GÜNDEM - 20 Ağustos 2016 Cumartesi 11:52

Bingöllü kanaat önderi PKK-FETÖ işbirliğini anlattı

A
A
A
Bingöllü kanaat önderi PKK-FETÖ işbirliğini anlattı

Bingöllü kanaat önderi iş adamı Nihat Karaarslan, "PKK ve FETÖ'nün bağları hala devam ediyor. Devam etmesi bugün açık ve net bir şekilde ortadadır" dedi.

Bingöllü kanaat önderi iş adamı Nihat Karaarslan, PKK ile FETÖ arasındaki işbirliğini gözler önüne serdi. Karaarslan, " FETÖ zaten Abdullah Öcalan'la aynı yerden kullanılıyordu. Bunun geçmişe gittiğimiz zaman, 1961'e baktığımız zaman Fethullah Gülen, Komünizmle Mücadele Derneği'nin Erzurum temsilcisidir. Tapu, kadastro döneminde Abdullah Öcalan'ın okul okuduğu dönemde o da aynı Komünizmle Mücadele Derneği'nin elemanıdır. Dolayısıyla bunlar birlikte çalıştığı için o dönemlerde ne yapıldı? Türkiye'de bir dini kanaat önderi ortaya koyup, Fethullah Gülen üzerinden FETÖ diye adlandırdığımız yapı, Said Nursi Bediüzzaman Said Kurdi'nin ilmini by-pass ederek kendine bir dini kanaat önderi oluşturdular. Bu dini kanaat önderi küresel yapıya baktı, yani bizim Komünizmle Mücadele Derneği dediğimiz dernekte de 'küresel Ergenekon' adı altında kurulan bir yapıydı. Bu yapının içerisinde Amerika, 36 Avrupa ülkesinin Türkiye'yi yönetmesiydi" diye konuştu.

"İmralı'da görüşüldükten sonra Öcalan 2 mektup gönderdi, bir tanesi Pensilvanya'ya"
Ergenekon olayını da sulandıranın Fethullah Gülen olduğunu kaydeden Karaarslan, "PKK ve FETÖ'nün bağları hala devam ediyor. Devam etmesi bugün açık ve net bir şekilde ortadadır. Abdullah Öcalan ile İmralı'da görüşüldüğü zaman, resmi olarak HDP heyeti gittiği zaman heyet oradan geri döndüğünde 2 tane mektup yolladı. Bir Kandil'e gönderdi, bir de Pensilvanya'ya gönderdi. Eğer bu adamın bu yapıyla işbirliği yoksa İmralı'da PKK davasından yatan bir adam, Pensilvanya'ya Ahmet Türk ile birlikte niye mektup yollasın?" ifadelerini kullandı.

"FETÖ, çözüm sürecinde sadece PKK'yı muhatap kıldı"
Çözüm sürecine de değinen Karaarslan, "Bütün dönemlerde, cumhuriyetin bütün süreçlerinde Kürt kimliği ile ilgili tasarruflar vardı. Turgut Özal, 'Kürt meselesi var ben bunu çözeceğim' dedi, bedelini hayatıyla ödedi. Daha sonraki dönemlerde ilk olarak vesayet rejimine karşı çıkan bir AK Parti geldiği için, 'ben Kürt meselesini çözeceğim' dedi. Bu meseleyi çözeceğim dediği noktada Tayyip Erdoğan ve partisinin düşüncesi, Kürt meselesini Kürtler'le çözmekti ama bu süreçte bütün o çakışan gruplar ortak oldu. Gladyö yapılanmasının altında yer alan hepsi oldu. Bunun içerisinde o dönemde dini referansı yüksek gözüken, bu ılımlı İslamiyet adı altına saklanan FETÖ partinin içerisine biraz daha hakim oldu. Partinin içerisine hakim olduğu zaman kendi danışmanlarıyla Kürt meselesinin çözümünü çözümsüzlüğe götürebilmek için sadece PKK'yı muhatap kıldı. PKK'yı muhatap kılma sürecinden sonra zaten Kürt meselesindeki çözüm doğru gitmemeye başladı. Çünkü PKK tek muhatap olursa PKK terör örgütüdür, örgüt ne yapar? İşine gelmediği zaman bombayı patlatır, çözümü çözümsüzlüğe götürür" değerlendirmesinde bulundu.

"PKK, FG plakalı araçla polise saldırarak bir mesaj verdi"
PKK'nın kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri Kürt olarak görmediğinin de altını çizen Karaarslan, "Kürt meselesinin çözümünü çözümsüzlüğe götürebilen en büyük yapı Paralel Yapı diye adlandırdığımız yapıdır. FETÖ ve PKK aynı yerden yönetildiği için, ikisi de aynı vesayet rejimi tarafından ortaya sürüldüğü için birlikte mesela son zamanlarda örnek olsun diye söylüyorum Cumhurbaşkanımızı öldürmeye giden SAT gruplara bir operasyon düzenlendi. Operasyonu yapan time takviye tim gönderildi. Bu takviye tim gönderildiği zaman Bingöl'den de gönderildi ama gazetelere Bingöl'deki takviye gücün bunları yakaladığı yazıldı. Bir gün sonra FG plakalı bir araçla Bingöl'de polislere saldırı yaptılar, bir mesaj verdiler. Teröristlerin yakalanmasından bir gün sonra Bingöl'de PKK yaptığı eylemde FG plakalı bir aracı patlattı, 7 tane polisimiz öldü" şeklinde konuştu.

"Ontolojik devlet FETÖ'ymüş"
HDP'nin Abdullah Öcalan'la görüşmesinden sonra gönderdiği mektuplardan birinin Ahmet Türk ile birlikte Pensilvanya'ya gönderildiğini vurgulayan Karaarslan, "Ahmet Türk ile Pensilvanya'ya ne diye mektup göndersin? Eğer PKK, Fethullah Gülen'in dışındaysa, FETÖ örgütü ile bir bağlantısı yoksa Pensilvanya'da yaşayan bir teröriste İmralı'da tutsak olan bir adam niye mektup göndersin? Zaten Abdullah Öcalan, bütün dönemlerde kendi yandaşlarını, kitlesini rahat tutabilmek için 'ben devletle görüşmüyorum, ontoloji devletle görüşüyorum' diyordu. O zaman biz anlıyoruz ki onun ontolojik devlet dediği bu darbeyle beraber ortaya çıktığında FETÖ'dür. Bu sistemi bunlara kurduran küresel yapı aynı yerde bunları yönetmiş. PKK, FETÖ'nün bu başarısız darbe girişiminden sonra olaylarına, eylemlerine genişleterek başlıyor. 17-25 Aralık operasyonundan sonraki FETÖ'cü olarak adlandırılan güvenlik görevlilerinin hepsi doğuya gönderildi. Doğuya gönderilen yapı, PKK ile ortaksa senin orada başarılı olabilme şansın var mı? Bugün FETÖ'nün bu olaylarını örtbas edebilmek için, FETÖ terör mücadelesini engelleyebilmek için doğuda her gün sen gidip sivil halka bomba patlatamazsın. Senin böyle bir gücün yok, senin kitlesel bir karşılığın yok. Bunların hepsi küresel güçlerin egemenliğinde olan taşeron örgütlerdir" dedi. 

Goncagül Özcan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’u erguvan ağaçları süsledi Yeşil, Mavi ve Pembe tonlarının İstanbul Boğazını adeta bir tabloya dönüştüren erguvan ağaçları çiçek açtı. Boğaz manzarası ile birlikte havadan çekilen erguvan ağaçları pembeye boyadığı kıyılar kartpostallık görüntüler oluşturdu. Baharın müjdecisi olarak bilinen erguvanlar İstanbul’u süslemeye başladı. İstanbul Boğazının her iki yakasında zarif dallarıyla şehre ayrı bir güzellik katıyor. Her yıl Nisan ve Mayıs ayları arasında çiçek açan erguvan ağaçları kenti adeta bir tabloya dönüştürüyor. Vatandaşlar tarafından oldukça ilgi gören pembe çiçekli ağaçlar Ahmet Hamdi Tanpınar, Edip Cansever gibi şairlerin de mısralarında yer aldı. İstanbul Erguvan Gönüllüleri Kurucusu Hüseyin Emiroğlu erguvan ağaçlarının her yıl takip ederek, ağaçların daha çok tanıtılması için birçok proje hayata geçiriyor. “Erguvanın boğazdaki görüntüsü böylece insanlara bir seyir keyfi veriyor” Bahar geldiği zaman erguvan ağaçlarının çiçek açtığını dile getiren İstanbul Erguvan Gönüllüleri Kurucusu Hüseyin Emiroğlu, “Erguvanın bir zamanı var Nisan 15 ila mayıs ayının 15’i arasıdır. Bu zaman dilimi bazen nisanın başına doğru bazen mayısın sonuna doğru kayabiliyor. Bir 15 günlük zaman içerisinde çiçekler açıyor. Kahverengi dalların üzerinde birden önce kırmızı sona çiçekler açınca pembe çiçekleri olan bir ağaçtır. Bu ağaç İstanbul boğazının yeşil yamaçlarının üzerinde sanki birisi fırça ile pembe lekeler atmış gibi bir görüntü çıkıyor. Bu izlemesi çok hoş bir manzara oluyor. Erguvanın boğazdaki görüntüsü böylece insanlara bir seyir keyfi veriyor. Osmanlı döneminde şairler fark ediyor erguvan ağaçlarının çiçeklerini. Modern ve klasik dönemdeki şairlerimiz de erguvan ağaçlarının çiçeklerin bir metafor olarak kullanıyor. Erguvan İstanbul gönüllüleri diye bir gurup oluşturup, İstanbul’dakilere sürekli olarak bunu anlattık. 20 sene önce herkes erguvanı tanımazken şimdi biliyorlar. Osmanlı Padişahlarından 3. Selim’in bir fermanı var “Erguvan ağaçları azaldı biraz erguvan ağaçları dikin” diye. Erguvan ağaçları bizim bütün Marmara ve Akdeniz kıyılarında var” diye konuştu.
Mersin Tarsus’ta sanatsal etkinlikler artıyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Tarsus’a Değerler Katanlar Kurulu (TADEKA) tarafından sanatsal etkinlikler tüm hızıyla devam ediyor. TADEKA’nın öncülüğünde ’Dünya Sanat Günü’ne özel olarak hazırlanan ve birçok sanatçının eserinin yer aldığı ’Sanat Güzelleştirir’ adlı karma resim sergisi, Mehmet Bal Sanat Galerisi’nde açıldı. Açılışa Büyükşehir Belediyesi Kent Katılımı ve Sivil Toplum ile İlişkiler Şube Müdürü Başar Akça, TADEKA üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve sanatseverler katıldı. Birçoğu Büyükşehir Belediyesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel Berdan Konukevinde 2 gün süren resim çalıştayında ortaya çıkan eserden oluşan sergi, 30 Nisan’a kadar açık kalacak. “Sanat yapmayı herkese tavsiye ediyorum” Serginin küratörlüğünü yapan ressam Nurettin Gözen, açılışta yaptığı konuşmada, eserlerin birçoğunun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak gerçekleşen atölye çalışmalarında yapıldığını ifade ederek, “Herkesin eline sağlık. Bundan sonra devam edecek, daha güzel şeyler yapacağız. Sanat iyileştirir, sanat moral verir, sanat insanı güzelleştirir. Sanat yapmayı herkese tavsiye ediyorum” dedi. “Çalışmaların tamamına ful destek olacağız” Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu, yapılan çalışmalarla Mersin’in çok daha ilerilere gideceğini kaydederek, “Hep birlikte bu çatı altında sanat çalışmaları yapmak bizim için çok büyük bir fırsat. Özellikle Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesinde olduğumuz için TADEKA çatısı altında kadın çalışmalarının tamamına destek olacağız. Dernekler bazında yeni projelerle geliyoruz” diye konuştu. “Sergilemenin gururunu yaşıyoruz” Sanatçılardan Seda Yıkılmazpehlivan da Büyükşehir Belediyesi tarafından ’8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak Berdan Konuk Evinde gerçekleştirilen resim kampına da katıldığını belirterek, “57 ressamın katıldığı çalıştayda 75 küsur resim ortaya çıktı. Onlardan iki tanesi de bana ait. Hem keyifli bir organizasyon içerisinde yer aldık hem anlamlı bir güne, anlamlı resimler üretmeye çalıştık. Biz çok eğlendik. Bu değeri görmekten de mutlu olduk. Bugün de sergilemenin gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Yozgat Korkutan artış: Yozgat’ta son bir haftada 255 kişinin vücudundan kene çıkartıldı Havaların ısınmasıyla Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış yaşanırken, Yozgat’ta son bir haftada 255 kişi vücuduna yapışan kene nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvurdu. KKKA hastalığının yoğun şekilde görüldüğü illerden biri olan Yozgat’ta ilkbahar mevsimiyle birlikte kene vakaları başladı. İç Anadolu Bölgesi’nde özellikle Yozgat, Sivas ve Tokat çevrelerinde sık görülen ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan keneler kırsal kesimde yaşayanlar için risk oluşturuyor. KKKA’nın ölümcül sonuçlar doğurduğunu söyleyen uzmanlar ise, tarım alanları, yeşil alanlar ve hayvancılığın yapıldığı yerler ile pikniğe giden vatandaşlara uyarılarda bulunarak tedbirli olmalarını istedi. En çok vakaya Saraykent ilçesinde rastlandı Uzmanlar, kırsal alanda vatandaşların vücudu kapatan kıyafetler tercih etmelerini, pantolon paçalarını çorapların içine sokmalarını tavsiye ederken, ateş, halsizlik, baş ağrısı, vücut ağrısı, ishal gibi şikayetleri bulunan kişilerin ise en yakın sağlık kuruluşuna gitmelerini önerdi. Uzmanlar ayrıca, vücuda yapışan kenenin bulunduğu yerden çıplak elle temas etmeden çıkartılması gerektiğine dikkat çekti. Yozgat ili genelinde son bir haftada 255 kişinin vücuduna kene yapışırken, kene vakalarının en yoğun olduğu ilçe ise Yozgat’ın Saraykent ilçesi oldu. Saraykent ilçesinde 60, Sarıkaya ilçesinde 30, Kadışehri ilçesinde 27 ve diğer ilçeler olmak üzere 255 kişi sağlık kuruluşlarına müracaat ederek, vücuduna yapışan keneyi çıkarttı. Kene yapışması nedeniyle Yozgat Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde 2, Yozgat Şehir Hastanesi’nde ise 1 olmak üzere 3 kişinin de tedavisinin devam ettiği öğrenildi. “Keneye karşı tedbirli olun” Yozgat Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Doktoru Dilek Yılmaz, keneye karşı vatandaşları uyararak, almaları gereken tedbirler konusunda uyarılarda bulundu. Yılmaz, “Vatandaşlar dağa, ormana, tarlaya, bahçeye giderken açık renkli ve kapalı kıyafetler giyinmeliler. Pantolon paçalarını çoraplarının içerisine koysunlar, kırsal alandan döndükten sonra kıyafetlerini tamamen çıkartıp vücutlarını kontrol etsinler. Özellikle kasık bölgeleri, diz arkaları, kulak arkası ve ense ve saç diplerine bakıp kene kontrolü yapsınlar. Eğer hastaya kırsalda kene temas ettiyse kendileri sağlık ocağına başvurmadan önce güvenli bir şekilde keneyi kendileri çıkarsınlar. Tabii ki bunu çıplak elle yapmayıp, eldiven, bez veya poşet ile kenenin kafa kısmına en yakın yerden tutup keneyi çıkarsınlar. Kene tuttuktan sonra kendilerini 10 gün boyunca gözlemlemeliler. Ateş, bulantı, kusma, baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı, iştahsızlık, halsizlik gibi belirtilerin bir ya da birkaçı olursa o zaman hastaneye başvursunlar. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ölümcül bir hastalık ve bu nedenle vatandaşlarımızın çok dikkatli olmalarını öneriyoruz” dedi.
İstanbul Net UYP açığı 314,2 milyar dolara yükseldi Net UYP, 2023 yıl sonunda eksi 286,7 milyar ABD doları iken 2024 Şubat sonunda eksi 314,2 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Şubat ayı Uluslararası Yatırım Pozisyonu Gelişmeleri’ni açıkladı. Buna göre Şubat sonu itibarıyla, Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2023 yıl sonuna göre yüzde 2,4 oranında azalışla 320,2 milyar ABD doları, yükümlülükleri ise yüzde 3,2 oranında artışla 634,4 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2023 yıl sonunda eksi 286,7 milyar ABD doları iken 2024 Şubat sonunda eksi 314,2 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2023 yıl sonuna göre yüzde 8,8 oranında azalışla 128,5 milyar ABD doları, diğer yatırımlar kalemi yüzde 3,3 oranında artışla 126,2 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Diğer yatırımlar alt kalemlerinden bankaların Yabancı Para ve Türk Lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 8,1 oranında artışla 50,4 milyar ABD doları oldu. Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2023 yıl sonuna göre yüzde 11,3 oranında artışla 176,3 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Portföy yatırımları 2023 yıl sonuna göre yüzde 6,9 oranında artışla 102,5 milyar ABD doları oldu. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2023 yıl sonuna göre yüzde 16,7 oranında artışla 34,5 milyar ABD doları olurken, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 6,2 oranında artışla 2,8 milyar ABD doları, Hazine’nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 2,8 artışla 43,7 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2023 yıl sonuna göre yüzde 1,3 oranında azalarak 355,6 milyar ABD doları oldu. Yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki Yabancı Para mevduatı, 2023 yıl sonuna göre yüzde 3,2 oranında azalarak 41,8 milyar ABD doları olurken, TL mevduatı yüzde 9,1 oranında artarak 18,6 milyar ABD doları oldu. Bankaların toplam kredi stoku yüzde 0,6 oranında artarak 63,6 milyar ABD doları olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 1,9 oranında azalarak 99,2 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşti.
Erzurum 5 yılda toplam 5591 hatim Oltu’nun Özdere Mahallesi’nde ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’ kapsamında 5’ncisi düzenlenen hatimlerde bu yıl 1090 hatim okundu. Böylece rakam 5 yılda 5591 hatime ulaştı. Okunan hatimler ahirete göç eden Özdere sakinleri ve Şehitlerin aziz ruhuna bağışlandı. Erzurum’un Oltu İlçesine bağlı Özdere Mahallesi, 5 yıldır geleneksel olarak düzenlenen ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’ kapsamında okunan hatimleri ebediyete intikal eden köy sakinleri ile tüm şehitlerin ruhuna bağışlıyor. Yer yüzündeki Özdere mahallesinin gözü kulağı olan Şakir Şahin’in organize ettiği ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’ 5’ncisi Ramazan Bayramın’nda Özdere Mahallesi Camiinde yapıldı. Özdereli Kur’an Bülbülleri tarafından Ramazan ayı boyunca okunan Hatmi Şerifler, Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve Dualar eşliğinde ebediyete intikal eden Özdere mahallesi sakinleriyle tüm Şehitlerin ruhuna bağışlandı. Prof. Dr. İsmail Altun öncülüğünde Alaattin Bülbül, İsa Aras ve Emre Tepe’nin öncülüğünde yapılan ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’ yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Lütfü Koçak, İsmail Koçak, Ensar Şahin, Murat Demir, Rahmi Dağ, Davut Özdemir, İbrahim Bülbül gibi hafızlar Kur’an-ı Kerim tilavetiyle etkinliğe katkı sağladılar. 31 Mart Yerel Seçimlerinde tek aday olarak seçimlere giderek güven tazeleyen Özdere Mahalle Muhtarı Lokman Altun, ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’nı organize eden Şakir Şahin, Prof. Dr. İsmail Altun öncülüğünde Alaattin Bülbül, İsa Aras ve Emre Tepe ile tüm köy sakinlerine hatimler için teşekkür etti. Özdere Mahallesi Camii’ni dolduran vatandaşlar okunan dualara ‘Amin’ diyerek ellerini semaya açtı. 5 yılda 5591 hatim okundu Özellikle köylerinde ahirete göç eyleyen vatandaşlar ile Şehitler’in ruhuna bağışlanmak üzere 5 yıldır aralıksız ‘Vefa Günü Hatmi Şerif” organize ettiklerini belirten Şakir Şahin, 5 yılda 5hatmi şerif okunduğunu söyledi. Şahin, “5yılda 5591 hatim, binlerce Yasin-i Şerif ve sureler ile ihlas ve kelime-i tevhitler okundu. Gerek köyümüzde, gerek Oltu’da, gerek Erzurum’da ikamet eden köylülerimiz ile Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinde bulunan Özdereli hemşehrilerimiz beş yıl önce başlattığımız projeye katıldı. Beş yılda ahirete göç etmiş köylülerimizin yanı sıra Kahraman ecdadımız ve şehitlerimizin ruhuna hatimler bağışladık. Projemizde yer alan tüm Kur’an bülbüllerine ve programımızı şereflendiren köyümüzün yetiştirdiği hafızlara teşekkür ediyoruz. Ramazan bayramının ikinci gününde Akşam namazına müteakip gerçekleştirdiğimiz programa katılan tüm köylülerimize ve yaptığımız canlı yayınlarda el açıp ‘Amin’ diyen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.