SAĞLIK - 30 Mayıs 2017 Salı 10:17

Bol su yerine maden suyu

A
A
A
Bol su yerine maden suyu

Diyetisyen Melike Koçoğlu, Ramazan ayında suya olan ihtiyacı gidermek için iftarda bol su tüketmenin yerine iftardan sonra içilecek bir maden suyunun daha yararlı olacağını ifade etti.

Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesinde görevli Diyetisyen Melike Koçoğlu, Ramazan süresince insanların beslenme alışkanlıklarında dikkat etmeleri gerekenler konusunda uyarılarda bulundu. Koçoğlu, yaz mevsimine denk gelen Ramazan aylarında insanlarda suya olan ihtiyacın hissedilmemesine yönelik şunları söyledi: “Eğer akşam yemeklerinde yemeklerin çok fazla tuzlu şekilde tüketmezlerse bunlar onun diğer gün içerisinde susuzluğunu yani su ihtiyaçlarını minimuma indirecektir. Ramazan’la birlikte insanların bir de tatlı ihtiyacı oluyor, tatlı tüketimini aşırı şekilde kullanmakta onların diğer gün içerisindeki su ihtiyacı konusunda daha da fazla ihtiyaca maruz kalmasına sebep olacaktır. Bundan kaynaklı olarak eğer iftarda yapacakları ya da iftardan sahura kadar yapacakları menülerde tuz ve tatlı tüketimini minimuma indirmeleri onların diğer gün içerisinde su bakımından rahat hissetmelerini sağlayacaktır. Meyve olarak bu konuda önereceğimiz bir şey yok, diyet spesifiktir kişiye özeldir. Şu meyve susuzluğu giderir gibi değil de örneğin kavun veya karpuzun su içeriği fazladır, bunları tercih edebilirler günlük su tüketimini artırmak için. Bir de şuraya dip not düşmek gerekiyor, ne kadar su ihtiyacı olursa olsun iftarda iki su bardağından fazla su içmelerini çok fazla önermiyoruz. Bu onların diğer yemeklerden alacağı enerjileri yani kalorilerini kısmış olacaktır. İftardan sonra yapacakları yürüyüşlerde de mutlaka maden suyu yani mutlaka değil de maden suyu tüketmeleri sıvı elektrolit dengesi açısından, yaz ayları içerisindeyiz, gün içerisinde su alamıyoruz, bunu dengelemek açısından sade bir maden suyu tüketmelerini öneririm.”

“Sahurları atlamayalım”

Diyetisyen Melike Koçoğlu, oruç tutan vatandaşların gece uyumadan önce yemek yiyip yatmak gibi bir alışkanlığı edinmeleri yerine mutlaka sahur yapmaları gerektiğini belirtti. Koçoğlu, “Ramazan ayından önce vücut tempolu bir düzendeyken Ramazan’dan sonra bu temponun birazcık daha azaldığı bir de buna hatalı beslenme eklendiğinde Ramazan’da insanların kendilerini daha çok yorgun, halsiz, unutkan hissettikleri bir döneme girmiş olacaklar. İlk prensip olarak kesinlikle gece yiyip yatma tarzında değil de sahuru atlamamak olacaktır. Sahurda herhangi bir hastalığı yoksa bunu da genel olarak söylüyoruz ama tabii kolesterol, şeker gibi spesifik durumlar haricinde her gün bir adet haşlanmış yumurta ya da yağda yumurta seviyorlarsa bu yumurtanın içerisine yeşillik koymak, yulaf ezmesi koymak, onların gün içerisinde daha tok tutmalarını sağlayacaktır. Sahur vaktinden 10 veya 15 dakika öncesinde de bir porsiyon meyve yanına yine yulaflı yoğurt tarzında bir ara öğün tüketmeleri hem onların metabolizmalarını hızlandırıp diğer gün içerisinde rahat hissetmelerini sağlayacaktır. İftar menülerinde mutlaka çorba ve salata tüketimi yapmalarını oruç tutan vatandaşlarımıza öneriyorum. Çorba ile birlikte iki su bardağı suyumuzu içtik diyelim, çorbayı tükettikten sonra bizim tavsiyemiz mola vermeleri, birazcık daha o tokluk sinyalinin beyne ulaşmasını istiyoruz çünkü kişilerden. Bundan sonra ana yemeğe devam etmeleri o kişinin birazcık daha o şişkinlik olmadan daha rahat oruç tutmasını sağlayacaktır” dedi.

“Kan şekerinin düzenlenmesi açısından hurma önemli”

Orucu hurma ile açmayı öneren Koçoğlu açıklamasını şöyle tamamladı: “Hurma kan şekeri düzeylerinin daha düzenli bir şekilde düzelmesini, düzene girmesini sağlar. Potasyum, kalsiyum, magnezyum açısından da zengin bir besin olduğundan dolayı iftar yemeklerini bir adet hurmayla açmaları da tavsiye ettiğimiz bir durumdur. Ramazan aylarında bizim es geçtiğimiz biraz yürüyüştür, iftardan sonra tatlı isteğimiz olur ağırlık çöker ve yürüyüş yapamayız. Yürüyüşlerimizi de iftardan önce o açlıkla değil kan şekeri düşüklüğüne neden olabilir, iftardan hemen sonra da değil bu da kalp krizini tetikleyici bir durumdur, o yemeğin şişkinliği geçtikten sonra yaklaşık iftardan 1 veya 1 buçuk saat sonrasında 30 ile 40 dakika arasında yapmalıyız. Bu hem o insanların rahatlamaları açısından iyi olacaktır. Genelde kilo vermek isteyen hastalarımız Ramazan’ı bir aracı olarak kullanırlar ama oysa tam tersidir. Ramazan’da metabolizmamız yavaşladığından dolayı kilo almaya meylimiz artar.”  

Mehmet Temizyürek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’de Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nin (ALKÜ) gurur günü olan “Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni” eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın katılımıyla yapıldı. Akdağ, “Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor” dedi. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni bilim dünyasına büyük katkılarıyla bilinen Yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği konferans salonunun kurdele kesimiyle başladı. Salonun açılış kurdelesini eski Bakan Recep Akdağ, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan ile protokol heyeti kesti. Açılışın ardından heyet, Alev Alatlı Konferans Salonu’ndaki törene katıldı. “Daha ileriye gitmemiz için ezber bozmamız gerekiyor” Törenin onur konuğu 58, 59, 60, 61 ve 65. hükümetlerde Sağlık Bakanlığı görevini yürüten Recep Akdağ konuşmasında böyle bir törene katılmaktan gurur duyduğunu dile getirdi. Antalya ve Alanya’nın bir Selçuklu kenti olduğunu vurgulayan Akdağ, kadim Selçuklu Devleti’nin hatırasını yaşatmanın da büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. ALKÜ’nün kısa sürede gelişmiş bir üniversite haline geldiğini söyleyen Akdağ, "Bu kıymetli salonumuza değerli yazarımız Alev Alatlı’nın isminin verilmesi hepimizi gururlandırdı. Bilimsel alanda ileriye gitmemiz için akademisyenlerimizin büyük bir önemi var. Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor. Uzun süre yaptığım bakanlık görevinde yeni uygulamalarla ezber bozarak ülkemize sağlık alanında büyük gelişmeler yaşattık. Bugün burada 115 öğretim üyemizin yeni cübbelerini giyecek olması inanılmaz mutluluk verici bir olay. Bu törende giyilen her cübbenin arkasında annelerin, babaların, eşlerin ve çocukların büyük emeklerinin olduğuna ben bizzat şahidim. Cübbelerini giyen akademisyenlerimize başarılar diler; törenin üniversitemize, ülkemize ve bilim dünyasına hayırlı olmasını dilerim” dedi. “ALKÜ olarak nice başarılara şahit olacağız” Rektör Türkdoğan konuşmasında törenin yapıldığı konferans salonunun düşünce dünyasına ışık tutan mütefekkir yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği bir gün olduğunu vurguladı. ALKÜ Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni’nin büyük bir gurur günü olduğunu söyleyen Rektör Türkdoğan, “Bilime katkı sağlayan 115 akademisyenimizin yükselmelerinin heyecanına şahit oluyoruz. Ülkemizin kalkınması için bilimin ışığında yetişen akademisyenlerimizin yetişmesi kolay olmuyor. Bir akademisyen zamanının çoğunu ailesinden, çocuklarından feragat ederek bilime ayırıyor. ALKÜ çok daha büyük bir üniversite olacak ve nice başarıları hep birlikte kutlayacağız. Bu onurlu başarıyı bizlere yaşatan ailelere ve değerli akademisyenlerimize yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Rektör Türkdoğan, Piri Reis tarafından çizilen Alanya ve Alanya Kalesi’nin tablosunu eski Bakan Akdağ’a hediye etti. 115 akademisyen yeni cübbelerini giydi Konuşmaların ardından ALKÜ’lü akademisyenler atama ve yükselme ile yeni cübbelerini giydi. ALKÜ’de 22 profesör, 50 doçent, 43 doktor öğretim üyesi olmak üzere toplamda 115 öğretim üyesi atama ve yükselme ile yeni ünvanlarına erişti. Bunun yanında 15 akademisyene akademik başarı ödülü, 5 akademisyene de tanınırlık ödülü takdim edildi. Öte yandan emekli olan bir akademisyen ve bir idari personele teşekkür plaketi verildi. Unvanlarına kavuşan akademisyenlere cübbelerini eski Bakan Akdağ, Rektör Türkdoğan, protokol üyeleri ve akademisyenlerin aileleri giydirdi. Törenin devamında ALKÜ’nün kuruluşunun 9’uncu yılı dolayısıyla pasta kesimi yapıldı. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni, toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Törene eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanısıra Alanya Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Akbaş, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Alanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Güner, Almanya Federal Cumhuriyeti Antalya Konsolosu Martin Tscherner, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Prof. Dr. Mehmet Akın, Alanya İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Hüseyin Direk, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yılmaz Güler, ALKÜ Genel Sekreteri Dr. Sinan Kartal, akademisyenler ve aileleri katıldı.