GÜNDEM - 13 Mayıs 2017 Cumartesi 09:29

Bitlis'te kar kalınlığı 4 metreyi buluyor

A
A
A
Bitlis'te kar kalınlığı 4 metreyi buluyor

Bitlis'in Tatvan ilçesi sınırlarında yer alan Nemrut Dağı'nda, kar kalınlığı yer yer 4 metreyi buluyor.

Türkiye'nin batı bölgelerinde insanlar denize girerek serinlemeye çalışırken, Bitlis'te ise halen kar manzaraları görmek mümkün. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin akın ettiği Nemrut Dağı ve Krater Gölü, mayıs ayının ortalarında bile kardan geçit vermiyor.

Yer yer 4 metreyi bulan kar kalınlığı ise görenleri şaşırtıyor. Nemrut Dağı'nın zirvesinde yer alan dünyanın ikinci, Türkiye'nin ise en büyük krater gölünü görmek için gelen vatandaşların araçları, 4 metreyi bulan kar yığınları arasında adeta kayboluyor. Beyaz esaretin halen devam ettiği zirvedeki krater gölü ise güzelliği ve doğallığıyla seyrine doyumsuz bir manzara sunuyor. Mayıs ayında bu doğal güzelliği yerinde görmek isteyen vatandaşlar Nemrut'a akın ederken, yol kenarında bulunan karlardan tatmayı da ihmal etmiyor. Nemrut'un zirvesinde iki mevsimi bir arada yaşayan vatandaşların mutluluğu ve heyecanı ise görülmeye değer görüntüler oluşturdu. Anadolu'nun yeryüzü cenneti olarak nitelendirilen Türkiye'nin en büyük kalderası, mevsimin verdiği güzellikle görenleri kendine hayran bırakıyor.

4 metrelik kar

Mayıs ayının ortaları olmasına rağmen Nemrut'ta halen yaklaşık 4 metrelik kar olduğunu belirten Cengiz Şahin, tüm doğaseverlere yaz ve kış mevsiminin bir arada yaşandığı Anadolu'nun bu cennet köşesini ziyaret etme tavsiyesinde bulundu. Nemrut’ta iki mevsimin bir arada yaşandığını belirten Şahin, “Şu an bulunduğumuz yerde kar kalınlığı 3-4 metreyi buluyor. Mayıs ayında böyle bir manzarayla karşılaşıyor olmak son derece heyecan verici. Bir yandan zirvede kar sefası sürerken diğer yandan ise kaldera içinde yaz havası yaşanıyor adeta. Nemrut Dağı ve Gölü için artık turizm sezonu açılmıştır. Bu vesile ile iki mevsimi aynı anda yaşamak isteyen herkesi bu doğa harikasını görmeye davet ediyoruz” diye konuştu.

Vatandaşlardan Ferruh Doğan ise, mayıs ayının ortasında bulunduklarını ve hala Nemrut’ta metrelerce kar olduğunu söyledi. Doğan, “Bu bizim memleketimiz ayrı bir güzelliğini yansıtıyor. Burada görülmeye değer bir manzara var, herkesi buraya davet ediyoruz” dedi.

Vatandaşlardan Reşit Gücü de, yaz mevsimine sayılı günler kalmasına rağmen Nemrut’ta hala kar olduğunu ifade ederek, “Burada 3-4 metreye yakın kar. Ancak kar tünelleri arasında yollar açılmış durumda. Bizlerde bu yolu kullanarak kalderayı görmeye gidiyoruz” şeklinde konuştu. 

Hakan Okay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.