GÜNDEM - 19 Ekim 2016 Çarşamba 20:44

Bu hastalığa erken müdahale özürlü kalmayı engelliyor

A
A
A
Bu hastalığa erken müdahale özürlü kalmayı engelliyor

Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü, Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Erciyes Üniversitesi (ERÜ) ortaklığında nöroloji, acil tıp uzmanları ve İl Sağlık Müdürlüğü 112 elemanlarına ‘inme’ hastalığı hakkında bilgilendirme toplantısı düzenlendi.

Kentte bulunan bir otelde inme hastalığında güncel tanı ve kentteki inme hastalarının tedavi sayılarını artırmak amacıyla düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir,inme hastalığının sadece felçle gelmediğini, kol ve bacak tutmaması, konuşma bozukluğu, görme kaybıyla gelen bir hastalık olduğunu söyledi. Hastalıkta erken tedavinin ilerleyen dönemlerde özürlü olarak hayata devam etmesinin önüne geçmesinde etkili olduğunu ifade ederek, “İskemi beyin damarlarından biri ya da bir kaçında oluşan tıkanması sonucu oluşan bir tablo. Bu tablo sonucu halkta en çok bilinen şey felç ama yalnızca felçle gelmiyor bu hastalar. Ani gelişen sağ kol ve bacakta tutmama, sol kol ve bacakta tutmama, konuşma bozukluğu ve görme kaybıyla gelen bir hastalık. Saniyeler içinde oluşuyor. Tabi ki burada en önemli sorun hastanın özürlü olarak yaşama devam etmesi. Bu açıdan inme sonradan oluşan özrün birinci nedeni. Ölümler için de en önemli dördüncü neden hastalıkları içinde. Bu açıdan bu hastalıkla mücadele çok önemli. bu hastalıkla mücadelede en önemli nokta, kapalı damarın ilk 4 buçuk saat içinde damardan verilen ilaçla açılması veya ilk 6 saat dilimi içinde beyin damarlarına girip pıhtının alınmasıyla hastanın gelecekteki hayatına etki etmek” diye konuştu.

“Konuşmada bozukluk, kol ve bacaklarda tutmama ve görme kaybı oluştuğu zaman mutlaka 112’yi arayın”

Hastalığın belirtilerini gösterdiği anda mutlaka 112’nin aranması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özdemir, “Ciddi bir organizasyon gerekiyor. Bu tür organizasyon için gerek ekibin hazır olması, gerek 112’nin bu hastayı uygun inme merkezine taşıması gerekse sonrasındaki rehabilitasyon süreci ve yoğun bakım süreciyle bir organizasyon aslında bu. İvme organizasyonu kurmak op kadar kolay değil tabi ki. Halkın bilinçlenmesi gerekiyor, 112’nin bilinçlenmesi gerekiyor. Kayseri’de de böyle bir oluşum var. O açıdan biz de Kayseri’deki doktor arkadaşlarımızla bu konuda bilgilendirilmek için buradayız. Ama burada en önemli vurgulamak istediğimiz şey inmenin tanınması. O yüzden mutlaka herhangi ani gelişen konuşmamızda bozukluk, kol ve bacaklarımızda tutmama ve görme kaybı oluştuğu zaman mutlaka hemen 112’yi aramamız gerekiyor. Çünkü 112 hastalığı tanıdığı için uygun merkeze götürecektir. Bu açıdan halkın en fazla dikkat etmesi gereken şey böyle bir durum oluştuğu zaman 112’nin aranmasının teşvik edilmesi. Kendimiz bu tedavinin uygulanamayacağı bir yere gidersek tedavi şansını yitiriyoruz. Bu şansı yitirirsek de gelecekte maalesef özürlü olma durumuyla karşı karşıya kalabiliriz. Tedavilerle artık bu hastalıkla yüzde 50 civarında bağımsız veya hafif bağımlı yaşama ihtimalimiz var. Son yıllarda yapılan çalışmalarda çok iyi sonuçlar alındığı gözlendi” ifadelerini kullandı.

“Beyin-damar hastalıkları dünyada en sık görülen hastalık grubu arasında”

Erciyes Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı doktorlarından Uzm. Dr. Recep Baydemir ise beyin-damar hastalığının dünyada en sık görülen hastalık grubu arasında olduğunu dile getirerek, “Toplantımızın amacı beyin-damar hastalıklarında akut inme tedavisindeki güncel yaklaşımlar konusunda bilinci artırmak. Bilindiği üzere beyin-damar hastalıkları dünyada en sık görülen hastalık grubunda. Ölüm oranı yüksek sıralamaya sahip hastalık grubu. Bunun yanında hastayı özürlü bırakma noktasında da ciddi bir hastalık grubu arasında sayılıyor. Bu açıdan bunların tedavisi önem arz etmekte. Yakın zamana kadar akut inmelerde, yani erken dönemlerde karşılaşılan inme tedavilerinde dünyada önemli gelişmeler kaydedildi. Bunun yanında damardan verilen tedaviler ayrıca mekanik olarak pıhtının alınması gibi tedavi yöntemleri hala dünyada kullanılmakta ve ülkemizde de yaygınlaşmakta. Burada yola çıkarak biz de Kayseri ilimizdeki bu akut inme tedavisindeki hastaların bu tedavilerden faydalanma sıklığını artırmak amacıyla böyle bir çalışma başlattık. Kayseri’deki erken dönem inme geçiren hastaların tedavi almalarını sağlamak amacıyla bir farkındalık ortaya çıkarmak için ilimizde bu işlerle ilgilenen tüm arkadaşlarımızla irtibata geçerek bu işin sayısını artırmayı hedefledik” şeklinde konuştu.

“Erken müdahaleler hastaların geç dönemdeki komplikasyonların önlenmesinde çok önemli olmaktadır”

Erken tedavilerin hastalarda ilerleyen dönemlerde oluşacak olumsuzlukların önlenmesinde etkili olduğunu kaydeden Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Özcan, “Bugün burada tromboembolit olaylarda yani inmelerde acil tedavi olarak tromboliz denilen pıhtının eritilmesi ile ilgili yeni bir tedavi metodunun Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği ve Nöroloji Kliniği doktorları ile Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ve acil tıp kliniği anabilim dalının hoca asistan ve uzmanlarının eğitimleri için bulunmaktayız. İnme dediğimiz hastalık özellikle yaşlılarda, tansiyon hastalığı olanlarda, şeker hastalığı olanlarda sıklıkla tek taraflı olarak kendini gösteren bir olay. İnmenin esas sıkıntısı hastanın bir tarafının tutmaması, işlev görmemesi, konuşma, işitme, beyin faaliyetleri gibi bir sürü kişinin sosyal hayatını etkileyecek sonuçlara yol açması sebebiyledir. Özellikle kısa süreli müdahalelerle bu pıhtının eritilmesi, hastaların geç dönemdeki bahsettiğim komplikasyonların önlenmesinde çok önemli olmaktadır. Bu konuda Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Erciyes Üniversitesi olarak birlikte tüm Kayseri ve civarına daha iyi koşullarda daha iyi hizmet edebilmek amacıyla burada bulunmaktayız” dedi.

Toplantıda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, katılımcılara hastalığa yaklaşım şaması sunarak hastalıkla ilgili yapılması gerekenler hakkında görüş alışverişinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da yağmursuyu baskınlarına karşı önlem Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (SASKİ), özellikle yaz aylarında yaşanan yağmur suyu baskınlarına karşı önlemler alıyor. SASKİ bu kapsamda Bafra ilçesinde de keson kuyu terfi merkezi inşaatına başladı. Karadeniz’in merkezi Samsun’da hayatı kolaylaştırıp yaşam konforunu artırmayı hedefleyen Samsun Büyükşehir Belediyesi, bütün ilçelerinde içme suyu, yağmur suyu ve kanalizasyon şebeke hattı yenileme çalışmalarına devam ediyor. İçme suyu ve atık su arıtma tesisi yatırımlarını aralıksız sürdüren SASKİ Genel Müdürlüğü, keson kuyu yağmursuyu terfi merkezleri inşa ediyor. Cadde ve bulvarlar ile ara sokaklarda biriken yağmur sularını hızla toplayacak keson kuyulardan ilkini Canik ilçesi Gülsan Sanayi Bölgesi’nde inşa ederek işletime alan SASKİ, yüzey sularını Mert Irmağı’na deşarj ediyor. Ekipler, Terme’nin Çay Mahallesi’nde başlattığı ikinci yağmursuyu kuyu projesinde de önemli mesafe kat etti. Çalışmaların sürdüğü inşaatın tamamlanmasıyla yağmur suları, Terme Çayı’na iletilecek. Terme Keson Kuyu Terfi Merkezi’nin aynısını Bafra’da inşa etmeyi sürdüren SASKİ Genel Müdürlüğü, 10 metre çapında ve 10 metre derinliğindeki keson kuyuyu, 28 milyon TL’ye mal edecek. Proje bittiğinde ise yağmur suları, güçlü pompalarla Baduk Kanalı’na deşarj edecek. "3 ilçemizdeki su baskınlarını büyük oranda önlemiş olacağız" Yapımı devam eden keson kuyu inşaatıyla ilgili bilgi veren SASKİ Genel Müdürü Dr. Bahattin Yanık, Terme ve Bafra’daki terfi merkezi imalat çalışmalarının planlı şekilde sürdüğünü kaydetti. Samsun’un her noktasında içme suyu, yağmursuyu, kanalizasyon yatırımı gerçekleştirdiklerini ifade eden Yanık, “Çay Mahallesi’ndeki yağmursuyu keson terfi merkezinin yüzde 80’i tamamlandı. Ardından vakit geçirmeden Bafra Kemal Paşa Mahallesi’ndeki yatırımın startını verdik. Şu an keson kuyu terfi merkezi inşaatına devam ediyoruz. Akabinde pompa montajı ile borulama işine başlanılacak. Böylelikle 3 ilçemizdeki su baskınlarını büyük oranda önlemiş olacağız" dedi.
Gaziantep Beyindeki kan pıhtıları kasıktan tedavi edilerek hastalar felç olmaktan kurtarılıyor Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan Gaziantep Şehir Hastanesi, Girişimsel Radyoloji alanında gerçekleştirdiği yenilikçi ve başarılı tedavilerle dikkat çekiyor. Modern teknoloji ile hizmet veren hastanede, beyin pıhtıları, kasıktan girilerek yapılan müdahale ile tedavi edilerek hastalar felç olmaktan kurtarılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan ve yaklaşık 7 aydır hizmet veren Gaziantep Şehir Hastanesi, hastalara şifa olmaya devam ediyor. Pek çok alanda modern tedavilerin uygulandığı hastanede Girişimsel Radyologlar tarafından (damar içi) özel cihazlar kullanılarak ve kasıktan girilerek yapılan müdahale ile beyindeki pıhtıların çıkarılmasıyla altı ayda 100’ün üzerinde hasta tedavi edildi. Bu sayede ameliyata gerek kalmadan ya da ameliyatla bile düzeltilemeyecek ani yaşanan inme (felç) ve beyin kanamalarına 7/24 müdahale ediliyor. Gaziantep Şehir Hastanesi’nin teknolojik alt yapısı ve en güncel tıbbi cihazlarıyla ön plana çıkan Girişimsel Radyoloji Bölümü, felçlerin önlenmesine yönelik başarılı anjiografik uygulamalar gerçekleştiriyor. Şehir Hastanesi’nin Gaziantep ve çevre illere çok başarılı bir hizmet sunduğunu ifade eden Gaziantep Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Çetinkünar, "Girişimsel Radyoloji, çok spesifik alanları içeren, özel işlemlerden oluşan, özel alet kullanımı gerektiren, ekip ruhuyla çalışan ve bu ekibin başındaki yetenekli doktorlarımız ve hocalarımız başta olmak üzere, hemşireler, teknisyenler ve diğer çalışanlardan oluşan güçlü bir ekibin varlığını ifade eder. Girişimsel Radyoloji çok özellikli bir bölümdür. Açıldığımız günden bu yana 100’ün üzerinde inme (felç) hastasına anjiyografik tedavi uygulandı ve büyük oranda başarıyla sonuçlandı. İlimiz, bölgemiz ve ülkemiz, Girişimsel Radyoloji ekibimizin hizmetinden faydalanabildiği için çok mutluyum. Bu konuda emeklerini esirgemeyen ve özveriyle çalışan tüm ekibe çok teşekkür ederiz" dedi. 6 ayda 2 bin 500 hasta muayene edildi Gaziantep Şehir Hastanesi Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Burak Binboğa, minimal invaziv işlemlerle gerçekleştirilen bu tedavilerin çeşitliliğine ve poliklinikte 6 ayda yaklaşık 2 bin 500 hastanın muayene edildiğine dikkat çekti. Ayrıca, 200 hastaya nörogirişimsel işlemlerin uygulandığını ve bunların 80’inin inme, 50’sinin beyin damar baloncuğu (anevrizma) geriye kalan da 70 hastanın da şah damarı (karotis stent) tedavisi olduğunu belirtti. Gaziantep Şehir Hastanesi Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Onay, Gaziantep ve Güneydoğu Bölgesi’ndeki hastalara sunulan "Girişimsel Radyoloji" hizmetleri hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Mehmet Onay, hastanenin iki üst düzey biplan ve bir monoplan anjiyo cihazına sahip olduğunu ve her türlü Girişimsel Radyolojik işlemin uygulandığı ve hastaların tedavilerinin mümkün olduğunu ifade etti. Mehmet Onay, özellikle inme ve beyin kanaması gibi A grubu işlemlerin Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Girişimsel Radyoloji ünitesinde yapıldığını belirtti. Ayrıca, acil olmayan hastaların Gaziantep Şehir Hastanesi’nin 1. Kat C7 blokta bulunan Girişimsel Radyoloji Polikliniği’ne randevu almadan başvurabileceklerini söyledi. "Kasıktan girilerek beyindeki tıkanmış damar bulunup pıhtı çıkarılıyor" Gaziantep Şehir Hastanesi Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Çetin Murat Altay ise halk arasında felç olarak bilinen iskemik inme hastalığı ve tedavisinin önemi üzerinde durdu. Doç. Dr. Çetin Murat Altay, inme semptomlarının, vücudun bir kısmında felç, yüz felci, konuşma bozukluğu gibi bulgularla ortaya çıktığını ve tedavide zamanın kritik olduğunu vurguladı. Murat Altay, ilk 6 saat içinde müdahale edilmesi gerektiğini çünkü beynin kan almadığı her 5 dakikada hücrelerin ölmeye başladığını belirtti. Altay, Girişimsel Radyoloji ekibinin beyinde tıkanıklık bölgesinde "can çekişen hücrelere" yeterli kan akımını sağlamak için kasıktan girilerek beyindeki tıkanmış damarı bulup pıhtıyı çıkardığını ve bu işlemin hastalar için konforlu olduğunu ifade etti. Erken müdahale ile hastaların semptomlarının hızla iyileşebildiğini belirten Altay, süre uzadıkça durumun zorlaştığını söyledi. Doç. Dr. Çetin Murat Altay, Gaziantep Şehir Hastanesinde bu işlemlerin ücretsiz olarak yapıldığını ekledi. “6 ayda yaklaşık 2 bin 500 hasta muayene ettik” Doç. Dr. Ali Burak Binboğa, “Girişimsel Radyoloji dediğimiz bölüm ülkemizde henüz yan dalı olmayan bir uzmanlık dalıdır. Minimal invaziv işlemler yaptığımız bir alandır. Burada biyopsisinden tutun damar içinden tedaviler olmak üzere birçok işlem yapıyoruz. İşlem çeşitliliğimiz çok fazla. 6 ayda yaklaşık 2 bin 500 hasta muayene ettik” dedi. "İnme ve beyin kanamalı hastalarının tedavisinde 2 tane üst düzey biplan anjiyo cihazımız bulunmakta” Doç. Dr. Mehmet Onay, “Gaziantep Şehir Hastanesi olarak Gaziantep ve tüm Güneydoğu bölgesindeki illerdeki İnme ve beyin kanamalı hastalara Girişimsel Radyoloji hizmeti vermekteyiz. Her türlü Girişimsel Radyolojik işlemler hastanemizde yapılmakta. Ünitemiz dışında Girişimsel Radyolojiye tanımlı 10 yataklı servisimiz de bulunmakta” şeklinde konuştu. "Felçlik tedavisinde en önemli unsur erken müdahale’" Felçlik tedavisinde en önemli unsurun erken müdahale olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Çetin Murat Altay ise, “Halk arasında felç olarak bilinen inme genellikle şeker, tansiyon ve kalp hastalığı olan hastalarda oluyor. Bu hastalarda tedavide en önemli husus ’zaman’. İlk 6 saatte hastanın acil servise başvurması ve beynine atan pıhtının çıkarılması gerekiyor. Çünkü insan beynine kan 5 dakika gitmeyince hücreler ölmeye başlıyor ve geri dönüşümsüz bir sürece giriliyor. Bu nedenlerden dolayı ölen beyin hücreleri var. Bir de can çekişen ve kurtarılmayı bekleyen hücreler var. Girişimsel Radyoloji olarak biz burada can çekişen hücreleri kurtarmak için müdahale ediyoruz” diye konuştu. (FA-SVY-
İstanbul Decoverse reklam filminde milli voleybolcu Hande Baladın rol aldı Eczacıbaşı Topluluğu’nun banyo yenileme alanında hizmet veren web sitesi Decoverse’ün reklam filminde, milli voleybolcu Hande Baladın rol aldı. Reklamda, Baladın’ın sıradışı smaçları eşliğinde Decoverse’de banyo yenilemeye dair tüm ihtiyaçların bulunduğu anlatılıyor. Eczacıbaşı Topluluğu’nun, banyo yenileme sürecini online hale getirmek amacıyla geçtiğimiz yıl açtığı yeni dijital banyo yenileme platformu Decoverse, yeni reklam filminde Eczacıbaşı takımının yıldız oyuncularından, milli voleybolcu Hande Baladın’a yer verdi. ‘İstediğin banyo olsun’ başlıklı reklam filminin başında, Baladın’ın smaçlarıyla eski bir banyoyu yıktığı görülüyor. Ardından Baladın’ın yanına gelen platform ekibi milli voleybolcuya “Siz bitirdiyseniz biz başlayalım Hande Hanım” diyor ve banyoyu yenilemeye başlıyor. Jüpiter’in kreatif yönetiminde Filmhakika tarafından çekilen reklam filminin yönetmenliğini Caner Çetiner üstlendi. Yapılan açıklamaya göre, banyosunu yenilemek isteyenler, bugün 120 kategoride, 450 farklı markaya ait 70 bini aşkın ürün seçeneği bulunan platform aracılığıyla farklı mimarların tasarımlarından oluşan ilham görselleri ile banyo tasarımlarından fikir alabiliyor, aradıkları en uygun ürünü bulabiliyor, tüm süreç boyunca profesyonel mimarlık ve ustalık hizmeti alabiliyor.