOK!

Yabancı oyuncaların geri çekilme kararı ne zaman başladı?
2 yıl öncesine gidiyor. Sürekli zarar, zarar, zarar… Herhalde, “Dünyadaki yaygınlık içinde Türkiye o kadar küçük ki, zarar göze batmıyor.” diye düşündüler. Ama dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar oyuncu bir arada olmadı! Türkiye, Avrupa'ya en yakın, en hızlı büyüyen pazar! “Burada Bimeks diye gariban bir oyuncu ve Teknosa var. Biz bunları bir-iki yıl içinde süpürürüz. Türkiye'de kimse kalmaz” diye düşündüler. Bazı arkadaşlarımın buna inanmaları canımı sıkmıştı.

Size rekabet şansı dahi tanınmayan yabancı rakiplerinizi şimdi satın alıyorsunuz. Electro World'ü alma fikri nasıl çıktı?
Electro World'e geçen sene talip olduk. “Yüzde 10 Bimeks hissesi verelim, şirketi bize verin” demiştik. Garipsemişlerdi. Bu sene, biz almadan önce şirkete 70 milyon lira civarında para koydular. Biz, 7 milyon liraya aldık. Ama defter değerine bakarsanız, negatif bir değerle aldık. Yani eksi 25 milyon liraya aldık. Şirketin borcu, sıfır olsaydı, “Üstüne 25 milyon lira aldık” diyebilirdim.

Etkileri ne düzeyde? Bir hareketlenme var mı?
Son 6 ayda hırpalanmış bir şirket, hızla toparlıyor. Mart sonunda diğer mağazalarımızın performansına erişir sanıyorum.

Bununla yetinmediniz. Darty'i de alıyorsunuz. Onda son durum nedir?
Darty'de şirketi almıyoruz. Mağazalarını devralacağız. Detayları Ocak ayında netleşecek ama anlaşmaya vardık.

Gidişata bakılırsa, piyasada yerli oyuncular kalacak?
Şu anda oyuncu olarak Bimeks, Teknosa, Vatan, Gold ve
MediaMarkt var. Ama dünyada hâlâ beş oyuncunun olduğu bir pazar yok. MediaMarkt'ın neden hâlâ Türkiye'de durduğunu bilmiyorum, şaşırıyorum da!

TÜKETİCİ 'BENİ ALDAT; AMA KAZIKLAMA' DER!

Hemen her gün, teknoloji marketlerin yüzde 30'dan aşağı düşmeyen indirim reklamlarını okuyoruz. Kâr marjınız bu kadar yüksek mi?
O zaman şunu sorayım: Hiç indirimin olmadığı bir zamana rastladınız mı?

Hayır, rastlamadım…
Yüzde 30'la hiçbir zaman çalışmamışlar demek ki! ABD'de bir giyim mağazası var. Etiket üstüne etiket yapıştırırlar. Tüketici de bunu bilir. Apple'ın bir yöneticisi bu şirketin başına geçince, etiket uygulamasını kaldırıp, “Sadece satacağımız fiyatı yazalım” diyor. Satışlar, yüzde 40 düşüyor. Araştırma yaptırıyorlar. Buna göre, tüketici, etiketin üstünde etiket olduğunda, özel bir iskonto olmadığını biliyor; ama iskontolu gözükmesini tercih ediyor! Yani “Beni aldat! Ama kendimi kazıklanmış hissetmeyeyim” diyor. Hemen eski politikaya döndüler. Türkiye'de sadece elektronikte değil, bütün mağaza satışlarında indirim var. Çünkü tüketici bunu istiyor. “İndirimler gerçek değil” demiyorum. Gerçek; ama indirim yapacağımızı bildiğimiz için ilk fiyat tespiti de ona göre oluşuyor. Yoksa bizim gibi şirketlerin bir üründe ortalama kâr marjı brüt yüzde 18'dir en fazla.

“Torunlar Türkçe bilmeyince oğlumu buraya çağırdım”

> Oğlunuz Ahmet Bey, NASA'da çalıştı. Mars'a inen Curiosity aracının araştırma ekibinde de yer aldı. Siz mi istediniz Türkiye'ye dönmesini?

Murat Akgiray: Parlak bir kariyer yaptı zaten. Yeter o kadar. (Gülüyor) Zorlamadım; ama gelmesini istedim. Çocukları ilkokul
çağına geldi; ama Türkçeyi düzgün konuşamıyorlardı. “Biraz daha kalırsanız, çocuklar bırakmaz” dedim. Onlar da döndü. Baba-oğul devam ediyoruz. Ahmet, bir yandan da Özyeğin Üniversitesi'nde hocalık yapıyor. Ayrıca yurtdışındaki şirketlere tasarım yapmaya devam ediyor.

Sosyal sorumluluk
24 Down Sendromlu çalışanımız olacak

Genel Müdürümüz Arif Bayraktar ve İnsan Kaynakları Müdürümüz Nisa Dizdar'ın marifetidir bu proje...

Down sendromlu gençleri istihdam ederek, sosyal sorumluluk alanında önemli bir öncülük de yapıyorsunuz…
Murat Akgiray: 2012'nin yılbaşında bu projeye karar verdik. 2012'nin Eylül ayında da uygulamaya geçtik. Projenin adına “+1 Bidown” dedik. Onları, 'Teknoport' adını verdiğimiz büyük mağazalarımızda çalıştırmaya başladık. 10 Teknoport'umuza, ElectroWorld'le birlikte 14 tane daha ilave edeceğiz. 24 belki büyük bir sayı değil; ama o kadar çocuk mutlu olacak. En güzeli bu. Benden ziyade Genel Müdürümüz Arif Bayraktar ve İnsan Kaynakları Müdürümüz Nisa Dizdar'ın marifetidir bu iş. İlk denemeyi de Arif Bey'in oğluyla yaptık. Onların mutluluğu, etraflarındaki personeli de mutlu ediyor.

Fatih VURAL/TÜRKİYE GAZETESİ
Fotoğraflar: Arif Yaman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Avrupa 2.’si boksör memleketi Niğde’de coşkuyla karşılandı Hırvatistan’da gerçekleşen Gençler Avrupa Boks Şampiyonası’nda Avrupa 2.’si olan milli sporcu Emine Kılınç, memleketi Niğde’ye döndü. Hırvatistan’da gerçekleştirilen Gençler Avrupa Boks Şampiyonası’nda 50 kiloda ay yıldızlı forma ile mücadele eden milli sporcu Emine Kılınç, çeyrek finalde Bulgar rakibini, yarı finalde ise Sırbistanlı rakibini yenerek finalde İngiliz rakibiyle mücadele etti. Avrupa ikincisi olan Kılınç, memleketi Niğde’de coşkuyla karşılandı. Niğde Şehirler Arası Otobüs Terminali’nde karşılanan milli sporcu Kılınç’ı, antrenörü ve ailesini tebrik eden Gençlik ve Spor İl Müdürü İlket Ötgünlü, ”Daha önce iki kez Türkiye şampiyonu olan Emine Kılınç ülkemizi ve ilimizi en güzel şekilde temsil ederek Avrupa 2.’si oldu. İnşallah bu başarısı daha da artarak devam edecek. Kendisini tebrik ediyorum" dedi. Hedefinin olimpiyat şampiyonluğu olduğunu söyleyen milli sporcu Kılınç yaptığı açıklamada heyecanını ve mutluluğunu dile getirerek, "Zorlu bir yarıştı, ben elimden gelen her şeyi yaptım. Abdurrahman hocam sayesinde Avrupa ikinciliği oldu. Şampiyonluk istiyordum ama nasipte bu bu varmış. Dünya şampiyonası var önümde, daha iyi çalışacağız" diye konuştu. Milli sporcunun annesi Fatma Erdoğan ise, "Bize duygu mutluluğu, bu sevinci yaşattığı için çok gururluyuz. Daha çok genç, ileride çok başarılı günleri olacak. İnanıyorum ve çok güveniyorum. Hocalarının da desteğiyle daha çok güzel günlere geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı. Antrenörü Abdurrahman Özben, milli sporcunun sakatlık yaşadığını buna rağmen güzel mücadele ettiğini belirterek diğer şampiyonalara çok daha sıkı hazırlanacaklarını söyledi.
Bursa "Dağ-Der Bayramlaşma Danışığı" coşku ile kutlandı Orhaneli, Keles, Büyükorhan, Harmancık ve Osmangazi Dağ Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Dağ-Der) her yıl geleneksel olarak gerçekleştirdiği Bayramlaşma Danışığı’nı bu yıl da yoğun katılımla gerçekleştirdi. Dağ-Der tarafından her yıl düzenlenerek geleneksel hale gelen Bayramlaşma Danışığı DAĞDER Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Siyasi parti temsilcileri, STK’lar ve dernek üyelerinin yoğun katılım gösterdiği programda Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın meşaleler ve davul zurna ile coşkulu bir şekilde karşılandı. “Dağlılar ilk kez birlik iradesi gösterdiler” Programın açılış konuşmasını yapan Dağ-Der Genel Başkanı İsmail Aydoğdu yerel seçimlerde dağ yöresinin birlik olduğunu ifade ederek, “31 mart itibari ile yerel seçimler yapıldı. Şubat’ın 15’inden itibaren geçen süre içinde derneğimizde yerel seçim gündemi oluşturuldu. Dağ-Der doğal olarak tüm partilerin iltifatına tabii oldu. Bize göre güzel bir süreç geçti. Ama asıl güzellik şu ki dağlılar ilk kez bir birlik iradesi gösterdiler ve geçmişte 2 dönem Dağ-Der Genel Başkanlığı yapmış, TBMM’de 3 dönem milletvekilliği yapmış ve Osmangazi Belediyesi’ne aday olmuş bir hemşerimizin etrafında birleşti. Bugün de Osmangazi Belediye Başkanı olarak aramızda gördüğümüz için çok mutluyuz. Dertlerimiz ile değil, değerlerimiz ile gündeme gelmek isteyen bir derneğiz. Öncelikle biz hem yaşadığı coğrafya hem de 700 yıllık tarihi geçmişi itibari ile öncelikle Bursalıyız. Dolayısıyla Bursalı olmayı önemsiyoruz” ifadelerini kullandı. “Dağ yöresinin hizmet anlamında alacağı var” Geçmişte dağ yöresine yapılan hizmetlerin eksik kaldığını belirten Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Yöremizin ve yöre insanımızın hizmet anlamında alacağı var. Yöremiz insanı burada 700 yıldır yaşamasına rağmen gerçekten hak ettiğini alamadığını düşünüyoruz. Sadece ben değil yöre insanı da böyle düşünüyor. Bu yerel seçimde de sizlerin büyük desteği ile Allah nasip etti bu dönem Osmangazi Belediye Başkanı olarak sizlere hizmet etme fırsatı verdi. Hepimizi Allah utandırmasın, mahcup etmesin. Halkımızın bize yüklediği sorumluluğun ve işimizin kolay olmadığının farkındayız. Bu durumu bilerek yola çıktık ve çok çalışma sözü ile bunun da üstesinden geleceğiz. Yeni bir yönetimiz, biraz zamana ihtiyacımız var. Yönetim kadroları oturduktan sonra ve işleyişe hakim olmamız ile beraber Bursa’ya, dağ yöresine, Osmangazi’ye hizmet edeceğiz” şeklinde konuştu. Programın sanatçı Mehmet Çetin konseri ile devam etti.