POLİTİKA - 05 Şubat 2018 Pazartesi 19:09

Bozdağ: 'Hatay ve Kilis’teki esnafın borçları ertelendi'

A
A
A
Bozdağ: 'Hatay ve Kilis’teki esnafın borçları ertelendi'

Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Bozdağ, "Hatay ve Kilis'teki esnafın kredi borçları ertelendi" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Afrin harekatında Rusya’nın hava sahasını kapattığı yönündeki iddialara ilişkin, “Türk Hava Kuvvetleri, uçaklarımız, insansız hava araçlarımız Afrin bölgesindeki hava sahasını etkin bir şekilde kullanmaktadır. Halen de bu kullanım devam etmektedir. Hava sahasının kullanılmasına ilişkin bir sorun söz konusu değildir” dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısının gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Haziran ayında 180 günlük eylem planının yapıldığını hatırlatan Bozdağ, “180 tane eylem belirlendi. Bu eylemlerden bugüne kadar yüzde 90’ının tamamlandığını görüyoruz ki bu oldukça büyük bir başarıyı ortaya koymaktadır. 5 dakikada tapu devri yapılmasını öngören tapu işlemlerinin hızlandırılması, nüfus hizmetlerinin e-devlet üzerinden sunumunun yaygınlaştırılması, araç tescil işlemlerinin noterlere devredilmesi, taşeronda çalışan işçilerimizin kadroya alınması gibi önemli projeler hayata geçirilmiştir. Ayrıca Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal vergi konularında önemli değişiklikler içeren bir reform paketini Bakanlar Kuruluna sunmuştur. Reform paketi mali yüklerin azaltılması ve piyasanın canlandırılması noktasında önemli değişiklikler içermektedir. Bunlardan bazılarını paylaşmak isterim. Mükelleflerin ileriye dönük dönemler için sonraki dönemden devreden KDV’sinin iadesine imkan sağlanıyor. 2018 yılı öncesi dönemlere ait iade edilmeyen KDV’nin iadesinin önü açılıyor. 3 ay içerisinde iade edilmeyen KDV’ye faiz ödemesi getiriliyor. Okul, hastane, yurt, huzurevi ve ibadethane yaptıran hayırseverlerin inşaat süresince imalat mal alım ve hizmet alımı karşılığında ödedikleri paralardan ve bütün bu alım satımlardan doğan alım satımlarının tamamına KDV istisnası getiriliyor. İşletmelerin birbirlerine yapılacak borçlar üzerindeki KDV yükü düşürülüyor. İkinci el gayrimenkul ve taşıt üzerindeki KDV matrahı daraltılıyor, vatandaşımızın lehine önemli değişiklikler getiriliyor. Ayrıca kat karşılığı inşaat yapan işletmelerin KDV matrahı da düşürülüyor. Ayrıca Maliye Bakanlığımıza bin gelir uzmanı bin gelir uzmanı, bin de denetim elemanı alınması konusunda kanuna düzenleme konması hususunda yetki verildi. Bu çerçevede ayrıca bir düzenleme yapılacaktır” ifadelerini kullandı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın PTT Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen bir haberleşme sistemi hakkında bilgi verdiğini belirten Bozdağ, “Bilgi güvenliği çerçevesinde milli bir çözüm olan güvenli iletişim konusunda dışa bağımlılığı gideren, milli mühendislik imkanlarıyla geliştirilen anlık mesajlaşma, anlık grup mesajlaşması, sesli ve görüntülü görüşme, konum ve dosya paylaşımı tek bir platformda güvenli bir altyapı sağlayan yeni bir haberleşme sisteminin tanıtımı yapıldı. Yüzde yüz yerli ve yeni bir yazılım. Kamu kurumları bunu kullanacak. Sonra vatandaşların kullanımına da açılacak. Bunun ilk uygulamasını da Sayın Başbakanımız Zeytin Dalı Harekatı'nı yürüten 2. Ordu Komutanımızla konuşmuş, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin bilgi almıştır. Önemli bir değişim, gelişme” dedi.

Başbakan Yıldırım’ın Hatay ve Kilis’e yaptığı ziyaretlere değinen Yıldırım, Zeytin Dalı Harekatı nedeniyle ortaya çıkan sorunların çözümlerinin değerlendirildiğine işaret etti. Bozdağ, “Hatay ve Kilis illerinde faaliyet göstermekte olan tarımsal üreticiler ile esnaf ve sanatkarların hazine faiz destekli kredi ödemelerinin faizsiz olarak bir yıl süre ile ertelenmesine daha önce karar verilmiş ve bu karar Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. Aynı şekilde Kilis ilinin tamamı için 31 Aralık 2017 öncesindeki vergi borçları ve sosyal güvenlik prim borçları 31 Aralık 2018 tarihine kadar ertelenmiştir. Aynı şekilde Hatay ili Hassa, Kırıkhan, Kumlu, Reyhanlı, Yayladağı ve Altınözü ilçelerinde ikamet eden sigortalılar ve işverenlerinin de Ocak içi ayına denk gelen kurum alacaklarının 28 Şubat 2018’e kadar ertelenmesine, hem vergi hem sigorta pirimlerinin de 6 ay süreyle tamamının ertelenmesine karar verilmiştir. 6 aylık sürenin dolmasından sonra mücvir sebep devam etmesi halinde bunların uzatılma durumu da söz konusu olabilecektir. Buralarda yaşayan vatandaşlarımıza faizsiz finans desteği sağlanması hususunda da çalışmalar yürütülmektedir” şeklinde konuştu.


Bozdağ, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Afrin harekatında Rusya’nın hava sahasını kapattığına dönük iddiaların sorulması üzerine Bozdağ, “Bir anlaşma çerçevesinde hava sahasının kullanılması kararı çıktı. Tabii Rusya üzerinden Suriyeli yetkililere de bu konudaki Türkiye’nin beklentileri iletildi. O günden bugüne Türk Hava Kuvvetleri, uçaklarımız, insansız hava araçlarımız Afrin bölgesindeki hava sahasını etkin bir şekilde kullanmaktadır. Halen de bu kullanım devam etmektedir. Hava sahasının kullanılmasına ilişkin bir sorun söz konusu değildir” açıklamasında bulundu.

5 askerin şehit olduğu saldırıda kullanılan tanksavar füzesinin menşeinin belli olup olmadığının sorulması üzerine Bozdağ, “Tankımıza karşı kullanılan silahın menşeine dair elimizde bazı somut veriler var. Konu üzerinde incelemeler devam ediyor. Kesin bir bilgi ulaştıktan sonra menşeini açıklayacağız. Şu anda elimizdeki veriler menşeine dair bize bir fikir verse de kesin sonuç ortaya koymadığı için şu aşamada o verileri açıklamayı doğru görmüyoruz” dedi.

Kilis ve Hatay’daki eğitim öğretime ilişkin soru üzerine Bozdağ, “Güvenlik şartları takip edilmektedir. Bu şartlarda bir değişiklik olumsuz anlamda, bu süre gözden geçirilebilir ama bizim tahminlerimize göre olumsuz anlamda bir değişiklik ihtimalini biz zayıf görüyoruz. 12 Şubat’ta Kilis’te ve diğer yerlerdeki öğrencilerimiz eğitimlerine başlayacaktır. Milli Eğitim Bakanlığımız telafi eğitimleri yapacak” diye konuştu.

Hollanda hükümetinin kararı
Hollanda hükümetinin Ankara’daki büyükelçisini geri çekme, Türkiye’nin Lahey’deki büyükelçisine de izin vermeme kararı almasına ilişkin soru üzerine Bozdağ, “Hollanda ile Türkiye arasındaki sorun yeni değil. Son bir yıldır Hollanda’nın Ankara’da zaten büyükelçisi yoktur. Olmayan büyükelçilerini resmen geri çektiklerini açıklamışlardır. Bu yeni bir durum değil bizim için. Malumun ilanıdır. Ancak Hollanda ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler kesilmemiştir, aynen devam etmektedir. Hem onların Ankara’da maslahatgüzarları var hem de Türkiye’nin Lahey’de temsilcileri var. İki ülke ilişkileri devam etmektedir. Ancak bu konuda bizim de şu anda büyükelçimiz yok, onların da şu anda Türkiye’de büyükelçileri yoktur. Konuyla ilgili dışişleri bakanlarının görüşmeleri devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Bozdağ, ABD’nin YPG’ye yeni silah verdiği yönündeki iddialara ilişkin, “ABD’nin Afrin bölgesine şu anda yaptığı bir silah yardımı tespit etmiş değiliz. Diğer bölgelerde silah yardımı yaptığına dair elimizde somut veriler şu anda yok. Ancak arazide olup bitenleri biz yakınen takip ediyoruz” dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep GTO nisan ayı meclis toplantısı yapıldı Gaziantep Ticaret Odasının (GTO)nisanayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur başkanlığında Yönetim Kurulu, Meclis ve Disiplin Kurulu üyelerinin katılımıylagerçekleştirildi. Toplantının açılışında yaptığı konuşmada23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na değinen GTO Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur, bir milletin varlığının ve temellerinin sağlamlığının çocukların sağlıklı ve bilinçli yetiştirilmesiyle başlayacağını vurguladı. Teymur, “Bakın Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Mart 1922 tarihinde Meclisin açılış konuşmasında ne demiş: ‘Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye’nin istikbâline, kendi benliğine, millî an’anelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzûmu öğretilmelidir.’ İşte biz çocuklarımızı bu sözlerin kılavuzluğunda yetiştirmeliyiz ki onlara vatanımızın geleceğini gönül rahatlığıyla emanet edebilelim” dedi. “Özel günlerde kepenkler açık olmalı” Başkan Teymur’un ardından kürsüye gelen ve GTO’nun nisan ayında yürüttüğü faaliyetler hakkında Meclis üyelerini bilgilendiren GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, Gaziantep’in son yıllarda turizmde ivme kazandığını fakat bayramlar gibi özel günlerde şehre gelen turistlerin açık restoran bulmakta zorluk çektiğini ifade ederek, “Gaziantep turizmini desteklemek için bayramlar gibi uzun tatillerin olduğu dönemlerde özellikle kafe ve restoranlarımızın açık olması gerekiyor. Geçtiğimiz Ramazan Bayram’ında bununla ilgili pek çok şikâyete rastladık. Kalabalık heyetlerle Gaziantep’e gelen fakat yemek yiyecek, bir çay molası verecek açık işletme bulamayan misafirlerimizi gördük. Şehrimiz son yıllarda tarih, kültür ve gastronomi turizminde ivme kazandı. Bizlerin de bunu desteklemesi gerekiyor. Şehrimizde özel günlerde kepenkler açık olmalı” şeklinde konuştu. “Fahiş fiyatın tanımı net bir şekilde yapılmalı” Uzun süredir ülke gündemini meşgul eden ve tepkilere neden olan fiyatlandırma politikasına da dikkat çeken Başkan Yıldırım, yaşanan tüm olumsuzlukların ana kaynağının enflasyon olduğunu ve fiyat algısının bozulduğunu söyledi. Enflasyonist ortamın beraberinde suistimalleri de getirdiğini belirten Yıldırım, “Enflasyonun çok yüksek seyrettiği dönemlerde maalesef bunu suiistimal eden işletmeler oluyor. Fiyat algısının bozulmasıyla birlikte de bu tarz işletmeler fahiş fiyatlarla her birimize büyük zararlar veriyor. Diğer taraftan da acı bir gerçek var ortada. Tüketici olarak bizlere çok yüksek gelen fiyatların maliyet hesabı İşletme giderlerini, ham madde maliyetlerini hesapladığınızda işletmelerimizin ayakta kalabilmesi, faaliyetlerini sürdürebilmesi gerçekten de çok zor. Bugün bir restoranda içtiğiniz çorbanın maliyeti yarın değişebiliyor. Maliyetlerin artışı da her zaman fiyatlara yansıtılamıyor. Fiyata yansıtmayınca işletme zor durumda kalıyor, yansıtınca vatandaş olarak bizler zor durumda kalıyoruz. Bu tabloda fahiş fiyat tanımının net bir şekilde yapılması, suiistimallerin tespit edilip devletimizin bu konuyu takip etmesi ve çözüm üretmesi gerekiyor. Fahiş fiyat tanımının hiçbir soru işareti bırakmadan ve detaylı bir şekilde yapılması oldukça önemli. Tüm kesimlerce kabul görecek fahiş fiyat tanımı yapılmadan yasal düzenlemeye de gidilmemeli. Ne tüketici zarar görsün ne de üretici Şunu da unutmamak gerekir: işletmeler açısından en iyi terazi, en iyi ölçü yine vatandaşın kendisidir. Ödediği bedel aldığı hizmeti karşılamıyorsa en iyi cezayı da vatandaşın kendisi keser” ifadelerini kullandı. “Jeopolitik risklere göre kendimizi konumlandırmalıyız” Konuşmasında Türkiye’nin bulunduğu konuma ve jeopolitik risklere de değinen Yıldırım, “Siyasi ve toplumsal olarak atılan her adım küresel ekonomiyi direkt etkiliyor. Ticaretin yönünü belirliyor, maliyetleri ve tedarik zincirini etkiliyor. Olayların bizim dışımızda cereyan ediyor olması da önemli değil. Sonuçta hepimiz birbirine bağlı bir sistemin parçasıyız. İran ve İsrail arasındaki gerginliğin ekonomi üzerindeki etkilerini düşünün Tüm dünya savaşın bölgeselleşme ve şiddetlenme endişesinde. Bölgedeki jeopolitik riskler ve belirsizliğin artışı risk primimizi ve dolayısıyla borçlanma maliyetlerimizi artıracaktır. Artık jeopolitik risklerin olmadığı bir dünya yok Yani aman şu jeopolitik riskler geçsin de bakarız diyemeyiz. Bu durumu yönetmeyi, kendimizi doğru konumlandırmayı öğrenmeliyiz” ifadelerini kullandı. “Enflasyonla mücadelede bedel adil dağıtılmalı” Enflasyonla mücadele sürecinde fiyat istikrarı ve finansal istikrarı sağlamak için öngörülebilirliğin güçlendirilmesi için mevcut ekonomi politikasının devam etmesi gerektiğini belirten GTO Başkanı Yıldırım, “Bunu yaparken de para ve maliye politikası birbirini tamamlamalı. Enflasyonla mücadelenin maliyeti şüphesiz çok ağır ama bedelin adil dağılımı çok önemli Bu bedeli sadece vatandaş, sadece iş dünyası ödememeli kamu da tasarruf yapmalı. Hükümetin ‘mevcut harcamaları daha verimli hâle getirme’ vurgusu yaparak kamuda tasarrufa gidileceği açıklamasını bu anlamda olumlu buluyorum” diye konuştu.
İstanbul Beyaz eşya satışları Mart ayında yüzde 24 arttı Beyaz eşya sektörü 2024 yılı ilk çeyreğinde iç satışlarda yüzde 28 artış yaşadı. İhracat ise yüzde 5 azaldı. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görüldü. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), sektörün 2024 yılı ilk çeyrek değerlendirmesinde bulundu. Paylaşılan bilgilere göre, 2024 yılının ilk üç ayında yurt içi satışlar geçtiğimiz yıla göre yüzde 28 arttı. Beyaz eşya sektöründeki ihracat düşüşü ise devam ederken, bu dönemde de yüzde 5 oranında gerileme gösterdi. 2024 yılı ilk çeyreğinde 6 ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışlar yaklaşık 8,3 milyon adet olarak gerçekleşti ve geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdi. Buna paralel olarak üretim miktarı da bir önceki yıla göre yüzde 1 artarak benzer seyretti. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görülüyor. Üretim 3 milyon adet ile geçen yılın Mart ayına kıyasla yüzde 2 oranında azalırken, ihracattaki düşüş trendi bu ay yüzde 11 seviyesinde devam etti. "Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör" TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, “Türkiye beyaz eşya sanayisi Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük üretim üssü konumunda. Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör. 60 bin kişiye doğrudan istihdam sağlarken, Ar-Ge, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarıyla dünyayla rekabet ediyor” dedi. Sığın, altı ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışların yaklaşık 8.3 milyon adet olarak gerçekleşerek geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdiğini kaydetti. Son iki yılda ihracatın sürekli düşüş kaydettiğini ve bu seyrin kısa dönemde değişmeyeceğini ön gördüklerini belirten Gökhan Sığın, sektörün küresel pazarlardaki daralmaya rağmen iç pazarda istikrarlı bir trend gösterdiğini dile getirdi ve ekledi: “İhracattaki düşüşün temel nedeni küresel pazarlardaki daralma oldu. Buna karşılık üretim ve istihdam seviyelerimizi iç pazardan aldığımız bu güç ile korumaya devam ediyoruz. Bu noktada, iç pazar canlılığını sürekli kılmak büyük önem taşıyor." Gökhan Sığın, ihracat bazında değer dağılımını aktarırken, Avrupa’nın hala ana ihracat pazarlarından biri olduğunu belirtti ve ürünlerin AB standartlarına uygunluğu konusunda ülkemizin teknik ve hukuki altyapısının gelişmeye devam ettiğini vurguladı. Ulusal mevzuatın AB’nin yeşil ve dijital dönüşüm politikalarını da kapsayacak şekilde güncellenmesinin sektör için önemli olduğunu dile getiren Sığın, bu tür revizyonların ihracata olumlu yansıyacağını düşündüklerini ifade etti ve sözlerini şöyle noktaladı: “Enerji verimli ürünlerin Türkiye’de daha da yaygınlaşmasını arzu ediyoruz. Bu durum ülke kaynaklarımızın korunmasının yanı sıra tüketicilerimize de tasarruf imkanı sağlıyor. Enerji verimli ürünlerin kullanımının artması sanayimizin varlığı ve sürekliliği için olduğu kadar ülkemizin ve tüketicilerimizin refahı için de büyük önem taşıyor.” TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, "Ülkemizin ve çevrenin korunmasına yönelik uzun vadeli hedefleri perspektifinde çevre uygulamalarındaki gelirlerin ilgili sektör bazında yeşil dönüşüm ve enerji verimliliği projelerine, teknoloji gelişimine aktarılmasını temin edecek bir mekanizma en kısa sürede kurulmalıdır" dedi. Özkadı ayrıca Türkiye’ye geçici olarak ithal edilen ve işleme tabi tutulan eşyanın, işleme sonrasında tekrar ihraç edilmesini sağlayan Dahilde İşleme Rejimi’nin teşvikinin (DİR) Türkiye’nin ihracatına büyük katkı sağladığına değindi. Sektörün önemli temel girdilerinden yassı çelik ürünleri ile ilgili olarak da TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz şunları söyledi: “Uluslararası konjonktür nedeniyle hammadde maliyetleri değişkenlik göstermektedir. Bu da, tahmin edilebilirliği düşürerek üreticileri daha ihtiyatlı satın almalar yapmaya yöneltmektedir." “Yetkili servisler için en doğru kaynak firmaların resmi websiteleri ve servis.gov.tr” Son olarak toplantıda yetkili servislerin önemine değinen TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Semir Kuseyri, 3 bin 500’ü aşkın yetkili servisin her gün binlerce tüketiciye çözüm ve destek sunduğunu hatırlatırken ‘aldatıcı’ nitelikli yani yetkili olmadığı halde kendilerini yetkili servis gibi tanıtan kişilerin çok sayıda tüketici mağduriyetine ve ürün kaybına neden olduğuna dikkat çekti. Kuseyri sözlerine şöyle devam etti: “Tüketicilerimize şirketlerimizin resmi web sitelerinden ya da Ticaret Bakanlığımız tarafından uygulamaya konulan servis.gov.tr üzerinden yetkili servis bilgilerine ulaşmalarını tavsiye ediyoruz.”