EKONOMİ - 01 Şubat 2015 Pazar 12:03

Bin kadının umudu oldu

A
A
A
Bin kadının umudu oldu

Diyarbakır’da geçtiğimiz yıl dernek olarak faaliyet yürütmeye başlayan Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği’nde bin kadın, ürettikleri el emeği göz nuru ürünleriyle aile bütçesine katkı sunuyor.

Türkiye’nin çeşitli illerindeki kadınları aynı çatı altında toplayan dernek sayesinde atık malzemeler bile usta ellerden geçerek sanat eserine dönüşüyor.

Diyarbakır’da 2012 yılında oluşum olarak kurulan ve Mayıs 2014 yılında dernek statüsüne geçtikten sonra aynı yılın sonlarında ismine istihdamı da ekleyen Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği, büyüyerek tüm Türkiye’yi sarma yolunda hızla ilerliyor. Bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde Türkiye’nin çeşitli illerinde bin kadın üyeye ulaşmayı başaran dernek sayesinde kadınlar, erkek egemenliğini kırarak üretime katkı sağlamaya başladı. Atık malzemelerden yaptıkları ürünleri dernek aracılığıyla pazarlayarak aile bütçesine de katkı sunan kadınlara eşleri, hatta kayınvalideleri de destek olmaya başladı. Satılan ürünlerle eve para girmesine vesile olan kadınlar, ayaklarının üzerinde durmayı başararak üretimde erkeklerin egemenliğine son verme niyetinde.

“HERKES EVİNDE ÇOCUĞU VE EŞİ İLE BİRLİKTEYKEN BİLE ÜRETİM YAPIYOR”

Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği Başkanı Gülbahar Örmek, derneğin 2012 yılında oluşum olarak kurulduğunu, 2014 Mayıs ayında dernekleştiğini ve yılın sonunda Alternatif Üretim Derneği olan derneğin ismini Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği olarak değiştirdiklerini söyledi.

Merkezlerinin Diyarbakır’da olduğunu belirten Örmek, “Bizim merkezimiz Diyarbakır’da ancak doğu illeri başta olmak üzere Çanakkale, İzmir, Balıkesir, Ordu, Mersin’de üretim yapan kadınlar da bu yelpazenin içinde. En fazla üretim ve örgütlü olduğumuz il Mardin. Mardin’den sonra Diyarbakır, sonra Batman’da çok kuvvetliyiz. Ama hemen her ilde bir iki ilişkimiz bulunuyor. Bizim elimizde olan her ürünün, her değerin aslında bir hikayesi var. Bizimle çalışan engelli kadınlar var, kocası tarafından şiddete uğrayan kadınlar var, kuma getirilen, bunu kabul etmeyip direnip kendi aylakları üzerinde durmak için üretime geçen kadınlar var. Ben üretim yapmak istiyorum diyen kadınlar var. Böyle farklı bir konseptle çalışıyoruz. Temel şiarımız kadın emeğini görünür kılabilmektir. Bunu yapabilmek için de ne yapmamız gerekiyorsa biz şu an onu yapıyoruz. Amaç, kadın evinden çıksın, gelsin burada üretsin gibi muazzam fiziki mekanlar oluşturmadık. Herkes yine evinde çocuğu ile eşi ile birlikte üretim yapıyor” dedi.

"KAYNANASI GELİNİN KAZANDIĞINI GÖRDÜKÇE DESTEK OLMAYA BAŞLADI"

Bazı güzel örneklerle karşılaştıklarını da belirten Örmek, “Mesela kaynanası, gelinin kocası, eşinin para kazandığını gördükçe destek olmaya başladılar. Böyle örnekler çok çevremizde. Yani ev yükünü biraz ondan alıp ben bunu yapayım, sen onun yerine şunu yap diyenler de oldu. Bizim şu anda ilk hedefimiz gerçekten kadınları ne şekilde örgütleyebiliriz, üretim adı altında, sadece kadın öznesi altında. Siyasi farklı görüşlere mensup kadın üyelerimiz var, çalışanlarımız var. Ama yan yana geldiğimizde bu kentin sorunlarını, kadın sorunlarını, çocuk sorunlarını konuşuyoruz” diye konuştu.

"HERKES KENDİ EKONOMİSİNİ ORTAYA KOYUYOR"

Tüm kadınların kendi ekonomisini ortaya koyduğunu kaydeden Örmek, “İpini kendi alıyor, emeğini kendi koyuyor, biz bu oluşumu hedefine ulaştırıyoruz. Kadın bunu yaparken satmak için yapıyor. Kobanili bir kadın vardı, normalde çocuğunu uyuttuktan sonra hayallere daldığını söylerdi. Kobani’yi, evlerinin nasıl yakılıp yıkıldığını düşündüğünü söylerdi. Şimdi on bebeği nasıl yaparım onu düşünüyor” şeklinde konuştu.

ROMAN KADINLAR ÜRETİM YAPMAYA BAŞLADI

Diyarbakır’ın Sur ilçesi Suriçi semtinde yaşayan ve kendileri tarafından da azınlık olarak görülen Roman vatandaşların olduğunu anlatan Örmek, “Sürekli onlara önyargılarla yakıştırdığımız etiketler vardı. Belki ilk defa üretim içine dahil oldular, bebek yaptılar. Kadınlarımız, terzi atıklarını alıp kesip birleştiriyorlar. Kullanılmayan veya artık satılamayacak durumda olan malzemeleri alıp üreten kadınlarımıza veriyoruz. Kadınlar bu malzemeleri aldıktan sonra kendileri üretime geçip, çeşitli işlemlerden geçiriyor” dedi.

BİN KADINLA ÜRETİM YAPIYORLAR

Derneklerinde son katılımla beraber bin kadının bulunduğunu dile getiren Örmek, şunları söyledi:

“Ayrıca bizim gönüllü çocuklarımız da var. Burada ikamet eden, Diyarbakır’da yaşayan, kendilerince Kobanili yaşıtlarına katkı sunmak isteyen çocuk grubumuz da var. Bunlar, giydikleri ama ikinci el olduğu için vermeye utandıklarından dolayı giysilere çeşitli şekiller koyuyor. Birkaç damla çamaşır suyu döküyorlar, farklı bir renk veriyorlar, boncuklarla süslüyorlar ya da bir yerleri kesip dikmiş gibi hava veriyorlar. Bu şekilde belirlediğimiz Suriçi’nde ikamet eden ya da arkadaşlarımızın tespit ettiği kişilere gidip hediye ediyorlar, konuşuyorlar, bazen dondurma yemeye bile gidiyorlar. Bu şekilde sadece sosyal sorumluluk kapsamına giren çalışmalarımız da var. Kullanım dışına çıkan bir şeyi tekrar kullanımla buluşturmak da bir üretimdir.”

KADINLARIN EMEĞİ İLE MARDİN’DE YÖRESEL KIYAFET DEFİLESİ YAPILACAK

Kadınların kendi üretimlerinin sergileneceği defileyi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Mardin’de yapmayı planladıklarını dile getiren Örmek, “Dicle ile Fırat’ın aşkı Mezopotamya defilesini Mardin’de yapacağız. Amacımız magazinsel bir şey yapmak değil asla. Bir aşamaya geldiğimizi düşünüyoruz. Biz bunu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde saydığımız kadınların hepsinin emeğini kapsayacak yöresel kıyafet defilesi yapıyoruz. Startını Mardin’de veriyoruz, bunun altını çizmek istiyorum. Amacımız kültürümüzü götürmek, kendimizi tanıtmak, emeğimizi hak ettiği değere ulaştırmaktır. Hedef illerimiz arasında Çanakkale ve Türkiye metropollerinden İzmir, İstanbul ve Ankara’da defile yapmak var. Bunun dışında Ermenistan ve Irak’tan da teklifler var” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.