EKONOMİ - 24 Eylül 2021 Cuma 11:42

Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Konseyi: 'Nükleer enerji olmadan küresel iklim hedeflerine ulaşılamaz'

A
A
A
Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Konseyi: 'Nükleer enerji olmadan küresel iklim hedeflerine ulaşılamaz'

Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Konseyi (UNECE) uzmanları, nükleer enerji olmadan küresel iklim hedeflerine ulaşılmasının mümkün olmadığını açıkladı. UNECE’nin yeni yayımlanan teknoloji özet raporunda, nükleer enerjinin Paris Anlaşması ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerinin gerekliliklerinin yerine getirilmesine yardımcı olabileceğine dikkat çekildi.

Nükleerin, küresel enerji sisteminin ve enerji yoğun endüstrilerin karbondan arındırılmasında diğer sürdürülebilir düşük karbonlu veya sıfır karbon teknolojilerinin kullanılmasının yanında daha geniş bir yelpazenin parçası olarak görülebileceği belirtildi.

İklim değişikliğinin etkilerini hafifletmeye ve düşük karbonlu teknolojilerin yayılmasını hızlandırmaya yardımcı olmak için UNECE tarafından yayınlanan bir dizi enerji teknolojisi özetinden biri olan raporda, nükleer santrallerin kapatılması kararlarının iklim değişikliğinin azaltılmasına yönelik yürütülen çabalar için gerilemeyi temsil ettiği kaydedildi. Raporda ayrıca mevcut nükleer santrallerin uzun vadeli işletiminin güvence altına alınmasının önemine dikkat çekildi.

UNECE Genel Sekreteri Olga Algayerova, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Nükleer enerji, bu teknolojiyi uygulamayı seçen ülkeler için karbon nötrlüğü elde etmeye katkıda bulunabilecek, dolayısıyla iklim değişikliğini azaltmaya ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemine ulaşmaya yardımcı olabilecek önemli bir düşük karbonlu elektrik ve ısı kaynağıdır” dedi.

Zaman daralıyor

Düşük karbonlu bir enerji kaynağı olan nükleer enerji, iklim değişikliğine yol açan CO2 emisyonunu önlemede büyük rol oyuyor. Son 50 yılda, yaklaşık iki yıllık toplam küresel enerji emisyonuna denk düşen 74Gt hacminde CO2 emisyonunu önleyen nükleer enerji, Paris İklim Anlaşması'nın amaçlarına ulaşmada ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Günümüzde nükleer enerji, UNECE bölgesinde üretilen elektriğin yüzde 20’sini, düşük karbon üretiminin ise yüzde 43’ünü karşılıyor. UNECE bölgesindeki elektrik üretiminin yarısından fazlası halen fosil yakıtlar tarafından sağlanıyor. Uzmanlar bu nedenle küresel çaptaki enerji sisteminin hızla dönüştürülmesi için zamanın daraldığına dikkat çekiyor.

Nükleer reaktörlerin kapatılma kararı gözden geçirilmeli

Raporda, nükleer enerjinin, UNECE bölgesindeki 11 ülkede (Belçika, Bulgaristan, Çekya, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Slovakya, Slovenya, İsveç, İsviçre ve Ukrayna) elektrik üretiminin yüzde 30'dan fazlasını sağlayan enerji sisteminin aktif bir parçası olduğu vurgulandı. Halihazırda 20 ülkenin nükleer santral işlettiği, 15 ülkenin ise yapım veya geliştirme aşamasında olan yeni reaktörlere sahip olduğunun açıklandığı raporda, UNECE üyesi 7 ülkenin, ilk kez nükleer enerji programı geliştirme sürecinde bulunduğu kaydedildi.

Kanada, Çekya, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Polonya, Romanya, Slovakya, Slovenya, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri gibi bazı ülkeler, nükleer enerjinin gelecekte ulusal emisyonlarını azaltmada önemli bir rol oynayacağını açıkça dile getirdi. Buna karşılık Belçika 2025’te, Almanya ise 2023’te nükleer enerjiyi aşamalı olarak devre dışı bırakacağını duyurdu. Özet raporda, bölgede toplamda 292 reaktörün aktif çalıştığı, 2000 yılından bu yana siyasi, ekonomik veya teknik nedenlerle 70’in üzerinde reaktörün kapatıldığı belirtildi. Çoğunlukla bu reaktörlerin yerini iklim değişikliği ile mücadelede aksaklıklara yol açacak olan kısmi fosil yakıtlı enerji üretim sistemleri aldı.

UNICE uzmanları, daha fazla nükleer santralin erken kapanmasının önüne geçilmesi gerektiğini dile getirdi. Uluslararası Enerji Ajansı ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın da bunu iklim değişikliğine yönelik acil bir öncelik olarak gördüğüne dikkat çekti.

Reaktör teknolojilerinin seçenekleri

Nükleer reaktör teknolojisinin, büyük gigawatt ölçekli reaktörler, küçük modüler reaktörler (Small Modular Reactors - SMR) ve mikro reaktörler olmak üzere üç sınıftan oluştuğunun açıklandığı raporda, büyük reaktörlerin, günümüzde ticari olarak temin edilebilen oturmuş teknolojiler olduğunun altı çizildi. Küçük modüler reaktörlerin, ticari dağıtıma hızla yaklaşan tasarımlara sahip olup, Rusya'nın kuzey kıyılarında bu yönde faaliyet gösteren bir tesisin, uzak mesafelerdeki insanlara ısı ve elektrik tedarik ettiği ifade edildi. Bazı mikro reaktör tasarımlarının, önümüzdeki 5 yıl içerisinde, ABD ve Kanada gibi satıcı ülkelerde yer alması bekleniyor.

Nükleer rekabetçi bir seçenek

Söz konusu teknoloji özetinde, nükleer enerjinin rekabetçi bir seçenek olduğu vurgulanarak, “Nükleer enerji, elektrik üretimi açısından dünyanın birçok yerinde maliyet endeksinde rekabetçi bir seçenek sunuyor. Düşük maliyetli finansman ve pazar yapısı sayesinde, büyük nükleer santraller için 5-10 milyar ABD doları arasında değişen yüksek miktarlardaki ön sermaye maliyetinin yükü azaltılabilir. Geleceğin küçük ölçekli ‘mikro reaktörleri’ ve küçük modüler reaktörlerin, değişken yenilenebilir enerji ile teknoloji etkileşimini finanse etmesi ve desteklemesi daha kolay olacak” ifadelerine yer verildi.

Nükleer enerjinin geleceğin karbondan arındırılmış enerji sistemlerinde diğer düşük karbonlu enerji kaynaklarıyla entegrasyonunu artırma potansiyeline sahip olduğu belirtilirken, nükleer gücü kullanan ülkelerin birlikte çalışmaları ihtiyacı da vurgulandı.

Türkiye, Akkuyu ile ilk adımı attı

Şu anda tüm dünyada 443 nükleer güç reaktörü düşük karbonlu elektrik üretmeye devam ediyor. Aralarında Türkiye, Çin, Fransa, Japonya, İngiltere ve Finlandiya’nın da bulunduğu 19 ülkede ise 51 reaktör inşa halinde bulunuyor.

Mersin’de inşası devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) ise Türkiye’nin iklim değişikliği sorununu çözme yönünde attığı önemli bir adımı temsil ediyor. Uzmanlar, Türkiye’de bu yıl görülen sel, kuraklık ve orman yangınlarının gelecekte meydana gelecek iklim olaylarının bir işareti olarak görülmesi gerektiğini kaydediyor. Bu açıdan ülkenin hem iklim hedefleri hem de sürdürülebilir kalkınma için nükleer enerjiye yönelmesinin bir seçenek değil, zorunluluk olduğunun, temiz enerjiye geçişin nükleersiz olamayacağının altı çiziliyor.

Akkuyu NGS, modern Rus tasarımı 3+ nesil VVER 1200 teknolojisine sahip toplam 4 reaktörden oluşacak. Yılda 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santral, ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre; Akkuyu NGS’nin tam kapasitede çalışması durumunda Türkiye her yıl 7 milyar metreküp doğalgaz ithalatından da kurtulmuş olacak. Toplam sera gazı salınımının yüzde 86’sını hidrokarbon yakıt kullanımının oluşturduğu ülkede Akkuyu ile yılda 35 milyon ton karbondioksit salınımının da önüne geçilmiş olacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Milletvekili Keskinkılıç : “Karşımızdaki direnci kırdık, değişim için sıra sizde” AK Parti Karabük Milletvekilleri Cem Şahin ve Ali Keskinkılıç, “Şimdi değişim ve değiştirme zamanı” diyerek, hafta sonu yapılacak seçimlerde Özkan Çetinkaya’ya destek istedi. AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt, Milletvekilleri Cem Şahin, Ali Keskinkılıç ve Belediye başkan adayı Özkan Çetinkaya, Öz Sağlık İş Sendikası üyeleri ile bir araya geldi. Düzenlenen etkinlikte konuşan AK Parti Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç, Özkan Çetinkaya’nın projeleri ile Karabük’ün modern ve çağdaş bir şehir olabileceğini halkın gördüğünü söyledi. “Karşımızdaki direnci kırdık” Özkan Çetinkaya’nın aday olduğundan Karabük’e farklı bir yüz getirdiğini anlatan Keskinkılıç, “ Bütün adaylar projeleri ile çıktı hesapta ama Özkan Çetinkaya’nın projeleri ortaya çıkınca hepsi bunun üzerine konuşmaya başladı. Seçim 2 aydır Özkan Çetinkaya’nın projeleri üzerinden gitti. Olurdu, olmazdı, yapardı yapamazdı, yaparlardı ederlerdi derken 2 ayın sonunda istemezuk olmaz zihniyeti, Karabük’te hiçbir şey değişmez zihniyeti direncini kaybetti. Sonunda ne demeye başladılar? olur, yapılır, ama ben daha kısa sürede yaparım, daha ucuz yaparım deme başladılar. Hani yapılamazdı Garpark, şimdi yapılır da şu fiyata yaparız demeye başladılar. Nehir parkı şu sürede yaparım, konutları şöyle yaparım demeye başladılar. Karabük’ün tekrar modern, çağdaş bir şehir olabileceği artık Karabük halkı tarafından görüldü. Çünkü karşımızdaki direnci kırdık. Karşımızda olanların tamamı kabul ettiler, evet Karabük değişebilir. Şimdi sıra sizde. Karabük’ü değiştirmek sizin elinizde. Özkan Çetinkaya’nın koyduğu vizyonu Karabük’te hayata geçirmek sizin elinizde. Vereceğiniz her oy Karabük’ü değiştirecek, bu memlekette değişime sebep olacak. Üniversite’nin oradan başlayan millet bahçesiyle bütünleşen, Gar park ile zirveleşen yepyeni bir Karabük ortaya çıkacak. Kentsel dönüşümle yorgun bina yükümüz değişecek. Yeni modern şehre kavuşacağız. Karabük bölgenin en önemli şehrim ve tekrar kuzeyin yıldızı olacak. Şimdi değişim ve değiştirme zamanı. Artık yeter, 15 yıl fırsat verdik, olan bu, bu kadar. Bakımsız caddeler, unutulmuş sokaklar, terk edilmiş mahalleler, yorgun binalar. En kıymetli yerlerimiz, en bakımsız halde. Artık yeter” dedi. Keskinkılıç, Özkan Çetinkaya’nın bu seçimlerde geçtiği her yerin pırıl pırıl olmaya başladığını da ifade ederek, “ Özkan başkan bir caddeden geçiyor, burayı asfaltlayacağız, güzelleştireceğiz diyor ertesi gün bakıyorsunuz belediyenin bütün ekibi orada. Yahu kardeşim 15 yıldır neredeydiniz? Özkan Çetinkaya şimdiden geçtiği her yeri değiştirmeye başladı. İşte bu genç adam Karabük’ün yeni lideri ve gençliğin öncüsüdür. Siz bu gençliğe destek verirseniz, bu genç adam yepyeni bir Karabük ortaya çıkaracak. Ve biz bununla gurur duyacağız. Diyeceğiz ki, bu Karabük’ü biz değiştirdik. Bu şehri tekrar güzelleştirmeliyiz. Çocuklarımız için yaşanacak bir yer haline getirdik diyeceğiz. Şehir bizim evimizdir. Gelin evimizi nasıl güzelleştiriyorsak şehrimizi de güzelleştirelim. Ve şuna inanıyorum, yepyeni bir Karabük’ü hep birlikte kurabiliriz, yepyeni bir Karabük’ü hep birlikte gerçekleştirebiliriz. Ve bu değişim şart artık. Yeter artık 15 sene fırsat verdik, 5 senede Özkan Çetinkaya’ya destek verelim. Ne kaybedersiniz? Kaybedeceğinizi kaybettiniz zaten. 5 sene bu genç adama imkan verin ve müsaade edin projelerini hayata geçirsin. Bakalım neler oluyor görelim. Hiçbir şey kaybetmeyiz ama kazanacağımız çok şey olur. Yepyeni bir Karabük kazanabiliriz. Bakın adaylar şu anda hiçbiri projelerinden bahsetmiyorum. Hepsi Özkan Çetinkaya’nın projelerinin peşine düştüler. Niye? Onlar geçmiş, gelecek Özkan Çetinkaya’dır. Bu şehrin geleceği için, çocuklarınızın geleceği için bu seçimde partiyi filan bir kenara bırakıp Özkan Çetinkaya’ya oy verin. Her şey değişecek, her şey güzelleşecek” diye konuştu. Şahin : “Önümüzdeki 5 yılı riske etmek gibi bir lüksümüz yok” AK Parti Karabük Milletvekili Av. Cem Şahin, Belediye Başkan adayları Özkan Çetinkaya’nın Karabük’ün neye ihtiyacı olduğunu gayet iyi bilen biri olduğunu söyledi. Çetinkaya’nın 28 mahallenin neye ihtiyacı ve nerede sorunu var, bu sorunları nasıl halledebileceği noktasında idrak içerisinde olduğunu da ifade eden Şahin, “ Buna ilişkin olarak projelerini kamuoyuna deklare etti ve çıktığı her televizyon programında buna benzer etkinliklerde projeleri tek tek bir bir anlattı. Bunun da ötesinde bir özelliği daha var Özkan başkanımızın, ‘Diyor ki ben belediye başkanlığını ek iş olarak değil tek iş olarak yapacağım’ diyor. Demek ki buna ilişkin olarak Karabük’te bir sıkıntı var. Belediye başkanlığını ek iş olarak yapma temayülünde olanlar var demek ki böyle bir tespit söz konusu. Özkan başkanımız 24 saat Karabük’ün dertleriyle sorunlarıyla dertlenecek ve bunlara çözüm bulmak amacıyla da ciddi bir faaliyet yürütecek belediye başkanı olmayı vaat ediyor. O nedenle sizlerle iş yerinizdeki arkadaşlarımıza, akrabalarına Özkan başkanımıza neden destek verilmesi gerektiğini izah etmek istiyoruz. Çünkü önümüzdeki 5 yılı riske etmek gibi bir lüksümüz yok. Şöyle geçmiş yıllara baktığımızda Karabük’ün karanlık dipsiz bir kuyuya düştüğünü görüyoruz. Hizmet noktasında ciddi zafiyetlerimiz var. Bu zafiyetleri bizim ortadan kaldırmamız lazım. Ve bunun adresi de Özkan Çetinkaya’dır. O nedenle Ramazan Bayramı’ndan evvel 31 Mart gününde bir bayram daha yaşayalım ve Karabük’ün içine düşmüş olduğu bu karanlıktan kurtaralım. Önümüzdeki 5 yılı da riske atmayalım. Bu şehirde yaşayan insanlar olarak, çoluğuyla, çocuğuyla bu şehirde yaşamak suretiyle, gelecek taahhüdü kuran insanlar olarak bunu istirham ediyorum. Bir oy dahi çok kıymetlidir. Bu projelerin Karabük’te hayata geçmesi lazım” dedi.
İstanbul İBB Başkan Adayı Kurum: "5 yılda İstanbul liyakatsizliğin kurbanı oldu" AK Parti İBB Başkan Adayı Murat Kurum, "Geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu. Beceriksizliğe mahkum edildi. Bu şehri depreme hazırlayacağız dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, tam bir çileye dönüştürdüler" dedi. AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe mitinginde vatandaşlara hitap etti. Sancaktepe mitinginde Murat Kurum’a, AK Parti İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Sancaktepe Belediye Başkanı ve adayı Şeyma Döğücü, MHP Sancaktepe İlçe Başkanı Arzu Karaalioğlu, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Büyük Birlik Partisi Sancaktepe İlçe Başkanı Abdulkadir Karel ve diğer ilgililer eşlik etti. "Biz İstanbul’umuzu asla kendi kaderine terk etmeyeceğiz" İstanbul’a dair hayalleri olduğunu belirten Kurum, "Ancak samimi hayaller muradına kavuşur. Şimdi bu kardeşinizin, bir hayali var. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, hiçbir hanemizde deprem endişesi kalmayacak, bütün yuvalarımız güvenli hale gelecek. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, trafik çile olmaktan çıkacak. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, sokaklarının huzur ve güvenle dolduğu, gençlerin geleceğe umutla baktığı, kimsenin kendini yalnız hissetmediği bir İstanbul. Size söz veriyoruz. Biz İstanbul’umuzu asla ve asla kendi kaderine terk etmeyeceğiz. Milletimizin her anında hep yanında olacağız. Bu söz, onların verip de tutmadıkları sözlere benzemez. Bu söz, eser adamlarının sözüdür. Bu söz, sağlam adamların sözüdür, bu söz Murat Kurum sözüdür. Bu söz liderimiz, Cumhurbaşkanımız, Recep Tayyip Erdoğan’ın sözüdür" şeklinde konuştu. "5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu" İstanbul’un iş bilmez belediye yönetiminin elinde huzursuz olduğunu söyleyen Kurum, "Çünkü geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu. Beceriksizliğe mahkûm edildi. Bu şehri depreme hazırlayacağız dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, tam bir çileye dönüştürdüler. Bu aziz milletin kaynaklarını kendi partilerini dizayn etmek için çarçur ettiler. İstanbul’un kaynaklarını, yetimin hakkıdır demeden balya balya kendi ikballeri için dağıttılar. Üstelik bunu da yüzleri kızarmadan savundular. Yetmedi. İsrafı bitirdik dediler, en büyük israfı yaptılar. İstanbullu hemşerilerimizi ötekileştirdiler. Kadınlarımız arasında bile ev hanımları ve çalışan kadınlar diye ayrımcılık yaptılar. Binlerce kadın emekçimizin ekmeğiyle oynadılar, işlerine son verdiler. Verdikleri hiçbir sözü yerine getirmediler. 100 bin konutu, metro hatlarını, megabüsleri, Hızray’ı unuttular. Bu millete yalan söylediler" diyerek mevcut İBB yönetimini eleştirdi. "31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek" CHP’li İBB yönetiminin milleti kandırdığına ve aldattığına dikkati çeken Kurum, "Hala milleti aldatmaya devam ediyorlar. 2019’daki kampanyalarında geldiler, konuştular, vadettiler, oyunuzu isteyip gittiler. Yüzlerce vaat verdiler; makamlarına oturur oturmaz da hepsini unuttular. Biz deprem bölgesinde kardeşlerimiz için sağlam ve huzurlu yuvalar yaparken, bunlar balya balya para kuleleri yaptılar. Devlete, millete mal beyanlarını açıkladılar, sonra bir baktık, 1,5 milyar liralık yepyeni mallar ortaya çıktı. Yani, biz afet bölgelerindeki kardeşlerimizin yaralarını sararken, onların derdiyle dertlenirken, bunlar kendi konforları için villalar yapma derdine düştüler. Ama hiç endişe etmeyin. Biz onların savurduğu paraları, İstanbul’un projelerinde kullanacağız. Onların siyasi kariyeri için ayırdıkları kaynakları biz İstanbul’a harcayacağız. İstanbul’un hakkını, İstanbul’a teslim edeceğiz. Bu millet kendini unutanlara, kaybolan yıllarının hesabını sandıkta soracak. Sandık milletin mahkemesidir. Sandık günü hesap günüdür. İşte o gün, 31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek. Tüm bunların hesabını sandıkta sormaya hazır mıyız?" dedi. "İstanbul artık bu algı siyasetinden yoruldu" "Hiç 82 gündür bizim projelerimizi eleştirdiklerini gördünüz mü? Hep algı, hep iftira" diyen Kurum, şöyle konuştu: "Bizim projelerimiz için diyor ki, bu projelerin yapılmaması lazım, gereksizmiş. Hiç 82 gündür bizim projelerimizi eleştirdiklerini gördünüz mü? Hep algı, hep iftira, hep dedikodu, hep gündemi farklı yere çekme çabası. 5 yıldır İstanbul artık bu algı siyasetinden yoruldu, bıktı. Algıyla depremi çözebilir misin? Algıyla İstanbul’daki trafik çilesi çözülür mü? Sen İstanbul’u kara kışa teslim edip büyükelçilerle balık yerken; biz İstanbul’un 39 ilçesinde 80 bin yuvayı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vatandaşlarımıza kazandırıyorduk. Sen kendi genel başkanını devirmek için gizli gizli toplantılar yaparken; biz İstanbul’a 365 milyar liralık yatırım yapıyorduk. Sen cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olup 80 ilde mitingler düzenleyip, İstanbul’u kaderine terk ederken; biz asrın felaketinde 3 ayda 11 ilimizde 180 bin konutun temelini atıyorduk. Buradan İstanbul’un güzel insanlarına sesleniyorum. Gelin 2 gün sonra gerçek belediyecilikten yana olun. 31 Mart’ta İstanbul’un geleceğinden yana olun. Sağlam İstanbul’dan yana olun. Her oy bir tohumdur. Görürse yeşerir, emek verirsen fidan olur, karşılık bulursa orman olur. Haydi İstanbullu şehrine oy ver. Şehrine oy ver ki, İstanbul hizmet bulsun, huzur bulsun, mutluluk bulsun. Sen yaparsın. Sen İstanbul’sun, çünkü sen İstanbullusun." "Laf değil, iş yapacağız, eser yapacağız" Büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda projelerini teker teker yapacağını söyleyen Murat Kurum, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu vizyon için, ülkemiz için, İstanbul’umuz için hemşerilerimiz için, gece gündüz çalışacağız. Büyük ve güçlü Türkiye hedefini ve bu hedef doğrultusunda projelerimizi teker teker yapacağız. Biz hiçbir zaman algı polemikleri tarafında olmayacağız. Bizi arayanlar, milletimizin yanında bulacaklar. Bizi arayanlar Sancaktepe’nin metrosunu yaparken bulacaklar. Bizi arayanlar çocuklarımıza güzel bir gelecek hazırlarken bulacaklar ve biz hep çalışacağız. Laf değil, iş yapacağız, eser yapacağız. Gerçek belediyecilik yapacağız" diyerek konuşmasını sonlandırdı.