POLİTİKA - 01 Eylül 2014 Pazartesi 23:27

Bozdağ: 'Yargı görevi yapanlar sadece kararlarıyla konuşmalı'

A
A
A
Bozdağ: 'Yargı görevi yapanlar sadece kararlarıyla konuşmalı'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adli Yıl Açılışı ile ilgili mesajında yargı görevi yapanların sadece kararlarıyla konuşması gerektiğine vurgu yaptı.

Bakan Bozdağ, “Yargımızın Değerli Mensupları, Kıymetli Çalışma Arkadaşlarım;” diye başlayan mesajında, “Bağımsız ve tarafsız bir yargı, hukuk devletinin ön şartı, hukuk güvenliğinin olmazsa olmazı ve sağlıklı bir demokrasinin temel koşuludur. Bağımsız ve tarafsız yargı, sadece yasal düzenlemelerle, idari tasarruflarla ya da alt yapı yatırımlarıyla inşa edilemez. Bütün bunların yanında tarafsız ve bağımsız bir yargı; ancak Anayasa, kanun ve hukuka uygun vicdani kanaatlerine göre hareket eden, bunun dışındaki bütün bağlılıkları reddeden tarafsız ve bağımsız hakim ve savcıların verdiği adil kararlarla tesis edilebilir.

Yargı kararlarının eleştirilmesi yargıya, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına müdahale anlamına gelmez. Demokratik hukuk devletlerinde yargı kararları eleştirilemez kutsal metinler değildir. Yasama ve yürütmenin yargı kararlarına uyma ve uygulama mükellefiyeti, bu kararların eleştirilemeyeceği şeklinde değerlendirilemez. Bütün demokratik hukuk devletlerinde yargı kararları eleştirilebilir, hiçbir yargı mensubu da kararın eleştirisinden alınganlık göstermez, eleştiriyi şahsileştirmez, aksine eleştiriden azami derecede istifadenin yollarını arar. Yargı kararlarının eleştirisini yargıya müdahale olarak değerlendirmek, ancak demokratik hukuk devleti anlayışını içselleştirememe, kendini ve kararlarını la yüs’el olarak görme anlamına gelir” ifadelerine yer verdi.

“YARGI GÖREVİ YAPANLAR ANCAK KARARLARIYLA KONUŞUR”

Bakan Bozdağ, mesajında yargı görevi yapanların sadece kararlarıyla konuşması gerektiğine vurgu yaptı. Kararlar üzerine yapılan açıklamaların, kararlar veya gerekçelerin eksikliğinin yada yanlışlığının karinesi olacağını belirten Bozdağ, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yargı görevi yapanlar ancak kararlarıyla konuşur. Kararın gerekçesi, karar hakkında açıklama yapma ihtiyacını ortadan kaldırır. Karar veya gerekçe, eksik veya yanlışsa ya da yetersizse, yapılacak hiçbir açıklama yanlışı düzeltmez, eksikliği gidermez, yetersizliği ortadan kaldırmaz, toplum vicdanında adaleti tesis etmez ve hiçbir kimseyi de tatmin etmez. Kararlar üzerine ayrıca açıklama yapılması kararların veya gerekçelerinin eksikliğinin, yanlışlığının yahut yetersizliğinin karinesidir.Yasama yetkisi, Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Anayasa ve kanunlara uymak ve uygulamak, hem yasamanın hem yürütmenin hem de yargının temel görevidir. Yasama organı, dünyada yaşanan gelişmeleri de dikkate alarak toplumun talep ve ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yeni kanunlar yapabileceği gibi mevcut kanunlarda değişiklik de yapabilir. Kanun yapma ya da kanunlarda değişiklik yapma, yürütmeye de yargıya da müdahale anlamına gelmez. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, erklerin görevlerini yapmasını engelleyecek şekilde yorumlanamaz. Yargı makamlarını temsil eden bazı kişilerce yapılan açıklamalarda yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından söz edilirken, yargı içinde yapılanmış siyasi, ideolojik veya zümrevi yaklaşımların görmezden gelinerek, yaşanan olumsuzlukların sorumluluğunun “Yasama” ve “Yürütme”ye yüklenmesi ve bu organların yegane suçlu olarak gösterilmesi büyük bir saptırma ve çelişkidir. Bu saptırma ve çelişki, sorunun kamufle edilmesine neden olmakta, yaşanan olumsuzlukların kaynağının tespit edilmesini engellemekte ve çözümünü daha da zorlaştırmaktadır.Hiçbir demokratik sistem, adalet dağıtmakla görevli yargı mensuplarının siyasi, ideolojik veya zümrevi bir yapının ilkelerine istinat ederek keyfi muamelede bulunmasına, yetki ve görevlerini suistimal ederek vatandaşların yargı eliyle mağdur edilmesine ve bu haksızlığın yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı adı altında yasama ve yürütmeye fatura edilmesine müsaade etmez, edemez. Yargı görevi yapanların belirli bir siyasi, ideolojik veya zümrevi çıkar amacıyla hareket ettikleri yönünde bir algının oluşması yargıya verilebilecek en büyük zarardır. Yargı gücünü kendi siyasi, ideolojik veya zümrevi çıkarları doğrultusunda kullananlara karşı ilk itiraz etmesi gerekenler ise, yargı görevi yapanlar olmalıdır. Çünkü taraflı ve bağımlı hareket ederek yargı gücünü kötüye kullananlar en çok görevini tarafsız ve bağımsız bir şekilde ifa eden hakim ve savcılarımızın güvenilirliğine, saygınlığına ve hukuk güvenliğine zarar vermektedir. Anayasa, kanun ve hukuka uygun vicdani kanaatlerine göre görevlerini yerine getiren hakim ve savcıların, hukuk devletine ve yargıya olan güveni daha da yükselteceklerine, yargıya dönük her tür olumsuz algı ve yaklaşımları ortadan kaldıracaklarına olan inancımız tamdır. Zira bağımsız ve tarafsız hakim ve savcılarımızın yargı üzerine düşen ve düşürülen her türlü gölgeden rahatsız olduklarını biliyorum. Onlara inanıyor ve güveniyorum.

Bu vesileyle, 2014-2015 adli yılınızı kutluyor, tüm yargı çalışanlarına bu zamana kadarki fedakârca çalışmaları nedeniyle teşekkür ederek başarılar diliyorum.” 

ONUR EMRE DURAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kastamonu’da ölen bebek için Aile Bakanlığından açıklama Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kastamonu’da sevgi evinde kalan bir bebeğin hayatını kaybetmesine ilişkin vefat sebebinin otopsinin ardından belli olacağını ve olaya ilişkin adli ile idari soruşturmanın da başlatıldığını açıkladı. Kastamonu’da Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı sevgi evinde kalan bir bebek geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetmişti. Bunun üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Kastamonu’da geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Ö.Ö bebek, doğumunun ardından ailesinin talebi üzerine 15.02.2024 tarihinde kuruluşumuza teslim edilmiştir. Kuruluşumuza kabulünden önce hastanede yapılan kontrollerde bebeğin sağlıklı olarak dünyaya geldiği bilgisi edinilmiş, kurum bakımı altındayken de her türlü sağlık kontrolü hastane ve sağlık personelimiz tarafından titizlikle gerçekleştirilmiştir. 27.03.2024 tarihinde bakıcı tarafından bebeğin durumunun iyi olmadığının görülmesi üzerine hemşire çağırılmış ve ilk müdahale kuruluşumuzda yapılmıştır. Ardından 112 Acil Sağlık ekibi ivedilikle kuruluşa gelmiş ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen bebek kurtarılamamıştır. Bebeğin kesin vefat sebebinin otopsi sonucuyla belli olacağı sağlık ekiplerince kuruluşumuza iletilmiştir. Söz konusu olaya ilişkin adli ve idari soruşturma başlatılmıştır. Yaşanan vefatın derin üzüntüsünü paylaşarak, sürecin yakından takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.”
İstanbul Güngören’de kombi patladı, yangın çıktı Güngören’de bir binanın balkonunda bulunan kombinin patlaması sonucu yangın çıktı. Üst katta mahsur kalan 2 kişi itfaiye ekipleri tarafından kurtarılırken, yangın itfaiye ekipleri tarafından kısa sürede söndürüldü. Olay, Güngören Soğanlı Caddesi saat 11.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 5 katlı binanın birinci katındaki balkonda bulunan kombi bilinmeyen bir nedenle patladı. Kombinin patlamasıyla mutfakta yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Duman binayı kaplarken, üst katta bulunan iki kişi içeride mahsur kaldı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürmek için çalışma başlatırken, içeride kalanları ise kurtardı. Yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kısa sürede söndürüldü. Ölen ya da yaralanın olmadığı yangında, kurtarılanların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Patlamaya ilgili konuşan Gürkan Şentürk, “Yangın çıktığında ben uyuyordum. Sanırım kombinin ateşlenmesinde bir sıkıntı oldu. O yüzden yangın çıktı. Bu sebeple de yangın yayıldı. Camlar patladı ve benzeri olaylar yaşandı. Uykudan uyandığım için ne olduğunu pek kestiremedim. Zaten yeni kendime geldim. İtfaiye ekipleri geldikten sonra yangını söndürdüler. Çok şükür can kaybı ve herhangi bir yaralanma yok. 5 ve 6. katta mahsur kalanlar oldu. Ama onlarda da bir sıkıntı yok. Onları da itfaiye gelip aldı. Herkes iyi çok şükür” dedi.