POLİTİKA - 24 Kasım 2014 Pazartesi 22:37

‘Biz nedense kendimize böyle şeyleri yakıştıramıyoruz’

A
A
A
‘Biz nedense kendimize böyle şeyleri yakıştıramıyoruz’

Erdoğan, 'Amerika kıtasını Müslümanlar'ın keşfettiği' yönündeki ifadesinde Profesör Doktor Fuat Sezgin'i kaynak aldığını söyleyerek; 'Aslında bu alanda daha nice kitaplar yazılmış var. Bunların içerisinde Çinli olup Müslüman olan akademisyenlerde var. Fakat biz nedense kendimize böyle şeyleri yakıştıramıyoruz' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğretmen denildiğinde akla ilk önce aşk, sevda ve fedakarlığın geldiğini söyledi. Erdoğan, “Bu ülkede eğer birileri çıkıp da bayrak indirmeye, bayrak yakmaya çalışıyorsa o demek ki bu okullarımızdan hiçbirşey alamamış. Eğer bu ülkede birileri çıkıp da yani şu vatan topraklarından bir ameliyat yapmayı aklından geçiriyorsa demek ki oda bir şey alamamış. Yeni Türkiye’nin, büyük Türkiye’nin inşasında rol olacak gençlerimiz, çocuklarımız sizlerin ellerinde şekillenecek. Önce millet, önce demokrasi, önce Türkiye diyen bu memleketi, milleti, milli iradeyi sahiplenecek gençlerle geleceğimiz her zamankinden çok daha aydınlık, çok daha parlak olacak” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda resepsiyon verdi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ilk kez verilen resepsiyona bölgelerinde başarılı olan 204 öğretmenin yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öğretmenleri de katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, resepsiyonda yaptığı konuşmada, resepsiyonda konser veren Mardin Diller ve Dinler Korosu’na seslendirdikleri parçalardan dolayı teşekkürlerini iletti. Müzik öğretmenlerinin bir araya gelmek suretiyle güzel bir koro oluşturduklarını ve bunu daha güçlü hale getirmenin gayreti içerisinde olacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile mutabakat halinde olduklarını ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile konuşarak bazı adımlar atacaklarını söyledi.
Öğretmenliğin tarihin her döneminde zorlukla, mücadeleyle, tahammülle ve sabırla anılan bir meslek olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öğretmen dediğimiz de aklımıza ilk önce aşk gelir, sevda gelir, fedakarlık gelir. Öğretmenlerimiz doğudan batıya, güneyden kuzeye ülkemizin her coğrafyasında, her iklimde cansiperane gayret sarfediyorlar. Bu memleketin çocuklarını ilimle, bilgiyle buluşturuyorlar. İnanın bu çaba sadece para için yapılmaz, yapılamaz. Onun için bir aşktır. Onun için bir sevdadır. Sadece maddi gerekçelerle bu açıklanamaz. İçlerinde merhamet, vicdan, adalet duygusu olmayan milletinden, devletinden, insanından aldıklarını kat kat yine bu ülkenin çocuklarına aktırma kaygısı taşımayanlar öğretmen olamaz. Bu yüzden bu necip milletin, bu köklü medeniyete sahip milletin yükselmesi hakkı olan mümtaz yerlere gelebilmesi ancak okul sıralarından, öğretmenleri o şevkatli yüreklerinden geçer. Biz şevkatin, merhametin medeniyetiyiz. Tarihin her döneminde bu toprakların üzerinde yaşayan insanlar dini, dili, kültür farklı olsa da bir ve beraber olmayı başarabilmiş aynı hedefe, aynı geleceğe yürümüştür” diye konuştu.

“HİÇBİR ZAMAN EĞİTİMİN TEKNİK BİR UNSURU, BİR ARACI GÖRMEDİLER”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu’nun mayasındaki büyük kaynaşmanın, eşine ender rastlanan buluşmanın, kardeşlik ikliminin doğmasından öğretmenlerin takdir edilecek payı bulunduğunu vurguladı.
Öğretmenin sadece öğretmediğini, kendisine verilen ders kitaplarını Milli Eğitim müfredatını öğrencilerine aktarmadığını, öğretmenin aynı zamanda öğrenciye değer aktardığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Son zamanlarda dikkat edersiniz bu değerler sistemi üzerinde özellikle çalışmalar yapılıyor. Öğretmen yeri geldiğinde çocuklar için anne ve babadan daha fazla örnek alınan, taklit edilen, rehber kabul edilen rol modeldir. O küçük çocuklarımız dimaları yeni yeni gelişen, hayata yeni yeni hazırlanan gençlerimiz en çok öğretmenlerini örnek alır. Şimdi ana sınıflarda okuyan çocuklarımız, torunlarımız bize gelirler evde hemen, ‘oğlum hangisini daha çok seviyorsun’ bakarsın söyler, ‘işte ben Çiğdem öğretmenimi seviyorum’, öbürü, ‘Lale öğretmeni daha çok seviyorum.’ Bu tür aralarında o elektriklenmeyi o 4 yaşındaki çocuk size aktarmaya başlar. ‘Bana şunu anlattı. Bunu öğretti’ hemen onları anlatmaya başlar. İşte orada başlıyor iletişim. Öğretmenin ağzından çıkacak bir söz öğrencilerin beyinlerinden önce kalplerine geçer. Öğretmen aslına bakarsanız önce kalpleri imar eder. Kalpleri inşa eder. Sonra beyne, akla hitap eder. Sizlerde çok iyi biliyorsunuz ki bizim medeniyetimiz öğretmenleri, hocalarını hiçbir zaman eğitimin teknik bir unsuru, bir aracı görmediler. Öğretmen bizim medeniyetimizde eğitimin asli unsuru olmuştur. Hatta eğitimin bizatihi kendisi olmuştur. Bizlerde öğretmenlerimize hep bu nazarla baktık. Öğretmenlerimize memur nazarıyla, eğitim aracı nazarıyla, not veren, sınıf geçerin nazarıyla değil, insan yetiştiren, malzemesi insan olan bir usta, bir gönül mimarı nazarıyla baktık. İnşallah bu bakış açımızı, bu nazarımızı hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz.”

“ÜÇ KİŞİNİN ELİNİ ÖPECEKSİN”

Öğretmenleri hak ettikleri o manevi makamda görmeye, orada muhafaza etmeye, millet inşa eden gönül mimarları olarak her zaman başları üzerinde tutmaya devam edeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman el öpmeye geldikleri zaman el öptürmem. Hep tavsiyem şudur; ‘üç kişinin elini öpeceksiniz. Babanın, annenin, birde öğretmenin.’ İşin aslı budur. Eğitim neticeleri orta ve uzun vadede ortaya çıkan bir süreçtir. Yollar inşa edersiniz, köprüler, hastaneler inşa edersiniz. İnşaat bittiği anda oradan verim almaya başlarsınız. Ancak inşa ettiğiniz okulların, kurduğunuz üniversitelerin neticelerini hemen o anda değil orta vadede, uzun vadede, almaya başlarsınız. Onun için dünyanın hemen her yerinde popülist idarecilerin eğitimi geren önemi vermediğini görürsünüz. Sonuçları orta ve uzun vadede alınacak yatırımlara kimi siyasetçilerin yanaşmadığına, sıcak bakmadığına şahit olursunuz. Oysa hepimiz biliyorsunuz ki eğitimin ihmali istikbalin ihmalidir. Türkiye ne yazık ki on yıllar boyunca bu ihmali yaşamış, bunun da ağır bedellerini ödemiştir. 12 yıl boyunca milletimizin takdiriyle başbakanlık görevini ifa etmeye başladığımız da bütün politikalarımız arasında ilk sıraya eğitimi koyduk. Neticelerini uzun vadede alacağımızı bildiğimiz halde milletimizin istikbali adına en büyük yatırımları eğitime yaptık. Bütçede en büyük payı birinci sırada milli bütçemizde eğitime ayırdık. Osmanlı döneminden kalanlarda dahil Türkiye’de 79 senede 346 bin derslik inşa edilmişken bize buna sadece 12 yılda 234 bin 473 yeni derslik inşa etmeyi başardık, bu nasip oldu. 81 vilayetimize anaokuldan ilkokula, ortaokuldan liseye, üniversiteye kadar çok sayıda eğitim kurumu kazandırdık. Yurtlarıyla, pansiyonlarıyla, spor salonları, araştırma merkezleri, kütüphaneleriyle asırları etkileyecek altyapı yatırımları yaptık. Hiçbir öğrencinin, hiçbir velinin eğitimle arasında engel olmasın diye ne yaptık, kitapları ücretsiz dağıtmak gibi burs ve kredi imkanlarını artırmak gibi şartlı nakit transferleri gibi destekler sağladık” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojik imkanları tüm okullara, tüm öğrencilere ulaştırmaya başladıklarını ve bu noktada adeta sessiz bir devrim gerçekleştirdiklerine dikkat çekti.

“İBN-İ SİNA’YI, FARABİ’Yİ, MEVLANA’YI ANLATMAK BİZE ZOR GELİYOR”

Devletin her türlü imkanı öğrencilere sarf ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bu yatırımları eğer öğretmen yoksa hiç ama hiçbir anlam ifade etmez. İşte bu sene biliyorsunuz Ağustos’ta ciddi bir öğretmen ataması yaptık. Şimdi de Ocak başı bugün Başbakanımız açıkladı 15 bin öğretmen ataması daha yapılıyor. Niye? Bu açıkları kapatmak için. Sizler ne kadar iyi olursanız, sizler ne kadar başarılı olursanız inanıyorum ki öğrencilerimizde o kadar güçlü, o kadar iyi, o kadar başarılı olacaktır. Sizlerin özlük haklarınıza, maaşlarınıza, çalışma şartlarınıza ilişkin çok sayıda reform yapıldı. İnanıyorum ki daha da fazlası yapılacak. Öğretmen ihtiyacının karşılanması için çok önemli adımlar atıldı. İnanıyorum ki yeni öğretmen alımlarıyla bu alanda daha fazla adım atılacak. Ancak benim burada sizlerden özel bir ricam var, sizler kendinizi ne kadar iyi yetiştirirseniz öğrencilerimiz de o kadar iyi yetişecek. Geleceğimiz de o kadar iyi olacaktır. Eğitimin hayat boyu devam eden süreç olduğunu sizlerde, benden çok daha iyi biliyorsunuz. Yeni şartlara, yeni gelişmelere vakıf olmanız öğrencilerimiz de bu yenilikleri takip etmesine imkan sağlayacaktır. Yine sizlerden Türkiye’nin tüm öğrencilerine özgüven aşılamanızı özellikle rica ediyorum. Bugün bir hocamız ziyaretime geldi. Ekranlardan aslında kendisini çok iyi tanıyorsunuz ve bu hocamız şunu söyledi; ‘Şöyle bir ay içerisinde bir akademisyenimiz bir kitap yayınlayacak.’ Hayırdır dedim. Dediki, ‘Sizin şu yaptığınız açıklama artık dünyada tartışılıyor.’ Nedir hocam dedim… Malum bu Kristof Kolomb meselesi… Yani bunun Müslümanlar tarafından oraya ulaşıldı meselesini birçok kitaplar var ki biz aslında bunu kaynak olarak Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamızın kaynağından alarak söylemiştik, aslında bu alanda daha nice kitaplar yazılmış var. Şimdi bu akademisyen arkadaşımızda daha derli, toplu, farklı bir eseri ortaya koyacak. Yani bunların içerisinde Çinli olup Müslüman olan akademisyenlerde var. Aynı şekilde daha farklı olanlarda var. Fakat biz nedense kendimize bu şeyleri yakıştıramıyoruz. Yani bir İbn-i Sina’yı anlatmak bize zor geliyor, bir Farabi’yi anlatmak bize zor geliyor, bir Mevlana’yı bize zor geliyor, bize Yunus’u konuşmak zor geliyor. İşte bunlar yani bizimde fizikte, matematikte, tıpta olduğumuzun gerçekleri değil mi? Bunları biz anlatmaktan niye çekiniyoruz. Bunları yavrularımıza anlatacağız ki onlarda geleceğe ‘bizde yaparız’ anlayışıyla yürüyecek. Bizde yaparız… Bunların mimarı kim olacak değerli hocalarımız olacak. Sizler yetiştireceksiniz onları. Ben bunlara inanıyorum. Artık her şey bu konuda seferber edilmiş durumda. Anaokulundan itibaren her bir öğrencimizin tarihiyle, medeniyetiyle, ecdadıyla, vatanı ve bayrağıyla ne büyük bir mirasa sahip olduğunu anlatmanızı bu miras üzerine bir gelecek tasavvuru kurmalarını sağlamanızı sizlerden özellikle rica ediyorum. Öğrencilerimize demokrasiyi en iyi anlatacak olan sevgili hocalarım sizlersiniz. Bayrak sevgisini anlatacak olan sizlersiniz. Vatan sevgisini anlatacak olan sizlersiniz” ifadelerini kullandı.

“BİRİLERİ BAYRAK YAKMAYA ÇALIŞIYORSA OKULLARIMIZDAN HİÇBİRŞEY ALAMAMIŞ”

“Bu ülkede eğer birileri çıkıpta bayrak indirmeye, bayrak yakmaya çalışıyorsa o demek ki bu okullarımızdan hiçbirşey alamamış” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onda bir ruh fakirliği var. Onu gidermemiz lazım. Eğer bu ülkede birileri çıkıpta yani şu vatan topraklarından bir ameliyat yapmayı aklından geçiriyorsa demek ki oda bir şey alamamış. Bu ülkede birileri çıkıpta eğer bizim okullarımızın cam, çerçeve indiriyorsa, bir ilimize gitmiştim orada açılışlar yaptık, hastane açılışları filan yanıma hamile bir bayan geldi. Başbakanım size bir şey söylemek istiyorum, Nedir dedim? Çokta utangaç, ‘Ben öğretmenin. Bizi bu gece evimizde taciz ettiler.’ Meğerse beyi de görevli ama o görevde olduğu için evde yok maalesef o malum gruplar evi basıyorlar öğretmenimizi orada sıkıntıya düşürüyorlar. ‘Ne olur bize konut yapın’ dediler. Biz o ana kadar öğretmenlerimize henüz lojman yapmaya başlamamıştık. Güneydoğu bölgesinde ondan sonra kararımızı aldık ve yoğun bir şekilde Milli Eğitim’de de lojman yapımına başladık, Sağlıkta da lojman yapımına başladık, aynı şekilde emniyette de lojman yapımına başladık. Zaten Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yapılıyordu. Bu şekilde oradaki görevlilerle ilgili lojman yapımını başlattık ki oraları güvence altına alalım, koruma altına alalım. Rahatlıkla öğretmenlerimiz görevine gidip gelebilsin, sağlık görevlileri aynı şekilde gidebilsin vs. Tabi biz görevimizin idrakinde olacağız ve inanıyorum ki siz değerli öğretmenlerimizle oradaki görev esnasında o yavrularımızı en ideal şekilde yetiştirmiş olacağız. Ülkemizin farklılıkların nasıl büyük bir zenginlik olduğunu en iyi şekilde öğrencilerimize anlatacak olan sizlersiniz. Hiç mübalağa etmeden söylüyorum, geleceğin huzurlu, güvenli büyük Türkiye’si sizlerin ellerinde. Yeni Türkiye’nin, büyük Türkiye’nin inşasında rol olacak gençlerimiz, çocuklarımız sizlerin ellerinde şekillenecek. Önce millet, önce demokrasi, önce Türkiye diyen bu memleketi, milleti, milli iradeyi sahiplenecek gençlerle geleceğimiz her zamankinden çok daha aydınlık, çok daha parlak olacak. Büyük Türkiye eğitimle, öğretimle, topyekun kalkınmayla büyük Türkiye ideali ve aşkıyla inşa edilecek. Bu mesuliyet bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada hakkıyla taşıyacağınıza yürekten inanıyorum. Geleceğin mimarlarını yetiştirecek öğretmenlerimize milletim adına ben bir kez şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

“SARAY’DA İLK RESEPSİYON”

Yapımına Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde başlanan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ilk resepsiyon öğretmenlere oldu. 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla verilen resepsiyonda Cumhurbaşkanlığı Sarayı ilk kez kapılarını açtı.
Daha önce 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla verilecek olan resepsiyon Ermenek’teki maden kazası dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından iptal edilmişti.

“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN ÖĞRETMENLERİDE KATILDI”

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ilkkez verilen resepsiyona Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öğretmenleri de katıldı. Resepsiyona, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öğretmenlerinden Hasan Çelikkaya, Yaşar Fersahoğlu, M. Celalettin Dayınlarlı, Ahmet Kahraman, Hasan Küçük, Selehattin Kaya, Yusuf Karaca ve Semra Ünal Acar da katıldı.

“MARDİN DİLLER VE DİNLER KOROSU’NDAN KONSER”

Tamam öğretmenlerden oluşan Mardin Diller ve Dinler Korosu, Türk Halk ve Türk Sanat Müziği parçalarını seslendirdi. Öğretmenlerin konseri resepsiyona katılanlar tarafından büyük beğeni kazandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya 30 Ağustos OSB’de Olağan Genel Kurul heyecanı KÜTAHYA (İHA) – Kütahya 30 Ağustos Organize Sanayi Bölgesi 6. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. 30 Ağustos OSB’nin Olağan Genel Kurulu’nda bir konuşma yapan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Öztaş, OSB’de 2024 yılı arsa tahsislerinin metrekare olarak peşin bin 800, bir yıllık ödeme planında 2 bin 200 TL ve iki yıllık ödeme planında 2800 TL olarak karara bağlandığını ifade etti. Öztaş, "Organize Sanayi Bölge genişleme çalışmaları çerçevesinde 2 milyon 173 bin metrekarelik genişleme alanımızın rızaen ve hazine arazilerinin tarafımıza devirleri ile birlikte toplam 1 Milyon 442 bin 718 metrekarelik kısmının OSB’miz adına tapusunu almış bulunmaktayız. Geriye kalan 730 bin 281 metrekarelik alanın ise kamulaştırma davaları peyderpey açılmaktadır. Yılsonuna kadar davaların tamamının bitmesini beklemekteyiz. Bölgemiz 2006’lı yıllında ilimizdeki Organize Sanayi Bölgelerinin gelişimiyle birlikte Merkezde kurulan 2’nci, ildeki 4’üncü Organize Sanayi Bölgesidir. İlk kurulduğu günden bu yana hem fiziksel hem de altyapı hizmetleri anlamında planlı bir şekilde büyüyen ve gelecekte doğacak ihtiyaçları öngörüp takvimine alarak bunlar için gerekli yatırımları yapan bir bölge olmamız, bizlerin hep bir adım ileride olmamızı sağlamıştır. Ayrıca belirtmek isterim ki her yıl olduğu gibi 2023 yılının en büyük ilk 500 sanayi kuruluşu listelerinde Organize Sanayi Bölgemiz bünyesinde faaliyet gösteren firmalarımızın bulunması ayrı bir gurura vesile olmaktadır” dedi. “Çalışmalarımızı ve projelerimizi kısa, orta ve uzun vadeli bir sanayi vizyonuyla planlıyoruz” Mahmut Öztaş,” Kütahya 30 Ağustos Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu olarak göreve geldiğimizde çalışmalarımızı ve projelerimizi, kısa, orta ve uzun vadeli bir sanayi vizyonuyla, Türkiye’nin ve Kütahya’mızın güçlü bir sanayi ve gelişim bölgesi olması amacıyla planlamış bulunmaktayız. OSB olarak amacımız bölgemiz sanayicilerine rekabet şartlarını sunabilmek adına kaliteli ve düşük maliyetli, sürekli ve kesintisiz hizmet sağlamaktır. OSB çevresinde TOKİ tarafından yapımı devam eden küçük sanayi sitesi ve keresteciler sanayi sitesi gibi sanayi sitelerinin de kurulumları devam etmekte olup, bölgemiz çevresinde KOBİ düzeyinde firma sayısının artması ile daha cazip ve kıymetli hale gelmektedir” ifadelerini kullandı. Kütahya 30 Ağustos OSB’nin 2023 yılı faaliyetleri 30 Ağustos OSB’nin 2023 yılı faaliyetleri hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Vekili Öztaş,” 28 kişilik OSB personelimiz ile faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. 27 parsel üretim ve 8 parsel inşaat aşamasındadır. Planlama aşamasında 1 ve 2 adet boş bulunmaktadır. Genişleme sahamızda ise ön tahsise hazır halde 56 adet parselimiz bulunmaktadır. Mevcut ve Genişleme sahamız ile birlikte toplam 94 parselimiz mevcuttur. 2023 yılında firmalarımızda toplam 2 bin 360 kişi istihdam edilmektedir. 2023 yılı aylık bazda ortalama 14 milyon 274 bin kWh elektrik dağıtımı gerçekleşmiştir. 2023 yılı aylık bazda ortalama 5 Milyon 272 bin 391 Sm³ doğalgaz dağıtımı gerçekleşmiştir. 2023 yılı aylık bazda ortalama 158 bin 284 metreküp su dağıtımı gerçekleşmiştir” diye konuştu. Genel Kurulda daha sonra Genel Kurul Divan Başkanı ve üye seçimine geçildi. OSB Müdürü Murat Demir, katılımcılara 2023 yılı faaliyetleriyle alakalı bilgiler sundu.
Bursa Bursaspor eski başkanı işadamına avukatlara ve icra memuruna saldırı gözaltısı Bursa’da bir dönem Bursaspor başkanlığı yapan işadamı E.A. ve beraberindeki 1 kişi icra takibinde görevli icra memuru ve avukatlara yönelik olarak “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Kasten Yaralama, Tehdit, Hakaret” suçlarını işledikleri iddiasıyla gözaltına alındı. Olay karıştıktan sonra kaçan diğer 2 şüphelinin ise arandığı belirtildi. Dün saat 12,30 sıralarında Nilüfer ilçesinde iddiaya göre işadamı E.A.’ya ait olduğu eve icraya giden 2 avukat ile 1 icra memurunun darp edildiği olayla ilgili soruşturma başlatan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, icra takibinde görevli icra memuru ve avukatlara yönelik olarak “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Kasten Yaralama, Tehdit, Hakaret” suçlarını işledikleri iddia edilen şüpheliler E.A, B.C.K, B.Y.B. ve. İ.A. ile ilgili olarak; yakalama kararı çıkardı. Şüpheliler E.A. ve B.C.K. Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Müteahhit işadamı E.A. ile B.C.K.’nın Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde adli işlemleri devam ederken diğer 2 şüphelinin ise yakalama çalışmalarının sürdüğü bildirildi. E.A.’nın yakınlarına olaya kendisinin karışmadığını ifade ettiği öğrenildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü, soruşturmanın safahatı ve sonucu hakkında bilgi verileceği aktarıldı. Öte yandan Bursa Barosu da avukatlar ve icra memuruna yönelik saldırıya tepki gösterip, olayın takipçisi olacaklarını kaydettiler.
Konya Konya’da mesleki eğitim ve istihdam hamlesi Konya Valiliği koordinasyonunda, Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” düzenlenecek. Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” olma özelliğini taşıyan fuarın iş birliği protokolü imzalandı. Mesleki ve teknik eğitimle çeşitli meslek alanlarında sanayinin ve hizmet sektörlerinin talepleri ve ihtiyaçlarına göre mesleki bilgi, beceri, tavır ve davranış yeterliklerine sahip insan gücünün yetiştirilmesi ve istihdamı sağlanarak ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı çerçevesinde Konya’daki meslek lisesi öğrencileri ve mezunları, Konyalı sanayiciler ile bir araya gelerek hem iş hem de staj imkanı elde edecek. 15-16 Mayıs tarihlerinde Konya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın protokolü, Konya Valisi Vahdettin Özkan, Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk İyibildiren ve Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit tarafından imzalandı. “Mesleki ve teknik eğitimin önemi giderek artıyor” Protokol imza töreninde konuşan Vali Vahdettin Özkan, küreselleşme sürecinde artan rekabet şartları ve teknolojik gelişmeler, özellikle sanayi sektöründe işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu vasıfları çeşitlendirdiğini, bu sebeple vasıflı ara elemanı ihtiyacı arttığını, bu ihtiyacın da mesleki ve teknik eğitimin önemini artırdığını ve sistemin ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli geliştirilmesi ihtiyacının aşikar olduğunu belirtti. Bilim ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı değişimlerin, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerini önemli ölçüde etkilediğine değinen Vali Özkan “Mesleki ve teknik eğitim, bir yandan emek gücünün vasıflı hale gelmesine katkı sunarken, diğer taraftan emeğin, emek süreçlerindeki konumlanışına uygun vasıfları öğrencilere kazandırarak işgücünün yeniden yapılandırılmasına yardımcı olmaktadır. Türkiye gibi genç nüfusun yoğun olduğu gelişmekte olan ülkelerde mesleki ve teknik eğitimin önemi giderek artmakta olup, beklentiler vasıflı insan gücü yetiştirmenin ötesine geçmiş ve sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal dayanışma, uluslararası iş birliği, iş kurma, istihdam, istihdamın sürekliliği ve yeniden istihdam edilebilme gibi amaçları da içerisine alacak şekilde genişlemiştir” dedi. Mesleki eğitime verdiği katkılar için Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi yönetimine ve emeği geçen herkese teşekkür eden Vali Özkan, Türkiye’de bir ilk olan Konya İstihdam Fuarı buluşmasının örneklik teşkil ederek ülke geneline yayılmasına, protokolün hayra, berekete, ekonomik gelişime ve istihdama vesile olmasını diledi. Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş da, belediye olarak her zaman öğrencilerin yanında olduklarını belirterek, “Büyükşehir Belediyesi olarak her daim öğrencilerimizin yanında olduk, bunların da en başında mesleki eğitim öğrencilerimiz geliyor. Sanayimizin sürdürülebilirliği açısından bu konuyu çok önemli buluyoruz” dedi. Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya’da başlattıkları Mesleki Eğitim İstihdam Seferberliği kapsamında düzenlenecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” olacağını söyledi. Fuarda meslek lisesi öğrencilerinin sanayiciler ile bir araya gelerek iş ve staj imkanı elde edeceklerini belirten Başkan Büyükeğen, “Meslek lisesi mezunlarımızı istihdam piyasasına kazandırmak ve Konya sanayisinin insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla düzenleyeceğimiz fuara, sanayicilerimiz stantları ile katılırken, meslek liselerinde eğitim gören öğrencilerimiz veya mezunlarımız da CV’leri ile katılarak sanayicilerle tanışacak, iş hayatına atılma fırsatı bulacaklar. Öğrencilerimiz Konya Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nda iş görüşmesinin yanı sıra, staj görüşmesi de yapabilecekler. Burada İş Var, Burada İstihdam Var mottosuyla gerçekleştireceğimiz Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’na tüm sanayicilerimizi ve öğrencilerimizi katılmaya davet ediyorum” diye konuştu. Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk İyibildiren de, Konya Organize Sanayi Bölgesi olarak, fuara ev sahipliği yapmaktan memnun olduklarını belirterek, mesleki eğitime yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit ise mesleki eğitimin Milli Eğitim Bakanlığı’nın da en temel uğraş alanlarından biri olduğunu dile getirdi. Konya’nın mesleki eğitim alanında gelişmiş bir şehir olduğunu belirten Yiğit, Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı ile birlikte, öğrencileri sanayiciler ile bir araya getireceklerini ifade etti. Meslek liseleri ile sanayicilerin buluşturulduğu fuar Türkiye’de bir ilki temsil ediyor Konya İstihdam Fuarı ile merkez Selçuklu, Karatay ve Meram ilçelerinde bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf bin 900 öğrencinin beceri ve staj süreçlerine tabi olmaları, 12. sınıfta olup mezun durumda 2 bin öğrencinin de Konya’da faaliyet gösteren büyük işletmelerle buluşturulmasının sağlanarak aranan eleman sıkıntısının en aza indirilmesi, öğrencilerin kurumsal firmalarda iyi şartlarda ve alanlarında istihdamlarının sağlanması hedefleniyor. Mezun durumda olan öğrenciler için anında istihdam ve işbaşı görüşmeleri de fuarda gerçekleştirilebilecek. Meslek liseleri ile sanayicilerin buluşturulduğu bu fuar Türkiye’de bir ilki temsil ediyor.
Samsun Salıpazarı Barajı inşaatı ve Terme Çayı ıslahı çalışmaları Samsun’da, Salıpazarı Barajı ile Terme Çayı ıslahı inşaat çalışmaları devam ediyor. Devlet Su İşleri (DSİ) 7. (Samsun) Bölge Müdürü Köksal Buğra Çelik, Salıpazarı Barajı inşaatı şantiyesini ziyaret ederek yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Baraj inşaatında konvansiyonel beton imalatları devam ederken, gövdede 45 adet ano imalatının tamamlandığı ve 7 bin 750 metreküp beton döküldüğü, ayrıca derivasyon kondüvisinin yaklaşık 110 metrelik kesiminde tabliye hariç betonarme imalatları tamamlandığı ifade edildi. Salıpazarı Barajı’nın faydaları Temelden yüksekliği 76,02 metre olan ve 13,19 milyon metre küp su depolayacak olan Salıpazarı Barajı inşaatında 15 bin 400 dekar alan (da) sulama (8,85 hm3/yıl) ve 25,74 hm3/yıl içme suyu temini ve 10,90 hm3 taşkın kontrolü sağlaması hedefleniyor. Terme Çayı ıslahı Köksal Buğra Çelik ayrıca Samsun-Terme Çayı Islahı 1. Kısım İnşaatı şantiyesini de ziyaret ederek, devam eden imalatları yerinde inceledi. Terme Çayı Islahı 1. Kısım işi kapsamında, 600 metre sağ ve sol sahil teğet fore kazık imalatı, derin zemin karıştırma yöntemiyle kesişen kolon yapılması, 1 adet çelik yaya köprüsü, 1 adet araç köprüsü ve 3 adet denize çıkış yapısı imalatları bulunduğu belirtildi. Proje kapsamında, dere yatağının 50-60 metreden 80 metreye çıkarılacağı ve Terme ilçe merkezinin taşkın kontrolünün sağlanması hedefleniyor.