EKONOMİ - 23 Ekim 2017 Pazartesi 10:56

Bir dönemin vazgeçilmez mesleğiydi, şimdi çırak bulunamıyor

A
A
A
Bir dönemin vazgeçilmez mesleğiydi, şimdi çırak bulunamıyor

Bir dönemin vazgeçilmez mesleklerinden olan 'ciltçilik'te, sektörde insan gücüne olan bağlılığın azalmasından dolayı yetiştirecek çırak dahi bulunamıyor.

1980 ve 1990’lı yıllarda, gazetelerin fasikül olarak Kur’an-ı Kerim, ansiklopedi ve dergi gibi ekleri, kupon ile vermesinden dolayı yoğun şekilde mesai yapan ciltçiler, teknolojinin gelişmesiyle beraber iş bulmakta zorlanıyor. İnsan gücüne olan ihtiyacın azalması ve fabrikasyon üretime geçilmesi mesleğin sonunu hazırlıyor.

1980’li yıllardan itibaren sektörün içinde olan ciltçi Salih Yuvakel, 20 sene sonra ciltçilik adına fazla sayıda usta bulunmasının zor olabileceğini belirtti. Çırak bulmakta zorlandıklarını aktaran Yuvakel, “15-20 sene sonra yetişmiş insanlar belki olmayacak. Olan ustalar daha kıymetli olacak. Fakat iş potansiyeli geçmiş zamanlara nazaran düşük olduğu için bir de fabrikasyona dönüldüğü için muhtemelen başka kişiler de yetişmeyecek diye düşünüyorum. Neticede toptan üretime geçildiği aşamada insanların pek önemi kalmıyor. Üniversitelerin aslında bunu yan dal olarak veya bir şekilde meslek olarak öğretmelerinde yarar var diye düşünüyorum. Kesinlikle çileli bir iş değil, zevkle yapıyorum. 10-12 saat çalışmama rağmen hiç yorgunluk hissetmiyorum. Her aşaması keyifli bir iş” ifadelerini kullandı.

“Eskiden bu işleri yaparken para kazanırdık”

Geçmiş dönemler ile günümüzü kıyaslayan Salih Yuvakel, sektörün eski hareketliliğini kaybettiğini vurguladı. Yuvakel, konuyla ilgili sözlerini şu cümlelerle noktaladı:

“Geçmiş dönemde kıymeti iş yoğunluğundan dolayı olabilir. Eskiden gazeteler fasikül olarak ekler verirdi. Kuran-ı Kerim’ler verilirdi. Onun dışında fasikül olarak farklı ansiklopedi ciltleri vardı. Dolayısıyla insanlar bunları biriktirip hem okur hem de ciltçiler bu işleri yaparken para kazanırlardı. Söylediğimiz yıllar ile şimdiki dönem arasında artık bu işler ortadan kalkınca, talep de şu an pek yok diyebiliriz.” 

Murathan Yıldırım
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Hava sıcaklığı artarken çıkan haşerelere karşı uzmanı uyardı Havaların ısınması ile birlikte kış uykusundan uyanacak canlılar ve haşereler konusunda bilgiler veren Veteriner Hekim Serkan Eroğlu, “Sıcak havalarda müstakil bağ evlerine göçecek vatandaşlarımızın evlerinde düzenlemeler yapması gerekiyor” dedi. Isınan havalarda evlerin etrafındaki su birikintileri ve otların temizlenmesi gerektiğini söyleyen Eroğlu, “Havaların ısınması ile birlikte kış uykusuna yatan yılan, akrep, sarıkız, kene ve sivrisinek gibi canlılar uyanmaya başladılar. Bununla birlikte insan sağlığı için de tehlikeli durumlar oluşmaya başladı. Özellikle keneler ve sivrisinekler olsun. Bundan sonraki dönemde tabi ki havaların ısınması ile birlikte insanlarımız yağışların da gelmesiyle birlikte bağlara doğru göçecek. Artık evlerimizden, müstakil bağ evlerimize doğru göçeceğiz. Tabi ki kış dönemi boyunca oradaki karların altında kalmış olan ağaçların yapraklarının dökülmesi ile o yaprakların altında kış uykusuna yatan akrep olabilir, çıyan olabilir veya sarıkız dediğimiz canlılar aktif hale geliyorlar. Şimdi bağlarına göçecek olan vatandaşlarımızın evlerinde düzenlemeler yapmaları gerekiyor. Bu bodrumda olsun veya bahçeli yerlerdeki bu birikintileri ya da atık otları düzenli bir şekilde temizleyecekler hatta bir takım ilaçlamalarla da evlerinin etrafını ilaçlayacaklar. Çünkü bu canlıların ısırmaları veya sokmalarına maruz kalmamak için dikkatli olmaları gerekiyor. Mesire alanında bir yeşillikte veya bir su kenarında piknik yapacak vatandaşlarımız ise çizme gibi şeyler giymeliler. Özellikle buralarda dolaşırken, çünkü otların arasındaki yılan olsun veya başka canlıları tam olarak göremedikleri için bu şekilde önlem alabilirler. Sonuç olarak bu bölgeler o canlıların yaşam alanı ve biz onların yaşam alanlarına girmiş oluyoruz” dedi. Özellikle mesire alanlarında keneye karşı vatandaşların çok dikkatli olması gerektiğini belirten Serkan Eroğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Tabi havaların ısınmış olması ile birlikte keneler birçok hastalığı nakleden canlılardır. En başta kırım kongo kanamalı ateşi hastalığını. Vatandaşlarımızın özellikle mesire alanlarına gittiklerinde, bu hayvanların mera dediğimiz yayılım alanlarından uzak yerlerde piknik yapmaları vatandaşlarımız için daha sağlıklı olur. Bu keneleri uzaklaştırıcı veya kovucu spreyler ya da onun dışında ilaçlarda kullanabilirler. Piknik yapacaklar ise çimenlerin yanına oturmadan ziyade ayaklarına kalın bir çizme ve ya poşet gibi koruyucu galoşlardan giyebilirler. Açık renkli kıyafetler giymeleri daha uygun olur. Çünkü siyah renkli, yassı bir yapıda oldukları için açık renkli kıyafetlerde bu hayvanları görmemiz daha rahat olur. Eğer ki vatandaşlarımız kene ısırmasına maruz kalmışlar ise öncelikle en yakın bir sağlık ocağına gitmeleri, kendilerinin çıkarmamaları gerekiyor. Doktor kontrolünde kenelerin çıkarılması gerekiyor. Piknik alanlarını gayet iyi seçmeliler. Havaların ısınması ile birlikte keneler artık aktif duruma geçecek kan emmek için canlılar arayacaklardır. Buna istinaden de aktif olan keneler insanların üzerine ya da koyun, keçi veya büyükbaş gibi hayvanlara, sokak hayvanlarına, evcil hayvanlarımızın üzerine de yapışabilirler. Bu durumda da dikkatli olmamız gerekiyor. Mera alanlarından veya piknik alanlarından döndükten sonra sürekli kontrollerimizi yapmamız gerekiyor.”