EKONOMİ - 14 Aralık 2017 Perşembe 00:10

Bitcoin'e üçlü gözaltı!

A
A
A
Bitcoin'e üçlü gözaltı!

Maliye, SPK ve Merkez Bankası, Bitcoin benzeri kripto paranın ismini koymaya çalışıyor. Üç olasılık var. Kripto para ‘emtia’ olarak adlandırılırsa buradan kazanç elde edenler gelir vergisine tabi olacak.

Son günlerin flaş konusu Bitcoin ve benzeri kripto paraları devlet de incelemeye aldı. Öncelikle kripto paralardan kazanç elde edenleri vergilendirmek için harekete geçildi. Ancak vergi kanunlarına göre bir kazançtan vergi alınması için o kazancın adının konulması gerekiyor. Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk’ün verdiği bilgiye göre Maliye Bakanlığı da kripto paraya isim konulması için bir yandan Sermaye Piyasası Kurulu diğer yandan ise Merkez Bankası’na danışarak isim konusunda yardım istedi.

Habertürk'ten Rahim Ak'ın haberine göre üç kurum da bir araya gelerek kripto paraya isim konulması için çalışmalara başladı. Yakın zamanda da bu çalışmanın sonu açıklanacak. Ancak Ertürk, kurumların değerlendirmeleri ile ilgili ipuçları da verdi.

SPK, MENKUL KIYMET OLMASINA KARŞI

Kripto paraya isim verilmesinin vergileme için ana koşul olduğunu belirten Ertürk, üç isim üzerinde durduklarını kaydetti. Bunlardan ilki Bitcoin’in bir ‘emtia’ olarak kabul edilmesi. İkincisi ‘menkul kıymet’ ve üçüncüsü de ‘para’ olarak adlandırmak.

Ertürk, SPK’nın menkul kıymet tanımına karşı çıktığını belirterek, SPK’nın tavrını özetle şöyle açıkladı:

“SPK, Bitcoin’in kendi menkul kıymet tanımına uymadığını belirtiyor. Öncelikle menkul kıymetin dayalı olduğu bir gerçek ürünün olması gerektiğini belirttiler.”

Merkez Bankası uzmanlarının ise paranın bir devlet daha doğrusu bir devletin merkez bankası tarafından ve yine fiktif de olsa bir değer kaşılığında basılmış olması gerektiğinden yola çıkarak Bitcoin’e ‘para’ denilemeyeceğini ifade ettiklerini söylüyor.

EMTİA’YA DAHA YAKIN

Merkez Bankası ve SPK’nın tutumu Türkiye’nin kripto parayı bir emtia olarak kabul edeceği işaretlerini güçlendiriyor. Ertürk de Kanada örneğini vererek bu ülkenin Bitcoin’i bir emtia olarak gördüğünü hatırlatıyor. Henüz net olmamakla birlikte Gelir İdaresi’nin eğiliminin bu yönde olduğu sonucunu çıkarabiliriz buradan.

EMTİA OLURSA GELİR VERGİSİ VE KDV VAR

Bitcoin’in isminin konulması neden bu kadar önemli? Çünkü Maliye’nin bir şeyden vergi alması için onun isminin konulması şart. Bu isim konulduktan sonra tabii ki bu durumdan kazanç sağlayanlar vergilenecek. Ertürk, şu anda ağırlık kazanan görüş olarak eğer Bitcoin bir emtia olarak değerlendirilirse bu durumda iki türlü vergilenebileceğini belirtiyor. Kişi eğer bir kez Bitcoin alıp satmış ve buradan bir gelir elde etmişse bu kazanç ya değer artışı kazancı veya arizi kazanç olarak vergilenecek. 2017’de 24 bin liradan fazla arizi kazanç elde ediyorsanız bunu beyan edip vergisini ödemek zorundasınız. Eğer sürekli Bitcoin alıp satıyorsanız ve buradan gelir elde etmişseniz bu durumda gelir vergisi beyannamesi verip kazancınızdan Gelir Vergisi ödemek zorundasınız. Bu verginin oranı yüzde 15’ten başlayıp 35’e kadar gidiyor. Hemen hatırlatalım, yüzde 18 KDV de ödenmek zorunda.

BİR KERE ALIP SATANLAR 24 BİN LİRAYI GEÇMELİ

Emtia olarak kabul edildiğinde Bitcoin’i bir kez alıp satıp gelir elde edenler için bu kazanç arizi kazanç sayılabilecek. Arizi kazancın beyan edilip vergi ödenmesi için 2017’deki kazancın 24 bin lirayı aşması gerekiyor. 24 bin lirayı aşan kısım diğer gelirler gibi yıllık beyanname ile beyan edilerek vergilendiriliyor. Bu tutar aşılmaz ise bayana ve vergiye tabi değil.

KİMLER VERGİLENECEK?

Madenciler

Sermaye ve emek karısımı bir faaliyet sürdürmektedir. Emek agırlıklı bir faaliyet olması ve soncunda gelir elde edilmesi “ticari kazanç” olarak nitelendirilmesini gerektirmektedir.

Takas Platformları

Türkiye’de aktif ancak organize olmayan 3 kurum tarafından alım satım islemine aracılık etmektedirler. Islem basına aldıkları komisyon bedelleri kurum kazancını olusturmaktadır.

Kullanıcılar

Alım-satım kazancı elde eden bu kisilerin vergilendirilmesi için kripto paraların düzenleyici ve denetleyici kurumlar tarafından (çogunlukla TCMB ve SPK tarafından) tanımının yapılması gerekmektedir.

NE OLARAK KABUL EDİLİRSE VERGİSİ NASIL HESAPLANACAK

Finansal Varlık

Beraberinde menkul kıymet veya diger sermaye piyasası aracı olarak degerlendirilmesi, deger artıs kazancı olarak vergilendirilmesini gerektirmektedir.

Para

Para olarak tanımlanması durumunda GVK’nın kavradıgı gelir unsurlarından herhangi birine girmeyecegi düsünülmektedir.

Emtia

Emtia olarak tanımlanması durumunda al-sat kazançları ticari faaliyet olarak degerlendirilerek ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilecek.

PARADIR DENİRSE KAZANAN VERGİ ÖDEMEYECEK, MENKUL KIYMET OLURSA GELİR VERGİSİ VAR, KDV YOK

Eğer Bitcoin bir menkul kıymet olarak kabul edilirse bu durumda gelir vergisi ödenmek zorunda. Ancak bu kez kazanç değer artışı kazancı olarak değerlendirilecek ve önemli bir husus da emtiadan farklı olarak KDV ödenmeyecek. Menkul kıymet sayılmasının çok sayıda sorunu da beraberinde getireceğini ifade eden Ertürk, özellikle platformların hangi ülkelerde kurulu olduğuna ve bu ülkelerle Türkiye arasındaki anlaşmaların durumuna dikkat çekiyor. Menkul kıymet kazançlarından vergi alınması için kanunun sağladığı diğer koşulların sağlanması da şart tabii. Diğer yandan Bitcoin gelirinin Türkiye’den mi yoksa başta bir ülkeden mi elde edildiği yönünde henüz bir görüş birliği oluşmuş değil. Son olarak Merkez Bankası’nın şimdilik karşı çıktığı Bitcoin’in bir para olarak değerlendirilmesi durumunda tıpkı Euro veya dolar alıp sattığınız gibi değerlenip herhangi bir vergi alınmayacak.

MENKUL KIYMETTE 11 BİN TL SINIRI

Bitcoin’in menkul kıymet olarak kabul edilmesi durumunda gelir vergisi beyannamesi verilmesi ve vergi ödenmesi için kazancın 2016’da 11 bin lirayı aşması gerekiyor. 11 bin liranın altı için beyana, vergiye gerek olmuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Sason’un ilk kadın muhtarı mazbatasını alarak hizmete başladı Batman’da 1971 yılından beri ilçe olmasına rağmen hiçbir kadının muhtar olarak seçilmediği Sason ilçesinde son yerel seçimde iki erkek rakibini geride bırakarak köyünde muhtar seçilen Züleyha Avunç, mazbatasını alarak hizmete başlamasıyla birlikte ilçenin ilk kadın muhtarı unvanını da almış oldu. Sason ilçesine bağlı Yolüstü köyünden muhtarlığa seçilen ilçenin kadın muhtarı Züleyha Avunç, mazbatasını almasıyla ilk hizmet olarak köydeki kadınları geziye götürmek için belediye başkanının kapısını çaldı. “Bu bölgedeki kadınların önünü açtım” Amacının bölgede yaşayan kadınların demokrasiye atılımı için önlerini açmak olduğunu belirten Sason ilçesinin ilk kadın muhtarı Züleyha Avunç, “31 Mart yerel seçimlerinde muhtar olarak seçildim. İlçemiz Sason’un ilk kadın muhtarı oldum. Bundan dolayı çok mutlu oldum. Bu bölgede kadınlarımız demokratik haklarını pek kullanmıyordu. Seçimlerde aday olmuyordu. Burada erkekler kadın muhtar olmaz, kadın yapamaz derlerdi. Ben bu algıyı kırmak için yola çıktım ve bunu muhtarlığı kazanmak ile kırmış oldum. Kadınlarımız her işi yapabilir. Türk kadını güçlüdür, çalışkandır, zekidir. Bu gün ben mazbatamı alarak yakınlarımın yanına geldim. Beni çok desteklediler. Herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. “İlk kadın muhtarımızla gurur duyuyoruz” İlçede ilk kadın muhtarın köylerinden seçildiği için çok mutlu olduklarını belirten köyün gençlerinden Hasan Soysal, “Muhtarımızın köyün idaresini diğer köy muhtarlarından daha iyi yürüteceğine olan inancımız tamdır. Kendisini tebrik ediyorum” diye konuştu. İsmail Avunç’da “Muhtarımız ile gurur duyuyoruz. Sason’da bir ilk. Kadınların önünü açmış. Bizler ona destek verdik ve kazanmasına çok sevindik" ifadelerini kullandı. “Kadın muhtarımız köydeki kadınların önünü açtı” Kadın muhtarın köydeki kadınların önünü açtığı için çok sevindiklerini belirten köyün genç kızlarından Neslihan Avunç, “Muhtarımızla gurur duyuyoruz. Bütün kadınların önünü açtı. Hepimiz onu destekledik. Hepimize öz güven kazandırarak bizlere örnek oldu. Ona çok teşekkür ediyoruz. Biz genç kızlarda onu örnek alarak yolundan gideceğiz. Kendisine güvenim tam. Kadının her şeyi yapabileceğini gösterdi. Köydeki bütün kadınlar ona inandı ve destek verdi. Çok mutlu olduk. Onu kutluyorum” dedi. 31 Marttaki seçimde 225 oyun 70’ini alarak iki erkek rakibini geride bırakıp muhtarlığı kazanan Züleyha Avunç, köylülere vaadi olan köprüyü yapmak için devletten destek beklediğini söyledi.
Adana Osmanlı puşideleri Adana’da ilmek ilmek işleniyor Adana Olgunlaşma Enstitüsü’nde usta öğreticiler, Osmanlılarda mezar sandukalarının üzerine örtülen örtü olarak bilinen puşideleri, Maraş işi tekniğiyle ilmek ilmek işliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında 2016’da imzalanan iş birliği protokolü çerçevesinde Puşide Projesi başlatıldı. Osmanlılarda mezar sandukalarının üzerine örtülen örtü olarak bilinen puşideler, Adana Olgunlaşma Enstitüsü’nde El Sanatları ve Teknolojisi Nakış Bölümü’ndeki 8 kişilik ekip tarafından ilmek ilmek işlenerek yeniden yapılıyor. 12’nci puşidesini çalışan usta öğreticilerden oluşan ekip, oldukça sabır gerektiren, yapımı meşakkatli olan puşideleri özenle işliyor. “Bu proje bir anlamda Maraş işini gün yüzüne çıkardı” Adana Olgunlaşma Enstitüsü’nde projede görevli usta öğretici Sibel Kırılan, türbelerin yenilenmesi amacıyla bu çalışmayı yaptıklarını belirterek, “Kumaşlarımızın üzerine ‘Maraş işi’ tekniğiyle işliyoruz. İşlemeler Maraş işinin bütün tekniğini kapsıyor. 8 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Şu an elimizde olan puşideyi 6 ayda tamamlayacağız. Geleneksel el sanatlarımızdan biri Maraş işi, çok eski bir sanattır ve unutulmaya yüz tutmaktadır. Bizler olgunlaşma enstitümüzde elimizden geldiğince yaşatmaya çalışıyoruz. Bu proje bir anlamda Maraş işini gün yüzüne çıkardı. Sadece puşidelerde değil biz okulumuzda da zaten Maraş işi örtülerimiz, kaftanlarımız ve kıyafetlerimiz ve günümüze uyarlamak adına çantalarda kıyafetlerde de kullanıyoruz. Maraş işi yok olmadı ama elimizden geldiğince günümüze uyarlamaya çalışıyoruz” dedi. “Hürrem Sultan Türbesi Hanım Sultan puşidesini Maraş işi tekniğiyle çalışıyoruz” Bakanlıkla yapılan protokol çerçevesinde çalışmaları büyük titizlikle yaptıklarını kaydeden usta öğretici Kırılan, “Türbelerdeki sanduka örtülerini yenileme çalışması yapıyoruz. Bu yenileme çerçevesinde biz 12’nci puşidemizi çalışıyoruz. Hürrem Sultan Türbesi Hanım Sultan puşidesini Maraş işi tekniğiyle çalışıyoruz şu anda. Tamamladıktan sonra puşidemizi İstanbul’a gönderiyoruz orada dikimi yapıldıktan sonra türbelerdeki sandukaların üzeri kaplanıyor” diye konuştu. “Unutulmaya yüz tutmuş işleri yapıyoruz” Yıllardır Maraş işi tekniğini çalışan usta öğreticilerden Sinem İpek de, “Çok mutluyum sevdiğim işi yapıyorum burada. Uzun yıllardır bu işi yapıyorum. Unutulmaya yüz tutmuş işleri yapıyoruz bizler burada ve bunu keyifle, zevkle yapıyoruz” dedi.