ASAYİŞ - 05 Ağustos 2017 Cumartesi 17:36

Bozuk jeneratörün küçük Mehmet’in canına mal olduğu iddiası

A
A
A
Bozuk jeneratörün küçük Mehmet’in canına mal olduğu iddiası

İzmir'de iki aylık Mehmet Gökalp Demir'in kalp rahatsızlığı nedeniyle ameliyata alınacağı gün hastanenin jeneratörünün bozulması üzerine ameliyatın ertelendiği ve bu nedenle hayatını kaybettiği iddia edildi.

İzmir'de kalp rahatsızlığı olan iki aylık Mehmet Gökalp Demir, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Hastanede minik Mehmet'in kalbinin bir odacığının gelişmediği, temiz ve kirli kanın karıştığı, bu nedenle acilen ameliyata alınması gerektiği ifade edildi. Ancak iddiaya göre hastanedeki jeneratörün bozuk olması nedeniyle ameliyat zamanında yapılamayınca Mehmet bebek hayata gözlerini yumdu. Baba Mehmet Demir olayla ilgili suç duyurusunda bulunurken, Sağlık Bakanlığı bebeğin ölümünde bir ihmal olup olmadığını incelemeye aldı.

“Jeneratör arızası nedeniyle çocuğumuzu kaybettik”
Kuyumculuk yapan 32 yaşındaki Mehmet Demir, iki ay önce kucağına aldığı oğulları Mehmet Gökalp'in hastanenin ihmali sonucu öldüğünü iddia ederek, “Cuma gününden pazartesi sabahına kadar jeneratörü bekledik. Doktorların söylediği jeneratörlerin ikisi de arızalı, riske alamayız. Pompa kullanmamız gerekebilir, biz bunu göze alamıyoruz onun için beklettiler. 4 gün çocuğu bize de vermediler özel hastaneye götürelim. Sevk de etmediler başka bir hastaneye. 4 gün boyunca çocuğum jeneratörlerin gelmesini ve ameliyatı bekledi. 4 günün sonunda jeneratör arızası nedeniyle çocuğunuzu kaybediyorsunuz” dedi.
Baba Demir, evladını kaybetmesinin ardından hastanede doktorların söylediklerinin bir baba olarak kendisini çok üzdüğünü belirterek, “Hastanede size söylenenlerin yapıcı ve teselli edici olması lazım. Bize şikayet etsek de bir şeyin çıkmayacağını, en iyi yapabileceğimizin çocuk yapmak olduğunu, bir üst yönetici de buzdolabının bile bozulduğu zaman 3 gün servis beklediğini söylüyor. Kardiyoloji bölümündeki jeneratörle buzdolabını aynı yere koyuyorlar. 4. günün sonunda da çocuğumuzu kaybettik” ifadelerini kullandı.
Yaşadığı acı olayı başkalarının yaşamamasını dilediğini söyleyen Demir, “Başkaları yaşamasın, 3-4 gün boyunca orada çok acılar çektik. Çekenleri de gördük, jeneratör olmadığı zaman çıkarıldığını gördük. Başkaları bu acıları yaşamasın” dedi.

Hukuki süreç başladı
Olayın ardından şu an hukuki süreci başlattıklarını belirten avukat Ahmet Atılğan da, “Müvekkilim 2 aylık çocuğu oluyor. Kalp rahatsızlığı ortaya çıkıyor, bir odacığının gelişmediği tespit ediliyor. Bu sebeple kirli ve temiz kan birbirine karışıyor. Bunun üzerine Buca Kadın Doğum Hastanesinden Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesine sevk ediliyor. Sevkte hemen ameliyata alınması gerektiği söyleniyor, raporlarda da bunun belirtilmesine rağmen tetkikleri yapılıyor. Cuma günü ameliyatın yapılması beklenirken jeneratörlerin bozuk olduğu söyleniyor. Müvekkilim de bu durumu nazara alarak başka bir hastaneye sevkini istiyorlar. Fakat bürokratik işlemlerin yavaşlığından dolayı çocuğun sevki gerçekleşmiyor. Ardından pazartesi ameliyata alınacak diye beklerken çocuk vefat ediyor. Cumartesi günü acil olan ameliyatları yaptıklarını öğrendik. Müvekkilimin de elinde acil yazısı olmasına rağmen yapılmıyor. Bu şekilde savsaklayarak müvekkilimin çocuğu kaybediliyor” diye konuştu.
Avukat Atılğan, tazminat davası da açacaklarını belirterek, “Biz herkesin başına gelebilir diye düşünüyoruz. Fakat inanmak istediğimiz bunun eski Türkiye’de kaldığıdır, bunun bir dram olduğudur. Bu sebeple bunun peşinden koşuyoruz. Maddi taleplerimiz hepsi de idare bundan ders alsın, bir daha böyle yaşanmasın diyedir. Bununla birlikte ceza davamız olacaktır. Şu an onların hazırlığını yapıyoruz. Müvekkilim zaten bir başvuru yapmış savcılığa. Biz de tekrar bunu doktorlar nezdinde başvuru yapacağız. İnşallah bu ve benzeri olaylar bir daha yaşanmaz” dedi.

Mihrap Düzöz - Halil Karahan 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük U18 Türkiye Şampiyonası 1. Kademe Grubu Karabük’te başladı Karabük’te dört gün sürecek U18 Türkiye Futbol Şampiyonası 1. Kademe müsabakaları başladı. Karabük Onur Futbol Sahası’nın ev sahipliğini yaptığı U-18 Türkiye Futbol Şampiyonası 1. Kademe müsabakalarında altı farklı şehirden 6 takım yer alıyor. Şampiyona 25-28 Nisan tarihleri arasında oynanacak ve bu müsabakalardan birinci çıkacak takım 2. kademe mücadelelerine katılmaya hak kazanacak. Karabük’ün futboluna, ekonomisine ve reklamına katkı sunması için U18 Türkiye Futbol Şampiyonası 1. Kademe müsabakalarında 6 takıma ev sahipliği yaptıklarını söyleyen Karabük Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı İhsan Çevik, “Ankara Gölbaşıspor, Eskişehir DSİ Bentspor, Zonguldak Asmaspor, Kastamonu Köy Hizmetleri İdare Spor Kulübü, Bartınspor ve Bolu 14 FK takımları mücadele ediyor. Takımlarımızı en güzel şekilde ağırlamaya çalışıyoruz. Şehrimize elimizden geldiğince hizmet etmeye çalışıyoruz. Katılan tüm takımlara başarılar diliyoruz” dedi. Başkan Çevik, 6 takımda ortalama 25 sporcudan 150 sporcu yar aldığını belirterek, “Bu etabı birincilikle bitiren takım 2. kademe müsabakalarına katılacak. Oradan da başarı ile çıkarsa 3. kademede final müsabakasında ter dökecekler. Karabük’teki mücadelelerden galip çıkacak takım yarı finallere hak kazanacak diyebiliriz” şeklinde konuştu. U18 Türkiye Futbol Şampiyonası 1. Kademe müsabakalarının final mücadelesi 28 Nisan Pazar günü saat 11.00’de Onur Futbol Sahası’nda oynanacak.
Antalya Türkiye’nin İlk ve Acil Yardım öğrencileri ALKÜ’de kıyasıya mücadele etti Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ev sahipliğinde, Antalya İl Sağlık Müdürlüğü paydaşlığında düzenlenen 16 farklı üniversiteden 26 ekip; 9 farklı etaptan oluşan “VIII. Ulusal Tralli Travma Rallisi"nde kıyasıya yarıştı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ); bünyesinde bulunan bölümlerle ilgi sempozyum, panel, konferans gibi çeşitli etkinlikler düzenlerken aynı zamanda uygulamalı eğitimlere ev sahipliği yapmaya da devam ediyor. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü paydaşlığında, ALKÜ ev sahipliğinde düzenlenen ve 16 farklı üniversitenin 102 öğrencisinden oluşan 26 ekip; 9 farklı etapta “VIII. Ulusal Tralli Travma Rallisi"nde gerçeği aratmayan görüntülerle kıyasıya mücadele etti. ALKÜ Yaşam Merkezi yanında saat 09.00’da başlayan yarışma; araç içi trafik kazası, motosiklet kazası, otobüs kazası, yüksekten düşme vakası, KBRN yanığı vakası, ileri yaşam desteği, dar alan (enkaz), bilgi ve taşıma teknikleri etaplarında gerçekleşti. Öğrencilerin zaman, hız, bilgi ve doğru müdahale ile ter döktükleri yarışmayı, katılımcılar ve sağlık sektörünün öncüleri takip etti. Uzman hakemlerin değerlendirdiği yarışma sonrası ALKÜ Alev Alatlı Konferans Salonu’nda ödül töreni gerçekleşti. Yarışma ve ödül törenine ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. “Her an hazırız” Yarışma sonrası ödül töreninde konuşan, aynı zamanda Acil Tıp Uzmanı olan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Türkiye’de son yıllarda paramedik sayısının hızla arttığından vakalara anında müdahale edildiğine vurgu yaptı. Türkiye’de 1993 yılında 9 Eylül Üniversitesinin girişimiyle paramedik mesleğinin eğitimlerine başlandığını hatırlatan Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, “Günümüzde Sağlık Bakanlığına bağlı 112 acil sağlık hizmetlerimizin ülke genelinde toplam istasyon sayısı 3 bin 402’ye, il sağlık hizmetlerinde kullanılan kara ambulans sayısı ise 5.738’e ulaşmış durumda. Paramedik; dağ, taş, köy, göl, sokak, yol, ev demeden yardım etmeye koşan, işini aşkla heyecanla en iyi şekilde yapmaya çalışan 112 çalışanlarıdır. Vatan için, millet için, bayrak için ve tabii ki sizler için ülkemizin dört bir yanında hep en iyisini yapmayı hedefler. Yılmadan, bıkmadan çalışmaya devam eder. Paramedik siren sesiyle, tepe lambasıyla, vakanın stresiyle yaşamaktan mutludur. İsimsiz kahramanlarımız yerinde, zamanında ve yeterli ekipmanlar ile hizmet vermeye her an hazırdır. Gözünüz arkada kalmasın, acil sağlık hizmetleri paramediklere emanet. Türkiye’nin Acil Sağlık Hizmetlerindeki gücü tartışılmaz. Bu gücün paydaşı olan paramediklerin özverisi hayranlık uyandırıcı. Her biriyle gurur duyuyor, VIII. Ulusal Tralli Travma Rallisi sebebiyle kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz. Bu vesileyle siz kıymetli öğrencilerimize ve tüm paramediklere başarılar diliyorum” dedi. Ödül töreninde yarışmaya katkı sunan Alanya Belediyesine, Özel Anatolia Hospital’a, Syedra Policlinic’e, yarışmayı düzenleme kurulu üyelerine ve hakemlere teşekkür plaketi takdim edildi. En iyisi olmak için mücadele ettiler 9 etabın her birinde yarışan öğrenciler hünerlerini, uygulamaya dökerek gösterdi. Heyecan dolu yarışmada ekipler gerçeği aratmayan bir mücadele sergiledi. Soluk soluğa geçen yarışmada öğrencilerin etaplarda gösterdikleri performanslar uzman hakemlerce değerlendirildi. 9 etabın sonucunda genel derecelendirmede birinci, ikinci ve üçüncü olarak kupa alan üniversiteler ise şu şekilde: Ankara Gazi Üniversitesi Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Giresun Üniversitesi /Şebinkarahisar SHMYO Yarışmanın 9 etabında birincilik, ikincilik ve üçüncülük farklı üniversiteler arasında paylaşıldı: Motosiklet Kazası: Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gazi Üniversitesi Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Araç İçi Trafik Kazası: Ankara Gazi Üniversitesi İstanbul Rumeli Üniversitesi Ankara Gazi Üniversitesi Dar Alan (Enkaz): Ankara Gazi Üniversitesi Ankara Gazi Üniversitesi Giresun Üniversitesi /Şebinkarahisar SHMYO Yüksekten Düşme: Giresun Üniversitesi /Şebinkarahisar Shmyo Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Mersin Üniversitesi Taşıma Teknikleri: Giresun Üniversitesi /Şebinkarahisar SHMYO Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Gümüşhane Üniversitesi Kelkit MYO Triyaj: Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gümüşhane Üniversitesi Kelkit MYO Ankara Gazi Üniversitesi / Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi İleri Yaşam Desteği (Bilgi): Konya Selçuk Üniversitesi Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Giresun Üniversitesi /Şebinkarahisar SHMYO KBRN Yanık: Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir SHMYO Ankara Gazi Üniversitesi Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Yetişkin İleri Yaşam Desteği: Ankara Gazi Üniversitesi Konya Selçuk Üniversitesi Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi